Güzel bir kahvaltı eşliğinde sohbet ediliyor ve kahkahalar yükseliyordu ki bunu bölen Arasın çalan telefonu oldu. Aras ekranda yazan ismi gördüğünde bir an duraksadı ve hızla masadan ayrıldı. Çalan telefonu açmak istemiyor olsa da bir sözü vardı onu tutuyordu.Arayan rüzgardı “Efendim ?” dedi sert bir ses tonu ile. Rüzgar bu ses tonunu anlamıştı kızgındı aras fakat rüzgar sadece merak ediyordu “ iyi mi ?” dediğinde aras daha da sinirlenip “ kaç ay oldu daha yeni mi arıyorsun?” dediğinde rüzgar bir an duraksadı. Aras onu hiç mi tanımamıştı aramadan durabilir miyidi “görevdeydim yeni döndüm” dediğinde aras ses tonunu ayarlayarak “ iyi , iyi olmaya çalışıyor , ama bana yerini sorma söyleyemem” dedi net bir ifade ile. Rüzgar ise yerini öğrenmek istemiyordu zaten , bilirse duramaz giderdi. “iyi olması yeterli , sağol” dedi , aras tam birşey söyleyecekti ki duraksadı ve telefonu kapattı.
Rüzgar adenin kazasından sonra gönüllü olarak bir göreve gitmişti. Burada duramazdı görmeden yapamazdı. O görev dönüşü ankarada bir toplantıdayken. Zorunlu bir görev gelmişti . Rüzgar ise hiç düşünmeden kabul etmişti. Yanındaki arkadaşı Ali rüzgarın bu halinden korkmuş olacak ki
Ali : Rüzgar yorgunsun kardeşim dinlenmen lazım
Ali : Bir sorun var , karışmak istemem düşmez bana ama dinlerim biliyorsun.
Rüzgar : Şuram ( kalbini göstererek ) acıyo be kardeşim
Dedi elindeki siagarsını dudaklarının arasına yerleştirip , elinde bir süredir oynadığı çakmakla yaktı.
Ali : Ne oldu sana böyle ? Nerde tek bakışıyla herkesi dize getiren , muma çeviren binbaşı Rüzgar ?
Rüzgar : Adenle birlikte o da gitti.
ADEN
Uzun bir süre geçmişti kazanın üstünden yaklaşık 2 sene olmuştu. Bu sürede neler mi oldu ?
Annem ve babam yurt dışına yerleştiler , babam artık yorulmuştu bu kargaşada. Abim ve deniz anne ve baba olacaklardı , ben ise hala oluyordum. Irmak ve Baranın çok güzel bir evlilikleri vardı. Ben mi ? Ben hala 2 sene öncesindeydim. Olduğum yerde kaldım , ilerleyemedim. Kasabada çok sevdiğim birinin işlettiği bir cafe vardı hafta sonları orada şarkı söylüyordum. Iyi geliyordu bana. Önceden sadece bana şarkı söyle diyen adama inat herkese söylüyordum şarkılarımı. Oldukça da seven bir kitlem oluşmuştu. Hatta uzaklardan gelenler bile oluyordu.
Yine bir cumartesi akşamı ırmaklar , abimler ve kayra ile birlikte mekana geçtik. Bir süre onlara eşlik ettikten sonra sahneye geçip şarkımı söylemeye başladım. Yaklaşık 2 şarkı söyledikten sonra mekana yeni girenlere ilişti gözüm. Tanıdık biriydi fakat çıkaramamıştım bir süre odaklandığım kişi bana bakmaya başladığında olduğu yerde duraksamıştı.
Abimler birşey olduğunu fark etmiş olacaklar ki onlar da gözlerini kapıya çevirmişleri , o sırada kapı tekrar açıldı ve içeriye giren kişi ye baktığımda söylediğim şarkıyı bir anda unutup kalakaldım. Gelmişti.
O sırada masadakiler ayaklanmıştı , ben ise bir an sirkelenip ayağa kalktım ve hızla mekandan ayrıldım. Göğüsüm sıkışıyor , nefes alamıyordum. Şimdi niye gelmişti ki ? Gitmişti zaten niye karşıma çıkmıştı tekrar ? Bana ne olmuştu kalbim , ona engel olmakta güçlük çekiyordum. Adımlarımı daha da hızlandırdığımda arkamdan bir sesle olduğum yerde kaldım
Arkamı dönersem yenik düşerdim fakat çok özlemiştim , bir süre kaldım ve arkamı dönüp hızla ona yürüyüp tam önünde dikildim
Niye geldin ? Gitmiştin niye geldin şimdi ?
Rüzgar : Gitmeyi ben istemedim , mecburdum
Git rüzgar , benim aklımı beynimi kalbimi bulandırma git
Diye bağırmaya başladığımda abimler de kapıya çıkmış bizi izliyorlardı.
Hızla uzaklaşıp evime doğru yürümeye başladım. Arkamdan deniz , ırmak ve kayra da geliyordu. Eve geçip hiç birşey olmamış gibi kahve yaptım , kahvemi yudumlarken daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladığımda deniz ve ırmak kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Deniz en son “ yeter artık ben konuşacağım “ dedi ve yanıma oturdu. O sırada abim ve baranda gelmişti.
Deniz : Aden sana anlatmam gereken bir şey var .
Deniz : Rüzgar gitmek zorunda kaldı. dedi ve bir süre sessiz kalıp devam etti. Olanları anlattığında sinirlerime hakim olamadım.
Ne yani bu kadar süre hepsi gözümün içine baka baka bu yalana susmuşlar mıydı ? Bana bu yaptıkları haksızlığa rağmen şu an gelip karşımda duruyor olmaları oldukça gülünç bir durumdu.
- hepinize gelip tek tek sordum bana anlatmak istediğiniz bir şey varmı diye sordum. Hepiniz ... hepiniz yalan söylediniz bana , kandırdınız beni. Nasıl eğlendiniz mi ?
- düşündüğünüz gibi oldu mu abi ? Ben delirdim aklımı kaybettim , bu kelime size kolay gibi gelebilir ama benim için ölümden farksızdı , hastanede yattım hiç mi üzülmediniz bana hiç mi acımadınız. Biriniz de geçip karşıma anlatmadınız. Şimdi hepiniz gidin buradan hiçbirinizi görmek istemiyorum
- o da gelmesin benim korkak bir adamla işim yok. Gitmişti yine gitsin.
Dediğimde hepsi yavaş yavaş evden çıkmaya başlamıştı. Bu yaşadıklarımı sindiremiyordum tek kalmaya ihtiyacım vardı. Annem istemişti ve rüzgar beni bırakıp gitmişti. Benim canımdan çok sevdiklerim de buna sessiz kalmış ve bana anlatmamıştı. Bir oyunun içindeymişim aylardır gözümün içine baka baka nasıl acı çektiğimi göre göre kandırmışlardı beni.
O gece uyumadan bahçede sadece gökyüzünü izleyip kendi kendime şarkı söylüyor ve ağlıyordum. Bu yaşananları hak etmemiştim. Ve içimde söyleyecek o kadar çok şey vardı ki dökememiştim içimdekileri. Zaten Rüzgar ile olanları atlatamamıştım birde en sevdiklerim kıymıştı bana. Kendime sorduğumda sen olsan gider miydin diye. Evet giderdim rüzgarın neden
gittiğini anlıyordum. Ama zorunda değildi bilmesi gerekiyordu ben onun elini tuttuğumda karşıma alamayacağım kimse olmazdı. Kendi kendime konuşurken kapının ordan gelen sesle kapıya yöneldim rüzgar kapının arasından beni izliyordu. Şu an konuşmak istediğim son kişiydi
Git
Rüzgar : Saçlarını kesecek kadar mı nefret ettin benden
Rüzgar : beni dinle daha sonra gideceğim
- ne anlatacaksın ya bu oyuna nasıl izin verip gittiğini mi ? Herkesin karşısına el ele çıkmaktan korktuğunu mu anlatacaksın ?
Rüzgar : oturabilir miyim konuşup gideceğim
Rüzgarın kurduğu cümleden beynim sadece gideceğim kelimesini algılayıp alarma geçmiş gibi
Rüzgar bahçedeki tekli koltuklardan birine oturdu ve konuşmaya başladı
Rüzgar : Aden ailen ilişkimizi onaylamıyordu bunun farkındaydım , sen hastanedeyken annen bana öyle diyince mantıklı geldi. Sana zarar verip üzmektense gitmem doğru olan gibi geldi , uzaktan sevmek yeter diye düşündüm. Sonra göreve gittim tekrar hastaneye yatırıldığından haberim yoktu öğrendiğimde arası aradım iyi dedi ama yerini söylemedi. İyi olman yeterliydi benim için. Burada olduğunu da bilmiyordum yemin ederim , bizim askerler duymuşlar sesi çok güzel biri çıkıp şarkı söylüyor gidelim dinlemeye dediler. Seni bilmiyordum. Git dersen yine giderim karşına çıkmam bir daha. Beni affetmeni beklemiyorum isteyemem senden biz birbirimize zarar veriyoruz. Ama bunları benden duyman gerekiyordu.
Rüzgar cümlesini bitirdiğinde hızla eve geçtim , o da peşimden kalkıp çıkıp gitmişti. Yine gidecek miydi yani ? Ben istiyor muydun gitmesini ? Biz tekrar olamazdık biliyorum. Ama bir yanımda onu anlayıp hak veriyordu. affedemezdim yaşanmışlıklarımızı silip gitmişti şimdi ise hiç birşey olmamış gibi gelip giremezdi hayatıma girmemeliydi. En başa dönmüş hissettim kendimi , seviyordum ama uzaktan sevmeliydim biz imkansızdık. Sevmek , sevilmek bu kadar zor olmamalıydı.
O gece gözümü bile kırpmadan bitirmiştim ve güneşin doğuşuna eşlik etmiştim. Gecelerim ve gündüzlerim birbirine karışmıştı. Kendime bir kahve yapıp bahçeye geçtim telefonumu alarak. Mesajlar birikmişti adeta
Deniz : Ben çok dil döktüm hepsine , anlatalım dedim. Rüzgara gitme dedim. Annen istemedi susmak zorunda kaldım. Rüzgara ise engel olamadım. Özür dilerim.
Irmak : Ne desen çok haklısın biz seni düşünürken , kendimizi kaybettik. Korktuk seni kaybetmekten.
Lütfen beni müsait olduğunda arar mısın uğur böceğim ?
Abim : özür dilerim seni kendimden koruyamadım.
Abimin mesajından sonra gözlerimden süzülen yaşları sildim , Annem tabi ya annemi arayacaktım.
Annem : güzel gözlüm iyiyim sen nasılsın ? Ne yapıyorsun ?
Iyiyim anne ben sana birşey soracağım ?
Annem : Hayrolsun kızım sabah sabah ?
Ben bir rüya gördüm de aklıma takıldı
-Ben kaza geçirdikten sonra rüzgar gelmişti sen ona git diyordun sonrası çok bulanık hatırlamıyorum.
Annem : kızım rüya işte niye takılıyorsun ? Yine başa mı dönüyoruz , sen ilaçlarını alıyor musun ?
-Hala bana yalan söylemeye devam edeceksin yani öyle mi ?
- sen bana bak anne. Sana bu yaşıma kadar çok özendim ben , hep senin gibi biri olmak istedim. Ama ben artık senin gibi biri olmaktan korkuyorum. Sen şimdi seni düşündüm diyeceksin , korktum diyeceksin. Ama unuttuğun birşey var bak ben o adam olmadan devam edemiyorum.
Kaldım anne ben 2 sene öncesinde kaldım aşamıyorum. Keşke izin verseydin de bir şeyleri yaşayıp görüp üzülseydim. Izin vermedin. Ve sen benim gözümün içine baka baka kandırdın beni. Ben mesleğimi bile yapamıyorum onu da aldın elimden. Seni affetmeyeceğim bunu unutma. Artk senin benim gibi bir kızın yok , beni bir daha arama.
Diyerek kapattım telefonu , bir nebze de olsa dökmüştüm içimdekileri sıra diğerlerine gelmişti hepsine “ akşam hepinizi bekliyorum , konuşmamız gerek” diye mesaj attım.
Görevden yeni gelmiştim , uzun ve yorucuydu. Aklım da kalbim de izmirdeydi. Bu işlerimi daha da zorlaştırıyordu. Ali ile konuştuğumda Adenin tekrar tedavi gördüğünü öğrendim. Yıkıldım o an , beni severken kendinden vazgeçmeye hazırdı. Onun gösterdiği cesareti ben gösterememiştim. Hemen arası aradım. Telefoonu açtığında sesinden bana kızgın olduğunu anlamam zor olmamıştı fakat görevde olduğumu öğrendiğinde biraz da olsa yumuşamıştı ve söylediğine göre Aden iyiydi. İyi olması yeterliydi benim için.
O akşam askerler çok güzel bir kızmış sesi de kendi de çok güzelmiş gidelim diye konuşurlarken bir anda kendimi o küçük ve tatlı mekanın önünde buldum. Askerler kapıdan girdiklerinde bir an kalbimin hızlı atışına şahit oldum nedenini anlamayarak bir süre kapıda bekledim.Kapıyı tutup ittiğimde tam karşımda duran o gözler...
Aden... yine yeniden aden. Kendi kendime “ geldim” dedim kısık bir sesle. Sanki cevap verecekmiş gibi. Saçlarını kesmiş ... benim dokunmaya kıyamadığım saçlarını yok etmiş. Kalbimin acıdığını bir kez daha hissettim. Beni gördüğünde kal gelmişti , hızla topalanıp koşarak mekandan çıktığında diğerleri de tam arkasından çıkıyordu ki ben önce davrandım.
Ne diyeceğimi bilmiyordum ama çok özlemiştim. Sesini duymadan gitmek istemiyordum. Seslendiğimde karşımda sanki yabancı biri vardı , bana karşı hissiz gibiydi sadece kalbi...Kalbi eskisi gibi hızlanmıştı hissetmiştim.
Değişmişti saçları , gözleri , bakışları çok fazla değişmiş ve kırılmış bir kadın vardı karşımda. Konuşmam gerekiyordu fakat o arkasını dönüp gitmişti. Tıpkı benim gibi. Baran ve Arasla konuşup evinin adresini öğrendim bir süre kendimi toparlayıp evinin önünde onu izlemeye başladım.
Anlatacaklarımı dinlemek istese de aklı önüne geçmeye çalışıyordu fakat izin vermeyecektim beni dinlemesi gerekiyordu. Koltuğa oturup anlattıklarım karşısında dolan gözlerine engel olmakla yetindi sadece , sözlerim bittiğinde kalktı söylenecek sözler tükenmişcesine kalkıp gitti.
Gitmek istemiyordum , tekrar gidersem onu tamamen kaybederim diye düşünmeye başladığımda belki de kaybetmiştim çoktan diyen aklıma engel olamıyordum. Gitmeyecektim , onu bir daha bırakmayacaktım. Biz tekrar olmazdık ama en azından burada olduğumu bilecek ve hissedecekti.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.74k Okunma |
2.12k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |