
O gün Deniz ile birlikte öğle arasında Kahvelerimizi alıp bahçede oturup çocukları izliyorduk. Öğrenciler hakkında , genel hayatlarımız ve tabi ki öğretmenler hakkında konuşuyorduk.
O sırada müdür bey kapıya çıktı ve gür bir sesle bahçede arkadaşları ile konuşan buğraya seslendi. Müdürün seslenişi üzerine kafamı bende ona çevirdim ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ve müdür bey buğraya dış kapıyı işaret etti.
Güvenliğin yanında üniformasıyla daha da karizmatik hale gelen , bir yandan dağılan saçlarını düzeltmeye çalışıp bir yandan ellerini kocaman açarak yere eğilen Rüzgar vardı.
Buğra : Abiii...Abim geldiiiii
Buğra koşarak abisine sarıldı ve müdürün yanına doğru yürümeye başladılar. Benim ise yüzümde anlam veremediğim ve engelleyemediğim bir gülümseme oturmuştu. Rüzgar nereye gitmişti ki buğra geldi diye bağırıyordu? Rüzgar ve buğra tam önümüzden geçiyorlardı . Rüzgar beni görmezden gelip yanımdaki Deniz hocaya başıyla selam verdi.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen beni görmezden geldi ben yokmuşum gibi davrandı .Yine kalbimin acısını en derinlerime kadar hissettim. Yok olmak istedim.
Deniz tüm merakıyla
Deniz : Aden ben gidiyorum bu adamın nerde olduğunu öğreneceğim sen merak etme dedi ve gitti. Gülmeme engel olamadım bu kız gerçekten tam bir çatlaktı.
Son dersin de bitiş zili çalmıştı araba binip eve doğru yola çıktım. Arabada çalan “Dön desem “ şarkısını bağıra bağıra söylüyordum. Tam eve yaklaşmıştım ki bir araç hızla önüme kırdı. Kornaya basılı tutarak küfür etmeye başlamıştım tabi ki camlar kapalıydı bu benim kendi sinirimi atmam içindi. Bu magandalar her yerde varlar diye bağırmaya başladım.
Araç durdu ve kapısı açıldı inen kişi Rüzgardı. Şaşkın bir surat ifadesiyle ona baktım Okulda yüzüme bile bakmamıştı hatta beni görmezden gelmişti bu ne demek oluyordu şimdi?
Camı açmam için işaret etti hızla camı açtım ve ne oluyor gibisinden başımı salladım
Rüzgar : Aden Hanım bu kadar yüksek sesle müzik dinlemek size ve çevrenize zararlı
- sizin dışınızda rahatsız olan birini göremiyorum rüzgar bey
O sırada radyoda çalan Seninde aşkın yalanmış şarkısının bir kısmında durup
Rüzgar : Yalanmış demek dedi hafif gülümseyerek
Ben ne olduğunu hala sorgularcasına ona bakıyordum
- Bir sorun mu vardı rüzgar bey ?
Rüzgar : Hayır aden hanım sadece sizin aşk acınıza tüm izmir şahit olmak istemez.
Rüzgarın bu söylediğine fazlasıyla sinirlendim ve çekilir misiniz diyerek arabamla yanından ayrıldım. Ne aşk acısından bahsediyordu ki beni dinlemeden yargılayıp çekip gitmişti. Şimdi ise döndüğünde ilk bana söylediği bu muydu yani bu adam sinir bozucuydu.
Aradan bir kaç gün geçmişti Buğranın olduğu sınıfaydı dersim öğrencilerden biri
Öğrenci: Hocam bir kerede siz şarkı söyleyin dinleyelim lütfen dedi
Ve tüm sınıf birden bağırmaya başladı hocam lütfen diyerek ve bende başımla onaylayıp şarkıya başladım
“ Düşlerde sevdim seni, söyleyemedim
Düşlerde sevdim seni, söyleyemedim
Sessiz öptüm nefesini, söyleyemedim
Sessiz öptüm nefesini, söyleyemedim
Sana ben şiirler sözler büyüttüm
Sana ben baharlar yazlar büyüttüm
Sana ben hummalı gizler büyüttüm
Söyleyemedim”
Bitirdiğimde tüm sınıfta çığlıklar kopmaya başlamıştı. Ve bazı öğrencilerin gözleri dolmuştu. Sanırım bazı saf duyguların tercümanı olmuştum istemeden. Zaten belkide sevginin en güzel haliydi o saf duygular.
Tam o sırada kapı çaldı “Girin” diyerek ayağa kalktım ve giren Rüzgardı
Rüzgar : Kusura bakmayın hocam böldüm , buğrayı almam gerekiyor buyrun izin belgesi
- tabi ki , Buğracığım haydi
Rüzgar gözlerini ayırmadan bana bakıyordu bunu hissediyordum. Bir yanım ona sinirliyken bir yanım onu gördükçe nefesimi kesiyordu. Çocuklara hemen geleceğimi söyleyerek arkalarından bende çıktım
- Rüzgar bey bir sorun yoktur umarım
Rüzgar : Önemli bir görüşmemiz var ona yetişmemiz gerekiyor
Hafif gülümseyerek onayladım ve sınıfıma geri döndüm. Bu adam benimle dalga mı geçiyordu bir gün yüzüme bakmıyor ardından arabamı durdurup saçma sapan konuşuyor şiimdi ise tersliyordu. Madem öyle rüzgar bey benimle oyun oynuyorsunuz o zaman sıra bende şimdi siz izleyeceksiniz beni diyerek kendi kendime konuşmaya başladım.
Arık son derste bitmişti hızla eve geçip üzerimi değiştirdim ve duş aldım. Kendime kahvemi yapıp bir müzik açtım ve müziğe eşlik edip manzaramı izliyordum telefonuma bir bildirim geldi, çok fazla umursamadım kızlardır geri dönerim diye düşünerek daha sonra ikinci bildirim sesi ile birlikte elime aldım telefonumu
Numara : Güzel şarkı
Numara : fakat sesi oldukça yüksek
- Kimsiniz ?
Görüldü mü ? Kimdi gerçekten bu şimdi ? Profil resmi de görünmüyor. Acaba komşulardan biri rahatsız mı oldu diye düşünürken müziğin sesini de kısmaya başladım. Aslında çok da açık değildi sesi fakat duyuluyordu demek ki. Herkesin vardır böyle bir komşusu diyerek uzatmadım çok da. Müziğin sesini kısarak devam ettim dinlemeye. Bu şeklide çok huzurluydum , aklımdaki düşüncelerle savaşsam da iyi gelmişti bu sakinlik. Ve bir kahveyi daha hak ettim diyerek mutfağa koştum. Tam kavanozu elime aldım ki kahvem bitmiş
- hayır ya nasıl bitersin şu an değil. Yedekte var mıydı acaba ?
Kendi kendime konuşarak. Ardiyeye bakmaya başladım normalde kahveyi toplu alırdım fakat şu an huzurumu kaçıracak bir şey illaki olacaktı yani. Şu an içmesem olurdu fakat sabah kalktığımda kahve içmeden ayılamazdım. Hemen cüzdanımı aldım ve yakınımdaki markete doğru yola koyuldum. Yürüyerek gidiyordum hem de hava almak gerçekten iyi gelmişti kahvemi alıp dönüşe geçtim. Ve telefonuma gelen bir bildirim ;
Numara : Saat oldukça geç oldu kahve almak için.
Yine aynı numaraydı ve bu beni çok fazla tedirgin etmişti. Sonuçta bir çok olaya şahit oluyoruz sapık olabilirdi , bana zarar verebilirdi. Oldukça korkarak ve etrafa bakınarak yürümeye başladım adımların çok fazla hızlanmıştı
Numara : Korkmana gerek yok güvenliğin için buradayım
-Soruma cevap alamadım kimsiniz ?
Numara : Hangi cevabı duyarsan sorgulamayı bırakırsın?
-Gerçeği
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 56.3k Okunma |
2.87k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |