72. Bölüm

72. Bölüm

Sena şahin
asen24

RÜZGAR

 

Adenin bu halleri çıldırtacaktı sanki , çok fazla güzeldi. Yiğit ile ilgilenirken annesi gibi gözünden sakınıyordu. Annelik çok kutsaldı ve daha anne olmadan bunu yaşıyor gibiydi. Nikahı erken istememin bir sebebi de Tüp Bebek tedavisine başlamaktı aslında , hemen olmayacağını araştırıp öğrenmiştim. Nikahtan sonra ona bu teklifi sunmak için sabırsızlanıyordum.

Gözlerinin içi hiç olmadığı kadar gülüyor ve parlıyordu. Şu anı yaşamayı çok istiyordum , hatta tek isteğim şehit düşmeden bu manzarayı bir kez olsun görebilmekti.

 

Sabah işe geldiğimde ilk işim aramam gereken kişiyi aramaktı. Kendisi emekli orgenaraldi , benim meslekteki tek örnek aldığım adamdı. Ailem asker olmamı istemiyordu ilk zamanlarda bense aklıma koyduğumu yapardım. Uzun sürse de kabullenmeleri , babam kabullenip beni Kemal amca ile tanıştırmıştı ve bu meslekte tanıdığım en iyi Komutandı. Eli kolu fazla uzundu , her zaman arayıp halini hatrını sorardım bir gün “ sen bana babanın emanetisin bir ihtiyacın olursa tek telefon uzağındayım evlat.” Demişti , şu an ona ihtiyacım olduğu noktadaydım. Telefonumu çıkartıp hemen aradım

- Kemal amcam nasılsın ?

- iyiyim rüzgar oğlum sağol sen nasılsın ?

- iyiyim nasıl gidiyor var mı bir derdin bir sıkıntın ?

- yok oğlum çok şükür sen nasılsın bir sorun yok inşallah

- Kemal amca benim bir derdim var aslında seni o yüzden rahatsız ettim. Elinden bir şey gelir mi bilmiyorum ama bi sen vardın arayabileceğim.

- Benden başkasını arayamazsın zaten söyle bakayım bir varsa çözümü , cözerim elbet

- kemal amca benim görev yerim değişti , Ankara’dayım ben. Nişanlandım biliyorsun başımıza kötü şeyler geldi burada. Burası bizi boğuyor , İzmire dönmemiz gerek fakat biliyorsun bu benim isteğimle olacak bir iş değil.

- Bana akşama kadar müsaade et ama Gelinimi görmeden koyma beni toprağa bu da benim sana emrim olsun.

- Emrin başım üstüne , haber bekliyorum senden

- tamam oğlum

 

Telefonu kapattığımda derin bir nefes aldım , Kemal amca çözemezse başka da kimse çözemedi bu işi. Adeni ve beni boğan bu şehirden gitmenin iki yolu vardı , ya kemal amcaydı ya da istifa.

Askerlerle uğraşmaktan saatin nasıl ilerlediğini anlayamamıştım , eve geçmek için yola koyulduğumda arabayı park edip hızla merdivenleri tırmanmaya başladım. O sırada çalan telefon ile kapıyı açmadan merdivenlerde kaldım.

Efendim kemal amca

Toparlanın evladım , Yuvanıza dönüyorsunuz

Kemal amca allah razı olsun senden. Nasıl oldu ?

Üzümünü ye bağını sorma

Sana ne kadar teşekkür etsem az , beni daha fazla mutlu edemezdin. Ekibimle gidiyorum değil mi ?

Son nefesimi verene kadar burdayım oğlum. Evet ekibinle

Kemal amca ile telefonu kapattığımda adenin bu haberi duyduğunda ki mutluluğu gözümün önünde şimdiden canlanmaya başlamıştı bile.

 

ADEN 

 

Çayları servis edip tekrar yiğiti kucağıma aldım , sohbet oldukça keyifli ilerliyordu o sırada çalan kapı ile rüzgar ile göz göze geldik

Rüzgar : Alileri çağırmıştım onlardır , ben bakarım

 

Diyerek kapıya yöneldi , Ali ve hande salona geldiiklerinde hepimiz ile görüşüp aldıkları tatlıları uzattılar. Hemen mutfağa geçip tatlıları servis tabaklarına yerleştirdim , onlara da çay koyup salona geçtim. Sohbetlerine hızla dahil olduğumda

Ali : e hadi söyle ne oldu ?

Bir şey mi oldu rüzgar ?

Alinin söylediği şey ile aklımda yine binlerce senaryo oluşmaya başlamıştı. Artık herhangi bir olay yaşamadan normal insanlar gibi devam etmek istiyordum hayatıma. Fazlasıyla yorulmuştuk , şimdi ne olmuştu? Kalbim hızla atmaya başlamış hatta kendi ile savaş içindeydi

Rüzgar : Ben size sormadan bir şey yaptım

Ali : Lan dolandırma söyle

Gözlerimin içine baktı bir süre , hatta uzun bir süre

Rüzgar : Ankarayı sevdiniz mi ?

Dediğinde hande ve ali birbirlerine baktılar

Hande : yani biz hep beraber olduktan sonra bir önemi yok ama alıştın mı diye sorarsan hayır.

Rüzgar başıyla onayladı handenin dediğini bense anlamamış ve ısrarla söylemesini ister gibi gözlerimi bir an olsun ayırmadım , derin bir nefes aldı ve tekrar gözlerini gözlerimle buluşturdu

Rüzgar : İzmir’e dönüyoruz

Neee ?

Hande : nasıl ?

Ali : S****

Oturduğum yerden birden ayaklandım , ne yapacağımı bilmez halde tekrar yerime oturdum bir rüzgara bir diğerlerine bakmaya başladığımda hiç kimsenin haberinin olmadığını anlamıştım

Rüzgar şaka mı yapıyorsun ?

Rüzgar : Böyle bir konuda şaka yapar mıyım ?

Aras : Harbi mi oğlum

Rüzgar başıyla onayladığında yerimden kalkıp sevinç çığlıkları atıp rüzgara sarıldım

Hande : Of çok şükür kendi düzenimize dönelim artık burası bize göre değildi

Ali : Karım yanımda olduğu sürece heryere gelirim valla

Rüzgar : Hanım köylü

Deniz ile birbirimize sarılmaya başladığımızda ikimiz de mutluluktan ağlıyorduk

Rüzgar : Buraya gelirken çok masraf yaptınız farkındayım ve şimdi benim yüzümden geri dönüyorsunuz bu yüzden tüm yaptığınız ve yapacağınız masrafları ben üstleneceğim aynı şekilde ekibimin diğer kalanının da. En azından içim bu şekilde rahat eder.

Ali : saçma sapan konuşma rüzgar

Rüzgar : ben diyeceğimi dedim

Rüzgar nikah ?

Rüzgar : Nikahı kıyıp hemen yola çıkacağız güzelim. Ağlama ayrıca ağla diye yapmadım bunu

Mutluluktan ağlıyorum

Hepimizin sevinci ortaktı , her birimiz ayrı ayrı mutlu olmuştuk bu habere. En başta söylediğim gibi iyi gelmemişti burası bize , bizim evimiz İzmir’di.

Uzun zamandır bu kadar mutlu bir haber almamanın verdiği heyecanla içim kıpır kıpırdı. Küçük bir çocuk gibiydim , daha doğrusu içimdeki küçük aden çıkmıştı ortaya.

Rüzgar : aras şimdi ben sana bir söz verdim en başta senden bir şey saklamayacağım diye. Hazır İzmire de dönüyoruz artık anlatmam gerekiyor.

 

Rüzgar cümleye başladığında kaşımı kaldırıp anlatmaması için haraket ettirsem de fayda değildi. Abimden bir şey saklamak istemediğini biliyordum ama zaten İzmire dönüyorduk anlatmasına gerek yoktu diye düşünürken rüzgar tüm olayları abime aktardı anlattıkça sinirlendi , sinirlendikçe küfür etti.

Aras : Ve siz bana şu an mı anlatıyorsunuz bunları ? Kızım ben seni sokakta bulmadım sen canına mı susadın ? Sen peki lan kızı kaçırmış herif sen ne b*k yiyordun.

Abim denize bakıp

Aras : senin tabi ki haberin vardı değil mi ?

Deniz : yeni öğrendim

Aras : hepiniz iyi b*k yediniz. Hep beraber izmire dönüyoruz ve sen aden bir adım ötemde yaşayacaksın. Duydun mu beni rüzgar ? Bak bir adım ötemde olacak çıldırtacaksınız beni en sonunda. Ben sabır taşı değilim abiyim bilin istedim.

Rüzgar : Yavaş gel tamam be oğlum

Aras : seni artık ciddi ciddi öldüreceğim kardeşimin kaçırıldığını anlattın bana az önce farkındasın değil mi ?

Abi tamam geçti gitti tekrar tekrar açmayalım konuyu

Aras : Bana yakın bir ev bulun , bu herif sürekli göreve gidiyor yanımda olacaksın.

Benim evim

Aras : hayır

Rüzgar : hayır , o evi herkes biliyor. Benim evimde yaşayacağız

Aras : senin evin bana uzak

Rüzgar : Ne yapayım şimdi kardeşim

Aras : Allahım sabır ver

Rüzgar : La havle

Abim ile rüzgar atışırken kalkıp hepimize keyif kahvesi yaptım. Kahveyi yaparken fark ettim de uzun zamandır keyif kahvesi yapmamıştım dertten tasadan. Kahvelerimizi içip herkes dağılmaya başlamıştı Rüzgar ise mutfakta bir şeyler atıştırıyordu hemen yanına gidip sırnaşmaya başladım

Rüzgar : Boğazımda kalacak

Yut sende

Rüzgar : Kaşınma güzelim

Beni çok mutlu ettin biliyorsun değil mi ?

Rüzgar : Sen beni sevdiğinde ben de çok mutlu olmuştum

Nasıl yaptın , imkansız diyordun

Rüzgar : Birinden yardım aldım diyelim

Sen ? Sen birinden yardım istedin doğru mu anladım ?

Rüzgar : Konu sensen , ben ben değilim.

Çok mutluyum

Rüzgar : görüyorum güzelim , ve iyiki yapmışım diyorum

Rüzgarın tırtıklanması bittiğinde odamıza geçip güzel bir uyku çektik. Günler hızla geçip gidiyordu ki o gün gelip çatmıştı. Yarın nikahımız vardı ve bu gün Irmaklar da bize geleceklerdi. Sabah erkenden kalkıp Deniz ile hızlı bir kahvaltı hazırlayıp , bittiğinde toparladık. Evi bir yandan topluyor kolilere yerleştiriyor bir yandan ise temizlemeye çalışıyorduk. Rüzgar da işten erken gelip abim ile bize yardım etmeye başladılar. Çoğu eşyayı toparlayıp koliledik.

Aras : ya ben Nikaha geldim ev toparlıyorum burda rüzgar kalk bana bir kahve yap

Rüzgar : oğlum sen benden ne istiyorsun lan

Aras : sana gıcık oluyorum

Rüzgar : Adenin lafı bu ama o farklı anlamda söylüyordu sen de bana aşıksın olarak yorumluyorum.

Aras : Si*** vereceğin cevabı. Kızım sen herife aşığım demeyip gıcık oluyorum mu diyorsun

Rüzgar ya !

Aras : kardeşimi seninle paylaştığım için sana sinir oluyorum haberin olsun

Rüzgar : artık paylaşmayacaksın yarından itibaren benim olacak resmi bir şekilde.

Aras : kalk git bana kahve yap elimden kimse alamayacak şimdi

Rüzgar : Gel güzelim kahve yapalım

Derken bile abime gönderme yapıyordu , ikisi yan yana gelince iki çocuktan farksız hale geliyorlardı. Her ne kadar atışsalar da gerçekten birbirlerini sevdikleri her hallerinden belliydi. Mutfağa geçip rüzgar ile kahve yapmaya başladığımızda birden başımın dönmesi ile tezgaha tutundum

Rüzgar : iyi misin ne oldu ? Gel otur şöyle

Yorgunluktan oldu sanırım iyiyim bir anda oldu öyle.

Rüzgar : tamam daha fazla dokunma bir şeye yeter

Başımla onayladım rüzgarı , kahveleri yapıp salona geçtik. Akşam için yemekleri deniz ile hazırlayıp sofrayı kurduk ve Irmak ve Baranın gelmesini bekledik. O sırada Hande ve Ali de gelmişlerdi. Hep beraber çok mutlu bir akşam yemeği yiyip bol bol sohbet ettik. Erkekler yatmak için odalarına çekilmeye başladıklarında kız kıza kalıp sohbet etmenin zamanını kolluyormuş gibi hemen mutfak masasındaki yerlerimizi kahvelerimizle birlikte aldık.

Irmak az kaldı doğumuna nasıl hissediyorsun ?

Irmak : bilmiyorum ya hissedemiyorum gibi yada biraz daha zaman bar acaba o yüzden mi anlamıyorum. Deniz normal mi ?

Deniz : herkeste farklı ilerler süreç bir şey diyemiyorum ama kucağına aldığında öyle derin hissedeceksin ki.

Irmak : bende öyle düşünüyorum e sıra adende

Irmağın söylediği cümle ile gözlerim dolmaya hazırda bekler gibi dolmaya başlamıştı deniz ise masadaki elimi tutup bana bakıyordu , ırmağın durumumdan haberi yoktu. Anlatacak bir vakit olmamıştı.

Zor o  

Irmak : neden ?

Deniz : imkansız değil sadece zor ve tedavi olması gerekiyor

Irmak : ne oluyor adam akıllı anlatın

Deniz anlatmaya başladığında ırmağın gözlerindeki o hüznü görebiliyordum ama en çok da kırılganlığı. Ona anlatmadığım için kırılmıştı haklıydı bu sefer çok haklıydı.

Irmak ben bunu kendime bile zor kabullendirdim , anlatamazdım Özğr dilerim

Irmak : yanında olmak isterdim , sen bu acıyı çekerken sana hevesli hevesli kendi bebeğimi anlatmak zoruma gitti şu an.

Saçmalama lütfen ırmak

Irmak : tedavisi var ve oluyorsun peki bir zamanı veya olmama ihtimali var mı ?

Zaman gösterecek

Kızlarla sohbet oldukça ilerlemişti ki yatmaya karar verip odalarımıza dağıldık. Yatağa geçtiğimde rüzgarın yanına sırnaşıp göğüsüne yattım.

Rüzgar : gelmeseydin saat kaç oldu

Sohbete daldık

Rüzgar : bende insanım ve seni çok özlüyorum ama

Bende , rüzgar yarın evleniyoruz şaka gibi

Rüzgar : sonunda güzelim sonunda

Gözlerimi huzurla kapatıp , yarının hayali ile rahat bir uykuya geçtim.

Gözlerim açıldığında henüz hava bile aydınlanmamıştı bir süre yatakta dönsem de uyuyamadım kalkıp kendime bir kahve yaptım. Kahvemi içip saatin hala erken olduğunu düşünerek geri yatağıma geçtim ve tekrar uyuya kalmıştım.

 

Rüzgar : bu güzel hanım efendi bu gün benim karım olacak uyanabilir mi acaba?

Günaydınn

Rüzgar : günaydın hadi kalk bakalım

Saat kaç

Rüzgar : dokuz olmuş

Hızla yerimden kalkarken

Geç kalacağız kahvaltı hazırlık falan derken offf hadi kalk çabuk

Rüzgar : sakin ol kahvaltıyı dışarda yapacağız arasla konuştuk , sen hazırlan sadece

Harika fikir

Yerimden kalkıp hemen hazırlanmaya başladım , bir yandan mutfağa gidip kahve hazırlıyor bir yandan makyajımla uğraşırken

Rüzgar : getiririm ben kahveni

Dediğinde makyajıma odaklanıp bitirdim saçlarımı da dalgandırdıktan sonra artık hazırdım. Rüzgar çoktan giyinmiş bir şekilde salonda abimlerle beni bekliyordu , salona geçtiğimde tüm gözler üzerimdeydi. Rüzgar yerinden kalkıp birkaç adım bana doğru attığında

Rüzgar : kuğu gibi olmuşsun güzel gözlüm

Teşekkür ederim , ben çok heyecanlıyım

Irmak : çok güzelsin

Deniz : ağlayacağım şimdi

Aras : hadi önce kahvaltıya sonra nikaha

 

Arabalara yerleşip kahvaltı yapmak için mekana geldik , kahvaltılarımızı yapıp bitirdiğimizde hemen yola koyulduk nikah için. İçim içime sığmıyor taşıyordu. Rüzgarın tuttuğum elini sıkı sıkı tutuyor ve asla bırakmıyordum. Nikah salonunda beklerken saatimizin gelmesi ile yerlerimizi aldık. Nikah şahitlerimiz ise ırmak ve Aliydi. Nikah memurunun sorduğu soruya

Rüzgar sert ve emin bir şekilde “Evet” derken ben ise gözlerimde zor duran her an akacak göz yaşlarımla ve titrek sesimle “evet” diyebildim.

Senelerdir , çabaladığımız , kavgadan gürültüden çoğu zaman birbirimizi duyamadığımız , bizden çok etrafımızın dahil olduğu , ayrı geçirdiğimiz koca iki yıla rağmen biz başarmıştık. Biz Evlenmiştik ve ben hayatımın en güzel Evetini söylemiştim. En başta söylediğim gibi bir insandı orayı yuva yapan. Ben yuvamı buldum , savaşıp kazandım. Bu savaşın kazananı Biz olduk. Artık Aden Demirhan oldum.

Nikah bittiğinde hepimiz ayaklanıp bol bol fotoğraf çektirdik , abim birkaç adım bana doğru yaklaşarak

Aras : sen evlendin ya şimdi , artık yuvan oldu gittim diye düşünme sen her zaman benim kalbimdesin , aklımdasın. Sen hep benim küçük kardeşimsin gözbebeğim. Her zaman kapım ardına kadar açık sana güzelim , ve her başın sıkıştığında saniyeler içinde yanınayım. Tel değilsin bu hayatta olduğum sürece istediğin zaman arkanda istediğin zaman yanında olmaya hazırım prensesim. Çok mutlu olun , bir olun sizi seviyorum.

Abi seni çok seviyorum biliyorsun değil mi ? Bu hayattaki en büyük şansımsın.

Abim konuştukça gözlerimden akan yaşlar hızlandıkça hızlandı. Kalbimde anlam veremediğim bir sızı oluştu. Sanki abimle bir bağımız vardı da o kopmuş ve ben artık ayrılmışım gibi. Baran ortamı toparlamak ister gibi

Baran : e hadi gidelim

Aras : öyle yok hemen , güzel bir yemekle bu günü kutlayacağız

Rüzgar : nereye gidelim ?

Aras : ben ayarladım haydi toparlanın

Hepimiz hızla arabalara geçip abimi takip ettik , şık bir mekana geçtiğimizde bizim için ayrılan uzun masaya yerleştik. Hep beraber gülüp eğelenerek güzel bir yemek yedik. Güzel vakit geçirdikten sonra eve geçip eşyalarımızı toparladık ve İzmir’e dönmek üzere yola koyulduk. İçim kıpır kıpırdı , yuvamıza dönmenin vermiş olduğu bir heyecan vardı kalbimde.

Yolda ırmaklar İstanbula geçtiler , biz ise Handeler ve abimlerle izmire döndük , Rüzgarın evine vardığımızda herkes dağılmıştı.

Rüzgar arabadan hızla inip yanıma geldiğinde tek hamlesi ile kucağına aldı

Ne yapıyorsun rüzgar ?

Rüzgar: yani şartlar pek normal değil ama gelin kucakta girmiyor muydu ya ?

Ya rüzgar şaka gibisin

Gülüşerek eve girdiğimizde sadece birkaç gün kalmış olsam da bu evi de benimsemiş ve özlemiş olduğumu fark etmiştim.

Rüzgar : gel benimle

Diyerek merdivenlerden hızla tırmandık ve odamıza girdiğimde , gayet büyük ve tam olarak benim zevkime göre düzenlenmiş bir odaydı

Nasıl ne ara yaptın ?

Rüzgar : zaten yapılıyordu Ankaraya gitmeden önce bende geldiğimizde kalırız diye dokundurmamıştım. İyi ki dokundurmamışım.

Tam benim zevkim

Rüzgar : sevindim güzelim

Rüzgara sarıldığımda ellerini belime doladı aramızdaki tüm mesafeyi kapatarak

Rüzgar : artık karım oldun

Evet kocişş

Rüzgar : yapma güzelim be şu ortamı bozma be kızım

Kıkırdayım dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum “ bozdum mu gerçekten” diyerek daha da sokuldum rüzgara.

Rüzgar : artık ayarlarım devre dışı biliyorsun değil mi ?

Bu zamana kadar olmamış mıydı ?

Rüzgar : görmemiştin

Derken yavaşça yatağa yatırıp üzerime çıktı. Sanki ilk defa bu anı yaşıyor gibi , evlenip birbirimize ait olmayı bekliyor gibiydik.

 

Sabah yanımda buram buram rüzgarın kokusu ile uyandım , yanımdaydı ufak bir göz gezdirdiğimde senelerdir aşık olduğum adama bir kez daha aşık oldum. Artık birdik , bizdik , beraberdik. Rüzgara doğru yanaşıp kafamı omzuna yerleştirdiğimde onun aldığı nefes benim yaşamamı sağlıyor gibiydi.

Rüzgar : Günaydın karıcım

Günaydın kocacım

Rüzgar : erkencisin

Değilim aslında , rüzgar içerden sesler geliyor

Rüzgar : semiha abladır güzelim

Geldi mi ? Ben hemen bir bakayım

Ayaklanmaya çalışırken rüzgar belimden kavrayıp tekrar yatağa çekti.

Rüzgar : kaçmıyor bakarsın , gel bakalım sen şöyle

Beni kendine doğru çektiğinde yüzüne ufak öpücükler kondurmaya başladım.

Rüzgar : kaşınıyorsun ve ben kaşımaya çok müsaitim şu an

Üzerime doğru gelmeye başladığında , gözlerini gözlerime odakladı

Rüzgar : Tam anlamıyla benimsin artık , kulağa çok hoş geliyor

Hafif gülümseyerek yanıtladığımda aramızdaki bir nefeslik mesafeyi komple kapatmıştı.

 

Odadaki banyomuzda hızlı bir duş alıp çıktığımda rüzgarın yanına oturdum

Saçlarımı kurutur musun ?

Rüzgar : tabiki

 

Saçlarımı kurutup üzerimi giydim o sırada rüzgar da duşa girip çıkmıştı aşşağı indiğimizde semiha ablaya seslenmeye başladım

- semiha ablaaa seni çok özledim

Semiha abla : Ev şenlendi bu sesle , güzel kızım hoş geldiniz

Semiha abla valla kahvaltılarını bile çok özledim

Semiha abla : oy kuzum geçin hadi hazır her şey

Rüzgar : bir sorun var mı abla

Semiha abla : yok oğlum her şey istediğin gibi

Rüzgar : sağolasın abla

 

Rüzgar ile kahvaltı ederken bir yandan sohbet ediyor bir yandan gülüşüp duruyorduk.

Rüzgar : güzelim şimdi sen ben olmadığımda dışarı çıkmak istersen semiha ablanın oğlu var o seni götürüp getirecek. Ve bir süre nerde olursan ol görüş açın kadar yakınında olacak anlaştık mı ?

Anlaştık

Rüzgar : ama sen yine de evde olsan daha iyi olur

Farkındayım

Rüzgar : güzel

Rüzgar kontorle gitmem gerekiyordu normalde

Rüzgar : biliyorum , burdan ayarlarım yarın için uygun mu ?

Olur sevgilim

Rüzgar : normalde biraz bekleyecektim bunu konuşmak için ama konu açılmışken seninle bir şey konuşmak istiyorum.

Gözlerimi gözlerinden ayırmadan devam etmesini bekledim kısa süre

Rüzgar : aden tüp bebek deneyelim desem ne düşünürsün ?

Hemen mi ?

Rüzgar : erken mi , istemez misin ?

Yok isterim ama olur mu bilmiyorum. Hazır mıyım onu da bilmiyorum.

Rüzgar : sen nasıl istersen o olucak sadece sormak istedim.

Deneyelim

Rüzgar : emin misin ?

Evet ama rüzgar umutlanma olur mu ? Olmama ihitimali de var

Rüzgar : aynı şey senin için de geçerli güzel gözlüm.

Başımla onayladım rüzgarı , kahvaltımız bittiğinde salondaki yerlerimizi alıp kahvelerimizi içmeye başladık. O sırada denizin araması ile telefonumu açtım

Efendim deniz

Deniz : sahile iniyoruz gelir misiniz?

Şu soruyu bile çok özlemiştim

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp rüzgara baktığımda başıyla onayladı tekrar telefonu yaklaştırıp

Geliyoruz aşkım haberleşiriz

Telefonu kapatıp , rüzgara doğru yaklaşıp ellerimi boynuna doladım

Seni çok seviyorum binbaşı

Rüzgar : çok seviyorum seni

Hazırlanalım mı ?

Rüzgar : hazırlanalım güzelim

Yukarı çıkıp giyinme odasına doğru ilerledim , eşofman takımı alıp hazırlanmaya başladım.

Rüzgar : eşofman mı giyeceksin ?

Olmaz mı ?

Rüzgar : yok olur da sen çok sık giymezsin

İzmir benim yuvam ben burda rahatım , ben burda benim.

Rüzgar : bu ev peki ? Seni rahatsız ediyor mu ?

Ben eskileri ateşe attım ne hatırlamak ne konuşmak istiyorum. Seninle yep yeni bir hayata başladık geçmişteki her şeyi unutalım.

Rüzgar : sen benim bu hayatta başıma gelen en güzel şeysin , çok özelsin farklısın değerlisin. Kelimelere sığmaz ama aden sen benim için yeniden doğuşsun.

Ya rüzgar çok tatlısın şu an

Rüzgarın yanağına bir öpücük bırakıp hazırlanmaya devam ettim. Rüzgar da giyinip geldiğinde o da eşofman takımı giymişti

Ooo  

Rüzgar : ne oldu ?

Bana diyordun sen de giymişsin

Rüzgar : bizde hanım ne derse o

Diyerek yanağımdan bir makas aldı , montlarımızı da giyip evden çıktık. Denizlere amcanın yerini söyledik gelmeleri için. Mekana gittiğimizde bizden önce gelmişlerdi bile fakat yiğit yoktu

Sevgilim nerde ?

Rüzgar : Şu yiğit çabuk büyüsün dövemiyorum bak

Aras : Hayırdır oğlum sana

Rüzgar : karım senin oğluna sevgilim diyor farkında mısın ?

Aras : der sanane

Ya nerde yiğit cidden ?

Deniz : Annem geldi ona bırakıp kaçtık

Iyi yaptınız , ben artık buradayım her gün bana bırakabilirsin.

Deniz : Senin tekrar dönmen en çok beni mutlu etti sanırım

 

Abimlerle oturup bol bol sohbet ettik , mekandan çıkıp biraz sahile dolaşmaya başladık abim ve deniz öncen ilerlerken biz de arkalarından ilerliyorduk

Burası bana fazla huzur veriyor , İlk zamanlar neden izmiri istediğime hiç anlam veremiyordum evet seviyordum ama beni buraya çeken bir şey olduğunu hep biliyordum. Senmişsin meğerse

Rüzgar : Kimseye gönül kapılarımı ardına kadar açmamamın , ısrarla beklememin sonunda sen varmışsın meğerse.

Bana ilk zamanlar demiştin ya , ben bir yapbozdum eksik parçamı arıyordum senmişsin o diye. Bizim bir parçamız hep eksik kalacak belki ama bizde daha sıkı tutunur dağılmayız değil mi ?

Rüzgar : Ben artık bizim dağılmamıza asla izin vermem. Sana yeminim olsun ben bizi kimsenin dağıtmasına izin vermem. Sadece ş

Biliyorum devam etme

Başıyla onaylayıp beni kendine çekti söyleyeceklerini biliyordum “ sadece şehit düşersem ayrılırız” diyecekti. Bunu ondan duymaya hazır değildim henüz , biliyordum ve en baştan itibaren kendime kabullendirdiğim tek konuydu. Ama biz mutlu sonsuzluğu hak ediyorduk artık.

Şu an içimi nasıl anlatabilirim bilmiyorum , hangi kelime , hangi cümle ifade edebilir? Ama sanki biz mutlu sona ulaşmıştık , eksiktik belki ama öyle bir huzur vardı içimde. Aden , daha düne kadar Aden Yıldırım bu gün Aden Demirhan. Rüzgar ile bir şeyler yaşamak iyisiyle kötüsüyle acısıyla tatlısıyla beni büyütmüştü. Ailemin küçük şımarık kızı olarak hissettiğimi en son beş sene önce hatırlıyorum. Şu an ise herkesle savaşacak , herkesi karşısına alabilecek ve güçlü bir kadın duruyor karşımda. Bu halimi daha da seviyor oluşum rüzgar ile dönüşmüş olmamdı. Onunla büyümek onunla tecrübe etmek her şeyi beraber sırtlamış olmak bu kadar huzur vermezdi , veremezdi. O olduğu içindi içimdeki huzur.

 

Arabalara geçip evlere dağılmak için yola koyulduk o sırada rüzgar hastaneden randevu almıştı yarın için. Yolumuza devam ederken

Rüzgar : Bu arada söylemeyi unuttum çocuklar Alilere geçmişler gidelim mi ?

Olur gidelim

Başıyla onaylayıp aliden konumu istedi , evlerine vardığımızda arabadan inip hemen daireye yöneldik. Ali kapıyı açtığında hızla içeri geçip yerlerimizi aldık. Ekibin diğerleri rüzgara bakmamakta oldukça ısrarcılardı , başlarını bir an olsun kaldırmıyorlardı. Rüzgar bunu fark etmiş olacak ki

Rüzgar : Gençler bir sorun mu var hayırdır ?

 

Dediğinde yusuf gözlerini bir an rüzgarla buluşturdu , bense ne olduğunu anlamak ister gibi handeye bakıyordum

 

Yusuf : Komutanım valla biz bilmiyorduk , senin geldiğin gece öğrendik.

Rüzgar : Komutanım demek ?

Kimseden çıt çıkmadı , rüzgar eliyle yüzünü sıvazlayıp hafif eğilerek ellerini dizlerinin önünde birleştirip konuşmaya başladı

Rüzgar : ne zamandır mesai saatleri dışında bana komutanım diyorsun yusuf ?

Yusuf : Biz kendimizi kötü hissediyoruz. Sen bir gün olsun bizden desteğini esirgemedin , kendi kardeşlerin gibi gördün. O herifin sana yaptığı ne biliyim s**** herifi yüzünden aramıza mesafe koymak istersen biz yanlış anlamayız.

Rüzgar yusufun bacağına eliyle vurarak

 

Rüzgar : Sizinle son kez konuşacağım , en başta size söyledim mesai içinde Komutanınızım ama mesai saatleri dışında beni bir abiniz olarak görün dedim. Her anınızda abiniz gibi de yanınızda olmaya çalıştım elimden geldiğince hala daha öyle. O herifin biletini size kesmeyeceğim , ama onunla görüşeniniz konuşanınız varsa şimdi adam gibi çıksın söylesin ben de ona göre hareket edeyim.

Yusuf : yok abi biz hiç birimiz konuşmuyoruz , sana yaptığını hiç birimiz kabul edemezdik.

Rüzgar : eyvallah kardeşim. Eee var mı başka sıkıntı

 

Kimseden ses çıkmadığında hande “ben çay koyuyorum o zaman” diyerek ayaklandığında ben de hemen peşinden kalkıp onu takip ettim. Mutfağa geçtiğimizde

- başka bir sorun yok değil mi hande ?

Hande : yok ya çocuklar kendilerini kötü hissetmişler sadece

Anladım , özlemiş misin buraları

Hande : aden evime dönmüş gibi hissettim resmen.

Ben de öyle

Hande : e sende başlarsın burada bir okula

Öyle bir düşüncem yok şu anlık

Hande : neden istiyordun en son

Çocuk sahibi olmak istiyorum çünkü , okula dönersem sürekli bir tempo olacak. Sakin bir hayat sürdürüp tedavimi olmak istiyorum. Yarın tüp bebek için görüşeceğiz

Hande : Neee ? Aden çok sevindim , inşallah hayırlısıyla görürüz o günleri. Ama olmazsa da karalar bağlamak yok anlaştık mı ?

Ya yok da hande çok pahalıymış bu tüp bebek , kaçıncı denemede olur , olur mu ? Bilemiyorum o yüzden karışığım şu an.

Hande : Ay beni yanlış anlama ama senin kocan Rüzgar Demirhan bir kendine gel istersen bebeğim

Rüzgar o paraları kazanmak için sürekli dağlara , sınırlara gidiyo. Var diye gözüm dönmüşcesine harcayamam ki.

Hande : harcayacağın şey bu hayatta onun en çok istediği şey ama bir de böyle düşün

Haklısın , rüzgara söyleme sakın bak kızıyor para konusu geçtiği an. Yarın her şey belli olur zaten

Hande : Benim içimde bir his var çok yakında , hem de çok

 

Handenin cümlesine içimden “inşallah” demekle yetindim sadece. Bu hayatta hiç bir şeyin olmasını bu kadar çok istememiştim ve Allah içimi biliyor ya ona göre verir hayırlısını demekten başka bir şey demeye dilim de varmıyordu. Hayırlısı.

İçeri geçip sohbetlerine dahil olduk , oldukça keyifliydi hepsi. Hande ile ben de arada da sırada dedikodumuzu yapmaktan geri kalmıyorduk. Saat ilerlediğinde hep beraber ayaklandık binanın önünde

Rüzgar : güzelim sen geç geliyordum

Dediğinde arabanın oraya ilerledim fakat binmedim ne konuştuklarını öğrenmek istiyordum

Rüzgar : Sorun yok değil mi ?

Yusuf diğer çocuklara bakıp gülerek

Yusuf : Abi senin için yoksa bizlik olamaz

Rüzgar : güzel , şimdi sizlere söylediğimi yapıp bana ibanlarınızı atın

Hamit : abi yok biz kabul edemeyiz böyle bir şeyi. Sen yine dönelim de biz döneriz sen nereye biz oraya.

Rüzgar : ne zamandır dediğimi ikiletiyorsunuz ?

Yusuf : abi yok valla kabul edemeyiz biz halimizden çok mamnunuz hatta orda olmayı biz de istemiyorduk sana belli etmemiştik

Rüzgar : Eyvallah yarın konuşacağız tekrar iyi akşamlar hepinize

  

Rüzgar bana doğru adım atmaya başladığında bende ona doğru yaklaşıp çocuklara seslendim “ yarın akşam bize yemeğe davet etsek sizi müsait misiniz” dediğimde rüzgarın yanına gitmiş elini tutuyordum. Rüzgar hafif gülümsediğinde neden böyle bir atılımda bulunduğumu anlamıştı , çocuklar ise rüzgara bakıyorları

Rüzgar : yengeniz bir şey sordu cevap versenize oğlum ne bana bakıyorsunuz ?

Yusuf : geliriz yenge tabi

Bekliyoruz

Rüzgar başıyla onay verdiğinde yanlarından ayrılıp arabamıza bindik. Yola koyulduk

Rüzgar ben çok mutluyum

Rüzgar : Hayırdır güzelim

Bilmiyorum herşey artık yoluna girdi , bir sorun yok , evlendik.

Rüzgar : Aman ağzını hayra aç yavrum

Ay yok yok nazar değmesin maşallah

Rüzgar ile güzel bir yolculuktan sonra evimize varmıştık kapıyı semiha abla açtığında bir an şaşırsam da hemen kendimi toparladım. Salona geçtiğimizde rüzgar kendini bir koltuğa atıp

Rüzgar : semiha abla bize bir kahve yapar mısın ?

Semiha abla : hemen yapıyorum

Rüzgarın yanına oturup

Neden hala burdalar

Rüzgar : Bundan sonra yatılı çalışacaklar

Neden ?

Rüzgar : Tek kaldığında benim kafayı yememem için

Sorun olmazdı aslında

Rüzgar : sana da arkadaş olur işte güzelim

Peki sen öyle diyorsan

Beni kendine çekip sarılmaya başladığında başımı omzuna yaslayıp bir süre kaldık. Semiha ablanın ayak sesleri ile ayrılıp kahvelerimizi içmeye başladık.

Yarın işe gideceksin değil mi ?

Rüzgar : hastaneden sonra güzelim

Iyi o zaman

Kahvelerimizi içip yatak odasına geçtik , bir an önce yarın olmasını istediğimizden mi bilmiyorum ama kısa süre içinde ikimizde uykuya dalmıştık.

 

Sabah çalan alarm sesi ile hızla uyandım rüzgar da hareketlenmeye başladığında ikimizde içimizdeki heyecanla yerimizden kalkıp hızla hazırlandık , aşağı indiğimizde

Semiha abla : kahvaltı birazdan hazır olur

Rüzgar : tamam abla

Ama ben edemem ya aç olmam gerekirse

Rüzgar : sanmıyorum

Riske atmayalım , siz yiyin

Rüzgar : o zaman size afiyet olsun semiha abla biz çıkıyoruz

Sen kahvaltıı yap rüzgar

Rüzgar : beraber yaparız çıkalım hadi

 

 

Evden çıkıp arabamıza yerleştik ve hastanenin yolunu tuttuk , vardığımızda kapıda bizi bekleyen beyefendiye doğru ilerledik. Rüzgarın elini o kadar sıkı tutuyordum ki içimdeki stresi o an elinden çıkartıyor gibiydim. Doktorun odasına girdiğimizde ilk olarak hastane raporlarını ve kullandığım ilaçaları gösterdik , muayne sonrası ise

 

Doktor : evet henüz başlangıç fakat imkansız değil. Tedavinin devam etmesi gerekiyor

Dediğinde rüzgar ile bir süre bakıştıktan sonra

Peki tüp bebek , tüp bebek şansımız var mı ?

Doktor : elbette neden olmasın , düşünürseniz hemen tüp bebek tedavisine başlayalım

O nasıl olacak

Doktor : On günlük iğne vereceğim ve düzenli olarak onları kullanacaksınız. On gün sonra geldiğinizde biz sizlere bir iğne uygulayacağız ve iki gün sonra tekrar geleceksiniz toplama işlemi yapacağız son olarak ise yaklaşık üç dört gün sonra transfer işlemini yapacağız. Transfer olduğu gün bol bol istirahat etmeniz gerekecek ve kafeinli ürünlerden , süt ürünlerinden bir süre ayrı kalmanız gerekecek.

Şu an anlattıklarım yorucu ve zor görünebilir ama emin olun sizin psikolojiniz en önemllisi burada. Stresi hayatınızdan çıkartmanız gerek. Ve bu süreçte duygusal anlamda yorulabilirsiniz normal olarak ama tedavimiz olumlu sonuçlanabilir buna tutunmanızı istiyorum ve moralimizi yüksek tutuyoruz.

 

Doktorun anlattıklarını şaşkınlıkla dinledim , bu kadar uzun ve yorucu olmasını beklemiyordum sanırım. Ağır gelmişti , ne diyeceğimi bilemez halde hala gözlerimi doktordan ayırmamıştım

Doktor : aden hanım hazır mısınız ? Hem duygusal olarak hem fiziksel olarak

Bir an gözlerimi rüzgara çevirdim onun da kararı bana bıraktığının farkındaydım ,

Hazırım başlayalım

Doktor ile tüm süreci detaylı konuşup yapmamız gerekenleri ve dikkat etmemiz gereken noktaları öğrendik. Anladığım kadarıyla ilk denemede tutma olasalığı düşüktü , ve dikkat etmem gereken çok fazla nokta vardı. Rüzgar ücret için danışmaya yöneldiğinde doktorla vedalaşıp yanına ilerledim. Gerekli testler ve tüm tedavi için gerekli ücreti duyduğumda gözlerim yuvalarından fırlayacaktı , rüzgar ise hiç tereddüt etmeden normal karşılayıp onay verdi.

Kan testleri için kan verdikten sonra hastaneden ayrılıp eczaneye uğrayıp iğneleri aldık. Gün içinde doktor bizimle iletişime geçeceğini ve iğnelere başlayıp başlayamayacağımızı haber verecekti.

Eczaneden çıktığımızda arabaya yerleştik

Rüzgar : iyi misin ?

Evet neden ?

Rüzgar : Aden istiyorsun değil mi sadece benim için kabul etmiyorsun ?

Istiyorum hatta belki de senden de çok istiyorum

Rüzgar : Merak etme biz her şeyi el ele halledeceğiz.

Biliyorum

Rüzgar : benimle gelmek ister misin kahvaltımızı beraber yapalım

Olur sevgilim

 

Bölüm : 08.03.2025 01:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...