Belimde duran elleriyle daha da sıkmaya başlamıştı. Ve artık konuşmamız gerekiyordu.
- Bana bahçede kahve ısmarlar mısın ?
Ellerinden tutarak bahçeye çıktık kahveler gelene kadar hiçbirşey konuşmadan oturduk. Kahveler geldikten sonra
Rüzgar : geldiğini fark etmedim
- sorun gelmem değil , neden kendine zarar verdin ?
Rüzgar : sinirimi atarım sandım
Rüzgar hala sinirli gibiydi bu sefer siniri kendineydi. Ellerini tutup konuşmaya başladım
- rüzgar bizim aramıza kimse giremez. Bizi bizden başka kimse ayıramaz. Sen benim ilkim değilmişsin ya ? Kim söyledi sana bunu , ya da neden böyle düşündün ? Sen benim ilk defa sevildiğimi hissettiğim kişisin , ilk defa kaybetmekten korktuğum , ilk defa aşık olduğum adamsın. Ne duymak istiyorsun bilmiyorum ama ilk defa birşeyler yaşamak istediğim adamsın.
- beni dinle , Kayra konusunda çok çok haklısın ben ona gerekenleri söyledim ve bir daha o bizim aramızda herhangi bir sorun oluşturamayacak. Ama bir daha bunu yapma Bizim sevgimizi , aşkımızı , yaşadıklarımızı sorgulama. O anılar , duygular benim için çok değerli ve özel. Seni dinlemeliydim başta haklısın özür dilerim.
Rüzgar ben konuşurken gözlerini bir saniye bile ayırmadı gözlerimden. Sözlerimi bitirdiğimde beni kendine çekerek sıkı sıkı sarılmaya başladı. Artık sevgili olmak , mutlu olmak istiyordum ve ona bunu söylemek için vakit kollamaya başladım
Biraz daha konuşup , kahvelerimizi bitirdiğimizde
- hayır ama senin var ve ben buradayken çalışamıyorsun
Rüzgar : çalışırım ben gel içeri geçelim
Rüzgar dediğimi anlamamış gibi cevap vermişti. Sonra bir an duraksayıp
Rüzgar : sevgilim mi dedin sen ?
- sen bana onu hayatından çıkardığında benim olabilirsin demedin mi ? Çıkardım. Ve ben seninim
Rüzgar duydukları karşısında yüzündeki gülümsemeye engel olamamıştı tekrar bana sarıldığında kulağıma “seni çok mutlu edeceğim söz veriyorum” dedi. Ayrıldıktan sonra elimden tutup odasına geçtik. Rüzgar işlerini hallederken bende yanımda getirdiğim kitabı okumaya başlamıştım o sırada rüzgar telefonu açıp
Dediğinde ona bakıp gülümsedim. Kahvelerimizi içtik ara ara sohbet ettik rüzgar işlerini toparlamışa benziyordu.O sırada kapı çaldı rüzgar “ gir” dediğinde bir asker hızla odaya girip beni fark ettiğinde duraksadı
Komutanım kapıda sorun var gelmeniz gerek.
Rüzgar duyduklarından sonra hızla ayağa kalkıp beline sil*** yerleştirirken bir yandan da “ne olursa olsun sakın çıkmıyorsun buradan” diyerek çıkmaya başladığında kapıdaki handeyi görüp “hande adeni yanlız bırakma güvende tut” diyerek ayrıldı.
Hande yanıma gelerek kapıyı kilitledi.
Diyordu fakat kendisi gözünü bir an camdan ayırmıyordu. En son duyduğum bir si*** sesi ile irkilip olduğum yere çakıldım. Hande yanıma gelip “aden sakın ama sakın burdan ayrılma hemen geleceğim ve sakın camdan bakma” diyerek belindeki sil*** çıkartıp eline aldı ve odadan ayrıldı.
O ses beynimde dönüp duruyordu Rüzgar ... rüzgara birşey olmamıştır değil mi ? Korkudan akan gözyaşlarımla birlikte bir süre oturduğum yerden hareket edemedim.
Merakıma yenik düşsem de cama çıkmaya korkmuştum. Kısa bir süre sonra kapı açıldı giren handeydi yanıma gelip “iyi misin?” diye sorduğunda sanki soruyu duymamış gibi
- rüzgar nerde iyi mi ? Niye gelmedi
Hande : iyi gelir şimdi korkma
Dediğinde biraz da olsun rahatlamıştım hande hemen bana bir bardak su getirdiğinde onu içmeye başladım. Ne olduğunu anlamamıştım ama şu an umrumda değildi rüzgarın iyi olduğunu hala görmemiştim.
Kapı açılıp içeri rüzgar girdiğinde onu baştan aşağı süzdüm daha sonra yanına gidip
Rüzgar : iyiyim güzelim sorun yok gel otur
Yerime geçip oturdum Ali de odaya geldiğinde oldukça sinirliydi .
Rüzgar : hande ben sana adenin yanında dur demedim mi ?
Hande : Abi silahı duyunca nasıl durabilirdim
Ali : Duracaksın hande duracaksın. Kaç tane asker var burda sen niye çıkıyorsun , çıldırtma beni
Rüzgar : Bir daha sözümü çiğneme
Hande oldukça sinirlenmişti ve gözleri dolmuştu
Hande : Abi yine aynı şeyi yapıyorsun. Yine aliyi düşündüğün için benim de bir asker olduğumu unutuyorsun. Unutmayın bende bir askerim ve ben yaptığımdan pişman değilim.
Ali : Hande o kurşun sana gelseydi o p*** kimse elimden alamazdı biliyorsun değil mi ?
Hande : O zaman bir askerle sevgili olma ne diyeyim. Ben senelerdir göreve çıkıyorum şimdi mi sorun oldu ?
Rüzgar : Hande bu bir görev değildi
Hande : abi sen yapma bari ya , ben değil de başka bir asker olmasaydı orda olmadığı için ceza keserdin.
Rüzgar handenin dediği karşısında bir an duraksadı birşey diyemedi , ali ise çoktan susmuştu. Hande sinirini atamamıştı sanırım rüzgardan çekiniyordu ne kadar abi dese de araya rütbesi giriyordu.
Diye sesini yükselttiğinde hande ona sert bir bakış atmıştı , rüzgar ise bri anda ayağa kalkıp
Rüzgar : Ali çık dışarı çabuk !!!
Ali sinirle odadan ayrıldığında kendimi neyin içinde olduğumu anlamaya çalışıyordum. Hande hızla kendini toparlayıp
Hande : Komutanım çıkabilir miyim
Hande de çıktığında rüzgarın biraz durulmasını bekledim. Hande için o da korkmuştu ama hande haklıydı o da bir askerdi. İkisi de bunu unutarak hareket ediyorlardı.
Rüzgar : iyiyim , güzelim sen handeyi alıp bize git bende aliyle biraz konuşup geleyim olur mu ?
- olur tabi , mesaisi kaçta bitecek
- tamam o zaman sen söyle istersen
Rüzgar telefonu açıp “handeyi gönder” dedikten kısa bir süre sonra hande odaya girdi
Rüzgar : hande çıkabilirsin sen
- bize geçelim hem sohbet ederiz hem de kahve içeriz olur mu ?
Hande başıyla onaylayıp “ kapıdayım” diyerek odadan ayrıldı. Bende çantamı alıp ayaklandığımda rüzgar da kalktı . Yanına gidip boynuna sarıldım
- dikkat et kendine binbaşım , fazla bekletme beni
Rüzgar : kapıya geliyorum güzelim
Diyerek elimden tuttu ve binanın önüne çıktığımızda rüzgar bir askere eliyle “ gel” diye işaret yaptığında ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Rüzgar : Emre benim diğer evi biliyorsun değil mi ?
Rüzgar : Kızları oraya bırak güvenli bir şekilde eve girdiklerinden emin ol
Rüzgar : eve girince haber ver yavrum tamam mı ?
Hande ile birlikte rüzgarın arabasına bindik İsminin emre olduğunu öğrendiğim asker arabayı çalıştırdığında hande ile sohbet etmeye başlamışlardı. Anladığım kadarıyla hande den yaşça küçüktü
Emre : Abla haklı ama biz varız sen niye çıkıyorsun
Hande : bana bak emre delirtme beni sen yoluna bak
Emre : Tamam tamam demedim bir şey
Hande sinirlenmişti yine haklıydı neden kimse bu kızın asker olduğunun farkında değildi anlamıyordum. Eve geldiğimizde tam inerken
Emre : Abla girdiğinizde bi camdan bakın , sonra gideceğim
Hande : lan deli etme beni defol git
Emre : abla Rüzgar binbaşım keser biletimi valla
Hande : Ali abine de rüzgar binbaşına da ....neyse. Kusura bakma aden
Hande cümlesini bitirdiğinde kahkama engel olamamıştım. Arabadan inip eve vardığımızda hande cama çıktı ve emreye
Dediğinde ikimizde gülmeye başladık. O sırada ben odama geçip üzerimi değiştirirken hande de içeride beni bekliyordu. Kendi giysilerimden hande için de çıkarıp yatağın üzerine bıraktım. Salona geçip “ yatağın üzerine senin için kıyafet bıraktım , rahat edersin” dediğimde hande başıyla onaylayıp üstünü değiştirmeye gitti. Bense kahve yapmak için mutfağa girip rüzgara mesaj attım
Rüzgar : aşkım diyen ağzını...öperim
Rüzgar : akşam da konuşalım bu konuyu güzelim
Yüzümdeki saçma gülümsemeyi yok edip kahveleri alıp salona geçtim. Hande de üzerini değiştirip yanıma geldi. Onun hakkında hiçbirşey bilmiyordum aslında tanımak istiyordum ama doğru zaman mı o konuda karar verememiştim kahvesinden bir yudum alarak söze giren o oldu
Hande : Seni de rahatsız ettim böyle kusura bakma
- ne rahatsızlığı hande zaten tek başımayım hep iyiki geldin
Hande tam bir şey söyleyecekken telefonumun çalması böldü
Deniz : sesin çıkmadı bir yoklamak istedim nerelerdesin
- aşkım ya rüzgarın yanındaydım , konuşuruz ben seni ararım olur mu
Deniz : anladım kuzum , biri var müsait değilsin sanırım ararsın beni
Telefonu kapattığımda hande meraklı gözlerle beni iziliyordu
- Öğretmenlik yaptığım dönemde yakın arkadaşım abimle evlendi biraz ilerde oturuyorlar , genelde onunla görüşüyordum gündüzleri de merak etmiş hamile de kendisi
Gülümseyerek başımı salladım , hande sanırım içindekileri atamamış ve morali bozuktu. Tanımadığım için fazla da sohbet edecek bir konumuz yoktu
Şimdi haklılar desem , değiller yalan söylemiş olurum ama haklı değiller desem rüzgar bana kızardı.
- Bilmiyorum hande sana birşey olmasından korktular sanırım. Ama senin asker olduğunu unuttular
Hande : evet ben senelerdir göreve çıkıyorum aden , zaten o yüzden yanlarına aldılar beni. Ama bu şekilde ben mesleğimi yapamıyor gibi hissediyorum.
- ve bu seni kötü hissettiriyor. Bence konuşarak çözebilirsiniz birazdan gelirler oturup konuşursunuz ama şunu unutma seni sevip önemsedikleri için korktular.
Ben ne diyordum böyle daha geçen günlerde bu kızın rüzgara olan samimiyeti yüzünden kıskançlıktan delirmiştim şimdi ise kıza akıl veriyor seni önemsiyorlar falan diyordum. Ama sanırım handenin rüzgara abi demesi ve ali ile olması beni rahatlatmıştı. Bilmiyorum ama hande iyi birine benziyordu. Hande ile biraz konuşup sohbet ettikten sonra kapı çaldığında kalkıp kapıyı açtım gelen Rüzgar ve Aliydi. Rüzgarın elindeki poşetleri alıp mutfağa götürdüm. Rüzgar ise odaya geçip üstünü değiştirdi ve yanıma geldi. Yemekleri hazırlayıp sofrayı kurarken Hande ve Alinin konuştuğunu duymuştuk bir süre mutfakta oyalandık bu yüzden.
- rüzgar hande haklı biliyorsun değil mi ?
Rüzgar : biliyorum da yavrum alinin aklı gidiyor birşey olacak diye bende kardeşim yerine koydum kızı korktuk işte.
Rüzgar ile alinin arasındaki şey çok farklıydı gerçekten kardeş gibilerdi. Ben rüzgarın yanına gittiğimde ali askerleri nasıl susturduysa sinirlenip rüzgar da hande için elinden geleni yapıyordu.
Masayı kurduğmuzda bir süre içeriden ses gelip gelmediğini kontrol ettik ses yoktu rüzgar bunu fırsat bilip
Diye içeri seslenmişti. Hep beraber yemek yiyip sohet ediyorduk aralarında olan sorunu çözmüşlerdi fakat rüzgar rahat değildi
Rüzgar : hande kusura bakma bu gün için
Hande : önemli değil abi sorun yok
Hande sen neden rüzgara abi diyorsun? Çok mu yaş farkınız var?
Hande : yaş farkı da var tabi de sadece yaş farkından dolayı değil , o bana kimsenin yapmadığı abiliği yaptı o yüzden.
Anlamamış gözlerle ikisine baktım rüzgar gözlerini yemekten ayrımazken hande gözünden düşen bir damla gözyaşını silip attı.Uzatmak istemedim , hande isterse anlatırdı.
Yemekler bittikten sonra hande ile sofrayı toplayıp bulaşıkları hallettik. Çayları alıp rüzgar ile handenin sohbetine dahil olduk. Sohbet oldukça güzel ilerliyordu hatta hande ve ali bize çok iyi geliyordu. Evet ırmaklar ve abimler de vardı ama ırmak ve baran İstanbulda kaldıkları için sürekli görüşemiyorduk , abimlerle ise görüşsek de arkadaş gibi olmuyordu rahat değildik.
Bir süre sohbet ettikten sonra saat geç olduğu için kalktılar onları yolcu ettikten sonra hızlı bir duşa girdim. Ben duştayken rüzgar ise mutfağı halletmişti. Üstüme rahat birşeyler giydikten sonra rüzgarın yanına salona geçtim
Diyerek yanına oturduğm an elindeki telefonun ekranını kapatıp yanına koydu.
Rüzgar : dolanıyordum öyle güzelim
- iyi bakalım , film izleyelim mi
Rüzgar : olur ama önceee bu gün sen bana ne demiştin tekrar duyabilir miyim ?
- hiçbirşey demedim ne demişim ?
Rüzgar : Telefonda konuşuruz diyodun şimdi ne oldu kızardın hemen
- yoo kızarmadım. Aşkım dedim değil misin ?
Derken bir anda öpmeye başladı , karşılık vermeye başladım bir anda beni kucağına alarak yatak odasına götürdü yatağa yavaşça bıraktıktan sonra üzerime çıktı. Engel olmak istemiyordum , çok özlemiştim. Bu sefer o da duracak gibi değildi.
En son nefes nefese kalmış bir şekilde yanıma uzandığında elini belimden çekmemişti. Göğüsüne başımı koyup diğer elimi de boynunda gezdiriyordum
Rüzgar : çok özledim , resmen burnumda tütüyordun
Ikkimizden de ses çıkmıyordu .Rüzgar elindeki telefonu alıp saate baktığında saat gece yarısını geçmişti
Rüzgar : iyi ki doğdun okyanus gözlüm , iyiki hayatıma güneş gibi doğdun. Seni çok seviyorum kalbim
Sabah rüzgar yanımdan kalkarken ne kadar dikkat etse de hissetmiştim
Rüzgar : evet güzelim geç kaldım. Kahvaltını yap unutma
Başıma bir öpücük bırakarak evden çıktı. Geri uyumaya çalışsam da uyuyamamıştım. Kalkıp kendime bir kahve yaptım. Televizyondan birşeyler izlerken kapı çaldığında hemen kapıya yöneldim delikten baktığımda çiçekçiydi gelen
Çok güzel bir orkide gelmişti hızla notu açıp baktığımda
İyiki doğdun kardeşim , beraber up uzun yıllarımız olsun. Seni çok seviyorum uğur böceğim doğum günün kutlu olsun.
Telefonumu elime alıp ırmağa mesaj attım
- teşekkür ederim seni çok seviyorum kardeşim
Çiçeğimi camın önüne koydum , bir süre öylece düşüncelere daldım. Evi toparlayıp tam duşa girecektim ki tekrar kapı çaldı , anlaşılan bu gün çiçekçiler bana çalışacaktı.Kapıyı açtığımda gözlerimi çiçekten alamamıştım devasa büyüklükte bir papatya buketi gelmişti.Rüzgarın gönderdiğine adım kadar emindim hemen alıp kapıyı kapattım ve notu açtım
“ Şu dünyada başıma gelen en güzel şeysin. Her zaman karanlığına ışık olacağım , seni çok seviyorum , iyiki doğdun okyanus gözlüm..”
Gözlerimin dolmasını engelleyip elime telefonumu aldım çiçeklerimle bir fotoğraf çekip rüzgara attım
Teşekkür ederim kalbim , seni çok seviyorum
Rüzgar : yanında sönük kalmışlar , tahmin etmiştim
Rüzgar : senin kadar değil. Güzelim akşam 7 de seni alacağım hazır ol.
Ya şimdi mi söylüyorsun ne giyeceğim ben , hazırlanmam da uzun sürer
Rüzgar : birazdan gelecek kıyafetin , sen sadece hazırlan
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
39.3k Okunma |
2.21k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |