ADEN
Akşam olduğunda hep beraber mekana gittik onlara bir süre eşlik ettikten sonra sahneye geçip şarkılarımı söylemeye başladım. Yaklaşık bir saat sonra kapı açıldığında gözlerim istemsiz yöneldi , rüzgar girmişti. Abimlerin yanına oturup dinlemeye başlamıştı beni. O an söylediği şarkıyı bitirip hemen göndermeli bir şarkı söylemeliydim. Gelen istek parçalardan birini gördüğümde tam olarak bizi anlattığı için hemen seçip söylemeye başladım
“Seni severdim, hüznün koynunda
Seni severdim, hem uyanık, hem uykumda
Seni severdim, ve sana rağmen
Yine severdim, dar ağacı ip boynumda
Sen aşkı anlamaz bilmez, gül yansa ağlamaz sakin
Ben akmayan göz yaşında, seni severdim
Sen hisli korkak savaşçı, aşkı kime satmış hain
Ben her savaş meydanında, seni severdim”
Rüzgar gözlerini bir an olsun ayırmamıştı üzerimden. Ben ise şarkıyı bitirdiğim gözlerimi buluşturdum gözleri ile.Rüzgar bir süre sonra garsona bir kağıt verdiğinde garson bana getirmişti. Şarkı istemişti merakıma yenik düşüp kağıda baktığımda “elveda deme bana “ şarkısı yazıyordu. İstemeden de olsa gülümsemiştim daha sonra ise elimdeki kağıdı gözlerinin içine bakarak yırttım.
Mekanda kimse kalmadığında abimlerde merkeze dönmek için yola çıkmışlardı. Bense eve gitmek için yürümeye başlamıştım
Rüzgar : Eşlik edebilir miyim ?
- cevabımın birşey değiştireceğini düşünmüyorum
Dedim ilk tanıştığımız günlerdeki gibi. Hiç konuşmadan eve kadar gelmiştik kapıdan girerken
Rüzgar : iyi geceler cennet bahçesi
Dediğinde bilerek yaptığını anlamıştım , o günlerimizi hatırlatmaya çalışıyordu.
Dedim döngüyü bozarak. Eve girdiğimde kalbimdeki heyecana anlam vermekte zorlanıyordum. Çabalıyordu , ve bu beni mutlu etmişti. Aşk insanın gözünü kör edermiş ya öyle işte. Ona belli etmesem de çok hoşuma gidiyordu.
Pazartesi günü gelmişti , nefret ediyordum bu günden kimse kalmazdı kasabada. Sadece yerlileri kalırdı. Biraz yürümek için çıktığımda telefonuma bir mesaj geldi
Rüzgar : bir hayranın diyeyim o halde
-Kimsin ?
Rüzgar : Hayranın dedim işte
Rüzgar olduğunu anlamıştım , kimse numaramı bulamazdı ve yazmaya cesaret edemezdi. Ve abimden duymuştum numarasını değiştirdiğini.Onu sinirlendirmek için biraz uğraşmaya karar verdim
-öyle olsun o zaman? Iyiyim sen nasılsın?
Rüzgar : iyiyim. Çok güzelsin yanına gelmeye çekindim açıkcası
Aaa neden gelmedin bir kahve içerdik çok teşekkür ederim bu arada
Rüzgar : kahve içerdik.
Içeriz , içelim tabi
Rüzgar : ne diyorsun kızım sen
Öyle oyun oynanmaz böyle oynanır. Yazma bana rüzgar
Rüzgar : anladın demek , korktum bir an
Dikkat et korktukların başına gelmesin
Rüzgar görüldü atmıştı sinirlendirmeyi başarmıştım. Biraz yürüyüş yaptıktan sonra eve döndüm. Bahçemde oturan muhsin amcayı görüp adımlarımı hızlandırdım. Muhsin amca yıllardır tek başına burada yaşıyordu. Eşini yıllar önce kaybetmiş , çocukları ise sadece tatillerde yanına geliyordu. Onunla konuşmak bana her zaman iyi gelmişti ve yaşadıklarımdan da haberdardı.
- muhsin amca hoşgeldinnn , nasılsın?
Muhsin : iyiyim aden kızım meyve topladım sana da getirdim
- ne zahmet ettin be amca ya teşekkür ederim
Muhsin : ne zahmeti be kızım olur mu öyle şey. Geçen gün gördüm çok sinirliydin gelmedim iyi misin ?
Muhsin amcanın neden geldiğini anlamıştım , oldukça meraklıydı böyle konularda.
- evet muhsin amca en güvendiğim sevdiğim kişiler beni kandırmışlar uzun bir süre.
Muhsin : iyiliğin için mi yapmışlar bunu?
- fark eder mi muhsin amca insan sevdiğine yalan söyler mi , acı çekmesine izin verir mi ?
Muhsin : o da gelmiş
- geldi
Muhsin : aden kızım insan bu devirde seveni , gerçekten seveni zor buluyor. Bu ailen de olabilir arkadaşların da olabilir. Buldum mu bırakma onları.
- seven gider mi muhsin amca ?
Muhsin : en çok seven gider kızım. Bak benim de sevdiğim göçtü gitti , geri gelemez . Senin sevdiğin gelir , geldi. Iyi düşün kızım , sen buraya geldiğinde çok savaş verdin belkide kazanma zamanındır.
- muhsin amca çok teşekkür ederim
Muhsin : ben yaşlı bir adamım kızım belki dinlersin belki dinlemezsin ama sevda çok başka birşey ben senin sevdiğini gördüm , o da geldiğine göre sevmiş belli. Allah yazdıysa onu kimse bozamaz. Unutma . Haydi ben kalkayım dikkat et kendine
Muhsin amca kalkıp gittiğinde oturup kaldım bir süre , düşündüm. Gerçekten tekrar olur muyduk ? Bu sefer bu savaşı kazanan olur muyduk ? Biz olur muyduk tekrar ? Ben hazır mıydım buna bilmiyorum ama su akar yolunu bulur.
Bana sorsaydınız bundan üç sene önce , bu adamı çok seveceksin hatta o kadar çok seveceksin ki delirip , aklını kaybedeceksin. Ve o adam seni bırakıp gidecek iki sene sonra karşına çıktığında sen hala seviyor olacaksın? Affeder miydin diye. Asla derdim asla affetmezdim , seven gitmez derdim. Şimdi ise kafa karışıklığıma engel olamıyor ve cevap bulamıyordum.
Bu aşk beni o uçurumdan sürükledi , uçurumun kenarında tutundum ya bırakıp düşecektim yada daha sıkı tutup baştan başlayacaktm. Bunun zamanı vardı , zaman herşeyin ilacıydı.
Bir süre oturdum kaldım daha sonra denizi yoklamak için telefonumu elime aldım bu gün doktora gidecekllerdi , cinsiyeti belli olabilirdi ve hemen aradım
- benim yeğenim nasılmış bakalım
Deniz : hayır , hep beraber öğrenmek istiyoruz
- o zaman ben hemen bir plan yapıyorum , hafta sonunu bekleyebilir misin ?
Deniz : evet ama doktor bir kağıda yazdı onu açmam umarım
- açma ben ayarlayacağım herşeyi. Eee nasıl bir sorun yok değil mi
Deniz : çok güzel aden , kalbi pıt pıt atıyor nefesimi kesiyor o ses
- ay deniz ağlatma beni , halasının bir tanesi hemen gelsin sağlıkla
Deniz : aden senin yanına gelebilir miyim , hafta sonuna kadar beraber kalırız
Soruyor musun deniz , tabiki gel. Abim bıraksın seni , ben gelip almayı çok isterdim ama biliyorsun
Deniz : sorun yok bebeğim aras bırakır beni , görüşürüz
Hafta içi burada çok sıkılıyordum denizin gelmesine çok sevindim. Kaza geçirdikten sonra araba kullanmayı bırakmıştım , tetikleniyordu hafızam. Arabam kapımın önündeydi fakat hiç açmamıştım bile. Bazen sadece temizliğini yapıp bırakıyordum. Akşam için denize sağlıklı yemekler yapmaya karar verip mutfağa yöneldim. Kız kıza geçireceğimiz bir hafta için gerekli tüm hazırlıkları yapmaya başladım. Odasını hazırladım. O sırada telefonuma gelen bildirim sesi dağıttı tüm dikkatimi mesajı atan kişi rüzgardı
Rüzgar : yoruldum , gel sarılalım geçsin .
Rüzgar : yazdığım şey gayet açık neyi anlamadın?
- bu samimiyet nereden geliyor onu anlamadım?
Rüzgar : aden bana bir yabancıymışım gibi davranma lütfen.
- beni bırakıp gittin sen. Şimdi seneler sonra karşıma çıktığında ne yapmamı bekliyorsun ?
Rüzgar : çok haklısın ama ben seni hala çok seviyorum. Herkes ikinci bir şansı hak eder. Bizim ilişkimiz en azından bunu hak ediyor. Bu acıyı sen tek başına çekmedin , bende çok acı çektim.
- biraz zamana ihtiyacımız var.
Rüzgar : istediğin kadar zamanımız var , yeter ki bana yabancıymışım gibi davranma.
Rüzgarın da üzüldüğünün , acı çektiğinin elbette farkındaydım. Şu an yaptığım şey acılarımızı karşılaştırmak da değil sadece biraz zamana ihtiyacımız vaar. En azından mantığım bu yönde. Kalbim ise o çoktan affetti.
Akşam olduğunda abim ve deniz geldiler hemen bize kahve yapıp denize portakal suyu verdim. Abim yine asla susmadan tembihliyordu bizleri
Aras : deniz bak geç yatma zaten uyuyamıyorsun doğru düzgün uykusuz kalırsın. Aden zaten bir iş yaptırmaz sana , sadece dinlen . Kendine ve bebeğime iyi bak. Birşey olursa beni hemen arayın
Aaa abi yeter kızı kalacağına pişman ettin. Açık hava denize ve yeğenime çok iyi gelecek merak etme.
Abim bir süre oturduktan sonra yola çıktı. Evlendikten sonra ilk defa ayrı kalacaklardı. Denizin hamileliği maalesef riskliydi bu yüzden ücretsiz izne çıkmıştı. Evde tek başına olmaktan da sıkılmıştı belliydi. Burası ona iyi gelecekti.
.
.
.
Sabah uyandığımda önce mutfağa geçtim kahvemi yapmaya , hem ortalığı toparlayıp hem de kahvemi yaptım ve bahçeye çıktım. Çıktığımda böyle bir manzara beklemiyordum. Deniz hamile pilatesi yapıyordu , onu biraz uzaktan izledim her yaptığı hareketi dikkatle yapıyor arada bir bebeği ile konuşup karnına dokunuyordu. Gözlerimin dolmasına engel olamadım çok güzel bir anne olacaktı. Ve hamilelik ona o kadar yakışmıştı ki içimden abim ne kadar şanslı diye geçirdim.
Deniz en başta çılgın deli dolu bir kızken şimdi olgun nerde ne konuşması gerektiğini çok iyi bilen bir kadına dönüşmüştü. Ama bu dönüşümlerden en güzeli anne olmasıydı.
Ona görünmeden hemen kahvaltı hazırlamaya geçtim , bu gün cinsiyet için hazırlık yapmam gerekiyordu fakat kasabadan hiç çıkmamıştım ben 2 senedir. Çıkamazdım , nasıl yapacaktım bilmiyordum. Denize söylersem hemen ben hallederim derdi onu da istemiyordum. Derken aklıma kayra gelmişti hemen mesaj attım
Kayra senden birşey isteyebilir miyim ?
Kayra : tabi buyur
Hafta sonu abimlerin bebeğinin cinsiyetini öğreneceğiz hep birlikte fakat bir şeyler almamız gerekiyor. Biliyorsun ben çıkamıyorum. Yardımcı olur musun?
Kayra : listeyi at akşam getireyim
Dedikten sonra hemen alması gerekenleri yazdım kayraya. Bu işi de bu şekilde halletmiştim artık içim rahattı.
Hafta içi denizle bol bol vakit geçirdik , o bana , ben ona çok iyi gelmiştik.Sohbet esnasında deniz
Deniz : aden merkeze geri döner misin ?
Deniz : sana ihtiyacım olacak bebek geldikten sonra
Deniz... bilmiyorum yapamam galiba
Deniz : bunu düşün olur mu , birşeylerden kaçarak olmadı zaten görüyorsun. Yeğenini beraber büyütelim istiyorum
Dediğinde ona sarıldım ve bu konuyu düşünmeye başladım. Günler geçti ve cuma akşamı olmuştu abim , ırmaklar , kayra hepsi gelmişlerdi. Güzel bir yemek yedikten sonra hepimiz yarının heyecanı içindeydik. Kahvelerimizi içip bol bol sohbet ettik
Cumartesi günü kahvaltıdan sonra ben hemen hazırlıklara başladım , kayra ırmak ve baran da bana yardımcı oldular. Ve artık o an gelmişti , Abim ve deniz balonu patlatmak için sabırsızlanıyorlardı. Fakat abim beklemek istiyordu bir süre daha ki çok olmadan neden beklediğini anlamıştık kapıdan rüzgar girmişti
Abim : gel hadi oğlum ya seni bekliyoruz
Dediğinde rüzgar boş sandalyeye oturdu ve hepimizin gözleri abimlere çevrildi balonu patlattıklarında abimin çığlıkları denizin gözyaşları birbirine karışmıştı. Yeğenim geliyordu hemde Erkek...
Hepimiz yanlarına gidip tebrik ettik ve hediyelerimizi vermeye başladık. Ben cinsiyeti zaten bildiğim için ona göre bir hediye aldırmıştım kayraya. Fakat denizi unutmak olmazdı.
Yengeciğim bu da senin için , sağlıkla kavuşun bebeğinize
Diyerek elimdeki kolyeyi ona uzattım. Denizle sıkı sıkı sarıldık. Neden bilmiyorum ama bu an beni fazla duygusallaştırmıştı.
Herkesin keyfi yerindeydi rüzgar hariç... arada bir telefonuyla ilgileniyor sık sık Gözlerini bana çevirip uzun uzun bakıyordu anlıyordum , bu halde olmak uzak durmak onu da üzüyordu benim gibi. Fakat onun içinde baş edemediği bir kıskançlık vardı bunun da farkındaydım. Ki o cümleyi duyana kadar
Baran : rüzgar telefonu bırakmıyorsun elinden hayırdır?
Rüzgar : bir arkadaş ya önemli değil.
Baran : önemli olmasa uzun uzun yazmazsın değil mi ?
Baran bunu söylerken oldukça keyifliydi uğraşıyordu rüzgarla , ama kimdi konuştuğu kişi bir arkadaşın adı yok muydu ? Bir kadın mıydı yani ?
Rüzgar : Bizim ekibe yeni katıldı ya izmire yabancı yardımcı oluyorum
Baran : kadın yani ?
Rüzgar : evet kardeşim iş arkadaşım.
Rüzgar gözlerini büyüterek cevap vermişti barana. Baranın ne yapmak istediğini anlamıştım ve istediği gibi de olmuştu. Bu sefer ben kıskançlığımı bastırmakta zorlanıyordum. Hayatına birini mi almıştı ? Rüzgar mesajlaşmayı sevmezdi o kadına ne yazıyordu uzun uzun ? Bana yazmazdı.
Rüzgar : eyvallah
Nasıl yani bunlar ne konuşuyorlardı benim yanımda ? Sinirime ve kıskançlığımı bastırmaya çalışıyordum , zorluyorlardı beni. Kayra fark etmiş olacak ki hemen beni masadan kaldırıp arka tarafa doğru götürdü
Kayra : iş arkadaşım dedi
Yazmaz o mesaj yazmaktan nefret ederdi , ona yazıyor. Uzun uzun...
Kayra : herkes değişir aden
Dediğinde başımı öne eğdim bir süre kendimi toparlayıp hızla masaya yöneldim.
Rüzgar bunu bekliyor gibi hemen ayağa kalktı , yanıma geldi. Masadan biraz uzaklaştıktan sonra
-Biri mi var ? Hayatında yani ?
Rüzgar : olamaz diyemiyorum
-seviyor musun ?
Rüzgar : çok...
Rüzgarın cümlesinden sonra gözyaşlarım benden bağını koparmış gibi akmaya başlamıştı. Sinirlerime hakim olamayarak bağırmaya başladım
- nasıl yaparsın , ben hala bir umut beklerken başkasını nasıl sevebildin. Ben hastanede yattım aklımı kaçırdım ama yine de senden vazgeçmemişken sen nasıl seversin başkasını. Bana o mesajları yazan sen değil miydin ?
Rüzgar : kim olduğunu sormayacak mısın ?
- istemiyorum öğrenmek . Mutlu olma rüzgar , benim ahımla yaşa!
Dedim ve tam yanından ayrılırken rüzgar elimden tutup beni kendine çekti ellerini belime yerleştirdi ve kendine bastırdı
Rüzgar : çok seviyorum... seni herşeyden çok seviyorum belki bir gün oluruz.
Rüzgar : Nasıl düşünebilirsin senden başkasının olabileceğini.
Rüzgar : dediğim gibi ekibe yeni katıldı , bana yardımcı olacak yapması gerekenleri listeleyip attım.
-anladım , beni bırakır mısın ?
Rüzgar : bu sefer bırakamam özür dilerim
Dediği an sıkı sıkı sarılmaya başladı , engel olmak istemiyordum çok özlemiştim bir süre öylece kaldım fakat karşı koyamadım ellerimi boynuna doladım. Kokusunu en derinlerime kadar hissettim , kalbi , kalbim yarış içindeydi. Bir an uzaklaşıp bırakacağını düşündüğüm an dudaklarıma öpmeye başladı. Engel olmadım , olamadım karşılık verdim. Senelerdir ayrı kalmanın özlemini gidermeye çalışır gibi bir süre kaldık.
Rüzgar : çok özledim aden , ellerim ellerini , dudaklarım dudaklarını ben seni çok özeldim. Bize bir şans daha ver yeniden başlayalım.
Rüzgar : asla.. Asla gitmeyeceğim.
Diyerek ayrıldım ondan , adımlarımı masaya yönelttiğimde rüzgar da arkamdan gelip elini belime götürdü ve kendine çekti. Başımı ona çevirip ne yapıyorsun der gibi baktığımda bana bakmıyordu , onun aramıza giremeyeceğini kayraya göstermek istediği çok belliydi. Fakat abimi düşünmemişti
Aras : aynen kardeşim düşmesin
Abim kafasını salladı be içinden gelen kısık bir sesle “ hasbinallah” dediğinde deniz kıkırdamaya başladı
Deniz : aden düşündün mü konuştuklarımızı
Irmak : ne konuştunuz benden habersiz
Dedi sitemkar bir tavırla , ona gülümseyerek cevap verdim
Deniz : Benim hamileliğim riskli , e bebek doğduktan sonra da Adene ihtiyacım olacak. Merkeze dönmesini rica ettim ondan.
Aras : nasıl yani ? abicim gelir misin gerçekten?
Tüm gözler benim üzerimdeydi aslında düşünmüş ve karar vermiştim gitmek istiyordum bu zamana kadar kaçtım her şeyden , elime birşey geçmedi yine kalmıştım olduğum yerde. Sadece yapabilecek miydim bilmiyordum.Rüzgara döndüğümde bir umutla bakıyordu gözlerimin içine
Deniz : ne evet ? Gelecek misin ?
Dediğimde herkesin şaşkınlığı gözlerinden belli oluyordu.
- kaçtım , burada bir hayata başladım ama ben 2 sene öncesinde kaldım anılarımdan kaçamadım. Kaçmayacağım artık onların üstüne gideceğim.
Dediğimde abim ayağa kalkarak geldi ve başımdan öptü
Irmak : ama orası tutulmuştur çoktan uğur böceğim
Aras : hayır babam satın aldı o evi. Adeni bekliyor , kimse dokunmadı.
Dediğinde mutlu olmuştum duyduklarım karşısında. Babamın böyle birşey yapacağı aklıma gelemezdi. Büyük ihtimalle yurt dışına çıkmadan önce ne olur ne olmaz diye bir evim olsun , açık kapım olsun istemişti.
Aras : o zaman sen hazırlan bu evi kapatalım
- Abi burası da açık kalsa olur mu ? Ben buraya başkası taşınsın istemiyorum.
Aras : olur güzelim ben hallederim.
Başımla onayladıktan sonra kalktım masadan , eşyalarımı toparlamak için odaya girdiğimde arkamdan ırmak da gelmişti
Irmak : hemde çok. Mutlu olmayı hak ediyorsunuz , aden rüzgar baranla konuşmuş. Çok pişman , kendini suçlayıp durmuş ve bir de Aden benden başkasının olamaz demiş
- kayra ile olabileceğimizi düşünmüş
Irmak :Bu seni mutlu etmiş gibi
- hala beni sevmesi , kıskanması , özlemesi mutlu etti.
Irmak : çünkü sende hala onu seviyorsun ve kıskanıyorsun
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.3k Okunma |
2.1k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |