Adenin isminin yanında başka bir adamın ismini duymaya bile tahammülüm yoktu. Sevdiğim sadece bana özeldi , ben dokunabilirdim. Ve o herif bana inat yapıyordu , gözlerimin içine bakarak. Eğer teyzesi burada olmasaydı bu kadar sakin karşılayacağımı sanmıyordum. Adenin bana bakan korku dolu gözleri yapma der gibiydi. Bir an olsun içime düşen korku o herife dokunduğum an adenin beni bırakacak olma düşüncesi kapladı bedenimi. Öyle bakıyordu sanki.
Berke ile kapıya indiğimizde hiç vakit kaybetmeden söze girdim ona bir kaç adım yaklaşarak
Berke : benim bir derdim yok , kuzenimle temas etmem seni rahatsız etti
Sen değil , hiç kimse adene temas edemez.
Berke : Onu temastan koruyacağına kendinden korusaydın bu zamana kadar
Bu dediği sinirlerimin fazlasıyla artmasına sebep olmuştu bir kaç adım daha yaklaştım
beni tanımıyorsun , tanımadığın için böyle konuşabiliyorsun. Ben kendimi çok zor tutuyorum aden var diye ama zorlama.
Berke : Bak rüzgar belli ki yetiştirilme tarzlarımız farklı ama biz adenle böyle büyüdük o benim kardeşim gibi.
Ama değil. Onun bir abisi var.
Berke : Bende öyle sayılırım , ve kardeşimi üzen bir herife nasıl davranmamı bekliyorsun?
Hiç bir s**** bilemden konuşuyorsun. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp derler.
Berke : Şu an kendini neden tutuyorsun , o geldiğimden itibaren sımsıkı olan yumruğu neden bana savurmuyorsun ?
Bilerek üstelediğinin farkındaydım bu cümlesi de emin olmam için yeterliydi. Yukarıda ki korkusuz , rahat adam yoktu şu an karşımda . Kendimi sakinleştirerek cevapladım
Bunu yapmamı istediğini biliyorum
Adene karşı sınırını bil , ve beni tanımadan yargılamak senin yaptığın en büyük hatan olur.
Berke : Aden için çok değerlisin , bu yüzden sana karşılık vermiyorum
Sağlığın açısından en doğrusu bu zaten
Berke : Bu kasları boşuna yapmadım diyorsun yani ?
Kaba kuvveti yerine göre kullanmayı seviyorum diyelim.
Berke : Tanıştığıma memnun oldum rüzgar
Arkamı dönerek kapıya ilerlediğimde
Berke : Sen asker veya polis misin ?
Berke : asker veya polis misin ?
Berkeye doğru tekrar yöneldim elimi uzatıp
Dediğimde berkenin yüzü bem beyaz olmuştu , sadece uzattığım ele karşılık verdiğinde elini sıkı sıkı tutup bıraktım.
Dediğinde tekrar arkamı dönüp eve çıktım. Ciddi anlamda beni tanımıyordu hakkımda en ufak bir fikre sahip değildi. Adenin annesinin saçma kurgusuna inanıp gelmişti buraya , belki iyi niyetliydi fakat dokunamazdı. Adene temas kabullenebileceğim bir konu değildi. Sevdiğim kadına dokunamazdı.
Arık bir an önce bu konuların kapanmasını istiyordum , kalbimin kapıları sonuna kadar adene açıktı , sevgim , saygım , hoş görüm , sadece adeneydi. Diğer insanların laflarını hareketlerini , saygısızlığını kabullenecek bir yapıda değildim. Annesi de dahil.
Adene evlilik teklifi etmek için ankara mevzusunun netleşmesini bekliyordum. Artık netleşmişti ama adenden önce arasla konuşmam gerektiğinin farkındaydım. Aras ile konuşup evlilik teklifi edeceğimi ve ankara da yaşamamız gerektiğini söylemem gerekiyordu.
Bu ilişkiyi iki kişi yaşayamıyor oluşumuz yoruyordu bizi , sürekli bir etken vardı ve ne yazık ki onlar aden için fazla değerli insanlardı. Bu yüzden sadece sabretmekle ve sevmekle yetiniyordum.
Artık kalkmak için ayaklandıklarında teyzesi vedalaşmak için ilk beni seçmişti elimi uzattığımda bana sarılmak için kollarını açtı , karşılık verdiğimde bir kaç adım yaklaştım ve kulağıma “ Adeni sakın üzme , annesini ben halledeceğim. Tek istediğim sizin arkanızda durduğuma beni pişman etme.” dediğinde bir uyarı gibiydi “ merak etmeyin , asla.” dedim gülümseyerek benden ayrıldı teyzesi.
ADEN
Teyzemler bir süre daha oturup kalkmak için ayaklandıklarında hepimiz kapıya eşlik ettik vedalaşırken teyzem kulağıma
Teyzem : son kez soruyorum emin misin ?
Dediğinde yüzümde gülümsemeyle “ çok “ dedim . Teyzem de gülümseyerek benden ayrıldı.
Onları yolcu ettikten sonra hepimiz koltuklara oturup derin bir nefes aldık , deniz birden gülmeye başlayarak
Deniz : Bir sevgili oldunuz , aile sorununa yol açtınız helal olsun.
Aras : Başlicam ilişkinize de size de artık sorun istemiyorum yeter.
Rüzgar : Yanımızda durduğun için sağol
Diyerek abimin bacağına vurdu , abim ise “başka çarem mi vardı” diyerek gülmeye başladı.
Aras : her şey hallolduğuna göre bi kahve yap güzelim hadi.
Hemen ayaklanıp mutfağa yöneldim arkamdan deniz de geldi
Deniz : Hadi gözün aydın teyzen halleder annemi.
Deniz : artık lütfen bir sorun yok de bana , lohusa halimle çatlayacağım artık bak.
Var
Deniz : yine ne oldu aden allah aşkına
Rüzgarın tayini çıktı gibi bir şey
Deniz : yine mi ayrı kalacaksınız yeter be kızım ne çektiniz
Yok
Deniz : sen , ankaraya ? Abin ?
Gidicem deniz ayrı kalamam artık.
Deniz : Aras duymasın aden asla kabul etmez
Sen yanımda olursan hallederiz
Ben delirdim bir şey olmuyor korkma
Deniz : aden ben söyleyemem bunu
Deniz : Bıktım artık valla bak , bi durun be
Deniz : bu gün değil en azından
Başımla denizi onaylayıp içeri geçtiğimizde abim ve rüzgar hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Hemen yanlarına geçip onların sohbetine dahil olduk. Kahveler bittiğinde ise rüzgar kalkmak için ayaklandı
Rüzgar : sabah görüşürüz güzelim
Diyerek ayrıldı evden. Bu gün artık çok fazla yorulmuştum. Yatağıma geçip bir süredir içimde tuttuğum göz yaşlarıma engel olmadım. Annemi hep örnek alarak büyümüştüm , bir dediğini iki etmememiştim , onun en değerlisiydim. Şimdi neden beni mutsuz etmek için uğraşıyordu bu kadar. Canımın yandığını görmüyor mu ? Karşımda olsaydı eğer ona söyleyecek bir kaç sözüm vardı
“ Canımın yanıdğını görmüyor musun , benim onsuz yapamadığımı görmüyor musun ? Yanımda olmana ihtiyacım var , annemin arkamda durduğunu bilmeye ihtiyacım var. Tek başıma çabalamaktan , uğraşmaktan çok yoruldum anne. Artık gücüm yok sensizliğe , yanımda ol. Eskisi gibi annem arkamda diyebileyim tekrar , sana ihtiyacım var anne.”
Sabah gözümü zar zor açmaya çalışırken iiçeriden gelen yiğitin sesleri ile kendime geldim. Hemen elimi yüzümü yıkayıp yiğitin yanına geçtim onunla oynarken deniz bir süre sessiz kaldıktan sonra
deniz : Akşam gelin konuşalım hep birlikte
Deniz : uzatmanın bir anlamı yok yani en azından abinin tepkisi değişmeyecek
Tamam ben derslerim bittiğinde gelirim rüzgar da gelince konuşuruz. Hadi hayırlısı
Kalkıp hemen hazırlanmaya başladım , montumu da giyip evden çıktım. Kapıda bekleyen rüzgara yöneldiğimde
Rüzgar : Hayırdır ? İiyi misin sen ?
Rüzgar : hadi hayırlısı , geç bakalım
Arabaya bindiğimizde aldığı kahveden bir yudum alarak , bir süre yolu izledim
Dün denize söyledim ankara olayını. Abime o söylerse daha az bir tepki verir diye düşündüm. Kabul etmez dedi.
Rüzgar : sen istediğin sürece etmek zorunda , sen istemezsen bir şey diyemem
Ben geleceğim seninle , ama abimi karşıma almak en son istediğim şey galiba
Rüzgar : abin yanımızda olacak merak etme
Umarım , bu arada istifamı vereyim mi bu gün ?
Rüzgar : güzelim bir kaç gün bekleyelim olur mu ?
Peki , akşam sende abimlere gel hep beraber konuşalım
Keyfim yoktu bu sabah , gözlerim sürekli dalıyor ve doluyordu. Rüzgar fark ettiğinde arabayı durdurdu
Rüzgar : Abin onay vermediği sürece gelmezsin , kabullendirene kadar kalırsın burada
Rüzgar : halledeceğiz tamam mı güzelim üzülme bunu da halledeceğiz. Sen üzülürsen ben kafayı yerim sen üzülme halledeceğim ben.
Başımla onaylayıp elini tuttum , yola tekrar devam ettiğimizde kısa süre sonra varmıştık okula. Rüzgarı öpüp indim arabadan hemen öğretmenler odasına geçtim , arabada içtiğim kahveden hiç bir şey anlamamıştım kendime bir kahve yapıp dersime girmek için sınıfa girdim.
Bu gün derslerim bitmek bilmiyordu , hepsi peş peşeydi. Öğle arasında rüzgarın mesajlarını görüp aradım
Canım öğle arasına yeni girdim , görmedim mesajını
Rüzgar : sorun yok güzelim , iyi misin diye merak ettim.
Rüzgar : Bu gün ben alacağım seni çıkışta
Rüzgar : aden biz iyiyiz değil mi ?
Tek iyi olan şey biziz sevgilim
Rüzgar : Biz iyiysek her şeyi hallederiz tamam mı ?
Rüzgar : seni seviyorum güzel gözlüm
Telefonu kapattığımda sanki nefesim daralıyor gibiydi , kendimi hemen bahçeye attım. Hava çok soğuktu fakat içim kadar değildi. Bir süre derin derin nefes aldım kendimi toparladığımda içeri girdim. Bu günün nasıl biteceği konusunda hala bir fikrim yoktu.
adenin ailesinden kalan tek kişiydi abisi , onun onayı olmadan gitmek istemiyordu. Haklıydı zaten benim yüzümden annesini , babasını silmişti. Ama abisine dayanamazdı , onu üzecek bir şey yapmayı da ben istemiyordum. Arasın akşam vereceği tepkiyi az çok bildiğim için öğlen yanına gitmeye karar verdim. Bir mesaj atarak ona bunu söyledim
Öğlen müsaitsen bir şey konuşmaya geleceğim.
Aras : buyur gel de hayırdır , bir derdiniz var yine herhalde
Arasın tepkisi çok fazla umurumda değildi tek umurumda olan kişi adendi. Ama aden abisini çok önemsiyordu. Ben ne yapacağımı düşünürken kapının çalması ile olduğum yerde doğruldum “gir” dediğimde Ali elinde iki çayla yanıma geldi , çaylardan birini önüme koyduğunda
Ali : Hayırdır kardeşim , bir derdin var.
Ali : Geleceğim demiş işte daha ne yapsın.
Oğlum abisi var , sorun çıkaracak gibi
Ali : tamam zaten evlenmek istiyorsunuz evlenin , eş durumundan mecbur gelecek
O si****** işi de öyle değilmiiş işte , adenin durumları biliyorsun zaten zar zor döndürdüm okula şimdi hemen tayin isteyemiyormuş. Araştırdım birilerini soktum devreye ama olmadı.
Ayrıca evlensek bile yazı bulur , biz her an gidebiliriz
Bilmiyorum kardeşim bilmiyorum , artık çok doldum patlamak üzereyim. Birazdan abisinin yanına gideceğim her şey belli olur.
Ali : Sakin ol ve zorlama zamana bırak
Lan zamana bıraka bıraka bu hale geldik zaten daha yok zaman falan evlenme teklifi edeceğim hafta sonu gerisi bi şekilde hallolur.
Gaza getirme beni , kızın abisinin yanına gideceğim
Ali benim manevi kardeşimdi , her anımı anlardı , tek bakışımla ne demek istediğimi de. Bir tek onunla konuşur dertleşirdim. Aliyle biraz daha sohbet ettikten sonra arasın yanına gitmek için ayaklandım.
Hızla yola koyuldum ofise vardığımda aras beni görünce yanıma geldi
Beni koltuklara yönlendirdiğinde nasıl başlayacağımı bilmediğim için bir süre sessiz kaldım. İlk olarak evlenme teklifini söylemek daha kolayıma gelmiş olmalı ki birden
Adene evlenme teklifi edeceğim.
Dedim , aras etrafta dolanan gözlerini bir an bana odakladı kısa süreli bir sessizlik sonrası
Aras : Mutlu oldum , zamanı geldi artık
Aras : Başka bir şey daha var galiba
Başımla arası onayladım , lafı gevelemek istemiyordum , birden söyledim
Aras gözlerini benden ayırmıyor ve devam etmemi bekliyordu , bense olduğum yerden doğrulup iyice ona döndüm
Bir an duraksadı , kaşları havalandı ve arkasına yaslanıp
Aras : Tayinin çıktı ankaraya gidiyorsun ve aden de geliyor
Evet
Aras
Evet
Arasın son lafi benim gerilmeme sebep olmuştu , derin bir nefes aldım
Aras : Evli değilsiniz , nişanlı değilsiniz , her an ne yaşayacağınızı siz bile kestiremiyorsunuz , dur durağınız yok , bu şekilde gönderemem adeni.
Aden net , ama seni kaybetmesine izin veremem
Aras : Aden ben gitme dersem de gelecek yani seninle öyle mi ?
Gelir diye düşünüyorum , ama ben böyle olmasını istemiyorum. Sana çok fazla değer veriyor düşündüğünden tahmin ettiğinden daha fazla. Biliyorum senden çok şey bekliyorum ama karşımızda durma.
Aras : Adene burada bir şey olsa en fazla beş on dakikada yanında olurum , sen göreve gittiğinde yine yanımda olur. Rüzgar Ankarada bir şey olsa ben kardeşimin yanına gelene kadar saatler geçer. yetişemezsem bir şey olduğunda o zaman ne olacak ?
Ankara da göreve gittiğim zaman sizin yanınıza gelir.
Aras : Rüzgar böyle bir şeyi isteme benden.
Aras : Bana kızma ama bunu kabul edemem.
Ayaklandığımda arasa elimi uzattım , karşılık verdiğinde hızla uzaklaştım. Komutanlığa gelmem beş dakika sürdü. Sinirmi arabadan çıkarmak ister gibi hızla geldim. Odaya girdiğimde peşimden ali de geldi.
Ali : tamam halledilir bir şekilde yapacak bir şey yok sakin ol.
Bıktım lan valla bıktım , şu s***** hayatı hep mi bize engel çıkartır anlamıyorum. Ben adene ne diyeceğim şimdi oğlum
Bir yandan bağırıyor bir yandan etrafı dağıtmaya başlmıştım , sinirimi atmaya çalışsam da olmuyordu.
Ali : Bir dur artık kendine gel
Ali : nereye şimdi kardeşim dur konuşalım
Ben nefes alamıyorum darlandım artık , hem adeni okuldan alacağım.
Hızla kapıyı kapatıp çıktım. Arabama bindiğimde ilk olarak sahile indim sakinleşmem gerekiyordu , ve işte şimdi benim istifa verme zamanım gelmişti sanırım. Adeni abisinden ayıramazdım. Zaten tek ailesi abisiydi , onu da elinden alamazdım.
ADEN
Derslerim bittiğinde öğretmenler odasına geçip notlarımı bıraktım ve hemen rüzgarı aradım “beş dakikaya ordayım” dediğinde montumu giyip dışarıda beklemeyi tercih ettim. Hava soğuktu ve ben fazlasıyla üşümüştüm.
Geldiğinde hemen arabaya bindim
Rüzgar : Hoş geldin güzelim , soğukta mı bekledin be yavrum hasta olacaksın ya.
Sım sıkı sarıldık bir süre öyle kaldık , yola koyulduğumuzda
Rüzgar abim sence onay verir mi ?
Geleceğim yine de ama abimi karşıma almak hiç istemem.
Rüzgar : biliyorum güzelim , bakalım
Sohbet ederek yolumuza devam ettik , Vardığımızda sanki adımlarım geri geri gidiyordu , abimden olmsuz bir yanıt almak aramızda uçurumlar yaratabilirdi.
Eve girdiğimizde deniz yemek hazırlamış ve masayı kurmuştu , abim de erken gelmişti. Hemen masaya oturup yemeklerimizi yedik. Abim rüzgara ve bana asla bakmıyor , ve doğru düzgün konuşmuyordu. Deniz bir şey mi söyledi acaba diye düşünmeden edemedim , önceden sakinleştirmek istemiş olabilir miydi ?
Yemeklerimiz bittiğinde hepsini içeri gönderip mutfağı topladım , çay demleyip yanlarına gittim. Normal sohbet ediyorlardı bense bir an önce konuşmak için sabırsızlanıyordum.
Aras : Ne diyeceksiniz söyle bakalım
Rüzgar asla konuya girmiyor ve arkasına yaslanmış kollarını önünde bağlamış bir şekilde bizi dinliyordu. Deniz ise sadece abime bakıyordu gözlerini bir saniye ayırmadan.
Abi rüzgarın tayini çıktı da Ankaraya gideceğiz.
Aras : rüzgarın tayini çıktıysa sen nereye ?
Abim önüne doğru eğilerek ellerini birleştirmiş bir şekilde beni izliyordu , önümde oynadığım ellerim abimin son sözü ile birden durdu , o an gözlerim dolmaya başladı. Rüzgar fark ettiğinde hemen önümde duran ellerimi alıp tutmaya başladı.
Nasıl nereye abi , ben de gideceğim.
Aras : Gideceksin öyle mi ? Aden bana danışmadan böyle bir kararı nasıl verebiliyorsun?
Şu an bunun için seninle konuşuyorum , abi biz artık ayrı kalamayız.
Aras : Olmaz , ben bunu kabul edemem.
İşte beni korkutan abimle aramızda uçurumlar yaratacak o cümle , abimi karşıma almak istemiyordum o benim ailemdi. Gözlerim dolmuştu rüzgar yanıma yaklaşarak kulağıma eğilip
Rüzgar : Sakin ol bir şekilde halledeceğiz
Dediğinde göz yaşlarımın artık duracak yeri kalmamış gibi akmaya başlamışlardı.
Abimin yanına gidip oturdum bir yandan göz yaşlarımı siliyor bir yandan konuşmaya çalışıyordum
Sen olmazsan ben güçlü duramam yapma lütfen
Aras : Aden sen benim ilk göz ağrımsın , sen benim en değerlimsin canımsın. Uzakta olduğunda ben senin yanında olamam. Yetemem sana , yetişemem.
Benim mutluluğumu istemiyor musun ?
Aras : çok istiyorum , ama olmaz güzelim
Abim cümlesini bitirdiğinde ayaklandım , lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Olmazdı rüzgardan ayrı kalamazdım abimin korkuları yüzünden de onun mesleğinden vazgeçmesine izin veremezdim. Her ne kadar bu durumu kabullenmek benim için zor olacak olsa da abimi de karşıma almaya hazırdım galiba. Yada sinirlenmiştim ve böyle düşünüyordum. Döndüğümde elime montumu aldım
Rüzgar : aden , bir sakinleş öyle konuşalım
Dediğimde elimi rüzgara uzattım tutması için rüzgar bir an gelip elimi tuttuğunda denize baktım gülümseyerek
Deniz gülüyordu , sinirleri bozulmuş olabileceğini düşündüm. Abim ise denizin ona sesini yükseltmesi ile bize doğru bir kaç adım attı
Aras : Abilerin sözü çiğnenmez küçük hanım nereye ?
Aras : tamam kızım tamam , biraz uğraşmak istedim , biraz da test etmek istedim beni karşına alabilecek kadar deli misin diye. Delisin ne diyeyim git bakalım , gidin.
Bu hayat sizin , bu arada söylediklerimin hala arkasındayım içime sinmiyor bu durum ama sizin karşınızda duracak kadar delirmedim henüz. Geçin oturun detayları konuşalım hadi. Bazı şartlarım olacak.
Abimin boynuna atladım , rüzgar anlamamış gözlerle abime bakıyordu deniz abimin arkasına geçip “ hallettim” dedi dudaklarıyla. Rüzgar ise teşekkür eder gibi denize baktığında abimden ayrıldım.
Rüzgar : Ne değiştirdi kararını ?
Aras : karım değiştirdi ne değiştirebilir. Kendine pay çıkarma.
Rüzgar : Ben bu gün abinle konuşmuştum ama kabul etmemişti.
Aras : Bana bakın gitmeden nişanlanacaksınız , yazın da düğün o şekilde gidebilirsiniz. Ayrıca rüzgar göreve gittiğinde orada ki arkadaşın da gitmiş olursa hemen buraya geleceksin rüzgr dönene kadar sen de dönmeyeceksin. Ve en ufak bir şeyde bana haber vereceksiniz. Ne olur gözüm arkada kalmasın rüzgar , sana güveniyorum canımı emanet ediyorum.
Rüzgar : eyvallah kardeşim gözün arkada kalmasın o benim de canım.
Abimlerle bir süre daha sohbet ettik. Anladığım kadarıyla rüzgar ile abim konuştuktan sonra deniz abimle konuşup yumuşatmıştı. Abimle kötü ayrılmamak benim için çok önemliydi ne olursa olsun o benim hep yanımdaydı her zaman olduğu gibi.
Rüzgar kalkmak için ayaklandığında kapıya kadar eşlik ettim ona
Rüzgar ne zaman gideceğiz belli mi ?
Rüzgar : net değil ama haftaya sanırım güzelim
Gidene kadar burada kalmak istiyorum olur mu ?
Rüzgar : öyle olsun bakalım , bu arada cumartesi günü İstanbula gitmemiz gerek.
Rüzgar : Şirkette bir kaç sorun varmış bi bakmam gerek bir de Irmaklarla görüşürüz ne dersin ?
Rüzgar : tamam güzelim , sabah görüşürüz
Rüzgarı yolcu ettikten sonra abimin yanına gittim tekrar hemen yanına gidip sokuldum
Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi ?
Aras : Bende seni çok seviyorum güzelim benim
Aklın kalmasın ben çok mutlu olacağım
Aras : inşallah güzelim inşallah
Abimin yanağına ufak bir öpücük kondurup hemen denize sarıldım
Seni abimden bir tık daha fazla sevmeye başladım yengecim
Deniz : dayak istiyorsun gerçekten
Hemen odama gidip yatağıma uzandım , mutluydum abimi kaybetmediğim için ama içimde oluşan huzursuzluğun nedenini bilemiyordum. Değişik bir his kaplamıştı , sanki Ankara bize iyi gelmeyecek gibiydi. Ama hiç bir şey umurumda değildi. Sadece artık rüzgar ile mutlu olmak istiyordum.
Sabah uyanıp hemen hazırlandım ve aşağıda beni bekleyen rüzgarın yanına indim
Rüzgar : Beraber alırız diye düşündüm
Olur ama okula geç kalmayayım hemen alalım
Bir şey oldu. Değil mi bir şey olmuş ?
Rüzgar : Bu gün istifanı vermen gerekiyormuş ben müdürle görüştüm bizi bekliyor.
Aa öyle mi ? Tamam gidelim verelim
Rüzgar : Yedekte öğretmen olduğu için devam etmene gerek yokmuş.
Rüzgar : İstersen bu gün de girmeyebilirsin derslere.
Çiçeklerimle vedalaşmadan bir yere gitmem.
Rüzgar : tamam gidelim bakalım , kahveyi şimdi mi içersin
Başıyla onayladı ve yola devam etti. İçimde bir şeyler eksik kalmış yarım kalmış gibi hissediyordum. Bu veda beni zorlayacak gibi görünüyordu.
Okula vardığımızda rüzgar da benimle geldi , müdürün odasına geçip işlemleri başlattık ve müdüre dönüp “ Kendi sınıfımla vedalaşmak istiyorum” dediğimde “tabi” dediğinde ayaklandım sınıfın kapısında durduğumda içeride matematik hocası olan derya hoca vardı. Kapıyı tıklayıp kapıdan başımı uzattım ve derya hocayı bir kaç saniye dışarı çağırdım
Hocam kusura bakmayın dersi böldüm ama , ben ayrılıyorum okuldan sınıfıma veda etmek istiyorum izniniz olursa.
Aaa çok üzüldüm gitmene aden , bir sorun yok değil mi ?
Rüzgarı biliyorsun zaten tayini çıktı
Mutluluğa gidiyorsan bir şey diyemem , gittiğin yerde çok mutlu ol aden. Hadi geç vedalaş bende bir çay alayım kendime o sırada.
Sınıfa girdiğimde çocuklar beni gördüğüne şaşırmış olmalılar ki hiç birinden çıt çıkmıyordu. Öğretmenler masasının üzerine oturdum onlara dönük bir şekilde.
Sizlere ilk gün , siz benim çiçeklerimsiniz sizi ben yetiştireceğim demiştim hatırlıyor musunuz ? Ben sözümü tutamadım bu sefer , maalesef artık sınıf öğretmeniniz ben olmayacağım.
Hocam biz başka hoca istemiyoruz , siz neden başka sınıfın öğretmeni oluyorsunuz ki
Yok ben okuldan ayrılmak durumundaydım , sizleri bırakıp başka sınıfa gider miyim hiç. Hepinizden bir söz istiyorum elinizden geleni yapın ve hepiniz sene sonunla benim gururum olun olur mu ? Sizleri çok seviyorum unutmayın.
Sözlerimi bitirdiğimde bir kaç öğrenci gelip sarılmaya başladığında gözyaşlarımı tutmakta oldukça zorlandım. Bir kez daha bir sınıf öğrenciyi arkamda bırakıp ayrılıyordum okuldan. Zordu , çok zor. Belki yeni çiçeklerim olacaktı ama burdakilere çok fazla alışmıştım ve onları gerçekten çok fazla seviyordum. Sınıftan ayrılırken “sizi seviyorum çiçeklerim” diyerek ayrıldım. Rüzgar beni okulun kapısında bekliyordu hemen ona doğru yürüdüm yanına vardığımda
Bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum
Rüzgar : Haklısın ama böylesi daha iyi oldu güzelim.
Arkamı dönüp son kez tüm hikayemin başladığı okula baktım fısıltıyla “ Bana çok güzel bir adam kazandırdın , teşekkür ederim” diyerek rüzgarın elini tutup arabaya bindim. Yol boyu akan göz yaşlarıma engel olamadım. Rüzgar ise asla sesini çıkarmadı bu sürede sadece peçete uzatmakla yetindi. Kahveciye geldiğimizde
Sen alıp gelir misin ben bekleyeyim
Rüzgar arabadan indiğinde daha da fazla arttı ağlamalarım , nedenini bilmediğim bir şekilde asla durmuyordu. Galiba artık birikmişlikten kaynaklıydı bu ağlamalarım. Rüzgarın geldiğini fark ettiğimde göz yaşlarımı temizledim
Rüzgar : Aden şu an sırası değil biliyorum ama nişanı ne zaman yapacağız ?
Bir sürü şeyle uğraşacağız şimdi rüzgar
Rüzgar : istemiyor musun anlamadım ?
Hayır o anlamda değil , ben evde istemiyorum nişanı bir yer ayarlamak istiyorum , çiçeği ,çikolatası ,yüzüğü , organizasyonu offf çok var.
Rüzgar : ooo aden hanım bir sakin ol hallederiz , gel benimle istersen sakin kafayla konuşalım
Komutanlığa geldiğimizde ali kapıda rüzgarı durdurup bir şeyler konuşuyordu ki yanımdan emre geçerken
Gülümseyerek rüzgarın odasına doğru ilerledim , arkamdan rüzgar hızla gelerek kapıyı sert bir şekilde kapattı
Rüzgar : Aden emreyle neden konuşuyorsun ?
Rüzgar : bu samimiyet nerden geliyor ya hayırdır kızım ?
Ya o gün aynı yaşta olduğumuzu anladım ben dedim sizli konuşmana gerek yok diye.
Rüzgar : Var aden , herkes nerde durması gerektiğini bilecek
Rüzgara doğru yaklaşarak gidip kucağına oturdum , ellerimi yüzünde gezdirirken
Rüzgar : Olamaz , ayrıca yapma şunu dikkatimi dağıtıyorsun
Rüzgar : Aden yapma , emre benim sevdiğim biri sınıra yollatırma bana çocuğu tamam mı ?
Hadi ya bizim nişanımız olacak bakalım bir şeylere
Rüzgar : Bu durumdayken dikkatimi ona veremem
Rüzgar : kucağımdayken başka bir şeye odaklanamam
Rüzgarın kucağından kalkıp hemen karşısındaki koltuğa geçtim
Rüzgara öpücük atıp çantamda olan telefonuma uzandım
Rüzgar yetişir mi haftaya kadar hazırlıklar
Rüzgar : Güzelim niye yetişmesin ne hazırlığı var ayrıca ?
Mekan , organizasyon , yüzük , elbise of offf
Rüzgar : bana bak şimdi dinle beni mekan olarak eğer senin için uygun olursa amcanın yerini ayarlarız sahile sıfır temiz yer eğer istersen tabi. Yüzükleri gel bu gün çıkışta alalım çıksın aradan, organizasyonu da yapacak bir yer buluruz herhalde koca izmirde. Elbise işine de beni karıştırma artık yavrum.
Sen böyle anlatınca çok kolay geldi
Rüzgar : kasma yavrum halledeceğiz
Ankara dan da ev bakmamız lazım eşyamız da yok.
Rüzgar : güzelim sorun çıksın diye mi uğraşıyorsun şu an
Hayır sadece yapmamız gereken çok şey var ve bir haftamız var bunlar için.
Rüzgar : Helledeceğim diyorum sana aden
Tamam ben karışmıyorum o zaman
Rüzgar : karışma sen git elbisenin rengine saçına başına karar ver.
Rüzgarla bir süre oturduk , kahvelerimizi içtik. Rüzgarın bu rahatlığı sinir bozucuydu fazla rahattı ben ise bunları düşündükçe geriliyordum. İnsanlar nişan hazırlığına bile dört beş ay önceden başlıyorlar bizim sadece bir haftamız vardı ve ankaraya yerleşecektik. Düşündükçe çıkmaza giriyordum.
Rüzgar gözünü bilgisayardan ayırmadan “ Aden” dediğinde bir şey söylecek ve bu söylediği şey beni ya sinirlendirecek ya da üzecek bir şey olduğunu anlamıştım. Başımı elimdeki telefondan kaldırıp “ Aden ?” Dediğimde gözlerini bana çevirdi
Rüzgar : Anneni arayacak mısın?
Net bir cevap verip elimdeki telefona bakmaya devam ettim. Aramak istiyordum , yanımda olmasını istiyordum ama gelmezdi , bunu bilerek arayamazdım. Alacağım cevap beni yıkardı.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
39.71k Okunma |
2.23k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |