Bu sabah da aslında bundan önceki sabahlar gibiydi fakat ben bir terslik hissediyordum.eksik gibi. O sırada deniz lafa girdi
Deniz : ya biraz sahile inelim mi yürüyüş yaparız kahvemizi de orada içeriz
Aras : olur tabi hayatım
Denizin teklifi hepimize cazip gelmişti hemen hazırlanıp sahile doğru yürümeye başladık.Evim sahile çok yakındı yürüyerek on onbeş dakika sürüyordu. Abim ile deniz önden giderken kayra ve ben arkadan onları takip ediyorduk. Kayranın ne zaman konuyu açacağını merak ederken çok da uzun sürmedi
Kayra : Anlatacak mısın ?
- anlattılar zaten kayra ne anlatayım daha ?
Kayra : seviyorsun hala... Seni bırakıp gitmesine rağmen
- bunu hiçbir zaman inkar etmedim
Kayra : Açıkca da söylemedin
- kayra ben sana söyledim ben onu kalbime yazdım silemem , silinmedi. Çok üzüldüm çok kırıldım ama onu gördüğümde hala ilk günkü gibi hissediyorum
Kayra : ben bu zaman kadar hep bekledim bir şansım olur mu diye aden.
-Ben senin hakkını asla ödeyemem hep yanımda oldun , ama ben sana en başta söylemiştim bizden olmaz , olamaz diye
Kayra : umut işte , sen onu o başkasını
Kayranın son dediğinden sonra hafif gülümsedim , abim konuşma arasında birkaç kez arkasını dönüp bizi dinlemeye çalışmıştı , fark etmiştim belli etmedim. Oturacak cafe ararken bir cafede rüzgarı gördük. Bizi gördüğünde kayra ile bana baka kalmıştı. Sinirlendiğini anlamam çok zor olmamıştı çenesini kasıyordu ve yüz hatları oldukça belli oluyordu. Değişmemişti yine sinirlendiğinde aynı şeyi yapıyordu
Aras : Afiyet olsun kardeşim
Abim kardeşim kelimesini bastırarak söylemişti. Aklı sıra Kayraya gönderme yapıyordu.
Rüzgar : eyvallah , buyrun
Aras : hayatım oturalım mı rüzgarla
Deniz : ay evet ya böyle oturmayalı uzun zaman oldu
Denizin cümlesindeki imayı anlamıştım. Fakat anlayamadığım deniz bir ara sanki beni kayra ile yakıştırıyordu , rüzgara karşı önyargılıydı şimdi ise tam tersini yapıyor. Hatasını anlamış ve düzeltmeye çalıştığını düşünmeye karar verdim.
Hepimiz oturduğumuzda garson siparişleri almaya geldi
Aras : 2 orta kahve alalım biz
Kayra : bizde 2 sade alalım
Dediğinde kayraya bakarak teşekkür etmek amacıyla gülümsedim. Fakat rüzgarın tarafında işler pek normal ilerlemiyor gibiydi. Abimle sohbet ederken bile gözleri ile bana uyarı verir gibiydi. Ben buradayım der gibi.
Onun burada olmasına , aynı masada oturuyor olmamıza inanamıyordum. Hiçbirşey yaşanmamış hepsi bir rüya gibi. Kalbim , kalbim hala ilk günkü gibi heyecanlı ve gözlerine baktığımda ritmi değişiyor. Bu alışkanlık mı sevgi mi ? Ben onu sevdiğimde yaşamaya başladım , bir adamın kirpiklerine bile aşık olunur muydu ? Olunur , sayesinde öğrendim. Şimdi ise yine o adam karşımdaydı ve ben yüzüne bakamıyordum.
Kahvelerimizi içip sohbet ederken abim birden konuyu değiştirdi
Aras : Aden bu sene kutlayacak mısın?
- Abi ne yapmaya çalıştığını anlıyorum yapma. Iki senedir nasıl kutlamıyorsam yine kutlamayacağım.
Dedim rüzgarın gözünün içine baka baka. O gittiğinden itibaren kutlamamıştım doğum günümü. Zaten ben onu sevdiğim gün yaşamaya başlamıştım bi önemi kalmamıştı , ama o önemserdi beni mutlu etmek için elinden geleni yapardı. Eskiden olsa...
- ben biraz yanlız kalsam iyi olacak
Diyerek uzaklaştım yanlarından. Ben bunları düşünürken bile bu kadar acı çekiyordum. O nasıl bu kadar ifadesiz ve duygusuz durabiliyordu? Bu muydu bizim sevgimiz ? Bana bir gün biz aynı yerde değiliz demişti doğruydu aslında , yanlış olan cümlenin devamıydı ben aşığım demişti , ben aşıktım o değil. Ben o olmadan yapamamıştım ama o beni bilerek ve isteyerek 2 sene görmemişti. Uzak kalabilmişti.
Sahile gidip çakıl taşlarının üstüne oturdum , birer birer alıp denize atmaya başladığımda , arkamdan ayak seslerinden önce kokusu geldi burnuma daha da yaklaştı ve
Rüzgar : konuşalım mı biraz ?
- kalbimi paramparça ettin daha ne istiyorsun benden?
Rüzgar : Ben böyle olsun istemedim. Anneni dinlemek zorundaydım.
- dinlemek zorunda değildin. Git dese de kalsaydın , ben sana ulaşmaya çalıştım mesaj attım aradım dönmedin bana. Şimdi de dönme.
Rüzgar : Aden aşk beni çok değiştirmişti , sinirli , kokutucu bir adama dönüşüyordum
- Dışardan evet öyleydin , ama ben senin kalbini görüyordum biliyordum.
Rüzgar : şimdi?
- şimdi karşımda bana yabancı bir adamdan başka bir şey görmüyorum.
Rüzgar : Ben senin sevdiğin adamım hala , aden sadece bir kere sarılabilir miyim
Hiçbir soru beni bu kadar ikileme düşürmemişti. Çok özlemiştim buna çok ihtiyacım vardı ama olmaz yapamazdım ki
- hayır
Rüzgar : tamam o zaman ben gidiyorum iyi bak kendine
Tepki vermeden denizi izlemeye devam ettim. O adımlarını hızlandırdığında ve yanımdan uzaklaştığında ise gözyaşlarımı bıraktım. Onu hala seviyordum ondan çok ben istiyordum belki de ama yapamazdım. Hiçbir şey olmamış gibi yapamazdım ben. O beni anlamazdı çünkü ben yaşadım , ben atlattım anlamasını beklemiyordum. Ama gitmesini de istemiyordum.
Bir süre tek başıma oturmaya devam ettikten sonra ayaklandım ve eve doğru yürümeye başladım. Eve vardığımda rüzgar ve abim bahçede konuşuyorlardı. Onları görmezden gelip bakmadan eve girdim.
RÜZGAR
Adenle son konuşmamızdan sonra bir daha asla olmayacağımızı anlamıştım. Fakat neler yaşadığını çok merak ediyordum ve bunu en iyisi Arastan dinlemekti. Adenin yanından ayrıldıktan sonra Arası arayıp yanına gittim.
- aras bana neler olduğunu anlat kardeşim ?
Aras : ne merak ediyorsun ?
- neden yattı tekrar ?
Aras : kazadan sonra , daha doğrusu sen gittikten sonra tetiklendi tekrar. En sonda bankta bi çift gördü orda kriz geçirdi. İstanbula götürdük doktorlar ilaçların yeterli gelmediğini söyledi yatması gerekiyor dedi bizde kabul ettik.
- Saçları...saçlarını ne zaman kesti ?
Aras: Tedavisinin en kötü dönemindeydi , hemşireyi çağırıp rica etmiş doktor zaten babamın arkadaşı olduğu için yardımcı olmuşlar. Hemşire kesmiş saçını aden eline almış ne demiş biliyor musun ?
Başımı salladım hayır der gibi alacağım cevaptan korkuyordum ama merakıma yenik düşüyordum
Aras : bu da sana vedam olsun binbaşı demiş
- o günden sonra açmadı mı konumu ?
Aras : hiç kapanmadı ki açılsın ? O sadece kendini avuttu , eğer öyle olmasaydı şu an bu rahatlıkla sen burada oturamazdın. Bak rüzgar ben seninle en başında konuştum ve korkularımı yaşadım. Aden benim kollarımda bir kuş misali çırpınıp durdu Rüzgar diye. Dayanmak çok zordu , ben çok pişman oldum benim de suçum var affet bende bir abi olarak korurum sanmıştım işte.
- istemiyor artık beni
Aras : emin misin ?
-öyle dedi
Aras : Yine mi gideceksin ?
- istemiyorum gitmek ama beni gördükçe nefret eder , istememesini kaldırabilirim ama nefret etmesin
Aras : etmiyor , ve benden sana bir arkadaş tavsiyesi. Adeni bir gün Kayra ile görmeye dayanamayacaksan gitme.
- o ne demek aras ?
Aras : ne anladıysan o
-birlikteler mi ?
Aras : değiller ama olmayacakları anlamına gelmiyor.
- olmaz aden beni istemese de onunla olmaz
Aras : inşallah öyle olur kardeşim
Konuşmamız bittiğinde adenin evinden ayrıldım. Ama duyduklarım onları henüz sindirememiştim. Aden olur muydu kayra ile birlikte ? Hayır beni istemiyor biliyorum ama başkası ile de olmaz , yapmaz. Yapmasın ben bunu kaldıramam.
Harekete geçmem gerekiyordu adeni yeniden kazanmalıydım. Benden başkasının dokunmasını kaldıramam olmaz.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.64k Okunma |
2.12k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |