41. Bölüm

41. Bölüm

Sena şahin
asen24

Hande ile birlikte ayaklandığımızda yüzbaşı arkamızdan baka kalmıştı. Rüzgar sinirli görünüyordu toplantıda bir sorun oldu diye düşünmeye aşlamıştım.Odasına girdiğimizde

Rüzgar : Ne konuştun ?

- kiminle ?

Rüzgar : Kaç kişiyle konuştun aden geldiğinden beri yüzbaşıyla ne konuştun ?

- Kendini tanıttı sonra sen çağırdın zaten

Hande : Abi başka birşey konuşmadık gerçekten

Rüzgar : neden geldin ?

- gelemez miyim rüzgar ?

Rüzgar : haber vermedin ?

- süpriz yapmak istedim ama asıl süpriz bana oldu

Rüzgar : eminim sipriz yapmak istemişsindir dimi hande ?

Rüzgar handeye sert bir şekilde bakıyordu , anlamıştı. Hemen durumu toparlamak için

- hande bize müsade eder misin ?

Hande : binbaşım

Rüzgar : çık

 

Hande çıkıp kapıyı kapattığında rüzgara dönerek

- ne oluyor ne bu tavırlar gelemez miyim ben buraya anlamıyorum şu an

Rüzgar : güzelim bak saçma sapan insanlarla uğraşıyorum geldiğimden beri sinirliyim sana patlamak istemiyorum.

- gönder onları burdan

Rüzgar : kimi ?

- yeni gelen ekibi geri gönder

Rüzgar : başka emriniz var mı aden hanım ?

- rüzgar dalga geçme

Rüzgar : ben senin neye takıldığını biliyorum ama yapma en azından bu gün yapma zaten sabrımın sınırındayım .

- timam

Rüzgar : Birde bu timam nerden çıktı sabah da böyle yazdın

- ben ırmak ve denize tamam yerine timam diyorum daha yumuşak oluyor o yüzden . neyse ben gideyim senin işin var anlaşıldı.

Rüzgar : Handeyi de al giderken , 1 saate hazır olun almaya gelicem sizi.

Neden 

Rüzgar : sorgulama güzelim hadi

Bu gün hiç çekilmiyorsun haberin olsun.

Diyerek odadan çıktım handenin yanına doğru gittiğimde yanında yeni ekipten birkaç kişi vardı

Hande hadi gidiyoruz

Hande : nereye ?

Bana  

Hande : binbaşı?

Gel dedim hande hadi

Hande bir an duraksasa da kızların yanında bir şey dememişti. Binadan çıkarken yine yüzbaşıno gördüğümüzde yüzbaşı hemen

Yüzbaşı: Hande sen nereye ?

Binbaşınızın onayı var gidip ona sorun isterseniz

Diyerek handeyi kolundan tutarak çekiştirdim , hemen bir taksi bulup yola çıktık

Hande : Aden valla ben bir şey anlamadım

Bazen bende anlamıyorum ama boyum rüzgardan kısa olduğu için sanırım sinirim hemen çıkıyor tavana.

Hande gülmeye başlamıştı , bende en son kurduğum cümleye anlam veremeyip kılırdadım.

O yüzbaşı kendini bir şey sanıyor bence

Hande : sorma sabah rüzgar abiyle atıştılar

Neden ?

Hande : bizim işleyiş hakkında nirşey söylemiş sanırım , rüzgar abi de senin işleyişin düzgün olsaydı ekibini ben eğitmezdim gibi bir şey söylemiş.

Anlaşıldı gerginliğin sebebi

Eve vardığımızda handeyle kendime birer kahve yaptım.

Birazdan bizi almaya gelecekmiş sana da kıyafet ayarlayalım hadi gel

Hande : seninkiler bana olur mu ki

Olan bir şey buluruz

Dolabımı biraz kurcaladıktan sonra kendime bir elbise handeye ise etek ve bir bluz ayarladım. İkimiz de çok güzel olmuştuk.

Hande : senin tersinde termiş

Senin kadar değil ama arada oluyor öyle

İkimiz de kahkaha ve sohbet eşliğinde giyinip süslendik. O sırada rüzgar arayıp aşşağıda olduklarını söyledi. Hızla inmeye başladık

Hande : Ali kıyamet kopartacak kıyafetim yüzünden

Ben hallederim

İndiğimizde rüzgar ve ali bize bakıyordu ve yüz ifadeleri aynıydı resmen. Bu gün rüzgarın tüm gerginliği bana geçmişti ve onların ağzından çıkacak tek bir kelimeyle patlamaya hazırdım.

Rüzgar : hoşgeldiniz de

Çok güzel olmuşuz değil mi rüzgar

Rüzgar : çok…

Bende öyle tahmin etmiştim. Değil mi ali çok güzel olmuş hande ?

Ali : yenge şey

Değil mi ali ?

Ali : çok…

Hande rüzgar ve alinin bu tepkileri karşısında gülmesine engel olamıyordu bense hemen hadi diyerek arabaya yöneldim.

Bir süre yol gittikten sonra bu yolu ben biliyordum benim kasabaya giden yoldu bu. Benim evime mi gidiyorduk acaba diye düşünmeden edemedim. Kısa bir süre sonra varmıştık. Arabadan indiğimizde bahçeye doğru yürümeye başladık rüzgarın bir eli belimdeydi , o sırada bahçede kurulu olan harika bir sofra bizi karşıladı. Etrafında ise Abim , demiz , ırmak be baran vardı. Hepsi birden sürpriz diye bağırdığında gözlerim dolmuştu. Benim için toplanmışlardı buraya.

Hepsiyle tek tek görüştükten sonra handeyi ve Aliyi de onlarla tanıştırdık. Deniz içeri girdiğinde arkasından ırmak da girmişti ve kısa bir süre sonra Ellerindeki pasta ile geldiler yanımıza. Pastanın üzerinde yazan yazıyı görünce gözuaşlarıma engel olamadım “ bensiz son doğum günün kutlu olsun halacım” .

 

Hep beraber bol sohbetli ve kahkahalı bir gün geçiriyorduk o sırada abim hemen lafı değiştirerek

Aras : Kardeşime ne aldın rüzgar bey?

Rüzgar ile kısa bir bakışmadan sonra

Size bir süprizim var

Herkesin gözleri merakla bana bakıyordu sadece deniz biliyordu. Bağırarak

Ben öğretmen oluyorum tekrarrrr

Aras : nasıl oğlum ben o kadar uğraştım sen nasıl yaptın. Benden rol çalıyorsun sen artık.

Abimin cümlesine herkes gülmüştü , tek tek tebrik ettikten sonra sohbetimize kaldığımız yerden devam ettik. Tüm sevdiklerim yanımdaydı , sanki ben bu gün doğmuş gibiydim. Bir süre onları inceledim tek tek hepsinin gözümde ayrı bir değeri vardı. İçimden en kötü günümüz böyle olsun demeden geçemedim.

Artık herkes dağılmaya başlamıştı bizde rüzgar , ali ve handeyle yola koyulduk. İlk olarak onları evlerine bıraktık ve evimize geçtik. Üstümü değiştirip hemen bir kahve yaptım salonda oturan rüzgarın yanına oturdum hemen

Şu iki günde beni o kadar mutlu ettin ki anlatamam, seni çok seviyorum herşey için teşekkür ederim

Rüzgar : mutlu ettiysem sorun yok

 

Biraz daha sohbet ettikten sonra film izlemeye karar verdik. Güzel bir film bulup izlemeye başladığımızda gözlerimin kapanmaması için oldukça çaba sarf ediyordum. Kazanan gözlerim olmuştu.

 

Sabah gözlerimi açtığımda salondaki koltuklardaydım hala , rüzgarın omuzlarında uyuya kalmıştım ve o hala uyuyordu. Yanağına ufak bir öpücük kondurarak uyandırmaya çalıştım, kıpırdanmaya başladığında bıraktım

Günaydınn sevgilim

Rüzgar : günaydın güzelim

Burada uyuya kalmışız

Rüzgar : seni izlerken uyumuşum sanırım

Kıkırdadım , rüzgar kalkmaya çalıştığında ondan önce davranıp

Kahve içer misin ?

Rüzgar : olur güzelim

İlk olarak elimi yüzümü yıkayıp hemen mutfağa geçtim kahvelerimizi yapıp salona geçtim

Rüzgar : güzelim benim bu gün istanbula geçmem gerek benimle gelmek ister misin?

Neden ki

Rüzgar : Babaanneme gideceğim buğrayı görmeye

Bende onu çok özledim gelirim tabiki

Rüzgar : o zaman hazırlan yolda kahvaltı için birşeyler ayarlarız

Başımla onaylayarak hazırlanmaya gittim. Arkamdan rüzgar da üstünü değiştirmek için yanıma geldi. Hazırlanıp hızla evden çıktık. Yolda kendimiz için sandviç ve kahve alıp yolumuza devam ettik.

Yeni ekip hep sizinle mi olacak artık

Rüzgar : evet güzelim

Neden 

Rüzgar : çok karışık oralar ve uzun

Anladım

Rüzgar hafif bir gülümseme ile karşılık verdiğinde önüme döndüm. Ben rüzgarın hayatımdayken hiç kız yoktu , şimdi ise sürekli birileri çıkıyordu. Sinirlenmemek elimde değildi.Sohbet ederek yolu bitirdik babaannesine vardığımızda hemen gelip kapımızı açtılar . Rüzgar bana doğru yönelerek elimi sıkı sıkı tuttu.

Salona girdiğimizde babaannesi bir anda ayaklanarak

Hoşgeldiniz çocuklar

Dedi tüm samimiyetiyle hemen ikimizde elini öpmek için yanına gittik. Babannesi elimi tutmayı bırakmadan

Çok sevindim , tekrar hoş geldin hayatımıza

Hoşbuldum efendim

Rüzgar : buğra nerde

Gelir şimdi

Buğra merdivenlerden inmeye başladığında seslere kulak verip gözlerimizi kapıya yönelltik. Abisinin yanına gidip hemen sarıldı. Buğra genç bir delikanlı olmuştu, abisi gibi gittikçe yakışıklı oluyordu. Uzun zamandır görmemiştim ve büyümüştü.Buğra abisinden ayrılıp hemen koltuğa oturdu , bense şaşkınlığımı gizlemek için yerime geçtim.

Rüzgar : Aden ablana hoş geldin dedin mi ?

Buğra : Hoşgeldiniz

Hoşbuldum

Buğra bana karşı soğuktu hatta çok soğuktu.Nedenini bilmiyordum ve burası yeri değildi.

Babannesi hemen kahvelerimizi söyledi yardımcı ablaya. Onlar sohbet ederlerken onları izledim bir süre

Kızım sen nasılsın iyi misin?

İyiyim efendim siz nasılsınız

Çok çok iyi oldum bu gün

Babaannesi ve rüzgar işlerden konuşurken buğraya çevirdim gözlerimi bana bakıyordu fakat bu bakışına anlam veremedim. Hem kızgın hem duygusal bir bakıştı. İçimdeki meraka yenik düşüp

Buğracım konuşmak ister misin biraz ?

Buğra : olur , çok iyi olur

Buğra ile bahçeye yöneldik , koltuklara oturduktan sonra

Buğra bir sorun mu var

Buğra : yok mu sence aden abla ? Hiçbirşey olmamış gibi mi konuşacağız

Buğracım içindekileri anlatabilirsin seni dinlerim

Buğra : tekrar abimle barışmışsın

Evet bu durum seni üzdü mü?

Buğra : abim çok kötü oldu biliyor musun? Bu evin içinde kırılmayan hiçbirşey kalmadı. O dönemleri asla hatırlamak istemiyorum ama şimdi hiçbir şey olmamış gibi buraya geliyorsunuz.

Biz abinle zor bir zamandan geçtik bu sürede ikimiz de çok yıprandık üzüldük ama biz seviyoruz ve bazen sevdiğinde zarar verebiliyorsun. Seni ve abini bu kadar üzdüğüm için özür dilerim.

Buğra : Bana ilk konuşmamızda abinle eskisi gibi devam edeceksin , ben hayatınıza girdiiğim için abini benimle paylaşmak zorunda değilsin demiştin. Abim eskisi gibi olamadı hiç.

Evet sözümü tutamadım . Ama herkes bir şansı hak eder eğer gerçekten istersen tabi baştan başlayabilir miyiz ?

Buğra : Aden abla aranızdakileri bilmiyorum bilmek de istemiyorum ama bizi bırakıp gitmezsin dimi bir daha ?

Asla , söz veriyorum sana.

Buğra gülümseyerek karşılık verdi. Evet artık liseli bir gençti fakat abisini de çok seven küçük bir çocuktu. Nasıl anlatabilirdim o yaştaki bir çocuğa zorunda kaldık , istemeden ayrıldık nasıl diyebilrdim ? O nasıl biliyorsa öyle devam ettirdim.

Buğra ile konuştuktan sonra içeriye girdik , babaannesi ve rüzgar hala birşeyler konuşuyorlardı. Rüzgarın yanına oturarak sohhbetlerini dinledim bir süre daha. Babaannesi sanki zaman kolluyormuş gibi hemen o beklenen soruyu sordu

- Eeee ne zaman geliyoruz istemeye seni ?

Bir an bakışlarım rüzgara döndüğünde gayet keyifli bir şekilde gülüyordu. Ne diyeceğimi şaşırmıştım

Henüz erken efendim

Ne erkeni kızım erken falan değil artık zamanı geldi.

Rüzgar : Babaanne biz karar verince haberin olur.

Oğlum böyle işler bekletmeye gelmez.

Rüzgar : Gelir babannem gelir sen yorma kafanı , biz biraz dolaşacağız buğra gelmek ister misin ?

Buğra : abi ben arkadaşlara söz verdim siz gidin.

Rüzgar : görüyor musun abisi gelmiş arkadaş diyor beyefendi.

Rüzgar buğra ile dalga geçiyordu , herkesle vedalaştıkan sonra arabaya binip yola çıktık

Nereye gidiyoruz ?

Rüzgar : İlk olarak bi şirkete gideceğiz sonrasına bakarız.

Rüzgarı başımla onayladım kısa süreli bir sessizlikten sonra rüzgar lafa girdi

Rüzgar : söylediğinde ciddi miydin ?

-hangi konuda?

Rüzgar : erken mi evlilik için?

-Yani değil mi sence?

Rüzgar : ben senin cevabını merak ediyorum

-Erken bence

Rüzgar : Anladım

-Sence?

Rüzgar : Erken değil , hani biz senelerdir zaten birlikte olmak için savaş içindeyiz ya bu nasıl erken oluyor anlamıyorum.

-Biz bu seneler içinde hep ayrıydık zaten rüzgar , adam akıllı birlikte olamadık

Rüzgar : ayrıydık. Güzel.

Neden yapıyorsun bunu

Rüzgar : ne yaptım şimdi ?

Ben sevgili kalmak , flört dönemlerimizin tadını çıkarmak istiyorum. Aceleye getirmek istemiyorum.

Rüzgar : Tamam aceleye getirmeyelim.

Of rüzgar of

Rüzgar : Tamam dedim aden uzatma

 

Yine çenesini sıkmaya başlamıştı , sinirlenmişti.Sanki evlenmeyelim demişim gibi tepkiler veriyordu. Evet tanışalı seneler oldu ama biz bu seneler içinde birlikte adam akıllı 1 sene bile geçiremedik. Daha sonrasında ise yanlız bırakılan bir aden vardı. Şimdi ikimizde daha olgun ve düşünceli bir şekilde ilişki yaşayıp karar vermeliydik.

Aslında çok istiyordum evlenmeyi , rüzgar ile evlenmeyi. Kim istemez ki ama bir yanımda o korku hep kaldı ve kalacak. Bir teraziye koymuşum da ikisi de dengede çıkmış gibi. Eksik olan şeyler tamamlandığında denge bozulacak.

Büyük bir binanın önüne geldiğimizde rüzgar hiç birşey demeden arabadan indi. Yanıma gelerek kapımı açtı ve eliini uzattı. Ona oldukça sinirliydim elini tutmadan arabadan indiğimde bir an beni kendine çekerek elimden tuttu

Rüzgar : elimi tut

- istemiyorum

Rüzgar : Aden elimi tutuyor musun ?

- hayır

Rüzgar : eyvallah

Rüzgar beni arkasında bırakarak önden yürümeye başlamıştı. Ben ise arkasından onu takip ediyordum. Şirkete girdiğimizde kapıda bizi bekleyen birkaç kişi vardı. Danışmadaki kadın hemen

-hoşgeldiniz rüzgar bey

Diyerek kapıyı açtı. Kadın çok güzeldi , bakımlıydı ve bir karış eteği vardı.Danışmadan geçtikten sonra bizi bekleyen insanların yanına yöneldik. Hepsinin hoşgeldiniz faslını geçtikten sonra

Rüzgar : Çok acelem var hemen imzaları atıp çıkacağım

- tabii efendim buyrun bir kahve servis edelim size o sırada ben dosyaları getireyim.

 

Sanırım buraya bu kadınları seçerek almışlardı. Hepsi ayrı güzeldi çevreme göz gezdirdiğimde manken gibilerdi. Konuşan hanımefendinin sözü bittiğinde rüzgar kadını takip etmeye başladı bense onları. Rüzgarı her gören “Hoşgeldiniz” diyip duruyordu.

Bir odaya geldiğimizde rüzgar hemen koltuğuna oturdu , ben ise karşısındaki tekli koltuklara oturup odaya göz gezdirdim. O sırada kapı açıldığında kahvelerimiz ve ismini hala bilmediğim kadın odaya girdi.

- Afiyet olsun efendim. Dosya da burada imzaları atarsanız ben hemen işlemleri yapacağım.

Rüzgar : Sağol Melike , Cem abi burada mı

- hayır efendim toplantısı olduğu için çıktı

Rüzgar : Tamam sağol , başka birşey var mı ?

- Yok efendim , seneye görüşmek üzere tekrar.İzninizle

Odanın kapısı kapandığında rüzgar da hemen ayaklanarak

Rüzgar : gidebiliriz

Onun arkasından hemen bende ayaklandım ve onu takip etmeye başladım. İnsanların meraklı gözleri üzerimizdeydi. Rüzgar ise hiç aldırış etmeden kapıya doğru yürümeye devam ediyordu. Arabaya geçip hızla arabayı çalıştırdı bana karşı tek bir kelime etmemişti hala. Ben ise kendimi tutamayarak

- Şirketteki kadınları ajanstan mı çağırıyorsunuz?

Rüzgar : Anlamadım

- anlamayacak birşey yok hepsi podyumdan fırlamış gibiler.

Rüzgar : Dikkat etmedim.

Rüzgara cevap vermeden önüme döndüm ve yolu izlemeye başladım. Bir süre sonra fark ettim ki İstanbuldan çıkmıştık. Anladığım kadarıyla İzmire dönüyorduk. Fakat o benimle konuşmuyordu bu sefer inada bindirip bende konuşmadım. O kadar saat yolu konuşmadan sadece şarkı dinleyerek bitirdik.

 

Binanın önünde durduğumuzda hiçbirşey söylemeden hızla arabadan inip binaya girdim , rüzgar arkamdan geliyordu. Kapıyı açıp hızla eve girdim ışıkları açtım ve arkamdaki rüzgarı umursamadan mutfağa geçip kendime bir kahve yaptım. O kadar saat yolu kahvesiz gelmiştim ve artık başım ağrıyordu. Rüzgar ise yatak odasına geçip üstünü değiştiryordu . Kahvemi alıp salona geçtim ve oturdum. Gelip konuşmasını bekliyordum. Kaç saattir ağzını bıçak açmamıştı. Rüzgar salona girdiğinde elimdeki bardağa baktı daha sonra ise sehpaya

Rüzgar : Bana yapmadın mı ?

- Elin tutuyor herhalde ?

Rüzgar : Allahım sen bana sabır ver

Mutfağa geçip kahvesini yapıyordu bir yandan da söyleniyordu ama ne dediği anlaşılmıyordu.

Yarın işe başlıyordum yeni bir sınıf yeni öğrenciler ve yeni bir serüven. Onun heyecanını bile yaşayamıyordum şu an.Ortada hiçbir sebep yokken yine aramız açılmıştı. Sinirden ağlayacaktım artık. Yatak odasına geçip üzerimi değiştirdim ve hemen yatağıma girdim. İçeriden rüzgarın seslerini duyabiliyordum. Balkonun kapısı kapandığında ise yanıma geleceğini anlayarak gözlerimi kapattım.

 

Rüzgar yanıma doğru gelerek

Rüzgar : Uyumadığını biliyorum

Kayar mısın bende yatacağım

- istemiyorum

Rüzgar : beni istemiyor musun ?

-İstemiyorum

Derken sesim oldukça cılız çıkmıştı.

Rüzgar : güzelim neden ağlıyorsun şimdi ?

-git istemiyorum

Rüzgar : Aden bir daha git dersen giderim

Yüzümü kapattığım yastığı çekerek

- gider misin gerçekten?

Rüzgar gülümsemesine engel olamadı ve yanıma kıvrılarak

Rüzgar : gidemem.

 

Beni kendine doğru çekip sarılmaya başladığında ellerimi hemen ona doladım.

Rüzgar : hadi kapat gözlerini yarın yorucu bir gün olacak

- seni seviyorum

Rüzgar : seni çok seviyorum.

 

 

 

Sabah çalan alarmın sesini bile fazlasıyla özlemiştim. Hemen alarmımı kapatıp hazırlanmak için ayaklandığımda rüzgar hala uyuyordu yanağına ufak bir öpücük bıraktım ve kalktım. Dolabımın önüne geçip bir süre göz gezdirdikten sonra sonunda bir şeyler ayarlayabilmiştim. O sırada rüzgar uyanmıştı

Rüzgar : aden ?

- günaydınn

Rüzgar : günaydın hazır mısın ?

- az bir işim var

Rüzgar yataktan kalkarak yanıma doğru geldiğinde makyajım bitmek üzereydi , yanıma gelerek ellerini belime doladı başını omzuma yerleştirdi

Rüzgar : çok güzelsin

- teşekkür ederim sevgilim

Ikkimiz de hazırlandıktan sonra evden çıktık arabaya bindiğimizde

- saat daha erkendi senin için keşke sen kalsaydın taksi ile giderdim ben

Rüzgar : ilk iş gününde yanında olmamdan daha önemli hiçbirşey olamaz.

Yanağına ufak bir öpücük bırakıp yola koyulduk , bir kahvecinin önüne geldiğimizde rüzgar “hadi” diyerek arabadan indiğinde peşinden bende hemen indim. Kahvelerimizi alıp yola devam ettik bir süre daha okula vardığımızda kalbim yerinden çıkacak gibiydi sanki ilk defa başlıyormuş gibi.

- teşekkür ederim dikkat et

Rüzgar : tamam habersiz bırakma beni.

Başımla onaylayarak arabadan inip kapıya yöneldiğimde yaşadıklarım bir an film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Bir an duraksadım , her ne kadar özlesem de anılarımla savaşıyordum.

Kapıdaki güvenlik abi beni gördüğünde “ Aden hocam hoşgeldiniz tekrar buyrun” dediğinde sanki hiç birşey olmamış devam ediyormuşum gibi bir his kapladı içimi.

Başımla hafif gülümseyerek “günaydın” dedim. Benim öğrencilerim çoktan mezun olmuşlardı. Öğrencilerin hepsi yeniyidi ve ben hiç birini tanımıyordum. Nedenini bilmesem de kendimi kötü hissetmiştim yabancı gibiydim veya hazır değildim. İlk olarak müdürün odasına doğru ilerlemeye başladım , kapıyı çalıp içeri girdiğimde müdür bey beni tüm güler yüzü ile karşılamıştı. Bir süre okul hakkında kısa bilgi verdikten sonra istersem haftaya başlayabileceğimi söylediğinde bir an duraksadım aslında iyi olabilirdi.

Henüz kendimi hazırlayamadan hemen göreve başlamam gerekmişti. Müdürün söylediğini onaylayarak ve ders programımı alarak ayrıldım odadan. Öğretmenler odasına doğru ilerlemeye başladığımda , koridorda yankılanan çocukların sesleri , kalabalığı içime bir sıcaklık kaplamasına neden olmuştu.

Öğretmenler odasının kapısını iterek girdiğimde çoğu öğretmen arkadaşım hala aynıydı yeni gelenler ve gidenler olmuştu ama çoğu alışkın olduğım ifadelerdi. Beni gördüklerinde hemen yanıma gelerek “ hoşgeldiniz tekrar” faslı yaşandı , yeni olan öğretmenlere beni tanıttıktan sonra bir süre sohbet ettik ve bulduğun en ufak boşlukta hemen telefonumu elime alıp rüzgar mesaj attım.

- Canım ben haftaya başlayacağım göreve birazdan çıkıp eve geçeceğim.

Rüzgar : müsait olduğunda ara

Öğretmen arkadaşlarla bir süre sohbet ettikten sonra kapıdan iiçeri giren Kayrayı gördüğümde başımı hemen diğer tarafa çevirdim. O ise yanıma doğru gelerek “ hoşgeldin tekrar” başımla onayladım. Konuşursam uzardı biliyorum ve zaten zor kopardığım sohbeti baştan başlamaya hiç niyetim yoktu.

Öğretmenler odasından ayrıldığımda dış kapıya doğru ilerlerken hemen rüzgarı aradım

Rüzgar : Aden bir sorun mu var , neden haftaya başlıyorsun ?

Hayır sadece müzik öğretmeni bir hafta daha buradaymış zaten müdür bey de istersem haftaya başlayabileceğimi söyledi. Kabul ettim. Sen müsait değilsin sanırım arkadan sesler geliyor.

Rüzgar : evet ben sana yazarım.

Telefonu kapattıktan sonra rüzgardan bir mesaj geldi

Rüzgar : yanımda birileri vardı , çıkamadım bir an.

- anladım sorun değil ben eve geçiyorum

Rüzgar : dikkat et varınca haber ver.

- timam

Bölüm : 05.02.2025 01:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...