25. Bölüm

25. Bölüm

Sena şahin
asen24

Artık dengemi fazlasıyla kaybetmiştim , tam yerime oturacaktım ki bir an ayağım boşluğa geldi ve dengemi kaybettiğimde Selimin beni tutmasıyla doğruldum ayağa.

Teşekkür ederim selim

İyisin değil mi ?

Evet iyim

Lavaboya gidebiliriz

Dediğinde sanki kalkmamı ister gibi elini sırtıma koymuştu. Rahatsız olmuştum bu davranışından kötü niyetli olmasa bile yanlıştı.

Gerek yok iyiyim

Dedim kendime güvenir ve net bir ses tonu ile. Fakat ikna olmamış gibi başımda dikilmeye devam ediyordu. O sırada gözlerim kapıya ilişti sadece bir iki saniyeliğine hayal gördüğümü , gerçek olmadığını… Rüzgar gelmişti , yine beni saçma sapan bir şekilde görmüştü. Ve sinirli olduğu belliydi. Umarım arkadaşlarımızın bu özel gününde sorun çıkarmaz diye düşünürken hızla yanıma geldi

Rüzgar : Geciktim güzelim kusura bakma. İyi misin bir sorun mu var ?

Hayır sevgilim yok hoş geldin

Rüzgarın bu tavrı beni oldukça şaşırtmıştı. Fakat ne yapmak istediğini anlamıştım . Baranın bu güzel gününü berbat etmek istemiyor fakat selime de ağzının payını vermek istiyordu.

O kargaşada bir an gözlerimi rüzgarın gözlerine çevirdim. Çok özlemiştim herşeyini çok özlemiştim. Ve dayanamayarak rüzgarın dudaklarını öpmeye başladığımda sanki o da bunu bekliyor gibi karşılık vermişti. Ayrıldıktan sonra “böyle yaparsan ayrı durmuş olmayız” dediğinde kulağına yaklaşıp “ beni kıskanırsan ayrı kalamayız” dedim. Rüzgar tekrar sinirlenmiş olacak ki “ Ayrı da olsak beraber de olsak sana dokunamaz , sende buna müsaade edemezsin. Sadece ben , sadece.” Dedi gözlerini gözlerimden bir saniye bile ayırmadan.

“ yanımda olmazsan dokunurlar” dedim hafif gülümsemeyle karışık. Git gide sinirleniyordu fakat ben bu hallerini bile çok özlemiştim. “ beni sınama” dediğinde , baran rüzgarı görüp hızla yanımıza gelmişti.

Baran : Kardeşim hoşgeldin gelmeyeceksin diye biliyorduk

Rüzgar : hoşbulduk , erken çıkınca yetişebilirim diye düşündüm

Baran : iyi yaptın otur hadi sende eşlik et bize.

Rüzgar böyle ortamları pek sevmezdi ve eşlik etmezdi. Fakat sevdiği insanlara ayak uydurmaya çalışır ve ortamı bozmazdı. O geldiğinde benim için eğlence bitmişti tüm odağım ondaydı , ırmak bunu fark etmiş olacak ki yanıma geldi ve beni tekrar dans etmek için kaldırdı. Irmak ve ben deli gibi dans ediyor ve eğleniyorduk. Irmak bakışlarını bir an rüzgara çevirdiğinde “ Rüzgar sana neden böyle bakıyor ?” dediğinde bende bakışlarımı rüzgara çevirmiştim ve anlamıştım “elbisemi açık buldu sanırım ve dikkatli olmamı anlatmaya çalışıyor kendince”. Irmak kahkahasına engel olamadan “bakışarak anlaşmak bu olsa gerek” dedi ve ikimizde gülmeye başladık.

Bir süre dans ettikten sonra ırmak bir anda “ Aden rüzgar “ dediğinde hızla rüzgara döndüm. Yanında bir kadın vardı “sakin ol , git ve burada olduğunu göster sadece” dedi ırmak fakat tüm algılarımı kapatmış sadece kadına odaklanmıştım. Çok güzel , bakımlı bir kadındı. Kıskançlık tüm vücudumu ele geçirmişti ki koşar adım rüzgara yöneldiğimde kadın rüzgara doğru eğilmiş elini ise omzuna koymuş birşeyler fısıldıyordu. Yanlarına gidip kadının elini iterek

Hayırdır sevgilim bi sorun mu var ?

Rüzgar : yok hanım efendinin birkaç sorusu varmış onları yanıtlıyordum.

Ne sorusuymuş bu ? Bu kadar temas etmesini gerektirecek?

Rüzgar bu durumdan keyif alır gibiydi , bu durum beni daha da sinir etmişti.

Hadi canım hadi başka kapıya , yürü

Diyerek kadını gönderdim. Rüzgarın elinden tutup kapıya çıkardım sinirimi atmam gerekiyordu

Kimdi o kadın

Rüzgar : tanımıyorum

Tanımadığın kadın sana neden dokunuyor rüzgar

Rüzgar : Bir şey sormuştu

Benimle oynama binbaşı , dokunamaz sana

Rüzgar : dokundu ama

Rüzgar eğleniyordu benimle resmen başka bir açıklaması olamazdı. Son cümlesinden sonra ona doğru yaklaşıp omzuna yumruk atmaya başladığımda gözlerim de dolmuştu

Yapma rüzgar benim gözümün içine baka baka bunu söyleme.

Rüzgar : neden ? Zoruna mı gidiyor

Bilerek yapıyorsun

Rüzgar : söylesene neden ?

Çünkü binbaşım sen benimsin , sana dokunamaz yaklaşamaz hele ki ben sana dokunamazken… canımı yakmak için yapma bunu dayanamam buna

Rüzgar : Gel buraya gel

Diyerek kendine çekti , ellerimi boynuna sarıp başımı omuzuna göndüm.

Rüzgar : ben seninim , başka da kimse dokunamaz korkma.

-Dokundu o sana

Rüzgar : Özür dilerim güzelim , sinirlenmeni istemiştim sadece

İzin verme bir daha kimseye söz ver

Rüzgar : söz güzelim söz , beni anlamanı istedim sadece .

Dediğinde daha da sıkı sarıldım , beni kendinden ayırıp dudaklarıma bir öpücük kondurup içeriye eğlenmeye girdik.

Artık müzikler yavaşlamaya başladığında hepimiz yerlerimize oturmuştuk. Irmak garsona bir şeyler fısıldadığında garson birkaç saniye sonra elinde mikrofonla bana doğru yaklaşıyordu. Masadan “aden , aden” sesleri yükseldiğinde ırmağı kırmamak için ırmak ve benim şarkımızı söylemeye başladım. Nakarata geldiğimde ırmak tüm sulu gözlülüğüyle yanıma gelip sarılmaya başlamıştı

“et tırnaktan ayrılamaz

yok ben senden ayrılamam

sebep olduğun şu yangınımı

yangın ile durduramam

 

et tırnaktan ayrılamaz

yok ben senden ayrılamam

sana giden tüm yollarımın

doldu tozu bak kundurama”

 

Şarkı bittiğinde masadan ve etraftan gelen alkış seslerine gülümsemeyle karşılık verdiğimde “tekrar,tekrar” sesleri gelmeye başlamıştı. Uzun zaman sonra şarkı söylemek iyi gelmişti ve hiç kırmadan tekrar başka bir şarkı söylemeye başladım.

 

“Şimdi bir daha nasıl seveceğim?söyle

Bilki dönmelisin kafayı yiyeceğim, böyle

Alnıma yazılmışı, nasıl sileceğim?

Kadere güvenip, nasıl düzeleceğim?

 

Şimdi bir daha nasıl seveceğim?söyle

Bilki dönmelisin kafayı yiyeceğim, böyle

Alnıma yazılmışı, nasıl sileceğim?

Kadere güvenip, nasıl düzeleceğim?”

 

Şarkı bittiğinde rüzgar ellerime uzanıp tutmaya başlamıştı.Bu anı bekliyormuş gibi daha da sıktım tuttuğum ellerini. Biz ne ayrı kalabiliyorduk ne de beraber olabiliyorduk.

Eğlence bittiğinde arkadaşlarımız dağıldı Irmak,Baran,Rüzgar ve ben kalmıştık sadece Baran “ sevgilim sizi eve bırakalım , rüzgar sen dönecek misin tekrar ?” dediğinde gözlerimi rüzgarın gözlerinde buluşturdum. Gitmesini istemiyordum , fakat daha izin gününe 2 gün vardı. Rüzgar “ yok dönmeyeceğim izin aldım , buradayım” dediğinde kendimi tutamadan suratımda aptal bir gülümseme yerleşti. Baran da benim gibi keyifli görünüyordu “ sende bana geliyorsun o zaman” rüzgar başını olumsuz anlamda sallayarak “ kardeşim ben hiç rahatsız etmiyim babanneme geçeceğim”.

Başkasının evinde kalmaktan pek hoşlanmıyordu fakat baranın onu bırakacak gibi bir niyeti yoktu. Dediğim gibi de olmuştu. Rüzgar aracı kullanırken baran onun yanında biz ise ırmakla arkada oturuyorduk. Irmakların evine vardığımızda rüzgar “ bize biraz zaman verebilir misiniz?” dediğinde baranla ırmağa bakmıştı , onlar ise onaylayıp arabadan indiklerinde bende ön tarafa rüzgarın yanına oturmuştum konuyu açmayacak sanmıştım fakat o sadece gecenin bitmesini beklemiş

- dinliyorum ne oldu?

Rüzgar : Mekanda uzatmak istemedim o herif kimdi güzelim ?

- hangi herif anlamadım?

Rüzgar : sana dokunan aden sana dokunan kim olabilir başka ?

- Baranın arkadaşı , Selim.Düşüyordum ben yardımcı oldu sadece.

Rüzgar : Tanıyorsun.

-evet daha önce de aynı ortamlara girmiştik birlikte

Rüzgar : ne diyorsun aden ya aynı ortamlara girdik birlikte falan ne oluyor ?

- Baranın arkadaşı olduğu için denk gelip oturup sohbet etmişliğimiz var yani baran ve ırmak sayesinde o kadar. Rüzgar ben seni çok seviyorum , yapmayalım böyle nolur. Bak bizi kaybetmekten çok korkuyorum lütfen!

Rüzgar : Başka?

- ne başka anlattım işte sana rüzgar daha neyin hesabını soruyorsun?

Rüzgar : Birincisi ben sana hesap sormam , sorularımın cevaplarını yanıtlamaya çalışırım. İkincisi o herifin gözleri sadece denk gelip oturduk gibi bakmıyordu. Üçüncüsü de biz ayrılmadık veya sen ayrıldıysan bile bana bunu söylemedin.

- Başka bir şey olmadı , olamazdı da . Ben her önüne gelenle bir şey yaşayan biri miyim ?

Rüzgar : ne yapmamı bekliyorsun seni sürekli farklı heriflerle samimi gördükçe ?

- bu ne demek ya ? Bu nasıl çirkin bir ima. Bak bu dediğini yaz aklına binbaşı bana bu yakıştırmayı yaptın ya bunu sakın unutma çünkü ben unutmayacağım. Karşıma çıkma bir daha bitti. Bu ilişki bitmezse ben biteceğim yoksa.

Diyerek arabadan inip ırmağa “ aşkım annem aradı ben eve geçeyim zaten cuma da sizde kalacağım” dediğimde ırmak beni onayladı. “baran beni evime bırakabilir misiniz?” dediğimde rüzgar hala arabadaydı baranda “gel bırakalım” dediğinde arka koltuğa oturdum ve eve gelene kadar arabada kimseden ses çıkmamıştı. Vardığımızda “iyi geceler” diyerek hızla eve koştum.

Annem ve babam çoktan uyumuşlardı. Sessizce odama geçtim , kapımı kitledim ve içimdeki duyguları durdurmayı bırakarak ağladım. Rüzgarın bana yaptığı ima kulaklarımda çınlıyordu. Ben herşeyimle onun olmaya hazırken rüzgarın sürekli güvensizlik ile bana yaklaşması artık sabrımı taşıyordu.

 

Ağlamak istiyordum , bağıra bağıra , içimi dökünceye kadar belkide sonsuza kadar.Ben ona güvenince kendimi bir dağa yaslanmış gibi hissetmiştim , meğer o uçurummuş.

 

 

CUMARTESİ

 

Dağılmıştım , toparlanamıyordum. O benim hayatımın tamamı olmuşttu , evet bu kararı veren bendim fakat bu kararı vermek benim için de kolay olmamıştı. Onu çok seviyordum fakat biz iki farklı insandık birimiz gökyüzüydü birimiz okyanus.

Ailem anlamıştı birşeyler olduğunu ağzımı aramışlardı bense çekinmeden “ayrıldık” dedim sadece. Baran ve Irmak da rüzgardan öğrenmişlerdi sanırım.

Dün gece Irmaklarda kaldığım için sabah erkenden uyandık.Hemen kahvaltımızı yapıp evden çıktık kuaför için. Vardığımızda bizi hemen hazırlık için aldılar saçlarımı dalgalı bırakmak istemiştim , hafif birde makyaj yaptırmıştım. Irmak gelinliğini giymeye gittiğinde sabırsızlıkla onu bekliyordum.

Irmak : geliyorummm

- hadi artık çıkkk

Irmak odadan çıktığında kuğu gibi görünüyordu. Onu gördüğümde gözyaşlarıma engel olamadım. Çocukken bu günlerin hayalini kurardık şimdi ise o gün geldi , kardeşim gelin oluyordu. Kısa süreli bir ağlaşmadan sonra toparlanıp baranı beklemeye başladık. Irmağın telefonuna gelen bildirim sesiyle ırmak “Baran gelmiş aden , ay çok heyecanlandım” dediğinde gülmemem engel olamamıştım. Senelerdir zaten birliktelerdi ve ona rağmen hala ilk günkü gibi heyecanlanıyordu.

 

Baran içeri girdiğinde onun da gözleri dolmuştu

Baran : çok çok çok güzel olmuşsun sevgilim.

Bende onların bu tatlılıkları karşısında gözyaşlarımı tutamamıştım. Bu günü çok beklemişlerdi. Ve artık bu günden sonra ikisi bir hayatı paylaşacaklardı.

Arabaya doğru geçerken ırmağa yardım ediyordum gelinliği yüzünden. Fazla odaklanmıştım sanırım ki arabada oturan rüzgarı arabaya bindiğimde fark ettim.

Rüzgar : hoşgeldiniz

Irmakla aynı anda “ hoşbulduk” dedik. Ona bakmamaya çalışsam da fazlasıyla zorlanıyordum , çaktırmadan onu izlerken aynadan bana baktığını fark ettiğimde hemen gözlerimi çevirdim.

 

Düğün yeri çok zarif ve şık bir yerdi. Annem , babam , abim ve deniz de katılacağı için bize masa ayırmışları , onlar gelene kadar ırmağın yanındaydım ve yetkili gelip “ gelin ve damadı artık alalım giriş için “ dediğinde odadan ayrılıp salonda bize ayrılan masaya yöneldim. Herkes gelmiş ve yerleşmişti masasına. Masaya oturup ırmak ve baranın girişini ve ilk dansını izlemeye başladığımda aklımdan geçenlere engel olamıyordum.

 

Bizde olabilirdik böyle , olamadık. Aynı mekanda birbirimizi uzaktan izlemekle yetindik. İkinci dans şarkısı çaldığında abim denizi kaldırmıştı. Rüzgar gelmezdi biliyorum , bunu bilmek bile canımı yakmıştı. Dans edenleri izlerken Babam ayaklanıp annemi kaldırdığında masada tek başıma kalmıştım. Tam o sırada gözlerim rüzgarı aradı , gözlerimiz buluşmuştu o da bana bakıyordu. Gözlerimin dolmasını engellemek için hemen kafamı çevirdim.

RÜZGAR

 

 

Barana gelemeyeceğimi söylemiştim fakat izin alıp İstanbula gitmek için yola koyuldum. Adeni orda bırakmak benim için çok zordu. Sanki kalbimi istanbulda bırakmıştım. Onsuz bu şehrin bir anlamı yoktu. Herşey anlamını yitirmişti sanki. Benim de kalmamın bir anlamı kalmamış gibi.

Içimdeki kıskançlık duygusunu bastırmak istesem de o herifin adene dokunması daha da körüklüyordu. Ters birşey yapmamak için kendimi telkinlediğimde o okyanus gözleri buluştu gözlerimde içim eridi.

Aden ırmağın yanında çocukluğuna dönmüştü , o durgun halleri neşeli cıvıl cıvıl bir kıza dönüşmüştü. Onun bu hallerini gördükçe kendimi çok zor tutuyordum ona karşı yenilmemek için.

Bir insan nasıl bu kadar zarif ve güzel olabilirdi , herşeyiyle kusursuzdu adeta. Güzeldi ve bunun farkında değildi. Salonda bir çok kişi adenin güzelliği karşısında gözlerini sürekli ona çeviriyorlardı. Bu benim sınavımdı yanımdaydı ve benim değildi.

 

 

ADEN  

 

Düğün bittiğinde herkesle vedalaşmaya başladım

Abim : güzelim yarını bekleseydin beraber dönerdik

- giderim ben merak etmeyin

Annem : kızım dikkat et vardığında yaz

- Tamam annecim merak etmeee

Diyerek hızla arabama yerleştim ve İzmire dönmek üzere yola koyuldum. İlk olarak bir yerde durup kendime kahve aldım. Tıpkı rüzgarla yaptığımız gibi. Her yaptığım aktivitede onu arıyordu gözlerim yanımda.

 

Yola devam ettiğimde izmire bir an önce varmak istediğim için hızımı bir an olsun arttırmıştım. Çok fazla yorgundum hem duygusal hem fiziken yıpranmıştım. Vücudum bana uyarıda bulunmuştu gözlerim karardığında hızımı düşürüp oturduğum yerden hafif doğrularak kendimi toparlamaya çalıştım camımı açtım. Düzeldiğimi düşünerek yola devam ettim bir süre sonra gözlerim karardı , ellerim uyuştu direksiyondaki hakimiyetimi kaybettim. Son hatırladığım bir adam sesi

- Çabuk ambulansı arayın çabuk!!!!

 

 

Bölüm : 22.12.2024 13:15 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...