24. Bölüm

24. Bölüm

Sena şahin
asen24

Arabama binip hızla uzaklaştım okuldan eve geldiğimde kahvemi yapıp hazırladığım bavuluma eksiklerimi yerleştirdim. Evi biraz toparladıktan sonra Rüzgardan haber beklemeye başladım. Çıkmış olmalıydı bu saate kadar ama ne aramıştı nede mesaj atmıştı. Bense camın önünde oturmuş onu bekliyordum. Ki beklediğim mesaj gelmişti

Rüzgar : in

Öküzsün binbaşı öküz. Hızlıca eşyalarımı alıp aşşağıya indiğimde arabaya yaslanmış bir şekilde sigara içiyordu. Beni gördüğünde elindeki sigarayı attı ve elimdeki bavulu aşıp bagaja yerleştirdi. Arabaya bindiğimde bize aldığını düşündüğüm iki kahve vardı. Fakat dokunmamıştım çünkü geldiğimden itibaren benimle hiç konuşmamıştı. Bir süre sessiz bir şekilde devam ettik yolumuza ve bu sefer sessizliği bozan o oldu

Rüzgar : Afiyet olsun

Diyerek önüne bakmaya devam etti. Ben cevap vermeden sessizliğimi korumaya devam ettim.

Rüzgar : bakman için değil içmen için aldım.

İstemiyorum

Rüzgar : İstediğini bilecek kadar tanıyorum seni

Kırgın olduğumu bilecek kadar da tanıyor musun ?

Rüzgar : seni kırmak istemedim.

Ama kırdın

Rüzgar : haklıydım

Haklı olman beni kıracağın anlamına gelmiyor

Uzun bir süre sessizlik olduktan sonra

Yaşadığımız her olayda cezayı bana kesiyorsun beni sensizlikle cezalandırıyorsun. Ben bu durumdan artık yoruldum ve sıkıldım.

Rüzgar : Aden bak ikidir sıkıldım diyip duruyorsun benim ayarlarımla oynama . Bir şey varsa açık açık söyle

Çünkü bu durum sıktı artık. Cezaları bana keseceksen , beni dinlemeden yargılayacaksan böyle ilerleyemeyiz.

Rüzgar : ben seni kırmamak için gidiyorum yanından

Zaten kırıyorsun rüzgar hep kırıyorsun

Rüzgar : hep kırıyorum öyle mi ? Tamam aden sen İstanbulda kaldığın sürece biraz düşün taşın. Ne yapmak istiyorsun ne istiyorsun karar ver. İzmire döndüğünde tekrar konuşuruz. Belli ki senin kafan karışmış bu şekilde çözüm bulamayız.

Ayrılalım mı yani ?

Rüzgar : Hayır bir süre konuşmayalım kafalarımızı dinleyelim. Sağlıklı ilerleyebilmek için.

Yüzümdeki şaşkınlığı gizlemeye çalışarak başımı salladım onaylar der gibi. Rüzgar farkında değildi ama yine aynı şeyi yapmıştı yine onsuzlukla cezalandırmıştı. Ama bu süre ikimize de iyi gelecek gibiydi. Yol boyu bu sessizliği ikimizde bozmadık. Vardığımızda benimle birlikte araban indi bavulumu indirdi

Gelmeyecek misin ?

Rüzgar : gelmesem daha iyi

Gerçekten mi ?

Rüzgar : aden iyi düşün olur mu ?

Sarılabilir miyim peki ?

Rüzgar : saçmalama gel buraya

Diyerek kendine doğru çekti bana , öyle bir sarıldık ki sanki son sarılışımız gibi. Birdaha hiç görüşmeyecekmişiz gibi.

Hoşcakal binbaşı dikkat et kendine

Rüzgar : seni seviyorum okyonus gözlüm

Seni seviyorum kalbim

 

Bu sefer sevdiğim adamdan seve seve ayrılıyordum. Onu görmeden duramayan , sesini duymadan yapamayan ben ondan 1 hafta ayrı kalacaktım. Bahsettiğim ayrılık kilometreler değildi , kalplerimiz ayrıydı. En acısıda buydu. Mantıkla kalp yarış içinde olur mu hiç ? Oldu. Kalbimin kazanmasını istesemde mantığıma da söz geçirememek beni yoruyordu.

Eve geçip ailemle vakit geçirdikten sonra rüzgara mesaj atmıştım

Varınca haber verir misin ?

Rüzgarın görüldü atması tamam anlamına geliyordu. Odama geçip saatlerdir tuttuğum gözyaşlarımı kendi hallerine bıraktım. Zor olacaktı zaten zor kavuşmuştuk yine ayrı kaldık.

Aradan.2 saat geçmişti rüzgardan gelen mesaj sesiyle hemen telefonu elime aldım

Rüzgar : geldim.

Teşekkürler

Yine görüldü yemiştim. Ağlamalarım oldukça hızlanmıştı ki yatağımda uyuya kalmışım.

 

RÜZGAR

 

Ben adeni herşeyi ile kabul etmiştim. Ben onun kalbine , sevgisine , gözlerine aşık olmuştum. Adenle ikimiz aynı yerlerde değildik , ben ona aşıktım ilk defa böyle duygular hissediyordum o ise beni seviyordu. Ya da en azından böyle hissettiriyordu. İnsan aşık olduğu insandan sıkılmaz , sıkılmamalı. Ben ona evlilik teklifi planlarken o sıkıldım demişti ve bu ilk değildi.

Kalbimin diğer yarısını İstanbulda bırakıp dönüyorum. Sevmek bu kadar zor olmamalıydı. Bu süre ya bizi toparlayacaktı ya da bitirecekti. Zaten istanbula gideceği için kendimi kötü hissediyordum şimdi ise benden ayrı bir şekilde orda olması beni hem korkutuyor hemde sinirlendiriyordu. İçimdeki kıskançlık duygusunu bastırmakta oldukça zorlanıyordum. Ellerimden kayıp giderse kendimi asla affetmem.

 

 

ADEN 

 

İstanbula geleli birkaç gün olmuştu rüzgarla bu sürede hiç konuşmamış ve yazışmamıştık. Onun haber aldığını tahmin edebiliyordum. Fakat ben delirmek üzereydim. Ondan haber alamıyordum , nasıl durabiliyordu anlam veremiyordum ? Kaç kere mesajları yazıp yazıp sildim. Bu sefer ben adım atmak istemiyordum. bu gün ırmağın ve baranın bekarlığa vedası olacaktı , arkadaşlarımızla hep beraber kutlama yapacaktık. Sabah erkenden kalkıp kahvaltımı yaptım , odama geçip hazırlanacaktım ki annem “ iyi misin güzel gözlüm , rüzgar göreve mi gitti yine” diye sorduğunda ne diyeceğimi bilemedim.

Hayır anne İzmirde

Annem : aranız mı kötü ?

Anne nasıl anlıyorsun bir şey olduğunu ?

Annem : anneler anlar , anlatmak ister misin?

Anne biz ilişki yaşarken o anın heyecanı telaşıyla birbirimizi dinleyemedik , duyamadık belkide anlayamadık. Aşamadığımız bazı noktalar oldu bu yüzden biraz kafa dinlemek için süre tanıdık birbirimize.

Annem : kızım bak bu zamana kadar hiçbir ilişkine karışmadım yorum yapmadım. Ama bu ilişki seni yoruyorsa veya yoracaksa devam etmeni istemiyorum kesinlikle. Biz rüzgarı çok sevdik evet ama babanla ne zaman konuşsak bizim de içimizde hep bir korku var ve geçmiyor. Asker kızım , gidene de zor kalana da. Ve ben seni ellerimle ateşe atmak istemiyorum sadece sen mutlusun diye sesimizi çıkartmıyoruz.Bu ilişki sizi yoruyor gördüğüm kadarıyla.

Anne ben çok seviyorum yani böyle anlatamıyorum da ona olan duygularımı ama gerçekten seviyorum. Ve o da beni seviyor biliyorum hemde çok seviyor. Hissedebiliyorum ama bazen sevgi yeterli olmuyor sanırım.

Annem : sev buna lafım yok ama kendine yaptığın en ufak bir şeyde rüzgarın karşısına ben çıkarım. Senin kararını etkilemek istemiyorum. Sana ilk konuştuğumuz da da söyledim yolunu sen seçeceksin. Ben yanındayım unutma.

Annem ilişkiyi onaylamıyor sadece sevdiğim için saygı duyuyordu bu konuşmadan bunu anlayabiliyordum. Onların korkusu benim tekrar eskiye dönmemdi , benim korkum ise rüzgarın eskide kalması. İlişkinin o heyecanına fazla kaptırmıştık kendimizi.Çok fazla yıpratmıştık , tek dileğim biz olmaktan vazgeçmememiz.

 

Annemle konuştuktan sonra hızla yukarı çıkıp eşyalarımı aldım ve ırmağın evine doğru yola çıktım. Irmaklara vardığımda tam arabadan inecekken abimin araması ile inmeyip telefonu cevapladım

Abim : Aden nasılsın güzelim

İyiyim abicim siz nasılsınız ?

Abim : iyiyiz bizde evde misin?

Irmağın yanına geldim abi şimdi bir sorun mu var ?

Abim : yok güzelim de araban lazım bana istanbuldan dönerken geri veririm sana olur mu ?

Olur tabiki abi soruyor musun? Ama anahtar evde.

Abiim : Evin yedek anahtarı rüzgardaydı ondan alırım güzelim

Tamam abicim.

Abimle görüşmeyi sonlandırıp hızla ırmağın yanına çıktım. Birer kahve içip biraz sohbet ettik. Ne o ne de ben rüzgarın konusunu açmıyorduk. Bu gün onun günüydü dertlerimle mahvetmek istemiyordum. Saat yaklaşırken hazırlanmak için odasına gittik. Nasıl özlemiştim böyle anları. Önceden de dışarı hava almaya bile gitsek beraber hazırlanır şarkıları resmen haykırırdık. Ne kadar neşeli ve enerjiktim birde şimdiye baktığımda enkazın altından çıkmaya çalışıyordum. En zoru ise kimseye belli etmeden çırpınıp duruyordum

Irmak : Rüzgar gelemiyormuş , baranı aramış.

Öyle mi ? İşi çıkmıştır.

Irmak : işi çıkmıştırr?? Senin haberin yok mu ?

Aşkım bu gün çok güzel bir gün bunları konuşmayalım olur mu ?

Irmak : anlat çabuk , başlarım güzeline özeline

Irmak lütfen bu gün değil.

Irmak : bırak elindekileri otur şuraya. Ne oluyor aden ne kadar çok değiştin farkında mısın? Artık bana bile anlatmıyorsun birşeyleri.

Ben kendimle konuşamazken sana ne anlatayım allah aşkına ırmak şu an değil gerçekten sinirlenmek istemiyorum. Zamanımız var daha konuşuruz hadi kalk bakalım gelin hanım.

Irmak tam lafa girecekti ki onu hemen sandalyesine ittim ve otutturdum. Yine şarkılar eşliğinde hazırlanmaya başladık. Yaklaşık 2 saat sonra baran ırmağa “ geldim” diye mesaj attığında son dokunuşlarımızı da yapıp evden çıktık.

Baran ırmağı gördüğünde bir süre gözlerini alamadı , hayran kalmıştı adeta

Baran : çok güzelsin sevgilim

Irmak : baran yaa ağlatma beni

Gelinlikle görse bayılacak herhalde

Dediğimde ikisi de gülmeye başlamıştı, hızla arabaya yerleşip mekana geldik. Baranın birkaç arkadaşı bizden önce gelmişlerdi.

Hoşgeldiniz gelin hanım damat bey

Irnak : hoşbuldukk

Baran : Hoşbulduk herşey tamam değil mi ?

Evet kardeşim bir sıkıntı yok rahat ol. Hoş geldin aden

Hoşbuldum.

İsminin selim olduğunu hatırladığım arkadaşı zamanında benimle konuşmak istemişti fakat ben red edince uzatmamış ve saygı duymuştu. Bu gün de gayet saygılı ve güzel bir şekilde karşılamıştı.

Yavaş yavaş herkes toplanmaya başlamıştı , şarkılar çalıyor ve masada olan herkes hu günü beklermiş gibi dans ediyorlardı. Saatler hızla ilerliyor ve masada kafası yerinde olan kişi sayısı azalıyordu. Irmak birden elimden tutup dans etmek için beni kaldırdığında arkada çalan “ aşka dertler katmer katmer “ şarkısına ayak uydurup bağıra çağıra söylemeye başlamıştık.

Dengemi kaybetmeye başladığımda durmam gerektiğini anlayıp içeceğimi elimden bıraktım ve dans etmeye devam ettim. Irmak baranla tüm enerjilerini düğün stresini atar gibi eğleniyordu. Ben ise diğer arkadaşlarımızla bu anın tadını çıkartıyordum.

Bölüm : 22.12.2024 13:13 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...