7. Bölüm

7. Bölüm

Sena şahin
asen24

Bir yandan hızlı adımlarla eve doğru yürüyordum bir yandan ise cevap bekliyordum , elimdeki anahtarı sıkı sıkı tutuyordum her ihtimale karşı. O sırada arkamdan birinin hızı adımlarla bana yaklaştığını fark ettim kalbim resmen atmayı bırakmış gibiydi korktuğumu belli etmemeye çalışsam da adımlarım hızlanınca

Rüzgar : Korkma demiştim hoca hanım

Bu ses çok tanıdıktı , yabancı değildi bana. Arkamı döndüğümde rüzgarı görüp rahatlamış olacağım ki korkudan gözümde zorla tuttuğum damlalar akmaya başladı.

-rüzgar bey ne kadar korkuttuğunuzun farkında mısınız ? Bu yaptığınız hiç hoş değil ayrıca neden takip ediyorsunuz beni kim veriyor size bu hakkı?

Rüzgar : tamam sakin ol bu kadar korkacağını düşünmemiştim , buradan geçiyordum komutanlığa gitmek için seni fark ettim ve saat çok geç hoca hanım.

-Teşekkür etmemi beklemiyorsunuz herhalde?

Rüzgar : hayır , Eve kadar eşlik etmeme izin verirsen

-Cevabımı pek bir şeyi değiştirecek gibi durmuyor

Diyerek devam ettim yürümeye o ise hızlı adımlarla bana yetişmeye çalışıyordu. Hayır desemde gelecekti sonuçta. Binaya yaklaştığımızda

-Rüzgar : iyi geceler cennet bahçesi

- Ne ? Ne dedin sen ?

Rüzgar : Kusura bakma yanlış bir şey mi söyledim?

-Hayır da bunu kimse bilmez siz nerden biliyorsunuz ?1

Rüzgar : İsmini duyduğumda çok farklı geldin.. Gelldi bende anlamını öğrenmek istedim, tabi farklı anlamaları da vardı ama seni anlatan en iyi anlamdı.

-Anladım iyi geceler binbaşı

 

Rüzgarın ismimin anlamını bilmesi çok hoşuma gitmişti. Karnımda kelebeklerin uçması sözü şu an benim içimi anlatıyordu. Eve çıktığımda kahvemi yapıp yarım kalan keyfime devam etmeye çalışıyordum fakat aklımı susturamıyorum. Ayrıca numaramı ve evimi nerden bulduğunu sormamıştım bu mesaj atmak için harika bir sebepti

-Binbaşı rahatsız etmiyorumdur umarım aklıma takılan bir şeyi soracaktım.

Mesajı attıktan sonra cevabını bekledim fakat görmemişti bile aradan 15-20 dakika geçmişti ki

Rüzgar : Dinliyorum.

-Numaramı ve evimi nerden biliyorsun ?

Rüzgar: cevabı sorduğun soruda.

- Müsait değilsiniz , sanırım rahatsız da ettim iyi geceler.

Doğru düzgün cevap vermemişti bile , fakat anlamıştım tabi ki adam binbaşı Aden istese tüm sülaleni sana yeniden tanıtır. Sinirlenip telefonumu bıraktım ve uyumaya çalıştım.

 

 

RÜZGAR

O gece eve dönmek için yola koyuldum . Telefonumun çalması ile birlikte arabamı sağa çekip telefonu açtım. Tam da beklediğim gibi görev çıkmıştı. Ve Albay detayları konuşmak için beni çağırdı.

Çok sık olmasa da görev çıktığında gitmek durumda kalıyordum. Ve gittiğim görevler genelde özel olduğu için gizlilik esastı. Sabaha karşı yola çıkmam gerektiği için buğraya bir not bırakıp yola oyuldum. Görev beklediğimden de uzun sürmüştü. Hiçbir görevden dönmek için bu kadar sabırsızlanmamıştım. Bir an önce İzmire , yuvama dönmek istiyordum.

Özlüyordum , fakat neyi ? İzmiri mi , okyanus gözleri mi ? Beni görmeyip , haber alamadığında korkmuş mudur , merak etmiş midir ? Buğraya sormuş mudur acaba ? Yada beni bu kadar umursuyor muydu , ben kendi kendime hislerime yenik mi düşüyordum

Görev tam 2 ay sürdü. Bu süreçte buğranın çok fazla merak ettiğini ve korktuğunu tahmin edebiliyordum. İlk olarak Albayın yanına gidip rapor vermem gerekiyordu. Hızlıca çıktım ve okula gittim sanki üstümü bile değiştirmeye vaktim yokmuş gibi. Kardeşimi tabi ki çok özlemiştim ama okulda görmek istediğim kişi sadece buğra mıydı ? Ondan mıydı bu telaşım. Ama artık ben Adene yaklaşamazdım olmaz.

Okulda gittiğimde o okyanus gözler üzerimdeydi ve sanki içi gidiyor gibiydi ... benim gibi. Belli etmemem gerek. Hemen buğra ile müdürün yanına geçtik. Artık bu günü bitirmişlerdi buğrayı eve bıraktıktan sonra arkadaşımla görüşmek için yola çıktım. Ve bu plaka , aden tam önümdeydi. Bir anda kalbime söz geçiremedim arabadan duyduğum şarkı sanki adeni biri üzmüş hissine kapılarak önüne kırdım ve durmasını sağladım. Nedenini , ne diyeceğimi elbette bilmiyordum.

Adenin bu hırçın tavırları beni kendine daha da çok çekiyordu kendine. Bir yanım sürkeli onu görmek istiyor bir yanım ise uzak durmam gerektiğini söylüyordu. Ayrılmış mıydı acaba sevgilisinden ? Diye düşünmekten de kendimi alıkoyamıyordum.

2-3 gece kendimi onun kapısında beklerken buldum. Neden bilmiyorum kalbimin sesini dinledim sadece . Onu görmek için zaman mı kolluyordum yoksa ona bir şey olur dayanamam düşüncesi ile onu mu korumaya çalışıyordum?

Dışarıya gelen müzik sesinin nerden geldiğini anlamam çok da zor değldi. Ve bu bir mesaj atmak için çok iyi bir bahaneydi. Adenin sorusuna cevap vermedim , kim olduğumu öğrenirse alacağım tepkiye hazır mıydım bilmiyorum.

Aden hızla binadan çıktı ve yürümeye başladı , nereye gidiyor bu kız bu saatte diye düşünürken kendimi onun peşinde yürür halde buldum. Ve hem arkasından onu koruyup hemde yazmaya devam ediyordum ki onun ne kadar korktuğunu fark edene kadar. Adımları çok hızlanmıştı kendimi ortaya çıkarmam gerekiyordu onu korkutmadan. İstemeden de olsa sevdiğim kadını korkutmuştum. Ruhum sıkıştı bunu düşündükçe.

 

ADEN 

Artık okula fazlasıyla süslenerek gidiyordum normal şartlarda okulda genelde kumaş pantolon gömlek ceket etek tarzı giyinirdim.

O sabah üzerime bir elbise giydim saçlarımı dalgalandırdım makyajımı da özenle yaptım. Okula vardığımda tüm gözleri üzerimde hissediyordum. Gerçekten de güzel göründüğümü hissetmiş olmalıyım ki daha da bir özgüvenli yürümeye başladım.

Çevreden gelen” oha Aden hocaya bakın , çok güzel olmuş” vb. Seslere sadece tebessüm ediyordum.

Sabah en yakın arkadaşım olan Irmakla konuşmuştum zaten her şeyi en başından beri biliyordu “ Off Aden seni öyle görmesi gerekiyor Rüzgarın aklı başına gelir yada aklını kaybeder ” dedi gülerek ben ise görmesini değil sadece buğranın ona bir şeyler fısıldamasını istiyordum.

Derse başlamıştım ki kapı çaldı ve elinde çiçekle gelen kapıdaki güvenlik abiydi

-Hoca hanım özellikle size teslim edilmesi istenmiş teslim etmeden de gitmiyorlar o yüzden böldüm dersi kusura bakmayın

- olur mu öyle şey abi teşekkür ederim zahmet etmişsin dedim tebessümle

Sınıftan bir “oooo” sesi yükselmişti çocukları susturup notu okumaya başladığımda kahkahama engel olamamıştım.

“ Şimdi Rüzgar bey düşünsün bu da kulağına gider herhalde seni seviyorum Uğur Böceğim”

Irmaktı bu ondan başkası bana uğur böceğim demezdi. Ve neden bu çiçeği gönderdiğini anlamak çok da zor değildi. Buğranın bir şekilde abisine söyleyeceğini umut ediyordu o da benim gibi.

Buğra çok dikkatli bir şekilde beni izliyordu acaba abisi bir şey mi demişti ? Tam buğraya bir sorun mu var diye soracakken zil çaldı ve hızlıca sınıftan çıktım bu günde bitmişti artık. Çektiğim eziyete bakın topuklu ayakkabı ayaklarımı mahvetti insanlar neden kendine bu eziyeti yaşatırlar anlamıyorum arabaya biner binmez arabada duran spor ayakkabılarıma kavuştum ve eve doğru gitmeye başladım.

Ben 2-3 gün boyunca çok şık bir şekilde okula gitmeye devam ediyordum sırf rüzgar duysun , görsün , fark etsin diye fakat sanırım boşa çabalıyordum. “Bu gün son Aden” dedim kendi kendime artık eski halime ihanet ediyormuş gibi hissediyordum resmen.

O günün de sonuna geldim ve yine rüzgarı göremeden bitirmiştim bu günü. Hüzünlü ve artık ne yapacağını bilmez bir halde arabama doğru yönelmiştim ki kapıda duran Irmak ve Baranı görene kadar. Bu arada baran ırmağın sevgilisi. Koşar adımlarla onlara yürüdüm ve ırmağa sıkıca sarıldım. Irmak benim kan bağım olmayan kardeşimdi.

“Süprizzzzz öğretmenim “dedi gülerek Irmak

Irmağa sarıldıktan sonra barana döndüm ve ona da sarıldım. Baran ve ırmak uzun yıllardır birlikteler bu yüzden baran’la aram oldukça iyiydi.

Yaa hadi eve gidiyoruz diyerek onları çekiştirdim ve evime götürdüm rahat etmeleri için elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Laf arasında 1 gece kalacaklarını söylemişlerdi az bir süreydi ama bu bile bir şeydi onlar benim moral kaynağımdı resmen. Zaten aylardır görmüyordum ve fazlasıyla özlemiştim.

Sohbet muhabbet derken baran ırmağa dönüp

Baran : Sevgilim sana bahsetmiştim ya çocukluk arkadaşım burada uzun zamandır görüşmüyoruz diye yarın akşam görüşebiliriz müsaitsen diyor ne dersiniz hep beraber takılır mıyız ?1

Irmak : olur ama Aden sen ne dersin

Olur tabi sizi mi kıracağım

Baran : süper o zaman yarın ..... cafe diye bir yer varmış orda görüşeceğiz.

Irmakla onayladıktan sonra yatmaya karar verdik saat oldukça geç olmuştu.

Sabah erkenden uyanıp onlara kahvaltı hazırladım ve sonrasında izmiri bildiğim kadarıyla gezdirmeye başladım.

Telefonuma bir bildirim geldi Mesaj atan Deniz’di. Offf ben denizi nasıl unuttum diye düşünürken mesaja tıklamıştım bile

Deniz : Aden

Aden çabuk bak

Öğrendim

Rüzgar gizli bir görevdeymiş o yüzden yokmuş. Buğra da hatırlarsan bağırmıştı geldi diye. Görevi tamamlayıp direk buğraya süpriz yapmaya gelmiş.

Mesajı görüp denize sadece teşekkür ettim. Artık yorulmuştum onu düşünmekten çünkü düşündükçe sorularım artıyor ve cevapsız kalıyordu. Ayrıca şu an çok sevdiğim insanlar var yanımda az da bir zamanımız kalmıştı onlara vakit ayırmalıydım.

Hava hafif kararıyordu eve gidip hazırlanmaya başladık.Hepimiz hazırlandıktan sonra yola çıktık ve buluşacağımız cafeye vardık. Irmak ve Baran heyecanlıydı , baran uzun zamandır görmediği arkadaşını göreceği içindi ırmak ise baranın öve öve bitiremediği çocukluğu ile tanışacaktı.

Garson yanımıza geldiğinde bir arkadaşımızın daha geleceğini onu beklemek istediğimizi söyledik. Çok geçmedi ki Baran ayaklandı İşte geldi dedi ırmak ise gözlerini kapıdan ayırmadan gülümsüyordu. Arkamı dönmemle Rüzgarı görmüştüm. Ne yani o çocukluk arkadaşı Rüzgar mıydı.? Artık bir oyunun içinde gibi hissediyordum kendimi. Elimle yüzümü kapatıp diğer tarafa bakmaya başladım

Baran : Kardeşimmm hoşgeldin

Rüzgar : Asıl sen hoşgeldin yüzünü gören cennetlik

Baran eliyle ırmağı işaret ederek sevgilim dedi

Rüzgar : çokça dinledim seni yenge hanım yeni tanışmak nasip oldu dedi

Baran : Irmağın çocukluk arkadaşı Aden

Rüzgar bir anda kafasını bana çevirmişti ve bende ayağa kalkıp

- binbaşım

Rüzgar : Hoca hanım

Irmak anlamış olacak ki ağzından sessiz bir küfür kaçırdı biz ise rüzgarla şaşırıp kalmıştık . Baran ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Neyse ki çok uzatmadan herkes yerine oturdu Rüzgar benim yanımda oturuyordu.

Rüzgar : Kusura bakmayın mesaiden çıkıp geldim üstümü değiştiremedim , eve gitseydim geç kalırdım.

Baran : Olur mu öyle şey kardeşim yakışmış üniforma

 

Irmak arada onların sohbetine katılıyor arada sinsi gülümsemesiyle bana bakıyordu. Bu bana kaderin bir oyunuydu artık. Çünkü bu kadar tesadüf dizilerde bile olmaz. Rüzgara bakmamak için çok büyük bir çaba sarf ediyordum fakat bu imkansız gibiydi. Onun o bakışları sert ve soğuk sesi beni istemeden kendine çekiyordu o konuştukça istemeden kendimi ona bakarken buluyordum.

Baran : Eeee siz nerden tanışıyorsunuz bu deli kızla ?

Rüzgar : Aden Hoca buğranın öğretmeni oluyor. Buğra okulda yine olay çıkarınca tatsız bir tanışmamız oldu kendisiyle.

Baran detaylı bilmese de konuya hakimdi

Baran : he sen o sun... şimdi anladım ben

Ve ben ırmağa bakarak sıçtık bakışı atmıştım

Rüzgar : o derken dedi bana bakarak

- Açıkla bakalım baran

Irmak : Şey biz adenle her gün telefonda konuşuruz o gün olanları anlatırken yanımda baran da vardı kavgayı biliyoruz yani dedi toparlamaya çalışarak

Ben utançtan kıpkırmızı olmuştum artık ve konuya asla dahil olmuyordum konu benken. Rüzgar ise çok keyif alır gibiydi sürekli hafifçe tebessüm ediyordu. Konu konuyu açıyordu ve ırmak zaman kolluyormuş gibi benim yerime konuya giriş yapmıştı.

Irmak : Yaaa aden geçenlerde Aras abi ( abim ) ile karşılaştık sana gelmiş kardeş gününüzde ama seni bulamamış sen arkadaşlarınla eğlenirken denizden konumunuzu bulup yanınıza gelmiş.

- Evet sabah çiçek göndermişti bende teşekkür mesajımda özledim diyince dayanamamış gelmiş bizde iş arkadaşlarımla yemekteydik. Bize eşlik etmiş oldu.

Dedim iş arkadaşlarım kelimesini bastırarak.

Rüzgar duyunca hemen bana döndü yüzünde bolca şaşkınlık ve mahçup bir ifade vardı , fakat duyduklarından keyif aldığı oldukça belliydi.

Rüzgar : Ben öyle görünce ... Abin var demek

Dedi hafif bir tebessüm ederek. Ben ise ona eğildim ve kısık bir ses tonu ile

- Dinleseydin o gün abim olduğunu bilirdin

Ve bu konuşmadan sonra hiçbir konuşmaya dahil olmadım.

Baran : Bizim artık dönüş zamanımız geldi. Siz kalın isterseniz biz zaten direk yola çıkacağız hiç zahmet etmeyin

diyerek hızla yanımızdan uzaklaştılar güldükleri hatta kahkaha attıkları her hallerinden belliydi.

- Lann arkadaşıma sarılsaydım bari , baran ya of

diyerek bende ayaklandım. Rüzgarla baş başa kalmamızı gerektirecek bir konu yoktu. Rüzgar kolumdan tuttu

Rüzgar : Aden artık konuşmamız lazım

Olduğum yerde kaldım oturup oturmamak arasında kararsızdım. Bir yanım git diyordu biraz sürünsün bir yanım otur kendini açıkla diyordu fakat ben kendimi ona açıklamak istediğimde o beni dinlememişti. Bende şimdi açıklama yapmak istemiyordum.

- Benim konuşacak bir şeyim yok binbaşım

Dedim ve cafeden çıkmaya başladım. Tam arabama binecekken arkamdan geldi kapıyı açtığım sırada kapıyı kapattı. Çok fazla yakınlaşmıştı nefesini yüzümde hissediyordum ve kalp ritmimi değiştirmekle kalmayıp dengesini bozmuştu bu hareketi.

-Sınırını koru binbaşım!

Rüzgar : Aden bu olanların hepsine tesadüf diyip geçemezsin bu kadar basit değil.

Tamamen tesadüf Rüzgar iyi akşamlar

Diyerek arabama bindim. Ona ismiyle hitap etmemden anlamıştı sanırım net olduğumu. Arkamdan gelen bir araç göremeyince orda kaldığını anlamıştım.

 

RÜZGAR

Uzun zaman olmuştu baranı görmeyeli , çocukluk arkadaşımdı fakat dağılmıştık , hepimiz iş güç derdine düşüp vakit bulamamıştık. Mesaim bittiğinde az bir vakit vardı buluşma saatine üzerimi değişmeden yola koyuldum. Buluşma yerine vardığımda hızla içeri girdim kısa bir an göz gezdirdim ve masalarına yöneldim.

Bu tanıdığım bir his , tanıdığım bir koku . Baran Aden dediğinde henüz dikkat bile etmediğim kişiye çevirdim ve karşımda duran okyanus gözleriyle aden hocaydı. Ben tesadüflere inanmazdım , artık inanıyorum. Sohbet oldukça sarmıştı Baran nerden tanıştığımızı sorduğunda verdiğim cevapla Baran

He sen o sun... ben şimdi anladım

Bu ne demekti şimdi Aden benden mi bahsetmişti yani ? Nerden biliyorlardı beni ? Bu tepki fazlasıyla hoşuma gitmişti hafif gülümseyerek o derken dedim. Adenin bembeyaz teni giderek kızarıyordu ve sürekli gözlerini kaçırmaya başlamıştı. Irmak ise arkadaşının arkasını toplamak istercesine açıklama yapmaya çalıştı. İnandırıcı mıydı ? Tabiki hayır.

Baranla konuşacak çok şey birikmişti bir yandan sohbet ediyor bir yandan ise konuya dahil olmayan Adene gidiyordu sürekli gözlerim. Irmak sanki fırsat bu fırsat der gibi hemen lafa atladı. Duyduklarım beni oldukça şaşırtmış olsa da içime bir su serpilmişti. Sevgilisi değil abisiydi o kişi . Öyle abi mi olur diye geçirdim içimden. Ve artık adenle konuşmak için fırsat kolluyordum belki de o akşam bir şeyler diyecekti bana ben çekip gitmeseydim söyleyecekti abisi olduğunu.

Baran sanki anlamış gibi bana göz kırparak ırmağı da alıp masadan ayrıldığında konuşmak için tam zamanı diye düşünmüştüm fakat adenden ters tepki almayı beklemiyordum. Haklıydı ama benim yerimde kim olsa aynı şeyi düşünürdü.

Arkasından gidip hızla açtığı kapıyı kapattım. Hayır bu sefer gitmesine izin vermek istemiyordum. Aramızdaki mesafeyi elimden geldiğince kapattım. Adenin içinin gittiğine eminim , kalp atışlarını hissedebiliyordum. Aden ise sanki hiçbir şey olamamış gibi beni azarlayıp çekip gitmişti.

Benimde onunda biraz zamana ihtiyacı vardı bunun farkındayım ama beni dinlemesi gerekiyordu.

Bölüm : 26.11.2024 22:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...