38. Bölüm

38. Bölüm

Sena şahin
asen24

Yemeklerimizi yiyip sohbet ettikten sonra evimize geri döndük üstümü değiştirip kahve için mutfağa gidiyordum ki rüzgarın telefonu çalınca merakıma yenik düşüp yanına gittim arayanın ali olduğunu görünce dinlemek istedim

Ali : kardeşim evde misin ?

Rüzgar : Değilim , sorun mu var hayırdır

Ali : yakınlardaydık bi uğrayalım dedik de başka zaman artık

Ali konuşurken rüzgar telefonu uzaklaştırıp “ buraya çağırsam sorun olur mu güzelim” dediğinde kaşlarımı çatarak “ çağır tabiki” dedim.

Rüzgar : adendeyim buraya gelin konumu biliyorsun zaten

Ali : rahatsız etmeyelim biz

Rüzgar : bekliyorum kardeşim

Ali : eyvallah

Rüzgar telefonu henüz kapatmamışken ben gidip mutfakta hazırlık yapmaya başlamıştım. Telefonu kapattığında yanıma geldi

Rahatsız olmazsın değil mi güzelim

Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirerek gözlerimin içine bakıyordu , ona dönerek saçlarımda gezinen eli tuttum

Burası bizim evimiz bana sormana gerek yok , haber vermen yeterli.Ayrıca bana diyorsun ama en ufak haraketinde sanki yabancıymışım gibi onay bekliyorsun , beni tanımıyor gibi.

 

Rüzgar : onay beklemiyorum sevgilim değilsin , zamana bıraktık dedik ve birşeyler yaşamaya başladık. Bu sürede tabiki senin fikirlerini soracağım hele ki bizim evimizle alakalı ise.

Yine başa döndük

Rüzgar : tamam kapatalım konuyu güzelim , ben ne yapayım söyle bana

Çay suyunu koyar mısın

Rüzgar : hemen

Rüzgar ile birşeyler hazırlayıp orta sehpaya yerleştirirken

Rüzgar : güzelim çok güzelsin ama şu üstünü bi halletsen mi

Üstümde bir şey yok ki

Rüzgar : evet bende tam onu diyordum , üstünde bir şey yok.

Of rüzgar

Rüzgar : tamam aden söylemedim say

 

Üzerimde sadece göğüs bölgemi kapatacak kadar kısalıkta bir crop altımda ise tayt vardı. İnat olsun diye değiştirmek istememiştim başta ama eskisi gibi değildi , söylerken beni kırmamaya çalışıyordu. Rüzgarın bu haline karşı koyamıyordum. Eskiden sinirli asabi , kıskanç ve net bir adamken şu an elinden geldiğince anlayışlı , kibar , sinirli fakat dindirmeye çalışan bir adam vardı. Ve ben o böyle yaptıkça eriyip gidiyordum.

Rüzgarın yanından ayrılıp odama geçtim üzerime salaş birseler giydikten sonra salona girdiğimde rüzgarın gülümsemesi ile karşılaştım bana doğru gelmeye başladığında

Rüzgar : bilerek yapıyorsun nereye kadar dayanacağımı deniyorsun değil mi ?

Olabilirrr aslında

Rüzgar : bak güzelim zaten sana karşı koymakta çok zorlanıyorum , birde böyle şeyler yaptığında deliriyorum. Yapma

Karşı koymalısın binbaşım biz sevgili değiliz

Diyerek uzaklaştım ve ikimizde kankalarımıza engel olamıyorduk. O sırada çalan kapıya yönelip açtığımızda Ali ve Hande tüm enerjileri ile karşımızdalardı

Hoşgeldiniz buyrun

Rüzgar : hoşgeldiniz

Ali ve hande : hoşbulduk

Salona geçip oturduğumuzda sohbet oldukça güzel ilerlemeye başlamıştı. Sohbet ederken kimse zamanın nasıl geçtiğini anlamamış gibiydi , kaç bardak boşaldı , doldu. Anlayamadık. Bir süre sonra

Hande : Eee siz nasıl tanıştınız ya anlatsanıza

Rüzgar anlatmadı mı

Hande : yok hayır anlatmadı

Rüzgar benim öğrencimim abisiydi

Rüzgar : ama o şekilde tanışmadık. Ben adene ilk kez gördüğümde çarpıştığımızda aşık oldum.

Ali : bakma sen şimdi böyle olduklarına ikisi de deli oluyorlardı birbirleri için.

Ali bu cümleyi bitirdiğinde yüzğmdeki gülümseme solmaya başlamıştı başımı rüzgara çevirdiğimde o da benimle aynı duyguları yaşıyordu. Anlayabiliyordum. Ali öyle bir söylemişti ki “eskiden di o “ der gibi. Canımı yakmıştı , şimdi öyle değil miydik? Olamaz mıydık ?

Rüzgar : hala öyle

Dediğinde yüzüme hemen bir gülümseme yerleşti. Uzun bir süre sohbet ettikten sonra misafirlerimizi yolcu edip tabakları mutfağa taşırken

Rüzgar : böyle de evli gibi olduk

İstemez miydin olmamızı

Rüzgar : çok çok isterdim

 

Güzel ve yorucu bir gündü ikimizde bir an önce uyuyup dinlenmek istiyorduk. Yatağa uzandığımızda başımı rüzgarın göğüsüne koydum ve huzurla uyudum.

Sabah gözlerimi zilin çalmasıyla açtım erken bir saatdi ve rüzgar hala yanımda uyuyordu , zilin ikinci kez çalmasıyla hızla ayaklanıp kapıya yöneldim. Rüzgar da peşimden kalkmış geliyordu. Kapıyı açtığımda karşımda çok güzel duran kırmızı güller vardı

- aden yıldırım

- benim teşekkürler

Diyerek gülleri alıp kapıyı kapattığımda , başımı rüzgara çevirip gülümsedim ama rüzgar oldukça sert bakıyordu

Rüzgar : ben sana gül göndermem

Dediğinde başımdan aşşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissetmiştim. Rüzgar göndermediyse kim göndermişti bunları? Abim de gül göndermezdi biliyordum. Rüzgar hemen çiçekteki notu alıp okumaya başladığında gözlerinden çıkan alevleri görmemek mümkün değildi.

Notu okuyup kağıdı bana verirken

Rüzgar : al

Diyerek salona geçti , mırıldanarak küfür ettiğini duyabiliyordum. Notu alıp okumaya başladım

Kayra : Doğum gününde göndermek istemedim , bu gün daha özel. İyiki doğdun iyiki varsın...

Kayra artık inada bindirmiş görünüyordu , rüzgarla savaşacak gibiydi. Ve rüzgarın şu an bu kadar haklı olması karşısında söyleyebilecek tek bir sözüm yoktu. Rüzgara dönerek

- Bir şey demeyecek misin ?

Rüzgar : Desem ne işe yarıyor ki , dinliyor musun ?

Sözünü bitirip kalktı ve yatak odasına geçip üstünü değiştirmeye başladı. Haklıydı ama ben ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmez haldeydim. Peşinden odaya gidip

-konuşabilir miyiz ?

Rüzgar : çıkmam gerek geç kalacağım

- Dinle beni

Rüzgar : eğer bana onu hayatından çıkaracağını söylemeyeceksen dinlemek istemiyorum. Sana söyledim , uyardım. Gözlerin bu kadar mı kör oldu ? Gözümü sana gelen o herifin gönderdiği çiçek ile açıyorum. Gerçekten bana verdiğin değeri daha iyi anladım teşekkür ederim. Ben bu kadar rahat bir adam değilim ve olmak da istemem ters bana böyle şeyler anladın mı ? Sana artık birşey söylemiyorum sen zaten herşeyi belli ettin. Sana demiştim ya sevgili olmak istiyorum diye , verdiğin cevapta haklıydın zamanla... Bir gün kayrayı hayatından çıkartırsan benim olabilirsin ancak.

 

Rüzgar yine sakinliğini korumaya çalışarak içindekileri anlatmaya çalışıyordu. Haklıydı asla savunamazdım bu saatten sonra ve onu kırmıştım. Tam söze girecekken

Rüzgar : Ben çıkıyorum geç kalacağım , akşam konuşuruz. Bir yere gidersen haber ver

- tamam kolay gelsin

Tam kapıdan çıkıyordu ki arkasından baktığımı fark etmiş olmalıydı hızla arkasını dönüp dudağıma bir öpücük bırakıp gitti.

 

Ben olsaydım sinirden delirirdim , büyük ihtimalle de şu an rüzgarla büyük bir kavga içinde olurduk. Beni kırmak istemiyordu fakat onun haklı olmasını ve susmanı kaldıramıyordum. Kayra ile konuşup bu işe bir dur demem gerekiyordu fakat ne konuşacaktım nasıl anlatacaktım ki ?

Düşüncelerimle savaşırken bir kahve yaptım ve denize mesaj attım

- deniz günaydın müsaitsen yanına gelebilir miyim ?

Deniz : günaydın kuzum gel tabi

Denizin mesajından sonra hemen hazırlandım ve evden çıktım. Taksiye binmek istemediim yürümek iyi gelecekti Rüzgarın sözlerini sindirmemde yardımcı olacaktı.

Evden çıktığımda hemen rüzgarı aradım , açmadı . Mesaj attım.

- ben denize geçiyorum , haber vermek için aradım.

Rüzgar : arayacağım bir saniye

Kısa bir süre sonra rüzgar aradığında hızla açtım telefonu

- efendim

Rüzgar : Taksi ile mi gidiyorsun ?

- hayır , yürüyorum

Rüzgar : neden ?

- yürümek istedim , iyi gelir diye

Rüzgar : dikkat et tamam mı güzelim varınca da haber ver

- tamam veririm

Kısa süre ikimzde sessiz kaldıktan sonra

- rüzgar

Rüzgar : söyle güzelim

- ben seni çok seviyorum biliyorsun değil mi ?

Rüzgar : bende seni çok seviyorum

 

Telefonu kapattıktan bir süre sonra denize gelmiştim. İçeri geçip kendime bir kahve yaptım

Deniz : artık anlat meraktan doğurucam şimdi

- Sabah kayra eve gül göndermiş , “Doğum gününde göndermek istemedim , bu gün daha özel. İyiki doğdun iyiki varsın" yazmış ve rüzgarda gördü.

Deniz : ne dedi ?

- Başta birşey demedi ama ben konuşmak isteyince “ben bu kadar rahat bir adam değilim kabul edemem” tarzında birşeyler söyledi bir de “sevgili olmamız için onu hayatından çıkarman gerek” gibi birşey söyledi.

Deniz : haklı

- biliyorum haklı olduğunu deniz ama Kayra bu geçen zamanda benim fazlasıyla yanımda oldu şimdi rüzgar geri döndü diye onu silip atamam.

Deniz : bu geçen sürede onun senin yanında olmasının sebebi içindeki umuttu aden senin onunla olabilme umudundu. Ve rüzgarın bunu kabul etmemesi çok normal hiçbir erkek kabul etmez bunu. Abin olsa yıkıp geçmişti emin ol.

- abim asla karışmaz bence böyle bir durumda

Deniz : sana öyle geliyor , bana yaklaşan en ufak erkek olma düşüncesi bile imkansız onun için. Asla kabullenmez emin ol.

- ne yapacağım ben

Deniz : kayra ile konuş anlat bu durumun rüzgarın rahatsız olduğu için değil kendin istemediğin için olduğunu anlat.

Denizle sohbet ederken abim gelmişti , bir süre onunla konuşup sohbet ettikten sonra

Aras : bir sorun mu var

- yok abi ne olsun

Denizin gözlerini kaçırması abimin bir şey olduğunu anlaması için yeterli olmuştu. Onun düşüncelerini de merak ediyordum ve anlatmaya karar verdim. Abim bir süre bana baktıktan sonra “anlat hadi bekliyorum” dedi. Ciddiydi anlamıştı durum her neyse beni üzmüştü. Abime de olayları anlattıktan sonra

Aras : Aden evet kayra senin hep yanında oldu hakkını ödeyemeyiz ama abicim o senin yanında sen üzlüdüğün için veya destek olmak için olmadı. Hep bir şansı olacağını düşündüğü için yanında oldu. Ben herşeyin farkındaydım fakat senin kararına da saygı duyduğum için sesimi çıkarmadım. Ama rüzgar çok haklı. Ben olsaydım rüzgarın yerinde daha farklı tepkiler gösterirdim. O herif kim ki sana çiçek gönderiyor hayırdır ?

- abi farkındayım zaten ben bu durumun sadece kayraya ne diyeceğim

Aras : ne demek ne diyeceğim artık görüşmek istemiyorum diyecekisn bu kadar basit. O kim ki sen açıklama yapacaksın birde.

Abim sinirlemişti , kayrayla konuşacaktım fakat abimin evden çıkması gerekiyordu. Fakat baya bir zaman geçmişti gitmeye niyeti yok gibiydi. Bense hem konuşurken ne diyeceğimi bilemem hem de daha rahat konuşabilmek adına kayraya mesaj attım.

- Kayra çiçekler için teşekkür ederim. Ama bir daha olmazsa sevinirim. Bu geçen sürede hep destek oldun hakkını ödeyemem fakat ben san hiçbir zaman ümit vermek istemedim. Rüzgar olmasa bile ben seninle olmazdım , sen bunu bana yakın oldukça anlamıyor gibisin. Bir süre görüşmesek daha iyi olur. Mesajıma cevap vermene gerek yok. Herşey için teşekkür ederim.

 

Kayraya mesajı gönderdikten sonra içime bir rahatlama hissi gelmişti. Şimdi ise sıra rüzgara gitmekteydi.

- Ben rüzgarın yanına gidiyorum

Aras : ben bırakayım mı

- gerek yok ben giderim abi

Diyerek hemen evden çıktım. Taksi çevirip yola çıktım. Vardığımda taksiden indim , kimliğimi gösterecektim ki askerler “buyrun” dediler. Onlar bile tanımıştı artık her gün buradaydım neredeyse.

Rüzgara haber vermemiştim , kapıdakiler de aramadığı için direk odasına yöneldiğimde kapı hafif aralıktı ve sesler geliyordu. İsmimi duyduğumda biraz dinlemek için gizlenip Ali ile konuşmasını dinlemeye başladım,

Ali : Abi zor ama seviyorsunuz , bir adam mı engel olacak önünüze

Rüzgar : Lan o bize engel olamaz zaten ama ne bileyim oğlum.

Rüzgar elini bir an masaya vurdu

Rüzgar : lan sevdiğim kadına çiçek gönderiyor ve ben hiçbirşey diyemiyorum kolay mı?

Ali : değil ama sakin olman gerek , dikkatli davranman gerekiyor.

Rüzgar : Ben adenin ilki değilim. İlk sevdiği değilim , ilk aşık olduğu değilim , ilk ciddi düşündüğü kişi değilim. Yani anlayacağın ben adenin ilki değilim. Benden vazgeçmek istediği an vazgeçer biliyorum. Arkamızda peşimizi bırakmayn çok kötü anılar var ali ben bu kızı adam akıllı mutlu edemedim ki. Durduramıyorum oğlum ben aklımı düşüncelerimi ellerimden kayıp gidecek diye

Ali : Lan sen salak mısın o kız seni bekledi 2 sene senin dediğin gibi olsaydı beklemezdi o herifle olurdu. O herif yüzünden aranızı açacaksın tekrar yapma.

Birden bir ses yankılandı kulağımda , daha sonrasında yere düşen cam sesleri. Kapıyı hızla iterek rüzgara baktığımda odasındaki cama yumruk atmıştı. Ali yerinden fırlayıp eline baktığında “yürü revire” diye bağırırken beni fark etti. Rüzgar ise hala küfür ediyordu beni görmemişti.

Rüzgar : gerek yok suya tutarım

Rüzgarın beni fark etmesi için bir adım içeri attığımda

- rüzgar...

Bir anda irkilerek arkasını dönüp beni fark ettiğinde bir bana baktı bir de eline. Elini arkasına götürdü saklamak için.

- ali pansuman için birşeyler getirir misin ben yapacağım pansumanını

Ali : tamam yenge ama çok kesildiyse dikiş gerekebilir.

Ali odadan çıkarken bende adımlarımı rüzgara yönelttim yanına geldiğimde kanlar içinde duran elini tuttum ve bakmak için yukarı kaldırmaya çalıştığımda elini geri çekti

Rüzgar : gerek yok iyiyim

- bakmak istiyorum

Rüzgar : gerek yok dedim

Sesi sert çıkmıştı. Tepkisi bana değildi benim görmemeydi anlayabiliyordum.

Rüzgar : otur sen bi su tutup geleceğim

Diyerek odadan ayrıldı o sırada Ali acil durum çantasını getirdi

Ali : yenge çok sinirli şu an

- gönlünü almaya gelmiştim aslında.

Ali : o zaman sevindim

Ali odadan çıkarken rüzgar giriyordu o sırada aralarında ufak bir konuşma geçse de duyamamıştım. Rüzgar elinin üstüne peçete bastırarak masasına doğru yöneldi ve oturdu. Ben de çantayı elime alıp yanına gittim , dzilerimin üstüne çömelip çantayı açtığımda

Rüzgar : kalk güzelim

- kanıyor hala pansuman yapalım

Rüzgar : tamam kalk koltuğa geç

Yerimden kalkıp koltuklara geçtiğimde bu sefer o önümde dizlerini üstüne çömelip elini uzattı. Pansuman yapmaya başlamadan önce kanayan elini öptüm ve zor tuttuğum ve artık bağımsızlığını ilan eden gözyaşlarımı sildim. Gözlerini ayırmadan izliyordu beni , pansuman bittikten sonra

- bitti , acıdı mı ?

Başını hayır anlamında salladı , bir süre göz göze kaldık daha sonra dayanamayarak sarılmaya başladım.

- seni seviyorum , sadece seni , bir tek seni.

Belimde duran elleriyle daha da sıkmaya başlamıştı. Ve artık konuşmamız gerekiyordu.

Bölüm : 05.02.2025 01:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...