66. Bölüm

66. BÖLÜM - SEVGİLİ

🔥
artemiral

Nejdet kaşlarını hafif yukarı kaldırdı, bir elini dizine vurdu ve sesindeki o hafif alaycı tonla konuştu.

"Her şey iyi hoş da, biz daha birbirimizi bile doğru dürüst tanımıyoruz. Bir işin içindeyiz ama ortaklarımızı tanımıyoruz. Bu biraz... yani... garip değil mi?"

Herkes birbirine bakmaya başladı. Sehpadaki kroki bile sanki konuya hak veriyor gibiydi. Sonra Merve, hafif bir nefes alıp sırtını koltuğa yasladı.

"Aslında doğru söylüyor. Takım gibiyiz ama sıfır bilgiyle hareket ediyoruz. Birbirimize güvenmemiz lazım, bu da biraz açılmayla olur."

Sonra birden ciddi bir havayla yerinde toparlandı, ayağa kalktı ve kendini tanıtır gibi konuştu.

"Ben Merve Uyğan. Cidden Uyğan. Yumuşak g ile. Ne anlama geldiğini sormayın, ben de bilmiyorum," dedi ve güldü. "Aslen Gaziantep'liyim ama on yıldır İstanbul'dayız. Yüzmeyi, bir şeyler karalamayı severim. İleri düzey tekvando eğitimi aldım. Terazi burcuyum. Dengeye, adalete biraz fazla takılırım, haberiniz olsun. Teşekkür ederim."

Son sözünü söylerken hafifçe başını öne eğdi, saygılı ama içten bir selam gibiydi bu. O kadar tatlı geldi ki bana, gülmemek için kendimi zor tuttum ama sonra dayanamadım, dudaklarımın köşesinden bir tebessüm sızıverdi. Nejdet bir an Merve'ye baktı, sonra çenesini dikleştirip derin bir nefesle söze girdi.

"Ben Nejdet Duymaz. Uşak'lıyım. Bu yıl taşındık İstanbul'a. Sevdim de burayı, alışılmayacak gibi değil zaten. Yoyo'ları severim. Gerçekten. Hani çocuk oyuncağı gibi değil, bayağı profesyonel kullanırım. Bir de başak burcuyum. Takıntılıymışım biraz, bilmiyorum, öyle diyorlar. Ben de teşekkür ederim."

Tam yerine geri otururken Timur araya girdi, sesinde alaycı ama sevecen bir ton vardı.

"Oğlum yoyo detayını söylemeseydin, kimse tahmin edemezdi. Sürprizi bozdun ya.”

Herkes kahkahaya boğuldu. Ben de dahil. Son zamanlarda yaşadığım en sıcak, normal hissettiren andı. Kahkaha bazen en iyileştirici şey oluyordu. Ardından Beyazıd söze girdi. Sesi her zamanki gibi netti ama bu sefer biraz daha yumuşak bir ton taşıyordu.

"Beyazıd Boz. Doğma büyüme İstanbul'luyum."

Merve hemen araya girdi, kaşlarını oynatarak.

"Ooo, İstanbul beyefendisisin yani."

Beyazıd hafifçe tebessüm etti, bozmadan, sadece şık bir gülüşle devam etti.

"Küçük yaşlardan beri boks yapıyorum. Ringde sakin kalmayı, kendinle hesaplaşmayı öğreniyorsun. Biraz da şiirle ilgilenirim. Okurum, bazen de yazarım. Duyguları yazmak daha kolay bazen. Balık burcuyum. Empati fena vuruyor bazen."

Sözlerini bitirince sessizce elini dizine koyup hafifçe geriye yaslandı. Hepimiz birbirimize bakıyorduk.

"Timur Atakul. Aslen Kars'lıyım ama kendimi bildim bileli İstanbul'dayım. Bir motorum var, adı Katarina. Motorlara aşığım. Hız... beni duygularımdan uzaklaştıran tek şey. Biraz çabuk parlayan biriyim. Esasında neşeliyimdir. Aslan burcuyum. Ha bir de... yemek kırmızı çizgimdir. Biri yemeğime dokunursa, onu affedemem."

Herkes gülmeye devam ederken bu kez gözler bana çevrildi. Beklenen bendim artık. Boğazımı hafifçe temizledim.

"Ada Gündoğdu. Aslen Ankara'lıyım. Sohbet etmeyi çok severim. Hayvanları da. Ayrıca... arkadaş edinmeyi de severim. Burada her ne kadar bunu başaramamış gibi hissetsem de..."

Merve hemen araya girdi.

"Olur mu? Biz varız artık!"

O an kalbimde bir yer yumuşadı. Gülümsedim, gözlerinin içine baktım.

"İkizler burcuyum. Konuşmayı da, dinlemeyi de severim. Bazen aynı anda ikisini yapmaya çalıştığım olur. Neyse… Şimdi buradayım ve buraya ait olmak için elimden geleni yapacağım."

Göz göze gelişler, hafif baş sallamalar, içten tebessümler… Bu kez gerçekten bir şeyler başlamış gibiydi. Artık şöyle ya da böyle birbirimize daha yakın hissetmeye başlamıştık. Belki onlar kadar eğitimli, belki onlar kadar deneyimli değilim ama ben de vardım bu hikayede. Nejdet sessizliğin içine taş gibi bir cümle bıraktı. Salondaki o hafif samimi hava bir anda elektriklendi.

“Yani... Sormak istemiyorum ama merak etmeden de duramıyorum. Siz şimdi sevgili misiniz? Değil misiniz?” dedi ve bakışlarını hem bana hem Timur’a çevirdi. Bir an yutkundum. Gözlerim istemsizce Timur’a kaydı ama dudaklarım da harekete geçmişti. Konuşmak üzereydim ki... İki ses birden havayı yardı.

“Değiller,” dedi Beyazıd kararlı bir tonda.

“Sevgiliyiz,” dedi Timur neredeyse aynı anda.

Sesler üst üste bindi. Kafamda çarpıştı. Nejdet’in gözleri büyüdü, Merve’nin ağzı bir karış açık kaldı, bense olduğum yerde donup kaldım. Dudaklarım açık, gözlerim büyümüş şekilde sırayla her birinin yüzüne baktım. Sonra fark ettim... Beyazıd ile Timur birbirine dönmüş, ikisi de öylece dik dik bakıyordu. Gözlerinde bir şey vardı. Gerilim? Kıskançlık? Rekabet? Yoksa hepsi mi? Kalbim göğsümde bir yumruk gibi atmaya başlamıştı. Bu... Bu kesinlikle planın parçası değildi. Ya da, artık her neyse... Yine kavga edeceklerdi.

“Şey!” dedim, biraz yüksekçe. Nefesimi toparladım. İkisine de kaçmadan bakmaya çalışarak konuya girmeye çalıştım. “Planın... şey... Planın bir parçasıydı bu. Hani şu Hako meselesi var ya, onun yüzünden. Yani sevgiliyiz. Değiliz de yani. Olduk gibi davrandık. Ya da davranıyoruz. Öyle bir şey. Ama gerçek değil. Yani... Sanırım.”

Cümlemin sonundaki “sanırım” kelimesi ağzımdan kendiliğinden çıktı. Ne saçmalıyordum ben? Timur’un bana nasıl baktığını bilmiyorum ama o an göz göze gelmemeye çalıştım. Beyazıd’ın gözlerindeki gölgeyi ise kelimelere dökmek çok zordu. Merve dudaklarını birbirine bastırıp kaşlarını kaldırdı. “Ooo... İlginç,” dedi sonra, sesi hem şaşkın hem de biraz da eğlenir gibiydi. Nejdet hafifçe başını yana yatırdı.

“Yani sen diyorsun ki... sevgili değilsiniz ama sevgili gibi yapıyorsunuz. Ama Timur sevgiliyiz dedi. Ama Beyazıd da olmadığınızı söyledi. Ama sen de biraz oldunuz gibi dedin... Yani şimdi ben... hiçbir şey anlamadım,” dedi, ellerini iki yana açarak.

İçimden “Ben de anlamadım, Nejdet, ben de,” demek geldi ama gülümsemekle yetindim. Ortam yumuşamıştı. Bir nebze de olsa. Yine de bu gülüşün arkasında tam bir kaos vardı. Kalbim, aklım, düşüncelerim... hepsi birbirine girmişti. Ve o iki bakış arasında kalmak... Her zamankinden daha zordu.

Ama ses etmedim. Bu grubun içinde yer almak, onların güvenini kazanmak... Hako’ya karşı bir duruş sergilemek... Bunlar önceliğim olmalıydı. Duygular... şimdilik susturulmalıydı.

Nejo neden sordun şimdi bu soruyu fasdsgdas

Bölüm : 06.08.2025 18:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
🔥 / Yasak Oyun (TAMAMLANDI) / 66. BÖLÜM - SEVGİLİ
🔥
Yasak Oyun (TAMAMLANDI)

41.3k Okunma

3.22k Oy

0 Takip
80
Bölümlü Kitap
1. BÖLÜM - OKUL2. BÖLÜM- İLK TEMAS3. BÖLÜM - BEŞ KURAL4. BÖLÜM - SEÇİLEN5. BÖLÜM - TESADÜF YOK6. BÖLÜM - KIRMIZI PENCERE7. BÖLÜM - KAN RENGİ8. BÖLÜM - BİR BAKIŞ9. BÖLÜM - BUZ PARÇASI10. BÖLÜM - PARTİ11. BÖLÜM - GEÇMİŞİN YÜKÜ12. BÖLÜM - UCUZ NUMARALAR13. BÖLÜM - İYİ OL14. BÖLÜM - TARAFSIZ15. BÖLÜM - GRİ16. BÖLÜM - NET CEVAP17. BÖLÜM - KIZIL HAVUZ18. BÖLÜM - GÜLÜMSE ADA19. BÖLÜM - EZİK20. BÖLÜM - DÖVÜŞ KULÜBÜ21. BÖLÜM - ZAAF22. BÖLÜM - ACININ ÇOCUĞU23. BÖLÜM - RİNG24. BÖLÜM - DOKUNMADIM SANA25. BÖLÜM - YENGE26. BÖLÜM - DANS ET27. BÖLÜM - UZAK DURUN28. BÖLÜM - SARIL BANA29. BÖLÜM - ABİ30. BÖLÜM - GERÇEK31. BÖLÜM - RESİM ATÖLYESİ32. BÖLÜM - ÇIĞLIK33. BÖLÜM - BENİM SAHNEM34. BÖLÜM - 12/D35. BÖLÜM - SADECE ARKADAŞ36. BÖLÜM - DELİSİN SEN37. BÖLÜM - EFSANE38. BÖLÜM - KARANLIK ADAMLAR39. BÖLÜM - ARKADAŞLARIM40. BÖLÜM - ÜÇ İSKENDER41. BÖLÜM - SIFIR42. BÖLÜM - TUZAK43. BÖLÜM - KÜL44. BÖLÜM - ADRES45. BÖLÜM - CD46. BÖLÜM - ÖNCE VE SONRA47. BÖLÜM - YUMRUK48. BÖLÜM - BUÇUK49. BÖLÜM - YARDIM EDİN50. BÖLÜM - NOT51. BÖLÜM - CAMİİ52. BÖLÜM - TOKAT53. BÖLÜM - YOYO54. BÖLÜM - ÇEKİ DÜZEN55. BÖLÜM - HAYATİ GÜVENCE56. BÖLÜM - YENİ DENGE57. BÖLÜM - GÜZELLİK58. BÖLÜM - RANCH SOS59. BÖLÜM - UFAKLIK60. BÖLÜM - FERYAT61. BÖLÜM - YARIŞ62. BÖLÜM - KAÇIŞ63. BÖLÜM - ÇILGIN ŞEY64. BÖLÜM - YENİ MEKAN65. BÖLÜM - KROKİ66. BÖLÜM - SEVGİLİ67. BÖLÜM - MARKET68. BÖLÜM - DAVET69. BÖLÜM - MİSAFİR70. BÖLÜM - YARA71. BÖLÜM - NORMAL72. BÖLÜM - HACKER73. BÖLÜM - İLK74. BÖLÜM - ANTRENMAN75. BÖLÜM - YILDIZ76. BÖLÜM - BUSE77. BÖLÜM - MORLUK78.BÖLÜM - PEÇETE79. BÖLÜM - İTİRAFFİNAL
Hikayeyi Paylaş
Loading...