Lavabodan gelen sesleri duyan Aras hızla lavaboya girdi. Yerler kan içinde kalmıştı , gözleri yukarı doğru süzüldüğünde rüzgarın eli paramparçaydı. Her yeri kesilmişti.
“Ne yapıyorsun sen delirdin mi oğlum? Yürü acile gidelim” dediğinde rüzgar için telaşlanmıştı. Aras ne kadar kabullenmese de rüzgarı seviyordu ve değer veriyordu. Aras rüzgarı lavabodan çıkartırken annesi gördü ve hiç bir tepki vermeden kafasını çevirdi. Deniz , ırmak ve baran da arkalarından gitmek için ayaklanmıştı ki annesi “ sizin arkadaşınız burada yatıyor , siz onun peşinden mi gideceksiniz ?” dediğinde Baran fazlasıyla sinirlenmişti fakat saygısını bozmak istemiyordu ki onun yapamadığını deniz yapıp lafa girdi
“ O dediğin kişi Rüzgar, kızının sevdiği adam. Kızının gecelerce sevgisinden gözyaşı döktüğü bir o kadar da yanında o çocuk adeni yaşadığı adam. Anne bak biz seni anlıyoruz korkuyorsun ama Aden bu dediklerini duysaydı seni asla affetmezdi. O her zaman seni sert görünen ama sınırsız merhamiyeti olan biri olarak anlatırdı. Sen biliyor musun rüzgar göreve gittiğinde Aden kaç gece ellerini açıp dua etti ona kavuşmadan alma allahım onu benden diye. Ya da rüzgar geldiğinde ağzının kulaklarına varıp küçük şımarık bir çocuk gibi yerinde duramadığını. Bilmiyorsun. Bu adenin kararı olmalıydı senin değil.”
Deniz sözlerini bitirip aras ve rüzgarın yanına gitmek için uzaklaştı. Annesi ise duyduklarını sindirmeye çalışıyordu fakat geri adım atacak gibi durmuyordu.
O gece Aden uyanmadı sabah baran elinde bir tepsi kahve ile yoğun bakımın kapısına geldi. Rüzgar kahveyi aldığında bir an duraksayıp yere bıraktı kahvesini. Herkes yorgunluktan bayılmak üzereydi ama hepsi bir umut haber bekliyorlardı. O sırada koridordan gelen kayra tüm dikkatleri
üzerine çekmişti.Deniz onun yanına doğru adım atmaya başladığında
Kayra : iyi mi ? Nasıl oldu neden erken haber vermediniz bana ?
- yoğun bakımda uyanmasını bekliyoruz. O an kimseye haber vermeyi düşünemedik kayra
Kayra topluluğa dönerek “geçmiş olsun” dediğinde annesi kayrayı baştan aşşağı süzmüştü. Saatler geçmişti ki yoğun bakıma sürekli hemşireler girip çıkmaya başlamıştı. Herkes bir şeyler olduğunu anlamıştı telaşla kapıya yöneldiklerinde doktor hızla odaya girmişti.
Kapıda oluşan gerginlik oldukça yüksekti. Herkes birinin çıkmasını ve açıklama yapmasını bekliyordu. Ki bir süre sonunda doktor odadan çıktı “ Gözünüz aydın uyandı aden” dediğinde etrafta mutluluk göz yaşlarıyla beraber sevinç çığlıkları yükselmişti. Doktor eliyle durun gibi işaret yaparak rüzgara döndü “ seni sordu yine geç hadi “ dediğinde tüm gözler rüzgara dönmüştü.
Rüzgar ise “ benim ona görünmeden onu görebileceğim bir yer var mı” dediğinde doktor şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Daha sonra bir şeyler anlamış olacak ki etraftakilere “ Adeni odaya alacaklar birazdan siz odaya geçin , rüzgar sen gel benimle”
Rüzgar doktorun peşine takılmış bir şekilde ilerliyordu doktor merakına yenik düşüp “ o geldiğinden beri burdasın gözlerinin altı mosmor uykusuzsun belli. Şimdi neden görünmüyorsun” Rüzgar böyle bir soru beklemiyordu söyleceği şeyi de bilmiyordu “ ben Binbaşı Rüzgar .... benim sonum belli değil , ona daha fazla zarar vermek istemiyorum.” doktor rüzgarın omzunu sıvazlayarak onu adenin kaldığı yoğun bakım kapısının orada bir cama götürdü “ seni görmüyor ama fazla zamanın yok birazdan gelip odaya götürürler.” rüzgar başını sallayarak teşekkür etti.
Rüzgar ellerini cama yasladı sanki adeni tutmak ister gibi. Uzun süre izledi adeni görevliler içeriye girip adeni odaya götürmeye başladığında rüzgar “ Hoşcakal okyanus gözlüm , seni hep seveceğim” dedi ve ayrıldı oradan.
ADEN
Gözlerimi açtığımda bir odadaydım , burası korkutucu bir yerdi monitörün sesi asla susmuyordu ve soğuktu burası. Hemşireler beni odaya götürmek için geldiğinde kalbim sıkışmıştı o an nefes alamıyor gibi hissetmiştim.
Odaya gittiğimde herkes buradaydı. Ağlamaktan gözleri şişen Annem , ırmak ve deniz. Korku içinde duran Babam , abim , baran ve kayra. Hepsi çok korkmuşlardı belliyidi.
İçeride rüzgarı sormuştum ama o yoktu tekrar olmayan gücümle “ rüzgar” diyebildim sadece. Kimseden ses çıkmamıştı , odaya giren doktor bana yönelerek
“ Aden kötü bir kaza ve zorlu bir ameliyat geçirdin , dinlenmen gerekiyor kendini yormaman gerekiyor.” Dediğinde başımı onaylar gibi haraket ettirdim. Fakat rüzgar hala yoktu ve kimseden ses çıkmıyordu tekrar kısık sesimle “rüzgar nerde” dediğimde doktor “ geçmiş olsun” diyerek ayrıldı odadan.
Odada kimseden ses çıkmıyor herkes gözlerini kaçırıyordu. Annem lafa girdi
Geldi
Babam : kızım konuşup yorma kendini dinlen hadi.
Hayır … ben , ben hissetim geldi
Diyebildim zorla konuşarak. O sırada deniz hızla odadan ayrıldı peşinden ise abim , ırmak , baran ve kayra da çıkmıştı.
Annem ve babamsa odamdaki koltuklara oturmuş benim uyumamı bekliyorlardı. İlaçların etkisinden sanırım ki uykuya dalmam sor olmamıştı.
Rüzgarın geldiğini hissetmiştim. Ve geleceğini biliyordum beni asla yalnız bırakmazdı o . Her ne kadar ayrı da olsak bir telefonumla bile gelirdi. Burdaydı biliyorum.
Odadan birinin çıkmasını bekliyordum iyi olduğunu duymam gerekiyordu ki ilk çıkan deniz olmuştu. Yanıma geldiğinde
Deniz : evet ama ilaçların etkisinde. Seni sordu
Başımla denizi onayladım ve arkadan diğerleri de gelmişti. Artık gitmem gerekiyordu aden sinirlenip beni aramak için hastaneyi bile dolaşırdı biliyorum.
Bu zamana kadar yaptığınız herşey için teşekkür ederim. Hakkınızı helal edin.
Dedim bir nefeste. Zor olacaktı , çok zor.
Deniz : yapmak zorunda değilsin , seni istiyor yapma
Daha da zorlaştırmayalım deniz
aras bana doğru yaklaşarak kucakladığında kulağına “ beni habersiz bırakma “ dedim aras ise başını salladı daha sonra hepsi ile vedalaştım. Sıra ırmağa geldiğinde
Irmak : şimdi gidersen dönüşün olmaz , gitme
Irmağa da sarılarak vedalaştım ve hastaneden ayrıldım. Hastanenin önünde duran arabama binip bir süre öylece kaldım.
Bitmiş miydi şimdi ? Sevdiğim kadını öylece hastanede bırakıp gidecektim. Aynı şehirde yapamazdık. Benim izmirden gitmem gerekiyordu.
ADEN
Odaya alınalı 2 gün olmuştu herhangi bir problem de yoktu. Bu gün yarın çıkacaktım. Fakat rüGar yoktu. Sayısız kez aradım mesaj attım fakat dönmüyordu. Gerçekten gelmemiş miydi? Saçmalama aden rüzgar tabiki gelirdi , gelirdi değil mi ?
Annem odaya girdiğinde “ gözümüz aydın taburcuyuz” diyerek elindeki kağıdı salladı. Ben ise hastanelerden nefret ettiğim için “çok şükür hadi gidelim” diyerek bir an ayaklanmıştım. Annem panikle yanıma geldi ve koluma girdi “ yavaş deli kız dikişlerin acıyacak” dedi. Babam ise “ hanım evdekilere söyle adenin odasını hazırlasınlar” dediğinde duraksadım ikisinin de yüzüne baktım o sırada içeriye abim ve deniz girmişti
Ben istanbula gelmiyorum. İzmire döneceğim
Annem : Aden olmaz daha çok yeni bir kaza atlattın tek kalamazsın
Bunu sana soracak değilim anne gayet de tek başıma yapabilirim.
Annem : hayır aden buna izin veremem
Anne ben istanbulda yapamam benim evim İzmirde kalbim de.
Dediğimde herkes neyden bahsettiğimi anlamıştı fakat anlamamazlıktan geliyordu. O sırada deniz lafa atladı
Deniz : Anne bizim gözümüz de kulağımız da adende olur merak etme gelsin İzmire
Abim : Gelsin anne biz oradayız
Dediklerinde ikisine de birer öpücük attım.
İzmire doğru abim ve denizle yola çıkmıştık. Arabada oluşan bir sessizlik vardı ve bu hiç hayra alamet değildi
Bana söylemek istediğiniz bir şey mi var ?
Abim : hayır güzelim ne olabilir ki ?
Bilmiyorum sormak istedim sadece
Yol boyu sessiz sedasız gelmiştik. Sonunda evime , yurduma , yuvama dönmüştüm. Hep birlikte eve çıktık deniz hemen temiz nevresimler getirip oturma odasındaki koltuğa benim için yer hazırladı.
Ay ben şımarırım böyle yengecimmm
Deniz : çarparım ağzına senin ne yengesi aden
Diyerek kıkırdadım , denizse bana sinirli gibi bakmış fakat kendini tutamayıp gülmeye başlamıştı.
Abim : güzelim biz bir kaç gün burda kalalım diyoruz sorun olur mu senin için ?
- abicim benim için sorun olmaz tabiki fakat gerek yok gerçekten iyiyim.
Deniz : en azından bir iki gün kalalım biz
Dedi net bir tavırla bense başımla onayladım. Abim eve alışveriş yapmak için evden ayrıldığında deniz ise bize kahve yapmaya gitmişti. Elime telefonumu alıp rüzgara bir mesaj daha attım.
- eve çıktım , gayet iyiyim sadece seni istiyorum çok özledim. Gelmediğini söylüyorlar ve benim buna inanmamı bekliyorlar. Geldiğini biliyorum ben hissettim.
Diyerek gönderdim. Deniz elindeki kahvelerle yanıma gelip oturduğunda hemen ona döndüm
-bana doğruyu söyle gelmedi mi ? deniz bri süre sessiz kaldıktan sonra.Başını hayır anlamında salladı.İnanmak istemiyordum , gelirdi biliyorum. Iki eli kanda olsa gelirdi.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.99k Okunma |
2.18k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |