45. Bölüm

45. BÖLÜM - CD

🔥
artemiral

Timur’un arabası sessizce ilerliyordu. Radyo kapalıydı, kimse konuşmuyordu. Arka koltukta oturuyordum, önümde Beyazıd, yanımda belirsizlikle. Soluk, serin bir sabahtı. Kaldırımlarda sararmış yapraklar sürükleniyordu. Ve yolun sonunda, yıllar önce terk edilmiş gibi görünen o ev. Duvarları siyaha yakın gri. Kapısı yok. Pencereleri boş göz çukurları gibi… Karşımda duruyordu, yine.

Timur arabayı durdurdu ama inmedi. Direksiyonu sıktı, başını öne eğdi. Beyazıd sustu ama yüzünden bir şeyler koptuğu belliydi. Beyazıd'la birlikte arabadan indik.

“En azından burada değil,” dedi boğuk bir sesle.

Beyazıd'ın dediğiyle ona döndüm. Ne demek istiyordu, bilmiyordum. Bu kelimelerde bir rahatlama, aynı zamanda bir kırılma vardı. Timur derin bir nefes aldı, açık olan camları kapattıktan sonra arabadan indi. Sert bir şekilde kapıyı kapattı. Ben de peşlerinden yürümeye başladım. Terk edilmiş, yanmış evin önünde durduk. Kapısı tamamen yerinden sökülmüş, içeriye bakınca sadece karanlık görünüyordu. İçerisi... sessizdi. Ölü bir sessizlik.

Beyazıd içeri girdi, ardından ben. Timur biraz tereddüt etti ama sonunda o da geldi. İçeride hava farklıydı. Yanık, küf, nem... Dünkü gibi. Her şeyin kokusu vardı burada.

"Ne arıyoruz biz?" dedi Beyazıd. Eliyle önündeki bir kiriş parçasını itti. Yerinden sürünerek düştü.

“Bilmiyorum,” dedim dürüstçe. “Bir iz… bir not… bir şey... Gül’le ilgili bir ipucu. Birileri bizi buraya yönlendirdi, rastgele olamaz.”

Timur homurdandı. “Burada her şey yanmış. Ne ipucundan bahsediyoruz?”

Bir şey demedim. Çünkü haklıydı belki. Ama kalbimin derinliklerinde hâlâ bir his vardı. Boşuna burada olmadığımıza dair. Küller. Her yerdeydi. Ayaklarımızın altından, ellerimizin üzerinden akıyorlardı.

Tam o anda Beyazıd’ın telefonu çaldı. Üçümüz birden irkildik. Melodi, sessizliğe dinamit gibi düşmüştü. Beyazıd ekranına baktı ve yüzü aniden ciddileşti.

“Babam,” dedi. Sonra gözünü bizden kaçırarak ekledi. “Gitmem gerekiyor. Şimdi.”

Timur öfkeyle burnundan soludu. “Bilirim,” dedi alayla. “Önemli bir iş üstündeyken baban seni yine göreve çağırdı. Ne sürpriz!”

Beyazıd sertçe döndü. “Senin babanla benimki aynı oyun tahtasında Timur. Kes sesini o yüzden! Yoksa ben keserim.”

“Kessene hadi,” dedi Timur bir adım atarak.

''Şimdi değil!''

Birbirlerinin gözlerinin içine baktılar, sonra Beyazıd bütün hırsıyla sırtını dönüp çıktı. Evde sadece ben ve Timur kalmıştık. Yüzüne bakamadım. Aşırı gergindi. Ve ben de gerilmiştim istemeden de olsa. Ortamın atmosferi de buna yeterince müsaitti.

“Burada külden başka hiçbir şey yok!” diye çıkıştı birden Timur. Eliyle duvara vurdu. Kül bulutu kalktı. Öksürmeye başladım. Ama o anda bir kıvılcım çaktı zihnimde.

“‘Yangından kurtulan her şey küle benzer…’” dedim fısıltıyla.

Timur kafasını çevirdi. “Ne?”

“Tabii ya! Gül’ün pencereye yazdığı ipucuydu. ‘Yangından kurtulan her şey küle benzer’ demişti… Yani küllerin arasında bir şey var!”

Gözlerimle hızla etrafa baktım. Ellerimle etraftaki külleri dikkatlice süpürmeye başladım.

''Ara! Burada bir yerde olmalı!''

Bir metal, bir plastik, bir… bir iz?

Timur, önce donup kaldı. Sonra diz çöktü, bana yardım etmeye başladı. İkimiz de sessizdik. Sadece kalp atışlarımız, külün çıtırtısı ve umut vardı o an. Aradık, aradık...

Yarı yıkık merdivenlerden üst kata çıktık külleri temizlemeye, etrafı aramaya devam ettik. Üstümüz başımız batmıştı.

Sonra, bir ses geldi arkamdan. Timur bir şeye çarpmıştı.

“Kapağa bak...” dedi Timur. Parmaklarını bir metal parçasına uzattı. Yavaşça çıkardı. Bir CD… Siyah yanık izleriyle çevrelenmiş ama hâlâ bütün. Üzerinde hiçbir şey yazmıyordu.

“Bu ne?” dedim tozdan zar zor nefes alarak.

“Bilmiyorum,” dedi Timur. Gözleri hâlâ CD’nin üzerindeydi. “Ama bu bir cevap olabilir. Ya da bir soru. Umarım çalışıyordur. Çizildiyse işimiz zor.”

Yutkundum. Sanki bu küçük, sade disk… elimizdeki bütün sessizliğin sesi gibiydi.

Ve ikimizde bir anda aynı soruyu düşündük: Bu CD bize Gül hakkında ne söyleyecekti?

...

Cd'yi bir an önce izleyebilmek için bizim eve gitme kararı aldık. Ev kapısından girerken içimde garip bir huzursuzluk vardı. Elimde hâlâ CD’yi tutuyordum, parmaklarım terlemişti. O küçük plastik parçası elimde değil de kalbimin tam ortasında taşıyordum sanki. Timur arkamdan geliyordu, sessizce. Beyazıd, babasının telefonuyla ayrılmak zorunda kalmıştı. Zaten o fazla kalmak istemiyor gibiydi.

“Aile evine hoş geldin,” dedim gülümseyerek. Sesim hafif titredi. Çok uzun zamandır biriyle birlikte eve girmemiştim. Bir arkadaşımla. Ev hâlâ sessizdi. Tahmin ettiğim gibi kimse yoktu. Annem ya hâlâ işteydi ya da komşuya uğramıştı. Abim büyük ihtimalle dışarı çıkmıştı, geç dönecekti. Daha fazla beklemeden ayakkabılarımı çıkardım. O da beni izledi. Ayakkabımı çıkarmamı garipsemiş olmalıydı. Bir şey demeden harekete geçti.

Timur’un ayakkabısını çıkarışını izledim. Etrafa baktı, koridordan içeri doğru adım attı.
“Bayağı sessiz burası,” dedi. “Korku filmi gibi. Kesin küçükken bu evde gizli yaratıklar yaşadığına inanıyordun.”

Gülmemi zor tuttum. “Hâlâ öyle hissediyorum,” dedim dürüstçe. “Odam yukarıda.” Merdivenleri birlikte çıktık. Odamın kapısını açarken içim sıkıştı bir an. O kadar kişisel, o kadar bana ait bir yerdi ki… Başka birinin içeride olması garipti. Yatağım düzgünce toplanmıştı, masa biraz dağınıktı. Kitaplar, notlar, kahve bardağı… Tüm o dağınıklık arasında hâlâ bana ait, hâlâ bana sığınaktı. Timur kapının eşiğinde durdu. Göz gezdirdi.

“Pembe yok, bu güzel,” dedi gözlerini kısıp. “Ama şu ayıcığa ne diyorsun?” Parmaklarıyla dolabın üstünde duran tüylü beyaz bir peluşu işaret etti.

Yüzüm kızardı. “Onu atamıyorum. Eski bir hediye,” dedim.

“Sever misin böyle şeyleri?” diye sordu, sesi birden yumuşadı. Başımı salladım. Sanki o ayıcık içimde saklı bir anıya dokunmuştu. Sessizlik kısa sürdü.

“Tamam,” dedi sonra. “Hadi bakalım, göster bize CD’nin sırrını.”

Bilgisayarı açtım, sandalyeme oturup CD’yi dikkatlice sürücüsüne yerleştirdim. Timur bir anda arkamda belirdi. Bana doğru eğildi ve elimdeki fareyi temas ederek aldı. Fazla yakındı. Kalbim biraz hızlandı ama dışarıdan belli etmemeye çalıştım.

“Bir şey içer misin?” diye sordum, sesim aceleci ama nazikti.

“Oo ev sahibi havaya girdi,” diye gülümsedi. “Olur.”

Odadan çıkarken onu yalnız bıraktım. Mutfakta ikimize de kahve yaparken hafif bir küfür sesi kulaklarımı doldurdu. “Lanet şey açılmıyor!”

Kahve dolu kupalarla içeri dönerken hala bilgisayar ekranına odaklandığını gördüm.

“Takıldı mı?” diye sordum.

“CD döndü ama bir şey gelmedi. Bozuk olabilir mi?” Siniri sesine yansımıştı. Tam CD’yi çıkaracakken ekran bir anda kararıverdi. O kadar ansızın oldu ki ikimiz de irkildik.

“Bir şey oluyor,” dedim yavaşça. Ekran zifiri siyahtı birkaç saniye boyunca. Sonra titrek bir görüntü geldi. Eski tip bir kamerayla çekilmiş gibi. Kalitesiz. Renkler soluk. Kameranın açısı sabitti. Sanki bir yere bırakılmıştı. Görüntüde loş bir yatak odası görünüyordu. Soluk sarı ışık tavan lambasından sarkıyordu. Perdeler kapalıydı. Yatağın üzerinde bir adam vardı, sırtüstü yatıyordu. Göğsü çıplaktı. Yanına biri daha uzandı… bir kadın. İkimiz de dona kaldık. Nefes almayı unutmuştum ben.

“Ne… bu?” diye fısıldadım.

Kadın yatağın kenarına doğru döndü. Saçları koyu kahverengi, ince bir vücuda sahipti. Birkaç saniye sonra kameraya doğru döndü… ve yüzü göründü. Bu yüz tanıdık birine aitti!

Oy vermeyi unutmayınn

Bölüm : 30.07.2025 22:21 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
🔥 / Yasak Oyun (TAMAMLANDI) / 45. BÖLÜM - CD
🔥
Yasak Oyun (TAMAMLANDI)

41.3k Okunma

3.22k Oy

0 Takip
80
Bölümlü Kitap
1. BÖLÜM - OKUL2. BÖLÜM- İLK TEMAS3. BÖLÜM - BEŞ KURAL4. BÖLÜM - SEÇİLEN5. BÖLÜM - TESADÜF YOK6. BÖLÜM - KIRMIZI PENCERE7. BÖLÜM - KAN RENGİ8. BÖLÜM - BİR BAKIŞ9. BÖLÜM - BUZ PARÇASI10. BÖLÜM - PARTİ11. BÖLÜM - GEÇMİŞİN YÜKÜ12. BÖLÜM - UCUZ NUMARALAR13. BÖLÜM - İYİ OL14. BÖLÜM - TARAFSIZ15. BÖLÜM - GRİ16. BÖLÜM - NET CEVAP17. BÖLÜM - KIZIL HAVUZ18. BÖLÜM - GÜLÜMSE ADA19. BÖLÜM - EZİK20. BÖLÜM - DÖVÜŞ KULÜBÜ21. BÖLÜM - ZAAF22. BÖLÜM - ACININ ÇOCUĞU23. BÖLÜM - RİNG24. BÖLÜM - DOKUNMADIM SANA25. BÖLÜM - YENGE26. BÖLÜM - DANS ET27. BÖLÜM - UZAK DURUN28. BÖLÜM - SARIL BANA29. BÖLÜM - ABİ30. BÖLÜM - GERÇEK31. BÖLÜM - RESİM ATÖLYESİ32. BÖLÜM - ÇIĞLIK33. BÖLÜM - BENİM SAHNEM34. BÖLÜM - 12/D35. BÖLÜM - SADECE ARKADAŞ36. BÖLÜM - DELİSİN SEN37. BÖLÜM - EFSANE38. BÖLÜM - KARANLIK ADAMLAR39. BÖLÜM - ARKADAŞLARIM40. BÖLÜM - ÜÇ İSKENDER41. BÖLÜM - SIFIR42. BÖLÜM - TUZAK43. BÖLÜM - KÜL44. BÖLÜM - ADRES45. BÖLÜM - CD46. BÖLÜM - ÖNCE VE SONRA47. BÖLÜM - YUMRUK48. BÖLÜM - BUÇUK49. BÖLÜM - YARDIM EDİN50. BÖLÜM - NOT51. BÖLÜM - CAMİİ52. BÖLÜM - TOKAT53. BÖLÜM - YOYO54. BÖLÜM - ÇEKİ DÜZEN55. BÖLÜM - HAYATİ GÜVENCE56. BÖLÜM - YENİ DENGE57. BÖLÜM - GÜZELLİK58. BÖLÜM - RANCH SOS59. BÖLÜM - UFAKLIK60. BÖLÜM - FERYAT61. BÖLÜM - YARIŞ62. BÖLÜM - KAÇIŞ63. BÖLÜM - ÇILGIN ŞEY64. BÖLÜM - YENİ MEKAN65. BÖLÜM - KROKİ66. BÖLÜM - SEVGİLİ67. BÖLÜM - MARKET68. BÖLÜM - DAVET69. BÖLÜM - MİSAFİR70. BÖLÜM - YARA71. BÖLÜM - NORMAL72. BÖLÜM - HACKER73. BÖLÜM - İLK74. BÖLÜM - ANTRENMAN75. BÖLÜM - YILDIZ76. BÖLÜM - BUSE77. BÖLÜM - MORLUK78.BÖLÜM - PEÇETE79. BÖLÜM - İTİRAFFİNAL
Hikayeyi Paylaş
Loading...