İstanbula gireli yaklaşık 30-40 dakika olmuştu rüzgar yavaşladı ve malikaneye giriş yaptı. Durumlarının iyi olduğunu rüzgarın oturduğu evden anlamıştım fakat bu kadarını beklemiyordum. Araba durduğunda bir kaç görevli hemen gelip kapılarımızı açtılar. Rüzgar indiğinde hemen benim yanıma gelip elimi tuttu. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Rüzgar bunu fark etmiş olacak ki
Rüzgar : sakin ol ben yanındayım
Her ne kadar yanındayım dese de kalbimi durduramıyordum. Rüzgarın buğradan sonra ilk defa bir aile üyesiyle tanışacaktım. Ve bu kişi de babannesiydi.
Kapıdan içeri girdiğimizde iki taraftan yukarı çıkan gold detaylı merdivenler vardı. Her şey özenle seçilmiş ve gerçekten asil duran bir evdi. Salona doğru ilerlediğimizde karşımda oldukça bakımlı , sarı ve beyazları karışmış küt saçlı ve asla yaşını belli etmeyen gayet şık ve zarif duran bir kadın vardı. Şaşkınlığımı gizlemem gerekiyordu çünkü ben böyle bir babanne beklemiyordum.
Buğra hemen babannesinin yanına koştu sarıldı ve daha sonra elini öptü , buğradan sonra rüzgar da babannesinin elini öpüp sarıldılar
Rüzgar yanıma gelip belimden kavrayarak
Rüzgar : Babaanne sana bahsettiğim Aden.
Rüzgar cümlesini bitirdiğinde babaannesinin elini öpmek için ona yaklaştım babanesi oldukça güleryüzlü bir kadındı.
- hoşbuldum efendim , bu saate sizi rahatsız ettim kusura bakmayın
- olur mu öyle şey iyiki geldiniz.
Hemen yanımıza bir çalışan geldi kahveleri nasıl içeceğimizi sorduğunda rüzgar “ bize 2 sade “ diyerek cevap verdi. Babannesinin bana sorular sormak istediğinin fakat rüzgardan çekindiğinin farkındaydım. Sohbete başlamak için ben söze girdim
- çok şükür be kızım sizleri gördüm daha iyi oldum.Sen nasılsın bizim oğlanın öğretmeniymişsin.
- evet efendim buğranın hem sınıf öğretmeni hemde müzik öğretmeniyim.
Rüzgar : Babanne soru mu bu da?
- yok yok rüzgara bakmayın siz , biz buğra ile konuştuk uzun zamandır da bir sorun olmadı zaten değil mi rüzgar ?
Rüzgar bana sanki onu yalancı çıkarmışım gibi bakarken bir yandan da başıyla onaylamıştı.
-Annen baban ne iş yapıyorlar ?
- Annem Avukat , Babam doktor abim ise mimar
Rüzgar babannesinin son sorusundan sonra sinirlenmişti sürekli soru sormasından kaynaklıydı sanırım fakat benim için bir sorun değildi bu durum tam tersine konuştukça içimdeki gerginlik azalıyordu.
Rüzgar : Babanne bitmedi mi soruların ?
-kızma hemen oğlum sohbet olsun diye
Rüzgar geldiğimizden beri hiç gülmemişti bile. Büyük ihtimalle ailesine karşı da sert bir tavrı vardı fakat bunun nedenini anlamıyordum. Babannesi de rüzgardan çekiniyor gibiydi aynı buğra gibi.
- benim için sorun değil iyi geldi konuşmak. Evet efendim biliyorlar tanıştılar.
- Oğlumla , gelinimde olsaydı onlar da tanışıp severlerdi seni.
Dediğinde rüzgar sanki konunun buraya geleceğini bildiği için az önce önünü kesmek istemiş gibiydi. Babaannesinin cümlesinden sonra rüzgar yüzünü sıvazlayıp “hasbünallah babaanne” dediğinde başımı öne eğdim ve onların konuşmasına katılmak istemedim. Babaannesinin gözleri dolduğunu fark etmiştim rüzgara kaş göz yaptım , rüzgar sinirleniyor gibiydi
Rüzgar : biz artık kalkalım hülya sultan
-Aaa nereye oğlum kalmayacak mısınız ?
Babaannesi başıyla rüzgarı onayladığında ayaklandık , arabaya doğru yöneldiğimizde babaannesi bana sarıldı ve
- Rüzgar sert görünür ama kalbi pamuğa benzer. Sahip çıkın aşkınıza kaybederseniz bulamazsınız bir daha ellerinizden kayıp gider.
Diyerek gülümsedim ve arabaya bindim. Rüzgar aracı çalıştırıp yola çıktığında hala sinirini atamamıştı
Rüzgar ne olduğunu anlamaya çalışırken arabayı da sağa yanaştırıyordu. Arabayı durdurup bana döndüğünde bir anda dudaklarına yapıştım. Bir elimle saçlarıyla oynarken diğeriyle yanağını okşuyordum.Rüzgar ne olduğunu anlamayarak bir süre bekledi ve sonra o da karşılık verdiğinde bir eli belimdeyken diğerini saçlarımda dolaştırıyordu. Rüzgar geri çekilip
Rüzgar : hiiç rahat durmuyorsun güzelim
Rüzgar : sen beni mi deniyorsun ?
Rüzgar : nereye kadar dayanabileceğim konusunda ?
Ne alakası var sevgilim beni öpmüyor , ben öpüyorum
Rüzgar : Ah bi bilsen içimde kopan fırtınaları o zamanda böyle diyebilir miydin acaba ?
Rüüzgarın bana yaptığı karşısında misilleme yapmıştım , onunla uğraşmayı çok seviyordum.
- Sevgilim kahve alabileceğimiz bir yer var mı yakınlarda ?
Rüzgar : Kahveciye gidiyoruz şu an güzelim
Bu adam benim ruh eşimdi , ben daha birşey demeden anlıyordu.Bilmiyorum tarifi var mı ? Kelimelere cümlelere sığar mı ? Seni seviyorum değil , bundan daha fazlası. İçime kadar işleyen bir sızı gibi ama içimden çıkarsa ölecekmişim gibi.
Rüzgar kahvelerimizi almak için yanaştığında
- sevgilim sen arabayı park etmekle uğraşma ben alıp geleyim.
- çocuk gibi elimden tutup mu devam edeceğiz sürekli
Rüzgar : güzelim beraber girip alırız.
Rüzgar : tamam aden git al ve gel hızlı bir şekilde
Rüzgarı bıktırmak için demiştim o kelimeyi aslında. Sonuçta bundan 1 yıl öncesşnde rüzgar benim hayatımda yoktu ve ben her işimi kendim halledebiliyordum. Şu anda da yapabilirdim bunu ve amacıma ulaşmıştım . Hızla arabadan inip kahveciye girdiğimde önümde bekleyen bir kişi vardı. Biraz bekledikten sonra sıra bana gelmişti siparişlerimi verdikten sonra tam ödemeyi yapacakken
-Hanımefendinin hesabını ben ödeyeceğim almayın lütfen
Arkamı döndüğümde hiç tanımadığım biri duruyordu. Cümlesini bitirdiğinde acaba tanıyor muyum diye adamın yüzüne bakmıştım ama tanımıyordum eminim. Orta boylarda kumral hafif yapılı bir adamdı.
- pardon siz kimsiniz de benim kahvemin ücretini ödüyorsunuz?
- Doğru ya tanışmadık , tanışalım o halde .
- lütfen rahatsız etmeyin beni !
Dediğimde sesim oldukça yükselmişti. Hemen arkamı dönerek çalışana ücreti ödemeye çalışırken arkamdan gelen sesle tekrar adamın olduğu tarafa döndüğümde rüzgar adama vu***** başlamıştı. Çevredekiler gelip ayırmaya çalışırlarken rüzgar
- Sen benim sevgilime mi asılıyodun lan ?
Diye haykırıyordu adeta.O sırada kapı açıldığında içeriye giren polisler rüzgarı adamın üstünden alıp adamı kaldırmaya çalışıyorlardı.
Dediğinde rüzgar hemen cüzdanını çıkartıp gösterdiğinde polis bir süre rüzgara bakarak polis : sorun ne komutanım?
Rüzgar : kız arkadaşımı rahatsız etti.
Polisin rüzgara binbaşı dediğinde adam bir süre rüzgara baktı ve bakışlarını kaçırdı
- hayır değiliz , gidelim lütfen rüzgar
Polis : bende öyle düşünmüştüm hadi herkes dağılsın şimdi
Rüzgar sinirli gözlerini üzerimden hala çekmemişti ben ise rüzgarın elini tutup kapıya doğru çekmeye çalışıyordum. Rüzgar beni arabaya bindirerek kapıları kitledi ve kapıda bekleyen polislerin yanına gitti, hararetli bir şekilde konuşuyorlardı fakat anlayamıyordum.Bir süre bekledikten sonra arabaya geldi ve aracı çalıştırdı.
Rüzgar : evet güzelim neden sordun ?
Rüzgar : Bazen erkek olmaktan da utanıyorum , geldiğimiz hale bak sen tek başına bir kahve almaya bile gidemiyorsun.İşte bu yüzden korkuyorum şimdi anlıyor musun neden seni tek göndermek istemediğimi.
Diyerek ellerini tuttum ve İzmire dönmeye başlamıştık. Radyoda çalan şarkı eşliğinde sohbet ediyorduk. Sabah erken saatlerden itibaren ayaktaydım ve artık yorulmuştum rüzgara dönerek ayaklarımı onun bacaklarının üstüne uzattım. Rüzgar başta ne yaptığımı anlamaya çalışsada halinden oldukça memnun görünüyordu bir süre sonra hızını hafif düşürerek bir eliyle bacağımı okşayıp hafif sıktı. Ben ise başımı cama yaslayıp dinlenmeye başlamıştım. Rüzgar uykumun geldiğini anlamış olacak ki konuşmuyordu zaten bir süre sonra uyuya kalmıştım.
Gözlerimi açtığımda kısa bir süre etrafa bakındım , benim odam değildi o zaman neredeydim ben ? Hafif kalkmaya çalışırken yanımda rüzgarı fark etmemle geri yerime yerleştim. Rüzgarın odasıydı burası anladığım kadarıyla. O kadar güzel uyuyordu ki bir kaç dakika boyunca onu izledim. Ellerimle yanağını ve saçlarını okşamaya başladığımda
-günaydın sevgilim , ben nasıl geldim buraya neden evimde değilim ben binbaşım ?
Rüzgar : Güzelim sabah sabah bi dur be
Diyerek yine kalkmak için haraketlenmiştim ki rüzgar hemen belimden kavrayarak beni yatırıp kendine doğru çekti.
-Bir daha bunu yapma tamam mı ? Bir daha beni bırakarak yanımdan kalkma.
Derken sesi hem sessiz hem de sinirli çıkmıştı. Onaylar gibi başımı salladım. Rüzgar belimdeki elini biraz daha bastırarak aramızadaki tüm mesafeyi kapatmıştı nefes alış verişlerimizi duyabiliyorduk. Dudaklarına doğru yönelip bir kaç kez ufak öpücükler bırakıp geri çekildiğimde
Sözünü bitirmeden tekrar dudaklarından öptüm
Tekrar sözünü bitirmesini beklemeden öpüp geri çekildim
Rüzgar yine tam birşey diyecekti ki tekrar öpüp geri çekildim
Dediğimde rüzgar sert bir şekilde dudaklarımdan öpmeye başlamıştı. Ben ise misilleme yaparak karşılık vermediğimde
Rüzgar : az önce beni öp diyen sendin şimdi ne oldu başkaları öp....
Rüzgar sözünü bitirmeden dudaklarını öpmeye başladığımda dudaklarımı dudaklarından ayırmadan
Devamını getirirsen başına geleceklerden haberin var mı ?
Rüzgar : sende beni öpmeyi bırakma
Rüzgar cümlesini bitirir bitirmez tekrar öpmeye başlamıştı. Fakat bu sefer ikimizin de duracağı yok gibiydi. Rüzgar belimdeki eliyle beni kendi üstüne çektiğinde
Rüzgar : Rahatsız olduğun an beni durdur
Rüzgar : güzelim sen ne olsun istiyorsun ?
Seni
Rüzgarın bir eli belimde gezerken diğeri ise saçlarımda geziniyordu. Yavaş haraketlerle tişörtünü çıkarmaya başladığımda oldukça dikkatli davranıyordum eğer bu noktada yine beni geri iterse diye temkinliydim kendimce fakat rüzgar halinden oldukça memnun görünüyordu. Benim yönlendirmeme izin vermişti kendini bana bırakmıştı bunu anlayabiliyordum. Bir süre aramızdaki bu aşkın tutkuya dönüşüp yanmasına izin vermiştik.
İkimizde nefes nefese kaldığımızda , üstümde olan rüzgar kendini yanıma atarak belimden tutarak kendine çekti saçlarımdan öptü. Ben ise başımı göğüsüne koydum.
Rüzgar: sözümü tutamadım. Konu sen olunca ben kendimle çelişiyorum.
- evet binbaşım sözünü tutamadın
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.65k Okunma |
2.12k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |