67. Bölüm

Öylece oturup kaldım saatlerce salona geçip televizyon izlemeye başladım , kısa süre sonra kapı çaldı ayaklanıp delikten baktığımda gelen rüzgardı kapıp açıp

Niye geldin ?

Rüzgar : Şarj aletimi alacağım

Kapının önünden birkaç adım geri çekilip girmesine izin verdim ama rüzgar şarj aletini almaya gelmiş gibi değil eve göz grzdirmeye gelmiş olmalıydı. Yatak odasına gidene kadar tüm odaları inceledi.

Bir şey mi arıyorsun ?

Rüzgar : nerede bıraktığımı hatırlamıyorum

Yatak odasında

O sırada çalan zil ile birbirimize baktık , ikimiz de birini beklemiyor olmalıydık hu durumda adımalarımı hızlandırıp kapıyı açtım gelen Emreydi…

Emre ?

Emre : İyi misin ?

Arkamdan rüzgar geldiğinde emrenin yüz ifadesi fazlasıyla değişmişti , şimdi ne olacaktı hiç bilemiyordum.

İyiyim

Rüzgar : hayırdır emre ?

Emre : bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormaya geldim.

Rüzgar : benim alilerde kaldığımı bilerek buraya geldin.

Emre gelsene içeri kahve yapayım

Rüzgarın gözleri benimkilerle buluştuğunda alevler çıkıyordu sinirden

Emre : yok ben rahatsız ettim sanırım aden iyi akşamlar.

_ dur ya ne rahatsızlığı rüzgar da gidecekti şimdi

Emre : yok o zaman gelmemem daha iyi tekrar iyi akşamlar

Rüzgar ikimize de her an patlamaya hazır bomba gibi bakıyordu fazlasıyla korkutucu görünüyordu şu an. Emre inmeye başladığında rüzgar kapıyı sertçe kapattı.

Rüzgar : Böyle mi çıkaracaksın sinirini ?

Sinirimi çıkarmak istesem farklı yollara başvururum , arkadaşımı kahve içeye davet ettim.

Rüzgar : Senin arkadaşın da ailen de dostun da benim.

Değilmişsin.

Rüzgar : aranızdaki ilişki bitti de benim mi haberim yok.

Keşke haberinin olmadığı tek konu bu olsaydı.

Rüzgar : açık konuş

Beni kırdığının , paramparça ettiğinin ve ilişkimizi sorgulamama sebep olduğunun da farkında değilsin.

Rüzgar : Özür dilerim

Bende dilerim hepimiz dileriz ama özür bunları tekrar düzeltmiyor. Keşke düzeltse

Rüzgar : Aden sen bana güvenmiyorsun , yakınımda gördüğün her kadında alarma geçiyorsun. Görmüyor musun senden başkasını istemediğimi. Ama her seferinde arkanı dönüp gitmen de yanlış çok yanlış. Evet ben sana söylememem gereken bir şey söyledim ama o an sinirliydim.

Sinirliyken konuştuklarına dikkat et o zaman geç olduğunda beni başkasıyla görmeye dayanamazsın sonra.

Rüzgar kolumdan tutup kendine doğru çektiğinde nefesini hissetmiştim barut halindeydi söylediğim şey karşısında çenesini sıktığının ve kendini kastığının farkındaydım.

Rüzgar : Adam akıllı konuş

Niye beni ellerinle başkasına itiyorsun ?

Rüzgar : başkası dediğin kim aden delirtme beni

Biri var demedim

Rüzgar : lan olamaz zaten kendine gel

Sen kendine geleceksin ben değil , sen beni en başta böyle sevdin şu an neyden rahatsız olduğunu anlayamıyorum. Ha çok mu rahatsızsın bitsin rüzgar , bu yüzük bizim kalplerimizi birleştirdiğimizi temsil ediyor ama bir şeyler eskisi gibi değilse bunun hiçbir anlamı yok.

Derken parmağımdaki yüzüğü çıkarmaya çalışıyordum rüzgar hemen elimi tutup sert bir şekilde “onu çıkarma” dediğinde gözlerine baktım , doluydu.

Rüzgar : özür dilerim yrmin ederim çok pişman oldum allah belamı versin çok pişman oldum. Ben senin buraya gelmeni senden çok istedim nasıl git derim sana gözünü seveyim. Yapma bitirme bizi , sen gidersen ben kalmam aden. Sen gidersen ben biterim.

Ona göre davransaydın o zaman , şimdi gider misin uyuyacağım

Rüzgar : burda kalacağım

Hayır tek bırakıcam demiştin

Rüzgar : benden gitmene izin veremem

Evde tek kalmak istiyorum

Rüzgar : sonunda benden gideceksin , düşünüp gitmeye karar vereceksin.

İnsanın suçunu bilmesi böyle bir şey herhalde

Rüzgar : izin ver kalayım

Salona yatacaksın

Rüzgar : tamam

Yatak odasına geçip yorganın altına girdim , kulaklığımı takıp müzik açtım ilk başta iyi gelmişti ama rüzgarın içeride olmasına ve bizim bu hale gelmemiz aklıma geldikçe gözyaşlarım doldu taştı. Bir süre zaman geçti önce lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım , mutfağa geçip bir kahve yapmaya başladım. Arkamdan gelip buz dolabını açtı sadece bakınıp geri kapattı , bana doğru yaklaştığını hissetmeye başladığım an

Yaklaşma

Rüzgar : çok özledim

Dün gece kaldığın kadın gideremedi mi özlemini ?

Rüzgar : lan yok yok yemin ederim yapmadım

Aynen rüzgar aynen

Rüzgar : ben senden başkasının bana dokunmasına izin vermem1

Güzel konuşuyordu normal şartlarda eriyip gitmem gerekiyordu ama kalbim buz kesmişti sanki çözülmüyordu. Arkamı dönüp salona geçtim. Arkamdan geldi

Rüzgar : Emreyle aranızda bir şey mi var ?

O ne demek be

Rüzgar : niye geldi ?

Senin askerin değil mi git ona sor

Rüzgar : sende nişanlımsın

Nişanlın olduğumu hatırlamana sevindim

Rüzgar : mesafeni koru

Bana bundan sonra ne yapscağımı söyleyemezsin

Rüzgar . Aden bak şöyle konuşup beni sinirlendirme daha fazla elimden geldiğince sakin olmaya çalışıyorum , zorlama

Emre benim arkadaşım ve bu eve gelebilir

Rüzgar : sen bu evde tek olduğun sürece bu eve erkek sinek bile giremez. Girecek olan kişi de benimle tanışmamıştır henüz.

Bana olan güvenin göz yaşarttı

Rüzgar : Yahu kızım sana olan güvenimle ne alakası var gi re mez. Bu eve benden başka erkek giremez , senin hayatına benden başka erkek giremez izin vermem anlatabiliyor muyum ?

Sen kendi kendine kurmaya devam et ben yatıyorum.

Rüzgar tam arkamı döndüğüm an beni kendine çekip dudaklarıma yapıştı , bir anda kendimi gerş çekerek

Sınırını koru rüzgar

Rüzgar : benim ayarlarımla oynama , sen benimsin istediğim gibi öperim ne sınırından bahsediyorsun sen ?

Sen senin olan adeni İzmir’e gönderdin binbaşı.

Rüzgar : kaç kere daha özür dilemem gerekiyor bilmiyorum ama dilerim hiç sorun değil.

Arkamı dönüp yatak odasına ilerledim , yatağa yatıp kulaklığımı taktım ve kısa süre sonra çoktan uyumuştum. Güven kelimesi “sana güveniyorum” demekle yeterli gelmiyordu. İkimiz içinde geçerliydi , ben onun gidişinden somra bu konuda güvenemiyordum fakat rüzgar beni kaybetmeyeceğine emin gibiydi. Ona karşı olan düşkünlüğüm , belki de onsuz olduğum süreçte hastanede yatmam onun için bir garantiydi. Ama bu son olayda bu düşüncesini yıkmak istemiştim. Giderdim , yarım kalmış olarak değil kendimi ait hisettmediğim yerde durmayan bir kadın olarak giderdim. Yapabilir miydim onsuz bilmiyordum , kalbim buna nasıl dayanırdı emin de değilim. Ama gitmek isteseydim şu an bu yatakta değil İzmirde olurdum.

RÜZGAR

Adenin kıskançlıkları çekilmez bir hal almıştı , olur olmadık kişileri kıskanmaya başlamıştı , ilaçları kullandığında dönüşeceği kadından korkuyor olmalıydı ki kaybetme korkusu elle geçirmişti onu. Aslı ile aynı odada çalışmamız , saatlerce aynı odayı paylaşıyor oluşumuz istemeden de olsa sohbet etmemizi sağlıyordu. Adenin Aslıyı kıskanmasını gerektirecek en ufak bir hareketini görmemiştim. Bu zamana kadar ağzımdan çıkan her kelimeyi dikkat ve özenle seçtim kadına karşı o anlık bir sinirle

Izmire dön o zaman

Dediğimde bir kaç saniye duraksadım , o sıra kalbim “ lan ne b*k yiyorsun sen” diye düşünmeme sebep oldu , attığım mesajı silmek için girdiğimde aden çoktan görmüştü mesajı. İşte şimdi durumu toparlayamayacaktım. Toparlamak istiyor muydum şu durumda emin de değilim. Bir erkek olarak adenin peşinden defalarca gittim , giderdim de fakat kapıya bu kadar yakın durması artık can sıkıcı bir durum haline gelmişti. İçimden belki düzelir diye düşünerek , ders çıkarmasını umut ederek devam ettirdim bu kendimce küçüük oyunu.

Akşam hande ve aliyi adenin yanına gönderdim , kontrol etmeleri için kapının açılmadığını söylediklerinde kafamda aşağı kaynar sular döküldü. Kendine bir şey yaptı düşüncesi ile on dakika sürecek olan yol yarım saat gibi geldi. Kapıyı zorlayıp açmaya çalışırken adenin açması ile derin bir nefes aldım. Konuşurken karşısında ben yokmuşum gibi tavır takınmaya çalışıp sıklıkla gözlerinin dolmasını engelliyordu. Ona şu an deli gibi sarılmak istiyordum ama bir süre devam ettirmem konusunda mantığım öne geçiyordu.

Evden çıktığında hava alıp döneceğini düşündüm bir süre bekledim ama dönmedi , gidebileceği her yere baktım , yoktu. Aliyi aradım

Ali : efenidm kardeşim

Tüm ekibe söyle 5 dakikaları var evin kapısında olsunlar.

Ali : iiniyorum

Üzerimi değiştirip aşağı indim herkes toparlanmaya başladığında

Yusuf adenin telefon numarasını attım sana olduğu konumu buldur bana

Yusuf : abi

Yusuf dediğimi yap rüzgar binbaşımın emri de. Adeni bu gece bu eve getirmeden göreviniz bitmeyecek. Dağılın

O sırada çalan telefonumla arabama yöneldim ve yola koyuldum

Efendim baran

Baran : Aden ırmağı aradı , yanında mı ?

Tartıştık onu arıyorum bir şey dedi mi?

Baran : Bir miktar para istedi haberin olsun , para isteyince bir şeyler olduğunu anladım aradığımı söyleme ırmak sıç*r ağzıma.

Eyvallah kardeşim çok sağol.

Irmaktan para istediğine göre ya İzmire dönecekti yada kalmak için bir yer bulmuştu. Hemen çocukları arayıp otogara , havaalanına ve otellere dağılmalarını saöyledim. Benim kartım ondaydı fakat şu an benim paramı harcamayacak kadar çıkarmıştı beni.

Arabamı bir yere park edip tek tek otelleri gezmeye başladım , o sırada yusufun aradığında hemen açtım

Buldun mu ?

Yusuf : .... otelde

Emin misin ?

Yusuf : otelin lobisindeyim

Geliyorum ayrılma

Otele vardığımda oda nmarasını söylemeyeceklerini biliyordum hemen askeri kimliğimi gösterip özel bir durum olduğunu açıkladım. Bir süre zorlasalar da sonunda öğrendim. Bu kız beni çıldırtacaktı artık , geldiği otele göz gezdirdiğimde Ankaranın pavyonlarından bir farkı yok gibiydi....

Eve vardığımızda Emre’nin adene olan bakışları ve ilgisi gözümden kaçmamıştı. Emre saygılı çocuktu bir yanlış yapacağını düşünmüyordum. Onların da dediği gibi arkadaş olmaya çalışıyorlar olabilirlerdi. Aliye geçtiğimde hande

Hande : Abi adeni kaybedersin

Dediğinde bir an duraksadım ne biliyordu da böyle konuşuyordu şu an ? Aden ne anlatmış olabilirdi ? Bakışlarımı handeye yönelttiğimde

Hande : Aden seni seviyor çok belli ama aden ne kadar duygusal olursa olsun gözükara bir kız , ve bunun farkında değil. Abisi , hassas noktası onu bile karşısında alabilecek kadar gözükara. İzmire dön demen umarım onda bir şeyleri bitirmemiştir.

Hande cümlesini bitirdiğinde haklılık payı vardı , gözükara bir kızdı olmasaydı şu an burada olmazdı. Peki beni bırakacak kadar mıydı ? Aliye döndüğümde

Ali : tanımıyorum ama söylediğin cümle yanlış , eve gitmemen yanlış , ona yansıttığın başka bir kadın düşüncesi çok iğrenç kardeşim.

Eyvallah ali , doğru bir şeyim yok yani

Hande : İlaçları kullanmaya başladığında , başka bir kadına giderse diye sormuştu bana. Sen de şu an bunu yapmış gibi yansıttın ona.

Lan kızım başka kadına gidecek olsam kızı niye Ankaraya getireyim

Ali : Lan o zaman niye kıza sçama sapan konuşuyorsun beni konuşturma şimdi. Sik** git nişanlının gönlünü al. Bu sefer de aden giderse ben seninle uğraşamam yenge haklı der çekilirim köşeme

Ayaklanıp “eyvallah kardeşim” diyerek hızla eve geçtim. Bahanem yoktu , niye geldin diye sorsa cevap da veremezdim ama İçimde yaptıklarından sonra kapısında kul köle olabilirdim. Bir anlık sinirle sevdiğim kadını kaybetmiştim.

Eve girdiğimde tüm evi gözlerimle taradım , kendine zarar vermesinden hala deli gibi korkuyordum. Çalan zil ile gözlerim yuvalarından çıkacaktı sanki bu saatte kim gelmişti ? Kapıya yöneldiğimde bir an gözlerim emreyi taradı , benim Ali lerde kalacağımı biliyordu. İmkansızdı biiyordum ama aklımda dönen aralarında bir şey olması düşüncesi tüm vücudumu ele geçirmişti. Ve bu işin peşini bırakmayacaktım. Umarım düşüncelerimde yanılıyorumdur , başkasına olduğu gibi emreye karşı sakin davranacağım konusunda büyük şüphelerim vardı.

Aden odaya geçeli yaklaşık iki saati geçmişti , yavaş adımlarla yanına gittim. Uyuyordu , yavaşça yanına oturup saçlarından sevdim öptüm.

Özür dilerim güzel kızım , özür dilerim okyanus gözlüm. Sana ders vermeye çalışırken ben aldım dersimi. Yapma be kızım , bize bunu yapma.

Alnına bir öpücük kondurup yanına kıvrıldım bir süre onu izleyip kalkacaktım aslında uyuya kalmışım.