56. Bölüm

Abimin birkaç işi olduğu için evden çıktı bense mutfağı toparlayıp kendime kahve denize ise bitki çayı yaptım.Ve ona anlatmaya başladığımda ağzı açık bir şekilde beni dinledi

Deniz : birincisi o kızın yanında ters bir şey söylememene çok sevindim ikincisi evet rüzgar uzak durabilirdi fakat farkında olmadığını daha sonrasında kıza sesini yükselttiğini söylüyorsun. Elbette haklı değil ama bir suçu da yok gibi. Ayrıca aden berkeyi kullanarak misilleme yapma , arasın anlattığı kadarıyla berkeyle fazla bir samimiyetiniz varmış. Rüzgar bunu kaldırabilecek bir adam değil. Zaten ailen açısından sorun yaşıyorsun rüzgar ter bir şey yaparsa işleri çıkmaza sürükleme aşkım. Tamam sinirlendirdin hakkın da ama devam ettirme.

Bazen senin kadar mantıklı düşünsem yeter diyorum biliyor musun?

Deniz: ben dışarıdan bir göz olduğum için mantıklı yorum yapabiliyorum senin mantıklı haraket etmeni bekleyemem sen bunları yaşayan kişisin. Ayrıca abin ve benim olaylarımda da genelde mantıklı yaklaşan sendin unutma. O an ilişkinin heyecanıyla mantıklı düşünülmüyor.

Peki sence ne yapmalıyım ? Yarın berke geldiğinde eskisi gibi olacağız biz.

Deniz : berke zaten rüzgarı biliyor tanıştır bence rüzgar varken bir şey yapmaz

Umarım deniz , peki rüzgar

Deniz : o da sana kalmış bebeğim ama bu günkü gidişi hiç hayra alamet değildi.

Başımla onayladım denizi , içime kötü bir his yerleşmişti rüzgara mesaj atmalı mıydım yoksa onun yazmasını mı beklemeliydim. Ama o sinirle yazacağını asla düşünmüyordum ve hemen mesaj attım

Ayarların düzeldi mi ?

Rüzgar : Komple yandı

Tüh gitti güzelim adam

Rüzgar : bir şey mi oldu aden ?

Nerdesin ?

Rüzgar : Kahve içiyorum sahilde

Afiyet olsun

Rüzgar : sağol

İnsan bir gel beraber olsun der , sinirden düşünme yetkisini de kaybetti sanırım.

Rüzgar : Ali var o yüzden gel demiyorum

Rüzgar seni yememek için çok zor tutuyorum kendimi bazen , nasıl da anlıyor gel demesini beklediğimi. Neyseki aklımdaki tilkilerin önüne geçti hemen.

Sorun yok afiyet olsu tekrar

Görüldü bırakmıştı her zaman olduğu gibi. Bense hızla toparlanıp hemen evi temizlemeye başladım. Abim dışarıdan geldiğinde ise yarına hazırlık yapmak için aldığı malzemeleri yerleştirip ufak atıştırmalık ve ikramlıklar hazırladım.

Akşam olmak üzereydi yarın okula gideceğim için adam akıllı kıyafetim kalmamıştı burada. Rüzgarın evine gitmem gerekiyordu bütün eşyalarım orada kalmıştı. Abimden arabanın anahtarını istedim

Aras : istersen ben götüreyim seni

Hayır daha önce kullandım gidebilirim.

Abim onay veridikten sonra hemen yola koyuldum , uzun zamandır tek başıma araç kullanmamıştım. Eskisi gibi müziğin sesini açıp şarkı söyleyerek rüzgarın evine varmıştım. Korktuğum kadar etkilememişti , sanırım ilk rüzgarla kullandığım için tüm korkumu orada bırakmıştım.

Aracı kapının önünde bırakıp içeri girdim kapıyı semiha abla açtığında beni gördüğüne şaşırmıştı

Semiha abla : hoş geldim yavrum haberim yoktu geleceğinden

Abla birkaç kıyafet alıp döneceğim hemen

Semiha abla : tamam güzel kızım

Hızlı bir şekilde merdivenleri tırmandım , rüzgar hala gelmemişti anladığım kadarıyla onu görmeden hızla alıp çıkmam gerekiyordu. Odanın kapısını açıp içeri girdiğimde

Rüzgar : Yavaşşş

Çıplaktı , beline doladığı bir havlu vardı sadece dudaklarımdan “ hih” çıktığında hemen ellerimle gözlerimi kapattım. Sanki asla görmemişim gibi.

Özür dilerim burda olduğunu bilmiyordum , eşyalarımı almaya geldim.

Rüzgar : sorun değil geç al , giyindim gözlerini de açabilirsin. Rüzgarın giyinmekten kastı eşofmandı , üstü hala çıplaktı ve gözlerimin vücudunda gezinmesine engel olamıyordum. Bir süre baka kalmış olacağım ki

Rüzgar : bakmaya devam edecek misin , yoksa eşyalarını alacak mısın ?

Hemen eşyalarımı toparlayıp kendime ufak bir el çantası yaptım. Daha sonra neden eşyalarım burda kalsın ki diye düşünerek tüm valizimi kapattım ve onu aldım elime.

Rüzgar : hayırdır ? Nereye valizle ?

Abime  

Rüzgar : Valiz neden ? Oraya taşınıyorsun da benim mi haberim yok.

Gerek yok burda kalmasına ne olacağı belli değil zaten.

Rüzgar : o ne demek ya abuk subuk konuşma benimle

Öyle işte

Rüzgar bana doğru yaklaşarak aramızdaki tüm mesafeyi kapattı ,

Rüzgar : Beni zorlama tamam mı ? Çok zor tutuyorum beni zorlama. Sen beni sinir hastası yapacaksın artık yapma !1

İyi akşamlar

Diyerek arkamı döndüğümde bir anda belimden kavrayıp kendine çekti , ve sanki tüm sinirini dudaklarımdan çıkarmak ister gibi öpmeye başladı. Kısa süre sonra durduğunda

Rüzgar : çok özlemiştim , şimdi gidebilirsin.

Tekrar arkamı dönüp gitmeye başladığımda bu sefer elimden tutup durdu

Rüzgar : Valizin burada kalacak , deniz düzeldiğinde sen de evine geleceksin. Bu çantadakiler sana yeter.

Rüzgar

Rüzgar : Bak işte bunu yapma en ufak tartışmamızda araya mesafe koyma , koyma ki çanalayalım. Mesafe koyduğun an daha kötü oluyor görmüyor musun?

Rüzgar haykırıyordu adeta ,

Bana kahve ısmarlar mısın diyecektim?

Rüzgar bir an duraksadı eliyle yüzünü sıvazlayıp

Rüzgar : ısmarlarım güzelim ısmarlarım

Bu kadar kısa süreli duygu geçişini yaşabilen bir tek biz varız sanırım diye düşünmeden edemiyordum. Ama artık konuşmazsak bir çıkmaza girecek gibi görünüyorduk. Kahveleri alıp arabaya geçtiğimizde

Rüzgar : ilk olarak beni dinle sonra sen anlatırsın. Açelya ile ilgili bilmen gerekenleri öğrenmişsin zaten. Hiçbir zaman ona karşı bir yaklaşımım olmadı olamaz da zaten kardeşim dediğim adamın , kardeşine yan gözle bakacak kadar düşmedim. Ama haklısın uzaklaşabilirdim o an yapamadım , öpeceğini düşünmedim. Ve o kızım söylediklerinin hepsi yalan.

Biliyorum

Derin bir nefes aldım.

Evet sana kızgınım uzak durabilirdin o kızın nasıl bir insan olduğunu biliyorsun herhalde. O geldiğinde çıkabilirdin balkondan veya mesafeni koruyabilirdin. Ama en çok kızdığım şeyi soracak olursan açelyayı bana sen söylemedin. Ben başkasından duydum.

Rüzgar : Böyle bir şeyi ben sana nasıl söyleyebilirim aden ?

Bana ismimimle hitap etmeye devam edersen inerim bu arabadan rüzgar .

Rüzgar : Güzelim , yavrum ben sana bunu nasıl anlatabilirdim bi söyle bana.

Bilmiyorum rüzgar kendimi gerçekten kötü hissetmeye başladım artık ben , dün gece sabaha kadar oturdum. Neden olmuyor biz bir yerde bir yanlış yapıyoruz ama nerde diye düşündüm durdum. Yok cevabı bende. Artık yoruldum ben biliyorum sende yoruldun bıktın. Hak da veriyorum

Rüzgar : Aden bu konuşmanın sonunda beni öpmeyeceksen devam etme.

Hızla arabadan inip derin bir nefes aldım peşimden ise rüzgar inip yanıma gelmişti

Rüzgar : iyi misin ne oldu ?

Sana ismimle hitap etme dedim.

Rüzgar : kızım onu bu düşündüm o ara ya

Sen bana kırıldığında , kızdığında aden diyorsun. Ve o zamanlar benim içimi hep korku kaplıyor. Deme tamam mı ?

Rüzgar : demem güzelim söz demem. Ayrıca arabadaki konuya gelirsek normal bir ilişki yaşasal sıkılırdık zaten bak şimdi her günümüz ayrı olay seninle.

Beni kendine doğru çekerek sarılmaya başladı , hemen ellerimi beline dolayarak başımı göğüsüne yerleştirdim. Yine hiçbir şey konuşmamıştık , halletmemiştik ama sarılmak bizim en iyi ilacımızdı.

Numarası kayıtlı mı sende

Rüzgar : neyin ?

O kızın

Rüzgar : evet güzelim kayıtlı

Açar mısın ?

Rüzgar telefonunun kilidini açıp bana verdi , konuşmalarına tıkladığımda mesajları duruyordu “ Alinin Kardeşi” olarak kayıtlıydı aynı zamanda. Mesajlara bakmadan hemen geri verdim telefonu.

Rüzgar : bakabilirsin

Hayır sadece ne diye kayıt ettiğini merak ettim.

Rüzgar : iyi miyiz ?

İyiyiz

Rüzgar : peki o halde berke olayına gelebilirim kendimi akladığıma göre.

Duymak istemiyor gibi kulaklarımı kapadım

Rüzgar : Sana ilk günden itibaren tek bir şey söylüyorum. Senin yanında olmasını bırak adının yanında bile bir erkek ismi görmeye tahammülüm yok diyorum. Neden beni zorlamaya çalışıyorsun.

Beni anla diye

Rüzgar : ömrüm kadın bak ben seni zaten anlıyorum hak da veriyorum. Ama sen direk bilinçli bir şekilde yapıyorsun bunu. Yaptın da iyi mi oldu sence şimdi ? Herif sana telefonda fıstığım diyo hayırdır ?

Sen maçolaştın mı biraz bir günde

Rüzgar : sen buna ister maçoluk de ister kabalık de ama yapma güzelim tamam mı yapma ki daha da imkansızlaştırma bizi.

Kuzenim o benim , teyzemin oğlu

Rüzgar : umrumda değil , abin haricinde hiç kimse seninle bu şekilde konuşamaz , konuşturmam. Anladın mı ?

Başımla onayladım rüzgarı , oysa daha kıskandıracaktım ben rüzgarı niye dayanamamıştım yine ben bu adama.

Sevgilim ?

Rüzgar : söyle güzelim

Sinir oluyorum sana

Rüzgar : biliyorum güzel gözlüm bende seni çok seviyorum.

Bir süre sarılı kaldıktan sonra

Gidelim mi arabam sizin orda kaldı

Rüzgar : arabayla mı geldin sen ?

Evet çıkarken görmedin mi ?

Rüzgar : o an onu görmedi gözüm , ben de bırakabilirim arabayı da getiririm arkandan

Gerek yok ben kullanabiliyorum artık.

Rüzgar : Afferin benim kızıma

Birde çocuğum de tam olsun

Bir yandan gülüyor bir yandan arabayı çalıştırıp yola koyulmuştuk. Rüzgarın evine vardığımızda ikimizde arabadan inip benim arabamın önünde durduk

Rüzgar : Vardığında yaz güzelim , bir şey olursa da hemen ara

Tamam tamam

Arabamı çalıştırıp yola koyuldum , rüzgarın göz hizasından çıktığım an beni aramış ve eve gelene kadar kapatmamıştı. En ufak bir seste “iyi misin ? Bir şey mi oldu ?” diye sorup duruyordu. Eve geldiğimde ise “ yatmadan yaz” diyerek kapattı telefonu.

Yiğitle kısa bir süre vakit geçirip hızlı bir duş aldım bakımlarımı yaptım ve günün soh kahvesini yapıp mutfakta içmeye başladım , deniz sessiz adımlarla yanıma geldiğinde

Uyumadın mı sen hala ?

Deniz : sana bir şey söyleyeceğim

Ne oldu ?

Deniz : Annen teyzenlere her şeyi anlatmış , o yüzden geliyorlar galiba seni vazgeçirip yanlarına götürmek için.

Teyzem zaten bilmiyor muydu bu zamana kadar ?

Deniz : Bilmiyorum , en azından biliyor diye düşünüyordum. Abinle konuş aden sana destek çıkmazsa bilmiyorum kötü şeyler olacak gibi.

Daha ne olabilir deniz olanlar oldu zaten.

Deniz : Dediğimi yap abinle konuş

Bir şey biliyorsan söyle deniz

Deniz : Bilmiyorum işte o yüzden abinle konuş

Denizin böyle konuşması içime bir kuşku düşürmüştü hemen abimin yanına gidip

Abi konuşabilir miyiz ?

Aras : Bende seninle konuşacaktım , yarını bekleyemedin galiba. Neyse geç sen ben geliyorum

Adımlarımı tekrar mutfağa yönelttim , oturup abimi beklemeye başladım. Abim geldiğinde deniz “ siz konuşun” diyerek ayaklandığında ben se onun gitmesini istemiyordum abimin hassas noktası denizdi ve bu konuşmada burada olmalıydı

Kal lütfen

Deniz abime baktığında abim denizin elinden tutup yanına oturttu. Ve derin bri nefes alarak söze başladı.

Aras : Teyzemler yiğiti görmeye gelecekler yarın ama asıl sebep bu değil. Annem teyzemle konuşmuş sonra da beni aradı. Hepiniz bir olursanız , karşı çıkarsanız aden vazgeçer , buraya yanımıza gelir dedi.

Nasıl yani hepiniz bir olup beni dolduracaksınız bende ailemin yanına gideceğim öyle mi? Çok komik ama bu.

Abim benden gözlerini kaçırmaya başladığında

Sen de mi onaylamıyorsun gerçekten ?

Aras : aden sevgili olmanıza bir şey demedim ama evlilik konusunda benim de fazla kafam karışıyor.

Gidecek diye mi ?

Aras : Gitmem dedi ama bilmiyorum

Gitmez , ama gitse bile ben elimden geleni yapmış , çabalamış ve sevmiş bir kadın olarak kalacağım. Bu benim için gurur verici.

Aras : Bu sefer daha da zor olur.

Yaşamadan göremeyiz abi , hep dediğimiz gibi bırakın su akıp yolunu bulsun. Biz zaten kendi aramızda sürekli sorunlar yaşıyoruz bir de sen yapma. Bak annemin , babamın , teyzemin hiç birinin düşüncesini umurumda değil. Ama sen , abi sen benim karşımda durursan olmaz. O zaman bu kadar güçlü kalamam.

Ben konuşurken deniz abimin elini tuttu , abim başını denize çevirdiğinde deniz ona hafif tebessüm etti. Abimin sinirli olmadığını anladığımda tekrar devam ettim

Sizin karşınızda belki gurursuz , onu bırakıp gitmiş bir adamı hala deli gibi seven ve evlenmeyi düşünen biri olarak görünüyor olabilirim. Ama bu da umurumda değil , rüzgar ve ben seviyoruz her ne yaşarsak yaşayalım biz birbirimizi gördüğümüz an ilk günkü hallerimize dönüyoruz. İlk defa aşık olmuş gibi. Sen rüzgarı seviyorsun ben biliyorum , sevmesen evine bile almazdın. Ama içinde bir şüphe varsa bile kardeşin için yanımızda ol. Rüzgar için değil. Ve sen benim yanımda durursan kimse hiç bir şey yapamaz.

Aras : rüzgarı seviyorum , güveniyorum ama içimdeki şüphe asla durmuyor. Ben sizin yanınızdayım ama aden rüzgar sadece seni bırakıp gitmeyebilir. Rüzgar görevden de dönemeyebilir. Buna hazır mısın ?

Hazırım , belki de en çok ona hazırım. En başından beri bildiğim tek şey ve değişmeyecek tek gerçek bu çünkü.

Abim başıyla onayladı ve ellerini uzattı tutmam için

Aras : yanınızdayım yarın akşam rüzgar da burada olsun.

- iyiki varsın abi seni seviyorum.

Aras : Bıktım sizin ilişkinizden uykum var ben yatıyorum.

Abim odasına geçtiğinde deniz de arkasından gitmişti. Soğmuş olan kahvemi hızla bitirip bende yattım ve rüzgarın dediği gibi mesaj attım

Sevgilim yattım ben

Rüzgar : Ne yaptın bu kadar saat

Yiğitle oynadım duş falan aldım

Rüzgar : tamam güzelim bende yatıyorum gözlerim kapanıyor.

Iyi geceler binbaşım.

Rüzgar : iyi geceler güzel gözlüm.

Sabah çalan alarmın sesi ile fırladım yataktan , içeriden gelen seslere göre küçük bey çoktan uyanmıştı bile. Elimi yüzümü yıkayıp onların yanına ilerledim ,

Küçük prens uyandı demek , günaydın sevgilimm

Deniz : Aman rüzgar duymasın ondan da kıskanır

Denizle gülüşmeye başladık ,

Deniz : kahve yaptım sana mutfakta

Ya sen yengelerin en güzeli misin ?

Deniz : sen hiç yenge görmemişsin , bi yenge olayım da gör sen.

Aman yok yok iyi böyle , hadi ben hazırlanıp çıkacağım

Deniz arkamdan gülüyordu hemen kahvemi alıp odama hazırlanmaya geçtim. Hava oldukça soğuktu fakat artık arabamı kullanabiliyordum. İçeri geçtiğimde

Deniz sen bir şey yapma dört dersim var sonra geleceğim ben hallederim gelince. Bir şey lazım olursa da ara beni.

Deniz : tamam canım.

Evden çıkıp arabama yöneldiğimde kapıda arabasına yaslanmış bir şekilde beni bekleyen rüzgara kaydı gözlerim. Bir an gözlerimi kısarak ona doğru yaklaştım.

Senin ne işin var burda ?

Rüzgar : o nasıl soru yavrum , okula bırakmaya geldim.

Elimdeki anahtarı gösterip “arabamla gidecektim.” dedim. Rüzgarın bir kaç saniye yüzü düştü elindeki sigarayı yere atıp bana döndü

Rüzgar : Burada olduğum sürece ben bırakırım seni , göreve gittiğimde sen arabanla gidersin.

Immm olabilir ama kahve isterim her sabah

Rüzgar : O artık Allahın emri güzelim geç hadi.

Arabaya bindiğimde gerçekten de kahve vardı arabada

E sen almışsın zaten

Rüzgar : Almadım demedim ki güzelim.

Ya sen böyle hep erkenden uyanacaksın benim yüzümden

Rüzgar : ben halimden memnunum

Elimdeki kahveyi bırakıp rüzgara doğru uzandım ve bir öpücük bıraktım yanağına. Benim tarafımda olan elini uzattı tutmam için , elini tutup öptüm.

Bu arada abim seni de çağırıyor akşam

Rüzgar : Abin de bensiz yapamamaya başladı hayırdır ?

Daha ne istiyorsun be adam

Rüzgar : zaten o çağırmasa da gelecektim , berke beyle tanışmak için sabırsızlanıyorum.

Berke seni tanıyor

Rüzgar : ben onu tanımıyorum.

Rüzgar teyzemler de olacak sakin olacaksın tamam mı ?

Rüzgar : ne zaman sinirli olduğumu gördün ki ?

Hiçç.

Gülüşüp yolumuza devam ettik , okula vardığımızda arabayı durdurup eliyle boynumdan tutarak kendine çekti dudaklarımdan öpmeye başladığında ayırmadan

Rüzgar : çok özledim ve artık dayanılmayacak bir hale geldim.

Bende özledim , bu hafta döneceğim evimize

Rüzgar : bu gün dönsen

Zorlamasak mı acaba ?

Başıyla onaylayıp güldüğünde , arabadan tam inecektim ki kolumdan tutup tekrar kendine çekti ve bir kez daha öptü

Rüzgar : günün devamı için

Gülerek indim arabadan , öğretmenler odasına geçip notlarımı aldıktan sonra hemen ilk dersim için sınıfa yöneldim.

İlk iki dersim peş peşeydi onlardan sonra ise bir ders boşluğu kadar aram vardı. Araya girdiğimde elime telefonumu aldım. Rüzgardan bir mesaj ve bir arama , Irmaktan ise beş mesaj ve bir görüntülü arama vardı. Rüzgarın mesajına girdiğimde

Rüzgar : Irmak seni aramış ulaşamamış , müsait olunca bir ara istersen

Yazmıştı ve sonra hemen ırmağın mesajlarına girdim

Irmak : Aden

Konuşmamız lazım

Çok önemli

Beni ara

Ama görüntülü arayabilecek kadar müsait ol.

Irmağın mesajları kalbimin hızlı atmasına sebep olmuştu , ona kötü bir şey olma düşüncesi kapladı içimi. Titreyen ellerimle hemen görüntülü aradım ırmağı

Iyi misin ne oldu

Irmak kötü görünmüyor fakat gözleri doluydu ,

Irmak : aden sana bir şey diyeceğim

Bir şey mi oldu ırmak bak korkuyorum ne oldu

Irmak telefonun ekranını bir test ile kapladı

Neee ? Irmak şaka mı bak şakaysa komik değil

Irmak karşımda ağlıyordu bende onunla birlikte ağlamaya başlamıştım.

Irmak : Hamileyim ben

Işte mesafeleri bu yüzden sevmezdim ben , sevdiklerimizin mutluluklarına , sevinçlerine , mutsuzluklarına bir telefon üzerinden karşılık verebilmek zoruma giderdi her zaman. Şu an da onlardan biriydi. Irmakla aramıza soğukluk girmiş olsa bile o benim kardeşimdi , ve bu eşsiz duyguyu yaşarken yanında olamıyordum.

Ben ne diyeceğimi bilmiyorum ırmak , çok sevindim. Sen çok güzel bir anne olacaksın. Ne zaman öğrendin ?

Irmak : az önce , sonra seni aradım işte

Ilk beni mi aradın?

Irmak : Bu haberi paylaşacak kadar senden önemli kimse yok hayatımda.

Yanında olamadığım için özür dilerim

Irmak : saçmalama , sen hep bizim yanımızdasın her zaman.