- Kıskanıyor , bunaltıyor diyorsun ya , seni kaybetmekten korktuğu için yapıyor büyük olasılıkla. Buraya gelirken herkesi geride bırakmış anladığım kadarıyla sen kalmışsın sadece. Seni de kaybetmekten korkuyor. Git gönlünü al.
Diyerek hemen koşar adım odadan çıktı handenin yanına gittiğini anlamıştık. Rüzgar uzun uzun bana bakıyordu. Bir süre bende ona baktım
Rüzgar : Çok güzelsin ona bakıyordum
- bana neden söylemedin hande ve aliyi ?
Rüzgar : beni biraz olsa da anlaman için
- Aaa sana aldıklarımı göstereyim mi ?
Ilk olarak kozmetik poşetindekileri açıp göstermeye başladım tek tek gösterirken
Rüzgar : neden iki diş fırçası
Sesim sitemkar çıkmıştı. Anlamıştı ve gülüyordu. O an deodarantları mağazada bırakmış olmayı diledim. Utandım. Tüm poşet bitmişti sadece ona aldıklarım kalmıştı poşette
Rüzgar : eee devamını niye göstermedin
Poşetteki deodorantları çıkarttığımda
Rüzgar : erkek deodantı mı kullanmaya başladın ?
Diyecek hiçbirşey bulamayıp susmakla yetindim utanmıştım. Rüzgar ise ayaklanarak yanıma gelip saçlarımdan öptü
Sana aldığımı nerden çıkardın ?
Rüzgar : başka kime alacaksın aden ?
Rüzgar : Güzelim sinirlendirme beni
Rüzgar : kim senin misafirin aden ? Dellendirme beni
Kapımda kuyruk var rüzgar bey.
Rüzgar sinirle ayakta dolanmaya başlamıştı. Bense oturduğum yerden keyifle onu izliyordum , birşeyler konuşuyordu ama sesini duyamıyordum. Bir süre sonra bende ayaklanarak tam önünde dikildim . Gözlerinin içe baktım
Rüzgar : benim sinirlenmem hoşuna gidiyor
Sözümü bitirdiğimde rüzgar bir anda belimden tutarak beni çekti ve öpmeye başladı.bir süre karşılık versem de bir anda çekildim
Dedim. Rüzgar sinirli bir şekilde gülümsemişti. Elleri ile yüzünü sıvazlayıp sandalyesine oturduğunda , yanına gidip kulağına eğilerek “ işini çabuk bitir , seni bekliyorum” dedim ellerimi boynunda gezdirerek. Sonra hemen yerime geçip oturdum telefonumla ilgilendim. Arkadaşlarımla mesajlaşıyor ve arada sosyal medyada takılıyordum. Rüzgar arada bir bana bakıp bilgisayarına geri dönüyordu
Dedi , gülümseyip telefonumun ekranını kapatıp onu izlemeye başladım. Çalışırken fazlasıyla ciddi görünüyordu. Ve bu halde çok yakışıklıydı , nefes kesen bir yakışıklılık.
Saat ilerlediğinde rüzgar toparlanmaya başladığında işlerinin bittiğini anlamıştım.
Rüzgar : Geldiğinde zaten askerler yine konuşmuşlar , elini tutmak istiyorum çıkarken.
Gözlerimin içine bakıyordu cevap vermem için ben ise ilerleyip kapıyı açtım kapıdan dışarı bir adım attığımda durdum gelmesini bekledim. Adımlarını hızlandırıp tam yanımdan geçecekti ki elini tuttum bir an. Duraksayıp başını bana çevirdiğinde gülümsedim , o da sessiz bir şekilde “teşekkür ederim” dedi. Üniformasının içinde korkutucu duruyordu bense yanında çıtı pıtı durduğuma emindim. Kapıdan çıkarken askerler yine fısıldaşıyorlardı ben bile duymuştum bu sefer rüzgar sinirlenip elimi daha sıkı tutmaya başladığında “ Önüne dön Asker” diye haykırmıştı resmen.
Arabaya bindiğimizde “nasıl yapıyorsun bunu , nasıl bu kadar korkutucu olabiliyorsun ?” dediğimde arabayı çalıştırmadan durdu.
Rüzgar : yapmak zorundayım , eğer bu sınırı koymazsam sözümü geçiremem.
Rüzgar : ali benim kardeşim , ama mesai saatleri içinde ise iş arkadaşım. İkimizde bunun bilincindeyiz o yüzden sorun olmuyor
- anladım. Bu arada akşam bana Kayra gelecek , sende gel istersen
Rüzgar : Kayra sana kahveye geliyor
- evet yaklaşık 2 senedir geldiği gibi
- sen varsın diye arkadaşımı görmezden gelemem
Diyerek arabayı çalıştırıp yola koyulduk. Eve gelene kadar ikimizde sessizliği bozmadık. Eve vardığımızda
Rüzgar : tabiki geleceğim aden , o adamla seni yanlız bırakacağımı düşünmüyorsun herhalde.
Aslında o adamla beni 2 sene boyunca yanlız bırakmıştı farkında değildi. Kırılmamasıı adına bu düşüncemi yansıtmadım. Arabadan inip bagajı açtı , büyük bir el çantası çıkardı bagajdan daha sonra da kapattı arabayı kitledi ve yanıma geldi
Rüzgar : onunla bir alakası yok sabah hazırlamıştım. Zaten yeterince ayrı kaldık artık seni görmeden bir gün bile geçirmek istemiyorum.
Başımı sallayarak eve doğru yürümeye başladım. Eve girip hemen üzerimizi değiştirdik , kayra ise yaklaştığını mesaj attığında hemen kahveleri hazırlamaya gittim. Kapı çaldığında rüzgar ile aynı anda kapıya yöneldik.
Kapıyı açtığımızda Kayra şaşırmış bir ifade ile bize bakıyordu.
Kayra : sende mi burdaydın ? Haberim yoktu
Rüzgar : artık hep buradayım alışsan iyi olur.
kayra hemen salona geçip oturmuştu. Keşke rüzgarın burda olduğunu kayraya söyleseydim diye düşünmeden edemedim.
Kahveleri onlara verip bende yerime oturdum. Kayra ile okul hakkında konuşuyorduk , rüzgar ise arada bizi dinliyor arada telefonu ile ilgileniyordu. Kayra ile sohbete fazla dalmıştık. Okuldaki bütün öğretmenler hakkında konuşmuştuk hatta. Kayra çok iyi bir insandı , arkadaş olarak.
Biz Kayra ile sohbet ederken rüzgar kalkıp lavobaya gitmişti ki salona gelip
Rüzgar : güzelim diş fırçamı bulamıyorum
Rüzgarın ne yapmak istediğini anlamıştım. Kayra ya bir şeyleri göstermeye , kanıtlamaya çalışıyordu.
Kayra : affettin demek. Çok şanslı bu adam
- Barışmadık , zamana bıraktık
Kayra : zamana aynı evde yaşayarak mı bıraktınız ?
- kayra senelerdir onun hasretiyle yanıp tutuşuyordum ben, şimdi bir saniye bile uzak kaldığımda canım yanıyor
Kayra : mutlu olmanı isterim biliyorsun değil mi ?
-biliyorum , bende senin mutlu olmanı istiyorum. Mutlu ol
Kayra : Önümüze bakacağız artık
Rüzgar geldiğinde yanıma oturdu bizimle biraz sohbet etti. Saat ilerlediğinde
Kayra : ben artık kalkayım , sizde dinlenirsiniz
Kayra : eskiden di o sabahlamalarımız.
- eskide kalmasın haftasonu ayarlayalım
Diyerek ayaklandı. Onu yolcu ettiğimizde odama geçip üzerime daha rahat birşeyler giyip salona girdim. Rüzgar koltuğa uzanmış ve gözlerini dinlendiriyordu. Içeri girdiğimi fark ettiğinde yerinden doğrularak “ üşüyeceksin” dedi beni baştan aşşağı süzerek.
Diyerek odama geçtim. Rüzgar sinilenmişti kayra ile olan son konuşmamıza ama bende onun yaptığına sinirlenmiştim yansıtmamıştım. Odama geçip yatağıma girdiğimde bir süre etrafı izledim sonra telefonumu elime alıp sosyal medyada gezinmeye başladığım sırada kapıdan rüzgar girdi
Diyerek yanımı gösterdim. Yavaş adımlarla karşıma geçip oturdu.
Rüzgar : Beni kıskandığın zamanı hatırlıyor musun ? Hiç tanımadığım , ismini bile bilmediğim insanlardan kıskanmıştın beni. Bir daha karşımıza çıkmayacaklardı ama sen içindeki o duyguya yenik düşmüştün. Beni neden anlamıyorsun. En başından beri seni sevdiğini bildiğim bir adamı nasıl yanında görmeye dayanabilirim ?
Rüzgar bu geçen sürede o benim hep yanımda oldu. Şimdi sen geldin diye onu hayatımdan çıkaramam.
Rüzgar : senin yaptığını ben yapsaydım asla kabul etmezdin biliyorsun değil mi? Sana birşey söyleyip üzmek canını sıkmak istemiyorum ama ben artık buradayım beni görmeni ve ona göre davranmanı istiyorum.
Rüzgar cümlesini bitirdiğinde ayaklanmıştı , aslında haklıydı o böyle bir durumda olsaydı asla ama asla kabullenemezdim. Ama o benim için susmuştu , kabullenmişti. Şimdi ise kırgın bir şekilde gidiyordu
Rüzgar : içerdeyim , gitmiyorum
Aslında korkmuyordum , onu bu şekilde salona göndermek istememiştim. Haklıydı , susmuştu beni üzmemek kırmamak için susmuştu. Rüzgar bir an duraksadı gelmeyecek sandığım an adımlarını bana doğru atarak yanıma uzandı. Daha rüzgar yerleşmemişti bile hemen göğüsüne yattım. Güldüğünü anlayabiliyordum , saçlarımla oynadı bir süre
Rüzgar : seni , benim olmadan sevmek çok zor
- şu konumda bunu söylemen garip oldu. Senin değil miyim ben ?
Rüzgar : her an ellerimden kayıp gidecek gibisin. Tutamıyorum seni
Rüzgar : ya evinden sıkılırsan ?
- insan evinden sıkılmaz rüzgar.
Rüzgar : ne yaparsa yapsın sıkılmaz mı ?
Rüzgar : sana birşey söylerken korkuyorum çekiniyorum beni terslersin diye , bu zamana kadar yoktun ne karışıyorsun dersin diye korkuyorum. İçim taşmak üzere.
.- söyle çekinme belki benim duymaya ihtiyacım vardır.
Rüzgar : Seni deli gibi kıskanıyorum o heriften , ama öyle böyle değil kıskançlık tüm damarlarımda dolaşan kan gibi. Sana bakması , konuşması , senin ona gülmen onunla planlar yapman... deliriyorum anlıyor musun ?
Rüzgar : ama onu hayatından çıkaramazsın
- mesafemi koruyacağım , merak etme. Ayrıca seninle sabahlamak daha cazip.
Rüzgar : teşekkür ederim güzelim.
Bir süre ikimiz de sessiz kaldıktan sonra rüzgar bu sessizliği bozan taraf oldu
Rüzgar : ben sevgilim olmanı istiyorum
Rüzgar : ben bu şekilde seni istediğim gibi sevemiyorum , sana dokunamıyorum , yanımdasın evet ama yetmiyor.
- rüzgar şu an bu halde oluşumuz bile kabul edilebilecek bir durum değil , zaten hızlı ilerledik.
Rüzgar : yine aynı şeyi yapıyorsun
Rüzgar : yabancıymışım gibi. Benim aden ben senin senelerdir sevdiğin adamım. Ne demek hızlı ilerledik , biz geç kaldık zaten birbirimize .
Yanlış anladın yani seni affetiğimi kendime bile kabullendiremeden , sevgili gibiyiz şu an.
Rüzgar : tamam aden senin istediğin gibi olsun
Rüzgar : ben salonda yatsam iyi olacak.
Rüzgar yapma bunu ne oldu şimdi ?
Beni bırakıp salonda mı yatacaksın gerçekten ? Ya ben korkarsam gece ? Hani hep yanımda olacaktın
Dedim çocuksu bir ses tonu ile. Bana dayanmakta zorlanıyordu fakat iyi dayanmıştı yine de. son cümlemden sonra biliyordum geleceğini. Gelip yanıma uzandı. Beni göğüsüne doğru çekti ve kulağıma “ bırakamam” diyerek yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.
Adeni kayraya kaptırma korkusu tüm vücudumu ele geçirmişti. Ona belli etmemeye çalışsam da içimi dindiremiyordum. Kabul edemezdim , biliyordum ama adene birşey söylerken oldukça çekiniyordum. Bana sen yoktun , o vardı derse biterdim.
Ona kendini benim yerime koyması gerektiğini nazikçe anlatmaya çalıştığımda onun da farkında olduğunu sadece bir şeyler duymak istediğini fark ettim. Bu sefer açıkca söyledim içimde tuttuklarımı. Aden onu arkadaşı olarak görse de kabul edilebilir bir yanı yoktu.
Cuma günü doğum günüydü , bir şeyler planlamam hazırlamam gerekiyordu. Hem baş başa olmak istiyor hemde Aras ve ırmaklarla yapmak istiyordum. Tek çözüm iki plan yapmamdı. Birde hediye vardı tabi . Maddi şeylerden ziyade manevi hediyelere daha fazla önem veriyordu. Rütbemi ve tanıdıklarımı araya sokarak ona çok sevineceği bir manevi hediye verecektim. Maddi olarak da bir hediye almak istiyordum.
Işe ilk olarak Arası aramakla başladım cumartesi günü , kasabadaki evinde hep beraber olacağımız bir plan yaptık. Daha sonra İzmirde sürekli gittiğimiz yer ile görüşüp baş başa olacağımız bir plan ayarladım.
Içimde engel olamadığım bir heyecan vardı. Sanki yeni tanışmış genç aşıklar gibi.
Kollarımda uyuya kalan kadının yüzünü inceledim bir süre. Bana tekrar ikinci şansı vermesi bile benim en güzel hediyemdi. Onu mutlu etmek için herşeyi yapmaya hazırdım. Ve sevgili olduktan sonra bu işi uzatmaya hiç niyetim yoktu.
ADEN
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.99k Okunma |
2.18k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |