- rüzgar telaşlanıyorum korkuyorum engel olamıyorum. Ben seni bir kez kaybetmenin nasıl birşey olduğunu yaşadım tekrar bunu kaldıramam. O kadar şey yaşayıp yorulup başkasını sevmenden korkuyorum.
Rüzgar : Bana bak , gözlerimin içine bak. Ben hala ilk günkü gibi seni seven adamım. Hala seni gördüğümde kalbimin ritimleri değişiyor hala kokun aklımı başımdan alıyor. Ben senden yorulmam . Hele ki bir kadın uğruna seni bırakmak mı aklından bile geçirme. Ben sana ne dedim göz ucuyla bile bakmıyorum.
- rüzgar ben seni çok seviyorum biliyorsun değil mi ?
Rüzgar : biliyorum güzelim. Bende seni çok seviyorum. Hadi kahveler soğudu artık.
Bir nebze de olsa içim rahatlamıştı rüzgarın sözleri karşısında. Ona bu kadar açık olmak beni de rahatlatmıştı ve o da rahatlamıştı duyduklarından sonra. Eskiden ikimiz de duygularımızı söylemekten kaçınırken şimdi tüm kartlarımızı açık oynuyorduk. Böylesi daha iyiydi ikimizin de buna ihtiyacı vardı.
Kahvelerimizi içip ayaklanmıştık tam kapıya yönelmişken kapıdan giren bir erkek arkadaş grubu içeri girmeye başladığıda rüzgar bir anda elimi tutarak beni arkasına çekmiş ve önüme geçmişti. Elimi çok sıkı tutuyordu , geçen insanların bizi gördüğü bile yoktu ama rüzgarın bu haraketi hoşuma gitmişti. Bana diyordu ama kendisi kıskançlığını bastırmakta zorlanıyordu. Bu hallerimizi çok özlemiştim.
Arabaya bindiğimizde “ şimdi ne yapalım güzelim” dediğinde heyecanla ona dönerek “abimlere gidelim mi ?” dedim başıyla onayladığında abimi aradım
- abicim nasılsın evde misiniz ?
Aras : iyiyiz güzelim evdeyiz ne oldu
Aras : siz oldunuz yani tekrar
- yani hani iki kişi olduğumuzu söylemek için kullanılan biz
Telefonu kapattığımda abimin bu ilşkiye onay verip veremediğini anlayamıyordum.zaten şu an bir ilişki yoktu fakat olursa verir miydi ? Rüzgar biliyordur belki diye düşünerek ona döndüm
- biz
Rüzgar : başka seçeneği mi var
- merak ettim neden tersliyorsun
Rüzgar : güzelim terslemedim sadece onayı olup olmaması benim umrumda değil artık.
Anladım anlamında başımı salladım. Abimlere vardığımızda hızla eve girdik , hemen hediyelerimizi verdik. Benim gibi deniz de fazlasıyla heyecanlanmıştı.
Deniz : ne kadar çok şey almışsınız ne gerek vardı
- bu daha başlangıç daha neler alacağım ben yakışıklıma
Yakışıklım kelimesini duyan rüzgarın gözleri büyümüş bir şekilde bana bakıyordu , bunu gören abim yanıma gelip sarıldı rüzgarın gözlerinin içine bakıyordu “ benim papucum dama atıldı herhalde” dediğinde gülmeme engel olamadım.
- üzgünüm abicim benim tek yakışıklım artık yeğenim. Sizinle muhattabı kesiyorum.
Dediğimde rüzgar sinirle başını çevirmişti yan tarafa. Kıskanmıyordu sadece söylediğim kelimelere sinirleniyordu anlayabiliyordum.
Rüzgar : bende buradayım haberiniz olsun
Abimin söylediği cümle karşısında hepimiz susup kalmıştık. Aslında çocukluğumuzdan bahsetmişti ama bizim konumumuzda olan kişilere göre çok yanlış bir yere gelmişti konu. Abim bunu fark ettiğinde
Aras : yani bu kızın bu yaşına kadar hep ben vardım , çocukken
Demekle yetindi sadece. Üzülmüştü bunu abim ve deniz de fark etmişti. Biz denizle kahve yapmaya gittiğimizde onlar sohbet ediyorlardı.
Aden ve deniz kahve yapmak için yanımızdan ayrıldığında aras durumu toparlamak için hemen söze başladı
Aras : kardeşim öyle demek istemedim biliyorsun değil mi ?
- biliyorum da ne biliyim haklısın be oğlum ne diyebilirim ki zaten
Aras : Abi olabilirim ama o benim aynı zamanda en değerlim en yakın arkadaşım.
- değiliz zamana bıraktık , olursa söyler zaten sana
Aras : eee neler yaptınız bu gün ?
- değişmiş aras , aden çok değişmiş
- bu gün beni kıskandı ama öyle böyle değil gözleri doldu sinirden
- eskiden asla belli etmezdi içinde yaşar bir süre sonra patlardı. Değişmiş olgunlaşmış
- kıskanması bana bu kadar açık olması gitti tabi. En baştan böyle olsaydık ikimizde bu durumda olmazdık.
Aras tam bir şey diyecekken aden ve deniz girdi içeriye aras bacağıma vurdu konuşuruz der gibi.
ADEN
Kahvelerimizi içip sohbet ettikten sonra kalkalım diyerek ayaklandık abimden birden beklenmedik bir soru geldi
Aras : siz aynı evde kalmıyorsunuz değil mi ?
Deniz : ne diyorsun aras sussana
Abim normalde asla karışmazdı , bu sorusu beni fazlasıyla şaşırtmıştı doğruyu söylesem kızar mıydı
Rüzgar : kalıyoruz , ama bu akşam kendi evimde kalacağım hayırdır bir sorun mu var kardeşim?
Aras : adamsın lan sen bak kardeşime yok demeye başladı hemen biliyorum beraber kaldığınızı ne diyeceksiniz onu merak ettim.
- abi ya of deniz al kocanı biz gidiyoruz
Diyerek vedalaştık ve arabaya bindik.
Rüzgar : evet güzelim duş almam gerek yarın iş var üniformam da evde
Rüzgar : sende de duş alabilirim biliyorum fakat sabah baktığımda hiç kıyafetim kalmamış güzelim .
Rüzgar beni eve bıraktığında yanağına kocaman bir öpücük bırakıp indim arabadan. Eve geçip üzerimi değiştirdim , kahvemi yapıp salona geçerken rüzgar mesaj attı
- teşekkür ederim , yarın gelecek misin ?
Rüzgar : iş çıkışı sendeyim güzelim
Bir çok değişen yanı vardı rüzgarın bu hariç görüldü atmaya devam ediyordu. Odamda yatmak istemedim , dün gece rüzgarla yattığımız koltuğa uzandım.Kokusu sinmişti koltuğa kokusu ile uykuya daldım.
Sabah sanki tüm yorgunluğumu atarmış gibi oldukça geç bir saatte uyandım. Rüzgar bir sürü mesaj atmış ve aramıştı. Meraklanmıştı belliydi.
Tam cevap verecektim ki kapı üst üste çalmaya başladı kapıya yönelip delikten bakığımda gelen rüzgardı , kapıyı açtım
Rüzgar : aden ... aden çok korktum , iyisin
Rüzgar: sana birşey oldu sandım , korktum
Dediğinde beni kendine çekip sarılmaya başladı. Çok korkmuştu belliydi. Kulağına doğru “iyiyim” dedim fısıltı ile.
- yorulmuşum herhalde anlamadım bende
Rüzgar : aden senin yanına bir yardımcı abla ayarlayayım olur mu ?
Rüzgar : hayır ama ben senden haber alamadığımda bu korkuyu yaşamak istemiyorum
- gerek yok , kapıda mı duracağız gel içeri
Rüzgar : gitmem gerekiyor , hızla çıkıp buraya geldim işlerim var ama işim bittiğinde hemen geleceğim.
Dediğimde kapıyı yavaşça kapattım. Benim için bu kadar korkmuş ve gelmişti. Rüzgar çok değişmişti belki farkında değildi ama fazlasıyla değişmişti. Ve bu adama tekrar aşık olmamak çok zordu.
Kendime hemen bir kahve yapıp duşa girdim , bakımlarımı yaptım. Saçlarımı tekrar uzatmaya karar vermiştim , fakat bunun için bakım ürünlerine ihtiyacım vardı. Hazırlanıp evden çıkarken rüzgara mesaj attım
- benim bir kaç eksiğim var almaya çıkıyorum belki sonra denize uğrarım , gelmeden haber ver
Rüzgar : Beraber alırdık ne acelesi vardı tek çıkma
- kendim halledebilirim , taksi ile gideceğim haber veririm
Çoktan evin önüne inip taksi çevirmiştim. En yakın avm yi söyleyip yola koyulduk. Uzun zaman sonra tek başıma dışarı çıkmıştım. Geldiğimizde taksinin ücretini ödeyip indim. Hemen bir kozmetik mağzasına girip , saçlarım için istediğim ürünü anlattım görevliye bir set önerdi onu sepetime ekledim , uzun süredir alışveriş yapmadığım için reyonlarda gezerken bir çok eksiğim olduğunu fark edip sepetimi doldurmuştum. Kasaya gittiğimde kasiyer ürünlerimi tek tek okuturken fark ettim ki 2 tane diş fırçası ve bir kaç adet erkek deodorantı almıştım. Rüzgar için olduğunu anlayıp gülümsedim.
Avm de bir başka mağazaya girip bir kaç tane de kıyafet aldıktan sonra kahveciye girdim. O an rüzgarın yanına gidip süpriz yapmak geçti içimden , iki kahve alıp tekrar taksiye binip komutanlığa gitmek üzere yola çıktık.
Geldiğimizde ücreti ödeyip indim , kapıdaki askerlere yönelirken bir yandan da kimliğimi çıkartmaya çalışıyordum. Askerlere kimliğimi verdiğimde hiç beklemediğim bir tepki aldım , rüzgar kapıdaki askerlere beni almaları gerektiğini söyleyli neredeyse 2 yılı geçmişti ve bu askerler değişiyorlardı. Ama onlar sanki biliyorlarmış gibi “ buyrun” demişlerdi.
Bir an duraksasam da devam ettim , merdivenleri çıkarken uzun zamandır görmediğim ali ile karşılaştım
Iyiyim yenge seni gördüm daha iyi oldum. Gel seni rüzgara götüreyim
Dediğinde hızlı adımlarla onu takip ettim , bir odanın kapısında durduğumuzda Ali kapıyı tıklayıp açtı ve içeriye doğru
Ali : rütbeden çıkabilir miyim ?
Dediğinde alinin arkasından çıkarak rüzgara göründüm. Beni gördüğüne bu kadar sevineceğini düşünmemiştim
Rüzgar :güzelim hoşgeldin , nerden çıktın
Ali : iki sade kahve getiriyorum ben
- Ali teşekkür ederiz ama gerek yok
Elimdeki poşeti göstererek “ben aldım” dedim samimi bir gülümseme ile. Ali ise başıyla onaylayıp odadan çıktı. Rüzgar ayağa kalkıp yanıma geldi ve oturmam için koltuğa eşlik etti.
Rüzgar : beklemiyordum seni , haber de vermedin
- haber verseydim süpriz olmazdı.
Rüzgar : beni habersiz bırakma olur mu ? Seni sıkmak istemiyorum bu yüzden mesaj atamıyorum ama merak ediyorum.
Kahvelerimizi içerken yine sohbet etmeye başlamıştık. Sanki uzun zamandır görüşmüyor gibi. Aslında görüşmüyorduk evet ama o zamanlardan konuşmuyorduk zaten. Sohbetimizi bölen kapının çalması oldu
Hande : Rütbeden çıkabilir miyim ?
Hande : Abi bak Aliyle konuşuyorsan konuş artık yoksa ben silahı çekip onu mezara koyup kendimi de meslekten alıkoyacağım.
Hande : Aden kusura bakma senin olduğunu bilmiyordum. Kapıdaki askerler senden konuşmuşlar Ali de onları susturmak için bağırmış. Bende sanane dedim sana mı düştü dedim . O da bana düştü diyince girdik birbirimize. Bana söylemedi Adenin geldiğini başkası sandım.
Hande : 2 yıldır takıntılı bir sevgililik süreci yaşıyoruz.
Handenin kurduğu son cümle karşısında kıkırdamama engel olamadım.
Rüzgar : sen çık onu gönder bana
Hande hızla kapıyı kapatıp çıktığında
- işler çok yoğun burada anladığım kadarıyla
Rüzgar : sorma bi de bunlar çıktı başıma , hiç derdim yokmuş gibi
Rüzgar : ankarada ki görevde tanıştılar , sevgili oldular. Hande sürekli görevlere çıkan bir ekipteydi bizim gibi rahat değildi. Bende Ali rahat etsin diye Yanıma aldırdım. Geldiği günden beri beynimi yediler hata yaptım galiba.
Dedi yüzünü sıvazlayarak gülümsememe engel olamıyordum ki kapı çaldı içeri Ali girip kapıyı kapattı
Ali : bak ben artık kafayı yicem rüzgar , geri gönder aklı başına gelsin...
İki yakın arkadaşın tek bir cümle ile bu kadar sınır çizmesi birbirlerine çok hoşuma gitmişti , ikiside bu duruma oldukça alışkın gibi görünürken ben şaşkınlıkla olanları izliyordum.
Rüzgar : Asker , sen bana geldin seviyorum dedin , korkuyorum ona birşey olacak diye dedin. Ben sana ne dedim ? Yanıma alırım ama o kızı üzmeyeceksin dedim. Doğru mu asker ?
Rüzgar : Şimdi ne oldu yanına gelince rahatlık mı battı ?
Ali : Şu siktiğimin rütbesinden çıkabilir miyim ?
Rüzgar gülerek “çık” dediğinde
Ali : Abi bak deli edecek gibi kıskanıyor , bunaltıyor. Bana düzgünce sorsa cevap veririm zaten. Ama hemen başlıyor bıcır bıcır konuşup şişiriyor kafamı.
Rüzgar : şişiriyor öyle mi ? Lan ben şu kız gelip kafamı şişirsin diye 2 sene bekledim. Değerini bil , kaybettikten sonra kazanamayabilirsin. Unutma o kız ailesini bile bıraktı senin için.
Ali : siz farklısınız kardeşim
- ben birşey söylesem alınmazsın değil mi ?
Ali : estağfirullah yenge buyur
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.65k Okunma |
2.12k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |