18. Bölüm

18. Bölüm

Sena şahin
asen24

Hayatımda hiç bu kadar güzel bir sabaha uyanmamıştım. Karşımda rüzgar bebekler gibi uyuyordu.Sesimi çıkarmadan bir süre onu o şekilde izlemeye devam etim. Gözleri kaşları dudakları özenle çizilmiş gibiydi adeta. Bir süre onu o şekilde izledikten sonra dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp yavaşca kalkmak için hareketlenmeye başladım rüzgarı uyandırmak istemiyordum. Fakat maalesef uyandırmıştım bile rüzgar tam kalkacağım sırada belimden utup beni kendine çekerek geri yatırdı. Öpücüğüme karşılık verdi

-uyu biraz daha

Rüzgar : Sen ne yapacaksın nereye gidiyorsun ?

- Sabah kahvemi içmeye gidiyorum , sen biraz daha dinlen canım

Rüzgar : Bana da yap güzelim bende yüzümü yıkayıp geliyorum hemen

-Sabah sabah hiç çekilmiyorsun binbaşı

Bu tatlı atışmadan sonra kalkıp ikimize de kahve yapmaya başladım. Benimle kahve içmek istemesi çok hoşuma gitmişti. Benimle zaman geçirmeyi önemsiyor oluşu hoşuma gitmişti aslında.Sevgi zaman ister , en çok da birbirine karşı. Emek emek büyütmek , ilmek ilmek dokumak gerek. Bunu çok fazla önemsiyordum ve rüzgarın da önemsiyor oluşu mutlu etmişti beni. Kahveleri alıp manzaraya karşı olan tekli koltuklarımdan birine oturup etrafı izlemeye başladım. Rüzgarın ayak seslerinden geldiğini anlıyordum yavaş yavaş yanıma yaklaştı

Rüzgar : günaydın güzelim

Günaydın binbaşım

Rüzgar kahvesini alıp yanımdaki tekli koltuğa oturdu biraz etrafa göz gezdirdikten sonra

Rüzgar : Eee kahvaltı için nereye gidelim , aklında bir yer var mı ?

- aaa yok ben hazırlamak istiyorum bu sabah kahvaltıyı

Rüzgar : Güzelim zaten çok yorgunsun biraz daha yorulmanı istemiyorum daha önümüzde uzun bir yol var illaki senin hazırlayacağın günler olacak merak etme.

- peki o zaman benim hemen hazırlanmam lazım

Rüzgar : Kahveni iç hazırlanırsın güzelim

- o kadar bekleyecek misin gerçekten

Rüzgar : Abartma güzelim alt tarafı kahvaltıya gideceğiz. Bu arada duş almam gerekiyor ilk bize uğramamız lazım.

- ben hazırlanmaya gidiyorum binbaşı duşta da kullanabileceğin herşey mevcut havlu da bırakıyorum girebilirsin.

Rüzgar : Gerek yok güzelim bi yarım saatliğine eve uğrarız

Rüzgar iyice abarttın artık ya. Bak bu zamana kadar hiç sesimi çıkarmadım tamam dedim ama burası da senin evin. Bana zarar vermek istemiyorsun bunu anlıyorum fakat yabancıymışım gibi davranıyorsun. Bence ben hazırlanırken sende otur bunu düşün. Ben senin sevgilinim ve biz seninle bu kadar şeyin üstesinden gelmişken senin bana bu kadar yabancı olman beni mahvediyor.

Diyerek odama doğru yöneldim. Gerçekten bu konu artık canımı fazlasıyla sıkmaya başlamıştı. Ona hak veriyordum beni üzmek istemiyordu ama bu şekilde de kendimi sıradan biri gibi hissediyor ve üzülüyordum. Zaten rüzgar sevgisini çok fazla belli edebilen bir adam değildi. Dışardan odun gibiydi resmen başka hiçbir açıklaması yoktu. Ona fazlasıyla sinir olmuştum. Biraz da onun sinirleriyle oynamak için saçlarımı düzleştirdim makyajımı yaptım altıma şortumu üstüme ise çok kısa olmayan bir crop giyip omuzlarımdan bir beyaz gömlek sarkıttım. Işte şimdi gerçekten aynadaki kişiye ben bile hayrandım. Hemen odamın kapısını açtım ve içeriye doğru gittiğimde rüzgar duştan çıkmış , saçlarını yapmış ve koltukta oturuyordu beni fark etmesi adına

Ben hazırım çıkabiliriz binbaşı

Rüzgar arkasını dönüp beni gördüğünde bir süre bana baka kaldı. Eliyle yüzünü sıvazlayıp

Rüzgar : Bilerek yapıyorsun

Neyi , anlamadım ?

Rüzgar : anladın aden anladın

Anlamadım binbaşı anlamadım

Rüzgar : Hadi aden sabah sabah uğraştırma bizi düzgün birşeyler giy de çıkalım

Başta söylediğim gibi hazırım rüzgar

Rüzgar : Hazır falan değilsin sen giyinmemişsin bile

Yine başlıyoruz. Rüzgar sen beni tanıdığında da ben bu şekilde giyiniyordum şu an sorun ne ?

Rüzgar : Ben senin kılık kıyafetine karışmak istemiyorum tabiki her halinle çok güzelsin fakat bu giydiklerin benim için fazla aden anlıyor musun ?

-Sen bilirsin rüzgar o zaman ben buyum çünkü ve hep de böyleydim.

Rüzgar : Biraz daha dikkat ederim demek bu kadar zor mu senin için ne bu inat

- çok güzel olmuşsun demek zor mu senin için

Rüzgar : güzelim sen zaten her halinle çok güzelsin buna gerek yok

- Her zaman aynı şeyi yaşıyoruz hep bir tartışma ile çıkıyoruz evden ben bu durumdan fazlasıyla sıkıldım. Şimdi çıkıyor muyuz ?

Rüzgar : sıkıldın demek .

- evet sürekli bu konu hakkında tartışmaktan çok sıkıldım ben

Rüzgar : Tamam adden çıkalım hadi

Bazen ikimizin de zıt kutuplar olduğunu düşünüyorum. Rüzgar ilk bakışta gayet modern görünen hayatındaki kişinin kararlarına oldukça saygılı biri gibi görünen biriydi. Fakat zaman geçtikçe abartı bir şekilde kısıtlamalar başlamıştı. Her ne kadar zıt kutuplar olsak da birbirimizi çekiyorduk işte.

Rüzgar sinirle ayağa kalkıp kapıya yöneldiğinde bende çantamı aldım ve arabaya doğru yürümeye başladık. Evden çıkarken elimi bile tutmamıştı ve yüz hatları sinirlendiği için oldukça belirgindi. Arabaya bindiğimizde bir süre sessiz bir şekilde yola devam ettik rüzgar bu sessizlikten sıkılmış olacak ki radyodan herhangi bir şarkı açıp sessizliği şarkı ile bozdu. Kahvaltı için nereye gittiğimizi bile bilmiyorum , çok da umrumda değildi zaten yine bir tartışma yaşayıp günümüzü mahvetmiştik bile.Sahilde şık bir mekanın önünde durunca ikimizde tek kelime etmeden arabadan indik. Rüzgar arabayı valeye verip birşeyler konuşuyordu ben ise beklemeden mekana girdim.

Mekana girdiğimde çalışanların gözü birden bana kaymıştı kapıda duran beyefendiye 2 kişi olduğumuzu söylediğimde “ Masanıza kadar eşlik edeyim” dedi. Ben ise onaylar şekilde kafamı sallarken arkadan

Rüzgar : Gerek yok biz geçeriz

Diyerek elini belime götürüp beni masaya doğru yönlendirdi. Yine sinirlenmişti. Zaten hep sinirliydi , artık alışmıştım onun bu hallerine. Masaya geçtiğimizde rüzgar beklemeden hemen serpme kahvaltı siparişi vermişti bile.Bir süre yine sessiz kaldıktan sonra rüzgar gözlerini dikmiş bana bakıyordu.

- birşey mi oldu

Rüzgar : Neden elimi tutmadan içeri giriyorsun ?

- Sen tutsaydın ben tutmadıysam

Rüzgar : Güzelim bak bana sinirlendiğini biliyorum ama ben senin her halini çok çok beğeniyorum bu yüzden böyle şeyler giyip daha da ön plana çıkmanı istemiyorum. Seni kırmamaya çalışıyorum elimden geleni yapıyorum hatta bazen kendimle savaş veriyorum ama senden de biraz destek bekliyorum bu konuda. Elini tutma konusuna gelince de arkamı döndüğümde yoktun güzelim o yüzden ben tutamadım. Ama bir daha ne kadar kavga etsek de tartışsak da ellerimi tutmayı bırakmayacaksın anlaştık mı ?

Rüzgar ben çok açık giyindiğimi düşünmüyorum sadece rahatlığıma önem veriyorum biraz okulda sürekli klasik giyindiğim için. Ve sen bana böyle tepkiler verince evet sana çok sinirleniyorum daha da fazlasını yapmak istiyorum. Ama ben elimden geldikçe dikkat edeceğim sende biraz daha törpülesen kendini bu konuda bir sorun kalmaz.

Rüzgar : Anlaştık o zaman hocam?

- Anlaştık binbaşımmmm

Bölüm : 08.12.2024 00:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...