70. Bölüm

70. Bölüm

Sena şahin
asen24

Hande : Bir şey soracağım ama kızma bana

Rüzgar : sor

Hande : anlamadın mı bu zamana kadar

Rüzgar : hande o şere***konusu açılmamak üzere kapandı.

Hande : tamam bir ley demedim.

Rüzgar arkasına yaslanıp kahvesini içerken ,

Ali : biz kalkalım artık

Diyerek ayaklandılar şu an en son istediğim şey onların gitmeleriydi. Kapı kapandığında adımlarımı mutfağa yöneltirken rüzgar sert bir şekilde

Rüzgar : salona gel aden

Dediğinde içimden “sıra sende , hadi bakalım” diyerek içeri yöneldim. Tekli koltuğa oturup ellerimle oynamaya başladım

Rüzgar : kaldır başını

Gözlerimi ellerimden ayırıp rüzgara baktığımda az önceki sinir yok gibiydi

Rüzgar : Neyi bekledin anlatmak için ?

Emin olmayı

Rüzgar : oldun mu ?

Gözlerimi kaçırıp dolmasını engelledim

Rüzgar : o herifin konusunu kapatıyorum ama birkaç şey söyleyeceğim. Başına ger ne gelirse gelsin bana anlatmaktan çekinme ki ben senin arkanda durabileyim.

Emreye çok güveniyordun

Rüzgar bir anda külreyerek “Aden o herifin adını ağzına alma!” Dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. Sesini yükselttiğinde yerimden sıçradım , ve sanki olduğum yere çakıldım. Rüzgar bunu fark ettiğinde yanıma gelip oturdu

Rüzgar : bir şey demeyeceksin galiba

Ne diyeceğimi bilmiyorum

Rüzgar : sana kızgın değilim artık sakin ol. Ve bundan sonra sana uzak dur dediğim hiç kimse ile muhattap olma. Olma ki ben içeri girmeyeyim anlaştık mı ?

 

Başımla onayladım rüzgarı , akan göz yaşlarımı silip

Kızgın değil misin bana ?

Rüzgar : güzelim kızgınım ama benden sakladığın için kızgınım. Bu olayda senin bir suçun yok farkındayım. Ama dediklerimi unutma tamam mı ?

Hemen rüzgara sarıldım sıkı sıkı ellerini belime doladığında gerçekten beklediğim kadar sinirli değildi bana.

 

 

 

RÜZGAR

 

Nikah salonuna vardığımızda aden sanki kırmızı alarma geçmiş gibi tehlikeli cismi fark edip gözlerini dikmişti. Bu gün Alinin en güzel günüydü ve bir sorun çıksın istemiyordum. Adeni uyardığımda söylediğinden kendii bile emin değildi.

Arabayı getirmek için adeni ekibin yanında bırakıp ayrıldım. Döndüğümde gözlerim onu arasa da ortalıkta görünmüyordu , çocukların yanına gidip sorduğumda

Yusuf : Ali abinin kardeşi ile şu tarafa gittiler

Lan niye izin veriyorsunuz oğlum ya

Diyerek adımlarımı koridora yönlendirdiğimde herkesin arkamdan geldiğini ve Ali ve Handenin de bir şey olduğunu anlayıp geldiklerini fark etmiştim. Tuvaletin kapısını açmaya çalışırken “si**** yapacağınız işi” diye söyleniyordum.Adeni bu zamana kadar sinirli fazlasıyla görmüştüm fakat birine zarar verdiğini veya verebileceğini düşünmemiştim. Kapıyı açmaya çalışırken

Emre : aden aç kapıyı

Demesi ile gözlerim bir an ona çevrildi

Yusuf : kıralım kapıyı

Kendi aralarında konuşurlarken aden kapıyı açıp açelyaya fırlattığında yüzünde garip bir gülümseme vardı , ellerini sirkeleyip sanki bir toz muamelesi yaptı.

Şu an bu ortamda ne konuşulduğunu anlamak istemiyordum , benim dışımda herkesin bir yorumu vardı. Öğrenmem gereken şeyi “Konunun muhattabı benim benimle konuş” dediğinde az çok anlamıştım fakat duymadan inanmak istememiştim. Adenin elinden tutup çıkarken duyduğum şey ile olduğum yere çakıldım “ Dikkat et elini tuttuğun kıza , az önce başkasıyla fingirdiyordu.” bir an boşlukta hissetim kendimi , aden ise bunu fırsat bilip açelyanın üzerine atladı.

Daha önce onu hiç bu halde görmediğimden sanırım bir an duraksadım , fakat o tüm sinirini çıkarmak ister gibi açelyaya zarar vermeye çalışıyordu. Hande nin bir hamle yapmasını beklerken hande ise kenarda keyifle olanları izliyordu. Kendimi hızlı bir şekilde toparlayıp adeni açelyanın üzerinden kaldırıp yanıma çektim açelyayı ise kolundan tutup karşıma diktim.

O ağzını topla , o yaptığın çirkin imayı sen yıllardır abinin kardeşim dediği adama yavşayarak yapıyorsun kimse sesini çıkarmıyor. Sen benim nişanlımla böyle konuşamazsın haddini bil.

Fazlasıyla sinirimi bozmuştu , kendisi yıllardır bana saplantılı bir şekilde aşıkken sesimi çıkarmıyordum. Alinin hatrına saygımı bozmamaya çalışıyordum. Yakıştırdığı ima beynimde yankılanıyordu , kurduğum cümleden sonra ali birkaç adım atarak

Rüzgar !

Dediğinde tek kaşımı kaldırarak

Söyle , buyur yalan mı söylediklerim hayırdır ?

Karşımdaki adam kardeşimdi , ve sırf onun için susmuştum ama adene karşı kimse saygısızlık yapamaz kimse ona bu çirkin imayı yakıştıramazdı. Bu benim kaldırabileceğim bir konu değildi. Aliyi de harcardım uğruna.

Ali : Adam akıllı konuş karşındaki benim kardeşim

Sahip çık o zaman kardeşine , hadi eyvallah

 

Senelerdir saplantılı kardeşiyle uğraştığımı bilmiyor gibi böyle konuşması sinirleri i bozmuştu. Kardeşin olduğu yeni mi aklına geldi diye sormak istesem de kendimi durdurup adenin elinden tutarak çıktım.

 

Duymak istediklerimi gerçekten duymak istiyor muydum ? Adenin bana karşı bir hata yaptığını düşünmek dahi beni çıldırtabilirdi. Eve vardığımda Adeni dinlemek için sabırsızlanıyordum. İçimdeki öfkeyi adeni dinlemeden atmak şu an sadece can yakmaktan başka hiçbir işe yaramazdı.

Aden karşımda korkudan titriyor , sesi sürekli kısılıyor ve boğazını temizleyip toparlamaya çalışıyordu

“Benden hoşlandığını”

Beynimden vurulmuştum , sırtımdakileri saymama gerek yoktu. Tüm sinirimi karşımda duran sehpadan çıkartmak istercesine yumruğumu savurduğumda adenin korkudan gözleri dolmuş ve ne yapacağını bilmiyordu.

Ona yaklaşmış mıydı ? Adene dokunmuş olabilirdi ve ben onun o dokunun parmaklarını tek tek gö*** sokardım. Sorduğum sorunun cevabı ne yazık ki beni sakinleştirmeye yetmemişti. Ayaklanıp evden çıkarken adenin elimden tutması ile bir an durdum. Ama o herifin cezaaınj kendim kesecektim. Adenin elinden ayrılıp hızla arabama indim. Yusufu arayıp

Nerdesin ?

Yusuf : hayırdır abi

Lan nerdesin

Yusuf : lojmanda

Emre orda mı ?

Yusuf : burada

Telefonu kapatıp lojmanın yolunu tuttum , kaldıkları daireye ilerleyip kapıyı yumruklarken kapıyı o şer**** açtı.

Gir lan gir

Kapıyı kapatıp içeri soktum , yusuf ve hamit de buradaydı ikisine bakarak

Karışanın hayatını si****

Emreye dönüp üzerine yürüdüğümde karşımda dim dik duruyordu

Rüzgar : Anlat bana , Benim nişanlıma nasıl göz koyduğunu anlat. Nasıl bir şerefsiz olduğunu anlat bana.

Emre : Ben senden önce sevdim adeni

Yakasına yapışıp “ Adenin adını ağzına alma sakın bak sakın” derken hala karşımda kendinen emin durması çıldırtmıştı.

Emre : kalbe söz geçmiyor , sen onu yarım bıraktın. Kırdın sen kötü bir adam oldun , iyi gelmiyorsun. Ben sevdiğim kadını senin için ağlarken görmekten kafayı yiyeceğim. Tamam mı ? İstediğini yap umrumda değil.

Sevdiğin kadın

Sinirden gülmeye başladığımda boynumu kıtlatıp emreye bir yumruk geçirdim , yere yapıştığında artık kendimi tutmanın zarar olduğunu anlayıp yumruklarımı savurdum. Ardı arkası kesilmeden yüm sinirimi atmak ve burdan o herifin cesedinin çıkmasını istiyordum

Yusuf : Abi yapma , çekil şurdan

Dokunanın meslek hayatını yakarım si*** gidin

Sesim bağırmaktan kısılmıştı o sırada çalan kapı umrumda bile değildi , emrenin yüzünü kan içinde görmek şu an bana haz veriyordu. Ali gelip kolumdan çekiştirdiğinde onu itip devam ettim. Emrenin gözleri kapanmıştı , Ali bunu fark ettiğinde

Ali : Kalk bayıldı artık kalk rüzgar. Lan alın şunu götürün ne bakıyorsunuz hadi.

Derken bir yandan beni çekiştiriyordu koları ile tüm bücudumu kavrayıp cama doğru sürüklediğinde yusuf ve hamit emreyi yerden kaldırıp çıkardılar

Bitmedi işim , senin meslek hayatını değil tüm hayatını si*** atacağım. Bekle sen

Lan niye karışıyorsun sen bana öldüreceğim o herifi

Ali : yeter lan kendine gel çocuk bayıldı hala ne diyorsun

Sinirimi atamamıştım onu elimden alması ile daha da sinirlenmiştim önünde durduğum cama yumruk geçirdiğimde

Ali : Rüzgar si*** yapacağın işi bak yürü lan eve

Sende si*** git , hayırdır bana gider yapıyordun niye geliyorsun oğlum sen ?

Ali : Bana bak kardeşim demicem geçiricem yüzüne bir tane , yürü eve

Ali beni çekiştirerek arabaya oturttu , ilk olarak hastaneye gidip kanlar içinde olan elime pansuman yaptırdı. Eve doğru geçerek arabayı durdurup

Ali : Sinirlenmeni anlarım ama kardeşime herkesin içinde yaptığın o lafı kaldırmam. Hele ki bende oradayken. Haklıydın ama o kurduğun cümle karşısında kardeşimin yanında durmak zorundaydım.

Kardeşinin benim nişanlıma yaptığı ima karşısında hiçbir şeydi. Kalbini kırmak istemiyorum , söylediklerim yalan değildi he rahatsız mısın kardeşim ayırırız yollarımızı sıkıntı yok.

Ali : Rüzgar bana gider yapma adam gibi konuşuyorum seninle

Konuşmuyorsun kardeşim , kardeşini savunuyorsun

Ali : açelya adına kusura bakma , bu konuyu hiç yaşanmamış sayalım. Bir daha karşına çıkmayacak.

Eyvallah kardeşim

Arabayı çalıştırıp eve vardık. Kapıyı açıp içeri adım attığımda Adenin gözleri önce gözlerimle buluştu daha sonra ise sargılı olan elime... Panik bir şekilde bana doğru ayaklandığında , şu an tek düşündüğüm şey hala benim için endişeleniyor olmasıydı. Sinir başıma vurmuştu , iççimdeki öfke dinmemekte ısrarcıykan bedenim ise atmak için zaman kolluyordu.

 

Adenin çekinceli hareketlerinden ona kızacağımı düşündüğünü anlıyordum fakat ona nasıl kızabilirdim ? Tam tersine kendime kızıyordum onu koruyamadığım için. Tek suçu ise bana söylememesiydi. Hayat bize fazlasıyla zorluk ve tümsek çıkartıyordu zaten bir de ben zorlaştırmak istemiyordum. Gözlerini kaçırması , ve her an akmaya hazır göz yaşlarına karşı koyamazdım , daha fazla mutsuzluğu ikimiz de hak etmiyorduk. Belki yorulmuştuk , yıpranmıştık ve birbirimizi çokça kaybetmiştik , ama sevgimiz bunların hepsinin üstesinden gelecek kadar büyüktü.

 

ADEN 

 

Sarılmayı bırakırken rüzgar yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirip

Rüzgar : Senin yıllardır benden sakladığın çirkef bir tarafın varmış

Rüzgar o konuyu hiç açmasak ben kendimi kaybettim bir an özür dilerim

Rüzgar : Güzelim hiç sorun değil ama bir ara sana bir kaç hareket göstersem iyi olacak

Dalga geçiyorsun

Rüzgar : ciddiyim , bu kadar uğraşmadan etkisiz hale getirmenin bir kaç yolu var.

Ama sorun da o zaten ben keyif ala ala dövdüm ve çok rahatladım

Rüzgar : ciddi anlamda rahatsızsın ya

Sen farklısın çünkü dimi ?

Rüzgar : Bak sana bu konuda da bir şey demeyeceğim ama bu ilk ve son olsun. Sana yakışmıyor böyle hareketler.

Söz veremem bu zamana kadar yapmadığım hataymış , bu kadar rahatlayacağımı bilseydim en baştan yapardım

Rüzgar : adenn

Rüzgarrr

Rüzgar : tam bir baş belasının

Sen belanın ta kendisisin.

Gülerek beni kendine çektiğinde sıkı sıkı sarıldı , bana kızmamıştı tam tersine dalga geçiyordu , bu durum fazlasıyla rahatlatmıştı beni...

Rüzgar , bir kaç günlüğüne izin alabilir misin ?

Rüzgar : hayırdır güzelim ?

Ya bir yerlere mi gitsek , sıkıldık bunaldık kafa dağıtırız.

Rüzgar : Yazın düğünümüz olacağı için iznimi oraya saklıyorum güzelim.

Anladım , neyse düğüne kadar bekleyeceğiz o zaman

Rüzgar : E bi kahveni içerim

Hemennn

 

 

Ayaklanıp mutfağa yöneldiğimde rüzgar da si*** içmek için balkona çıkmıştı. Kahveleri yapıp içeri geçtiğimde telefonumu alıp rüzgarın gelmesini bekledim. Uzun sürmüştü normalde soğuk olduğu için hızla içip girerdi. Ayaklanıp ona bakmaya gittiğimde telefonla konuşuyordu beni gördüğünde ise

Rüzgar : Geliyorum geç sen

 

Tekrar yerime geçip oturdum. Kahvemi yudumlarken bir yandan ise sosyal medyada dolaşıyordum. Rüzgar gelip karşıma oturdu kahvesinden bir yudum alıp

Rüzgar : Hızlı iç çıkmamız lazım

Bir şey mi oldu nereye ?

Rüzgar : İzin alamam dediğim gibi ama pazarımızı güzel değerlendirebiliriz. Sıkı giyin , ve kalın şeyler al yanına.

Gerçekten mi ?

Rüzgar : Evet güzelim hadi geçe kalmadan çıkalım

Seni çok seviyorumm

Ayaklanıp rüzgarın boynuna sarıldım öpüp hemen yatak odasına geçtim. Küçük bir el çantası hazırlayıp ikimize de kalın giysiler koydum. Üzerimi değiştirip rüzgarın yanına geçtim

Hazırım

Rüzgar : Hadi o zaman

 

Diyerek ayaklandı montlarımızı giyip arabaya yerleştik. İlk olarak bir kahve aldık ve yola koyulduk inatla bana nereye gideceğimizi söylemese de , sadece bir günümüz olsa da hiç bir dediğimi ikiletmemesi fazlasıyla mutlu ediyordu. Sohbet eşiliğinde yoru yarılamıştık

Rüzgar ya sana ne zamandır soracağım bir türlü olaylardan vakit bulamadım. Sen bayadır göreve gitmiyorsun neden ?

Rüzgar : o nasıl soru kızım gideyim mi , ne istiyorsun ?

Hayır önceden daha sık gidiyordun ?

Rüzgar : Burada sistem farklı biraz , ve artık ilişkimizde herhangi bir kaos olmadan ilerlemek istiyorum , açma ağzını.

Böylesi daha iyi zaten

Rüzgar : Allah Allah öyle mi ?

Evet keşke hiç gitmesen

Gideceğimiz yere varmış olmalıydık , her taraf beyazlar içindeydi , arabadan indiğimizde nefes kesen bir soğuk vardı fakat bir o kadar da temiz bir hava. Kartepeye gelmiştik beraber dolu dolu geçireceğimiz bir gün olacaktı. Otele girdiğimizde yanımıza bir beyefendi yaklaştı

Rüzgar bey hoş geldiniz

Rüzgar : Hoş bulduk , odam hazır mı ?

Evet efendim

Ilerlerken yanımıza bir beyefendi daha yaklaştı

Adamım hoş geldin.

Rüzgar : Hoş bulduk kardeşim

Sizde hoş geldiniz

Hoş buldum

Rüzgar : Benim odayı ayarladın değil mi , başka oda istemiyorum.

Hallettim sen rahatına bak , odaya da küçük bir süpriz bıraktım

Derken göz kırmış ve yüzüne alaycı bir ifade yerleştirmişti. Sanırım rüzgar ile araları fazla iyiydi.

Rüzgar : Kaşınma anahtarımı ver de çıkayım bir de bize bir şeyler hazırlatsan çok iyi olur acıktık.

Her zamankinden

Rüzgar : Lan si*** yapacağın işi si*** git yemek hazırlat bana

Size ne hazırlatalım ?

Rüzgar : Nişanlım Aden.

Oğlum tanıştırmadın ne bileyim. Hoş geldin yenge ne hazırlatalım sana ?

Bende alayım HER ZAMANKİNDEN

 

Dediğimde Rüzgar karşısındaki adama korkutucu bakışlar atarak anahtarı aldı ve asansöre yöneldik. Odaya çıktığımızda büyük ve ferah bir odaydı , ve tüm kartepe ayaklarımızın altındaydı. Yatağın üstü klasik oda süslemesi ile havludan kuğu ve kırmızı gül dallarıyla doluydu. Bahsettiği süprizi tamamen dalga amaçlı yaptığını anlamam zor olmadı. Hemen montumu çıkartıp

Her zamankinden demek ?

Rüzgar : Güzelim o öyle bir şey değil yanlış anladın sen.

Doğrusunu anlatır mısın sevgilim , hemen.

Rüzgar : Bana güveniyor musun ?

Evet ama ne alaka şu an ?

Rüzgar : Senin o güzel aklından geçen gibi bir şey değil ve bilerek yaptı kendince eğleniyor beninle. Ama detaylı anlatamam anlaştık mı ?

Öyle olsun binbaşı

Rüzgar : öyle zaten güzel gözlüm

Rüzgar gelip bana sarıldığında şu an buraya kafa dinlemeye gelmiştik ve hiç bir şey umrumda değildi bu yüzden hemen ona karşılık verdim , kucağına oturup bir süre manzarayı izledik. Kapı çaldığında ise rüzgar ayaklandı yemeklerimiz gelmişti

Rüzgar bey ben servis edeyim

Rüzgar : gerek yok kardeşim eyvallah , kolay gelsin

Teşekkürler efendim

Rüzgar yemekleri alıp geldiğinde masaya yerleştirdi ve yemeklerin o kokuları burnuma geldikçe acıktığımı daha da fazla anlayıp hemen yemeğe başladık.

Artık saat fazlasıyla ilerlemiş ve gece yarısını geçmişti yatağa yerleşip birbirimize kenetlendik

Rüzgar o adam sahibi mi buranın ?

Rüzgar : Yöneticisi

Sen hep buraya gelir miydin ?

Rüzgar : Kışın genelde burdan başka bir yere gitmem

Neden ?

Rüzgar : kendi otelimiz varken neden başka yerde kalayım ?

Nasıl yani sizin mi burası ?

Rüzgar : Babannemin

Bilmiyordum

Rüzgar : önemsiz bir detay

 

Rüzgar bana sıkı sıkı sarılıp aramızdaki tüm mesafeyi kapatmıştı. Yüzüne ufak birkaç öpücük kondurup başımı boynuna yaslayıp uykuya geçtik.

Sabah içimde oluşan bir kıpırtı ile uyandım , henüz saat erkendi ama tek bir günümüz vardı ve geçen her saat sanki aleyhimize işliyordu. Rüzgara yanaşıp öpmeye başladım bir süre hiç tepki vermese de kısa süre sonra mırıldanmaya başlamıştı

Rüzgar : Uyanmam için yeterli öpücük sayısına ulaşmadım

Yanaşıp tekrar öpmeye başladım bundan fazlasıyla keyif aldığı yüzündeki gülümsemeden belli oluyordu. Belimden kavrayıp üzerine çektiğinde

Hadi kalk ama artık

Rüzgar : Sana şu an bu kadar yakınken benden bunu isteme.

Dediğinde yüzümde oluşan salak gülümsememin farkındaydım , gözleri gözlerimden bir an olsun ayrılmıyor ve dudaklarımızın arasında sadece bir nefes kadar yer vardı. Kısa sürede rüzgar aramızdaki tüm mesafeleri yıkmıştı.

 

Duştan çıkıp saçlarımı kuruturken rüzgarda duş alıyordu. Beraber hızla hazırlanırken rüzgar birini aradı

Rüzgar : 36 Beden kadın kayak kıyafeti göndersene bana şu birleşik olanlardan

Dediğinde bir an gözlerimi ona çevirdim , neden sadece bana istemişti ki ? Ve ben kayak yapmayı bilmiyorum. Telefonu kapattığında

Ben kayak yapmayı bilmiyorum gerek yoktu.

Rüzgar : ben öğretirim sana

Sen kendine neden istemedin

Rüzgar : benimkileri getirmişler dolapta. Bu arada kahvaltıya ineriz diye istemedim ama odaya da isteyebilirim.

Yok ya inelim

Rüzgar : tamam güzelim sen kalın giyin yine de tamam mı

Başımla onayladım rüzgarı giyinirken kayak kıyafetleri de gelmişti. Hemen giyinip ilk olarak kahvaltıya indik güzel bir kahvaltı yaptık

Rüzgar : güzelim ilaçlarını unuttuk Ankarada. Kahretsin

Yok aldım ben

Rüzgar : Aa süper o zaman

Kahvaltımızı bitirip kayak pistine gittik , biri yanımıza gelip

Rüzgar bey zirveye mi ?

Rüzgar : yok yok buralardayım şimdilik

Herkes nasıl tanıyordu bu adamı ? Ayrıca buraya daha önce kiminle gelmişti ki içimi kemiren bu soruyu tabiki ona sormayacaktım. Rüzgar ile daha sakin bir yer bulup derslere başladık.

Rüzgar : Korkma güzelim hadi

Ya rüzgar düşersem

Rüzgar : yahu düşersen düş çamur değil kar bu

Sen düş ben niye düşüyormuşum

Rüzgar : tamam güzelim hadi

 

Şu an o kadar komik görünüyorduk ki , ben yapamadıkça sinirleniyor ve rüzgara kızıyordum o ise bu durumdan oldukça keyifliydi. Ve en sonunda başarmıştım. Rüzgar ile zirveye çıkıp kaymaya başladığımızda bu işte ne kadar iyi olduğunu anlamam zor olmamıştı.

 

Rüzgar : hadi gel telesiyeje binelim

O ne  

Rüzgar : bak şurda teleferik gibi olan var ya

Aaa evet hadi

 

Çocuk gibi rüzgarın elinden tutup oraya ilerledik indikten sonra kayak takımlarını çıkartıp biraz yürüdük. Rüzgar sıcak çikolata alıp geldiğinde ise boş bir yer bulup oturduk.

- çok güzeldi çok eğlendim

Rüzgar : sevindim bunu duyduğuma. Aden sana bir şey diyeceğim

Dinliyorum

Rüzgar : Biz neyi bekliyoruz?

Bir şey mi bekliyoruz anlamadım ben ?

Rüzgar : Evlenmek için neyi bekliyoruz? Gel evlenelim bu hafta

Nee ? Olur mu öyle şey rüzgar. Çok soğuk düğün nasıl yapıcaz

Rüzgar : Düğünü yazın yaparız nikah kıyalım. Yeter artık be kızım.

Olur mu ki ?

Rüzgar : niye olmasın ?

Tamam  

Rüzgar : ne tamam ?

Evlenelim

Rüzgar : Allah be

Rüzgar sevinçten ağzı kulaklarına varıyordu. Zaten evli gibiydik hiçbir değişiklik olmayacaktı hayatımızda. Sıcak çikolatalarımız bittiğinde yemek yemek için otele yürümeye başladık. Düşe kalka yürümeye çalışıyorduk , otele varmak yerine amacımızdan çıkıp kar topu savaşına döndürmüştük odağımızı. En son kendimi karların üzerine attığımda rüzgar da tam olarak üstümdeydi. Buz gibi nefes kesen bu soğukta ateşler içinde olan dudaklarımız kısa süreliğine buluştu.

Rüzgar : şu an o kadar güzelsin ki

Şu an o kadar yakışıklısın kiii

Rüzgar : hadi hasta olmadan ısınalım biraz

Diyerek ayaklanıp otele geçtik

Odamızda yesek olur mu çok üşüdüm.

Rüzgar hemen beni kendine çekip sıkı sıkı sarılıp ısıtmaya çalışıyordu

Rüzgar : Olmaz mı hiç ?

Odamıza doğru ilerleyip kapıyı açtık , girer girmez hemen koltuğa oturup ısınmak için kedi gibi sindim koltuğa. Rüzgar ise yemeklerimizi söylemişti bile.

Rüzgar : üzerindekileri çıkar güzelim hasta olursun

Şu an çok üşüyorum

Rüzgar : onlarla daha fazla üşürsün

Rüzgarı onaylayıp hemen üzerimi değiştirdim , yemeklerimizi yiyip nikah hakkında konuşmaya başladık. Kahvelerimiz de geldiğinde ise şu an tam olarak aradığım o huzurlu ortamdaydım. Eşsiz bir manzara sevdiğim adam ve kahve. Odada uzun bir süre vakit geçirdikten sonra hazırlanıp dönüş için yola koyulduk.

Ankaraya vardığımızda hızla eve geçtik , kirlileri makinaya atıp yatağımıza girdik

Rüzgar : Karım olacaksın , rüya gibi

Doğru bir karar vermişizdir umarım.

Rüzgar : neden doğru olmasın ki ?

Lafın gelişi

Rüzgar : hiç sevmedim o lafın gelişini haberin olsun

Şakin ol şakin ol

Rüzgar : gel sen benim yanıma bakim

Rüzgar beni kendine çekip öpmeye başladı hemen boynundaki yerimi alıp kollarının arasında kayboldum.

 

Sabah telefonumun çalması ile gözlerimi zar zor açmaya çalışıyordum , telefonumu açtığımda denizin aradığını fark edip yanımı kontrol ettim , rüzgar gitmişti.

Günaydın deniz

Deniz : oğlum bak görüyor musun uykucu halan hala uyuyor

Aşkımm sevgilim ya sen halanı mı özledin

Deniz : kız bu ne uyku

Sorma deniz ilaçlar çok uyutuyor

Deniz : anladım kuzum bizde sıkıldık da bir yoklayalım dedik seni

İyi yaptınız değil mi küçük adam , deniz çok özledim benden uzakta büyümesi çok üzüyor beni

Deniz : deme öyle ya hadi sen kalk kendine gel konuşuruz yine

Tamam canım

 

Telefonu kapatıp rüzgarı aradım ama mesgule attı , hemen mesaj attım

Sevgilim günaydın

Rüzgar : müsait değilim arayacağım güzelim

Telefonu bırakıp hemen lavaboya girdim ve mutfağa geçip kendime bir kahvaltı hazırladım. İştahım artık normale göre 2 katı gibiydi , yedikçe yemek istiyor ve hiç doymak bilmiyordum. Kahvaltımı hazırlarken rüzgar aradı

Rüzgar : günaydın güzel gözlüm

Günaydın sevgilim

Rüzgar : sabahları yanından kalkıp işe gelmek beni artık çok zorluyor

Yaaa , ben duymamışım bile

Rüzgar : bir şey olmaz güzelim kahvaltını yap hadi

Rüzgar ?

Rüzgar : söyle

Bir şey soracağım ama kızma

Rüzgar : açma konuyu

Bir şey oldu mu

Rüzgar : Hadi güzelim kalk kahvaltını yap konuşuruz

Sakin ol tamam mı seni çok seviyorum

Rüzgar : çok seviyorum çok

Telefonu kapatıp hemen kahvaltımı yapmaya başladım. Şu an orada olanları düşünmek dahi istemiyordum. Handeye mesaj atıp öğrenmek en mantıklı olandı

Hande nasılsın

Hande : iyi diyelim sen nasılsın ?

İyiyim bende ya bir durum var mı diye soracaktım

Hande : duymak istediğine emin misin ?

Evet  

Hande : emre mesleğine devam edemeyecek ve şu an hala hastanede yatıyormuş

Şaka mı ?

Hande : maalesef

Tamam canım çok sağol

Hande : rica ederim

 

Tam da tahmin ettiğim gibi olmuştu rüzgar bu işin peşini asla bırakmayacaktı. Kahvaltım bittiğinde evi temizleyip kendime bir kahve yaptım ve sosyal medyada dolaşmaya başladım. Kafamın içinde susmayan biri vardı , dur durağı yoktu. Cevapsız sorular sürekli dönüp durmaya başlamıştı. Emre iyi miydi , bu kadarı fazla değil miydi? Hak etmiş miydi mesleğinin elinden alınmasını? Peki ben rüzgar ile konuşamayacaksam kiminle konuşacaktım bunları ? Konuşmama izin vermiyordu ki.

Derin düşüncelere dalmışken telefonumun çalması ile kendime gelip aramayı yanıtladım

Efendim canım

Rüzgar : ne yapıyorsun güzelim

Oturuyorum sen ?

Rüzgar : çalışıyordum çıkacağım şimdi

Nereye bu saatte ?

Rüzgar : nişanlımı almaya

Bir işimiz vardı da ben mi unuttum rüzgar ?

Rüzgar : nikah günü almak için gerekli evraklar var onları halledip günümüzü alacağız.

Ayy tamam hazırlanıyorum.

Hızla yerimden kalkıp hazırlanmaya başladım , rüzgar aradığında ise hemen inip arabaya yerleştim.

Rüzgar ben çok heyecanlıyım

Rüzgar : Sen de dünden meraklıymışsın

Bak ya

Rüzgar : öyle ama

Gerçekten istemiyor gibi mi duruyorum ?

Rüzgar : yok be kızım dalga geçiyorum

Ama ben yine de söyleyeyim , çok istiyorum hem de çok. Sana kocişş diye sesleneceğim.

Rüzgar : Duyduğum şeyi yanlış söylemiş ol

Kahkaha atıyordum , rüzgar ise yüzünü buruşturmuş ve gülmemek için zor duruyordu.

Kocişşş

Rüzgar : Geri mi dönsek

Bak senn

Rüzgar : güzelim kociş ne gözünü seveyim dalga geçiyorsun değil mi ?

Neyse yeter bu kadar kociş

Tüm evrakları tek bir günde halletmek için ordan oraya koşturup durduk , son olarak nikah sarayına vardığımızda özellikle cumartesi gününü istediğimiz için ilk olarak o günün boş olup olmadığını öğrendik. Cumartesi gününe nikah tarihi alıp çıktığımızda kapının önünde rüzgar si**** yaktı ve elimizdeki kağıda bakıp duruyorduk

Evleniyoruz

Rüzgar : evleniyoruz güzelim

Abimlere söylemedik rüzgar

Rüzgar : Söyleriz güzelim eve geçince

Ne giyeceğim ?

Rüzgar : ne istersen

Bulmam gerek

Rüzgar : buluruz

Bana sürekli böyle konuşma benimle birlikte hemen panik ol

Rüzgar : hiç panik olamam şimdi gidelim ve kahve içelim

Ya ne kahvesi ne giyeceğim ben ırmaklar abimler gelebilecek mi ? Hem babannenin ve annemlerin fe haberi yok.

Rüzgar : başladın yine riv riv bi sus da güzelim

Karadeniz şivrsi hiç yakışmıyor sana yapamıyorsun zorlama

Rüzgar : sen gerildin mi ?

Sence  

Rüzgar : gel ben seni sakinleştireyim

Derken bir anda beni kendine çekerek dudaklarıma yapıştı , kısa süre sonra ayrıldığımızda

Rüzgar : iyi misin ?

Çok

Rüzgar : hadi gidelim o zaman.

Kahve içmek için bir yer bulup yerleştik ve kahvelerimizi içmeye başladık. Aklımdaki soruları bir an önce yanıtlamak istiyordum bana kızacağını bilsem de

Sevgilim

Rüzgar : güzelim

Bir şey soracağım

Rüzgar : sen cümleye böyle girdiğinde ağzından hiç hayır çıkmıyor sor bakalım

Sence de fazla değil mi ?

Rüzgar : ney güzelim ?

Onu mesleğinden etmişsin

Rüzgar : Sana o konu kapandı demiştim

Konuşmazsak aklımdaki sorular hep yanıtsız kalır ve bu beni yer bitirir.

Rüzgar : sen onu mu düşünüyorsun şu an ben anlamıyorum aden?

Hayır sevgilim sadece sakinliğini korumanı ve mantıklı haraket etmeni istiyorum.

Rüzgar : Gayet mantıklı bir şey yaptım merak etme

Rüzgarın masadaki eline uzandım ve sıkı sıkı tuttum

Merak etmiyorum onunla ilgili bir şeyi , sadece seni düşünüyorum.

Rüzgar : konuyu kapatalım yeter

Rüzgar bak evleniyoruz ama biz birbirimizle konuşmazsak çözüm bulamayız. Konu ne olursa olsun konuşmaktan kaçmayalım

Rüzgar : çok haklısın ama bu konu hariç. O herifi seninle konuşacak kadar gev*** bir adam değilim. Zorlama

Tamam öyle olsun.

Rüzgar : kızdın mı sen bana bakim

Kızmadım

Rüzgar : Yanıma gel

Sen gel

Rüzgar : sabır yarabbim sabır

Rüzgar sandalyesinin iki yanından destek alarak ayaklandı ve yanıma oturdu , beni kendine doğru çekip saçlarıma öpücük kondurdu.

Denizi arayıp söyleyelim hadi

Rüzgar : duramıyorsun değil mi ?

Damağımı şaklatıp hemen telefonumu çıkartıp denizi görüntülü aradım , açtığında abim de yanındaydı

Ay abi sen de mi oradaydın iyi denk geldi. Aşkımm. Bebeğim seni çok özledim halacımm.

Deniz : sana da merhaba adencim

Aras : bunların yine bir derdi var kesin

Rüzgar : adam tanıyor artık bizi

Gülmeye başladığımızda nikah tarihi aldığımız kağıdı hemen elime alıp ekrana uzattım

Biz evleniyoruz

Deniz : neee ? Kızım hani yaza olacaktı ?

Sadece nikah , düğün yaza olacak

Aras : afferin lan gözüme girdiniz

Rüzgar : ooo abiden aferin aldık hayırdır ?

Aras : böylesi daha iyi olacak herkes adına

Bencede abi

Deniz : ne zaman göremiyorum yazıyı

Cumartesi

Deniz : aras kalk Anlaraya gidiyoruz

Rüzgar ile kıkırdamaya başladığımızda

Aras : gelelim mi abicim ?

Abi soruyor musun tabiki geleceksiniz

Aras : tamam güzelim

Rüzgar : oğlum bak sürekli karıma güzelim diyip duruyorsun , o benim lafım geri bas.

Aras : sen dayak istiyorsun herhalde cumartesi ye kadar karın değil hala.

Abimle rüzgar tatlı atışmalarına kısa süre devam ettikten sonra telefonu kapatıp ırmak ile baranı arayıp onlara da haber verdik. Şaşırmışlardı onlar da ama son yaşananlardan sonra en mantıklı olan haraket buydu. Son olarak ise annem ve babannesini aramak kalmıştı ilk olarak annemi aradım

Annem sana bir haberim var

Annem : Söyle bakalım kızım

Biz nikah kıyıyoruz cumartesi günü

Annem : o nerden çıktı bebeğim

Anne düğün yaza olacak ama nikahı şimdiden kıyalım istedik.

Annem : iyi yaptınız kuzum siz en doğru kararı vermişsinizdir. Gelmemizi ister misin ?

Anne düğün yaza olacak zaten boşuna yorulmayın kendi aramızda olacak zaten

Annem : tamam kuzum bana bol bol fotoğraf at

Tamam annem

Annemle telefonu kapatıp derin bir nefes aldım

Rüzgar : korkmuştum annen ters tepki verir diye ama umduğum gibi olmadı

Bende korktum ama çok şükür

Rüzgar : o zaman sıra benimkinde

Rüzgar cebinden telefonu çıkartıp babannesini aradığında hoparlöre verdi

Babanne : söyle oğlum

Rüzgar : sana haberim var hazır mısın ?

Babaanne : neymiş o ?

Rüzgar : Cumartesi nikah kıyıyoruz

Babaanne: o nerden çıktı oğlum ?

Rüzgar : düğün yaza olacaktı ama nikah için beklemeye gerek yoktu babaanne

Babaanne : siz bilirsiniz yavrularım ben geleyim o zaman hemen

Rüzgar : babaanne boşuna yorulma ben sadece haber vermek istedim nikahta sadece kendi aramızda olacak. Düğünde yanımızda olursun.

Babaanne: tamam yavrum olur

Rüzgar telefonu kapattığında ikimizde derin bir nefes daha alıp verdik , herşeyin böyle kolay ilerlemesine alışkın değildik tabi. Bir sorun çıkmaması şaşırtıyordu. Bir süre daha konuşup kalkıp eve geçtik.

Yemek ne yapayım acıkmadın mı ?

Rüzgar : sana harika bir yemek yapacağım

Makarna ?

Rüzgar : hayır

Menemen ?

Rüzgar başıyla onaylayıp hemen mutfağa yöneldi , kahvaltıda en sevdiği şey menemendi ama normalde de asla geri çevirmezdi ve güzel yaptığına adım kadar emindim. Mutfağa geçip ben sofrayı kurarken o ise başlamıştı bile

Rüzgar : yumurta verir misin ?

Hemenn

Menemeni hazırlayıp sofraya yerleştik

Rüzgar : Akşam yemeği için pek uygun değil ama

Seninle sabah akşam yerim bunu hiç bıkmadan

Rüzgar : güzel gözlüm benim

Yemeğimizi yiyip mutfağı topladık ve kahve yapıp salona geçtik rüzgar televizyon izlerlen ben ise telefondan nikahta ne giyebileceğime bakıyordum. Saat ilerlediğinde

Rüzgar : güzelim yatalım mı ?

Olur sevgilim

Ayaklanıp yatak odasına geçtik , ikimiz de fazlasıyla yorulmuştuk. Hemen uyuya kalmamızdan anlaşılıyordu bu durum.

 

Bölüm : 08.03.2025 01:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...