9. Bölüm

9. Bölüm

Sena şahin
asen24

Aradan birkaç gün geçti ve rüzgar benim karşıma hiç çıkmamıştı. Ve ben delirmek üzereydim belki de delirmiştim. Bu kadar mıydı yani çabalamayacak mıydı ? Ama o gün beni sevdiğini açıkça söylemişti. Sevgisi bu kadar mıydı ? Gitti mi yine ? Aklımdaki sorulara engel olamıyordum. Ve daha fazla dayanamayacak gibiydim. Denizi yangın merdivenine çağırmıştım kimse görüp duymasın diye ve birden ağlayarak

- Yine gitti deniz ya gelmezse tamamen gittiyse ben onu gördüğümde dayanamıyordum evet ama ben onu görmediğimde deliriyorum . Ben bununla yaşayamam bana yardım et de...

Cümlemi bitiremeden bayılmışım. Gözlerimi açtığımda revirdeydim. Denizin anlattığı kadarıyla bayılınca deniz bağırmaya başlamış yardım istemiş ve hemen birkaç öğrenci gelmiş ve öğretmenlere haber vermişler. Ve buradayım işte. Ağlamaktan şişen gözlerim , solmuş yüzüm ve aklımda dönen kurulamamış cümleler. Deniz benim için çok fazla endişeli görünüyordu. Ona iyi olduğumu hava almak istediğimi söyledim. Bahçeye çıktık biraz yürüdükten sonra gözlerim çok kısa bir an onu farketmişti. Hayal görüyorum diye düşünürken donmuştum adeta. Denizin beni hafif sarsmasıyla hayal olmadığını anladım

Deniz : Aden bir daha terslersen tamamen kaybedebilirsin tamamen, bunu sakın yapma.

Deniz çok haklıydı aslında bir daha giderse dayanamazdım , rüzgara yaklaşarak

- Gitmiştin niye geldin?

Rüzgar : Ben senden gitmedim aden

-Kaç gün oldu , senden haber alamayalı kaç gün oldu rüzgar haberin var mı ?

Rüzgar : Göreve gitmem gerekti. Gittim ve döndüm

-Gittin ve gelmeyeceksin sandım

Rüzgar : gidemem..

Rüzgar cümlesini daha tamamlayamadan rüzgarın boynuna sarılmıştım.

Rüzgar da elini belime dolamıştı ve bir süre öyle kaldık. Sonra fark edip hemen ayrıldım ondan “ ben özür dilerim” diyerek okula hızla yürümeye başladım. Arkamdan güldüğünü anlamam zor değildi. Tam içeri girecektim ki Kapıda Kayra önümü kesti

Kayra : bu adam için bu hale geldin değil mi ? Bir oyuncak gibi oynuyor seninle .

-Haddini bil Kayra yeter artık!

Rüzgar tam bize doğru geliyordu ki zil çaldı ve ben elimle rüzgara dur işareti yaptım.

Bu gün derslerim bitmek bilmiyordu resmen bir an önce Rüzgar ile konuşmak istiyordum. Son dersin de zili çalınca derin bir oh çekip arabama yöneldim ve kapıya göz gezdirdim yoktu , yine mi gitmişti yoksa yüzüm hemen düşmüştü tam kapıyı açacaktım ki

Rüzgar : Beni aradınız sanırım hoca hanım , yoruldunuz bu gün size bir kahve almaya gitmiştim.

Onu gördüğümde istemsiz bir gülümseme oturdu yüzüme elindeki uzattığı kahveyi aldım ve teşekkür ederim binbaşı dedim.

Rüzgar : O zaman tekrar karşılaşmak dileği ile

- Gidecek misin ?

Rüzgar : Aden bana bir daha bu soruyu sorma. Sen kovsan da gidemem ben artık. Ama eve gidip dinlenmemiz gerekiyor akşam görüşeceğiz.

Cevabımı aldıktan sonra eve gittim ve hemen Irmağı aradım olanları anlattım. Çok sevinmişe benzemiyordu ses tonu

- Bir sorun mu var çiçeğim

Irmak : kendini bu kadar kaptırmışken tekrar üzülmenden korkuyorum aden. Yıllar sonra yaşıyorsun tekrar bu duyguları ve bu beni çok korkutuyor özür dilerim ama sevincimin de önüne geçiyor

- Haklısın ama ben kendimdeyim ırmak ben o hataları tekrarlamam. Ve temkini bir ilişki yaşayacağım eğer olursa. Ayrıca özür dileme kardeşlerin böyle hissetmesi normal dedim gülerek.

Benim için endişelenmesini elbette anlıyordum , geçmişte yaşadıklarımın en iyi şahidi Irmaktı. Ve ben ona bu yüzden asla kızamadım sadece içini rahatlatmak istemiştim.

Akşam olmuştu ve rüzgardan bir mesaj geldi

“Aşşağıda seni bekliyorum aden”

Bu mesaj sanki aylardır beklediğim mesajdı . Hızlıca anahtarımı ve çantamı alıp evden çıktım.

- Hoşgeldin binbaşı

Rüzgar : hoşbuldum da üstüne bir şey almamışsın sahile gideriz diye düşünmüştüm.

-Almama gerek yok iyiyim böyle

Diyerek arabaya geçtim ve yerime oturdum arkamdan yüzünü sıvazladığını gördüm. Üstümdeki ip askılı crop ve taytım onu rahatsız etmişti anladığım kadarıyla fakat bu benim asla umurumda değildi bu benim okul dışındaki halimdi ve bunu kabullenmesi gerekirdi.

Evime yakın olan sahile geldik. O gözüyle kafelere odaklanmışken

- gerçekten kumsal varken cafede oturmayı düşünmüyorsun değil mi ?

Rüzgar : Üstündeki ile kumsalda oturamazsın aden.

- Daha önce oturdum bir sorun olmuyor gel

Rüzgar : Aden dedim sana

Sesi sert, soğuk ve oldukça gür çıkmıştı. İstemsizce dolan gözlerime engel olmaya çalışarak arkamı döndüm gözyaşlarımı sildim ve tekrar önüme döndüm

Rüzgar : özür dilerim sesimi yükseltmek istemedim

- Sorun değil

Rüzgar kumsala oturup elimden tutarak benimde oturmama yardımcı oldu. Onun zaafını bulmuştum gözyaşlarım.

Rüzgar hemen konuşmaya başladı tekrar başlıyoruz o halde hazır mısın ?

Başımı onaylarcasına salladım ve rüzgarı dinlemeye baladım.

Rüzgar : Ben Binbaşı Rüzgar .... İzmir’de kardeşim ile birlikte yaşıyorum , Annemi ve babamı seneler önce kaybettik. Bir süre İstanbul’da babannemle yaşadık fakat artık kendi düzenimi kurmak isteyerek tayinimi buraya , her milimine aşık olduğum izmir’e aldırdım. Kardeşim buğra çok haylazdır yaramazdır ama benim en değerli parçamdır. Annem ve babamın bana emaneti. Asker olmak çocukluk hayalimdi geçen sene üstün bir başarı kazanıp binbaşı rütbesine ulaştım.

Rüzgar sustuktan sonra beni dinlemek istediğini anlamıştım ve hemen söze başladım

- Ben müzik öğretmeni Aden yıldırım İstanbul’da ailemden ayrı butik bir sitede tek başıma yaşıyordum. Annem avukat babam doktor ve birde canımın parçası abim iç mimar. Onlar hala istanbuldalar. İzmir benim için yeniden başlangıç demekti o yüzden ilk tercime burayı yazdım ve geldi. Bu hayatta benim için en en değerli kişi ailemden olan Irmaktır. Kan bağı olmayan kardeşim. Öğretmen olmak çok kısa süre önce verdiğim bir karardı. Herkes benim ya avukat ya doktor olmamı bekliyordu fakat ben çocuk ruhumu öldürmeyip çocuklarla olmayı tercih ettim. Ailem başta karşı çıksa da abim sayesinde kabul ettiler. Şu an istanbul’u ve arkamda bıraktıklarımı çok özlüyorum. Ama burada da mutluyum tabi ki

Rüzgar cümlemi bitirmemi bekliyormuş gibi hemen soruyu yöneltti

- İstanbul’da yarım kalan bir şey bıraktın mı ?

Soru kafamı kurcalasa bile ne demek istediğini anlamıştım

- Hayır ben yarım kalan şeyleri sevmem binbaşı ya devam ettiririm ya sonlandırırım. Peki senin yarım kalan bir hikayen var mı ?

Rüzgar : Hayır yok

Dedi kendine güvenen bir ses tonuyla. Ve bütün gece birbirimizi tanımak için sorular sorduk sohbet ettik. Hatta o kadar dalmıştık ki güneşin doğduğunu fark etmemiştik. İkimizde aramızda olan şeyleri zamana bırakmayı ve bu şekilde daha doğru bir yol izleyeceğimiz konusunda hemfikirdik.

Aradan birkaç hafta geçmişti Rüzgar ile sürekli konuşuyor , buluşuyorduk her şey olması gerektiği gibiydi. Tek bir sorun vardı o da Kayra.

 

Öğretmenler odasında deniz ve kayra ile oturuyorduk. Kayra ile birebir sohbetimiz yoktu fakat bu üçlü yü de görmezden gelmek olmuyordu aslında arkadaş olarak çok iyiydik. Kayra rüzgar ile aramızda olanların farkındaydı fakat bazen öyle hareketler yapıyordu ki Rüzgar diye bir gerçek yokmuş gibi...Kayra saçıma bakmaya başlamıştı birden uzandı ve saçımdan bir dal kırıntısı aldı.

Kayra : bahçede düşmüş olmalı

- teşekkür ederim kayra hocam

 

Kapıda duran ve baktığında gerçekten korkutucu görünen Rüzgar bizi izliyordu hiçbirimiz geldiğini fark etmemiştik geldiğini sohbet arasında ve birden kükrercesine

Rüzgar : Çek o elini !!!

Diye bağırdı. Deniz ve ben birbirimize bakıp işte şimdi sıçtık der gibi bakışıyorduk. Bu geçirdiğimiz dönemde Rüzgarın çok kıskanç bir yapısı olduğunu anlamıştık.

Kayra : okul da yol geçen hanı oldu elini kolunu sallayan girebiliyor. Biz en iyisi müdür bey ile konuşup güvenliği arttıralım.

Rüzgar : o güvenlik öğretmenleri de , öğretmenlerden koruyor mu Kayra Hoca

Derken sesi yükseliyordu hemen rüzgarın yanına gidip onu odadan çıkardım bahçeye doğru ilerledik

Rüzgar : Bana bak aden o herif sana öyle dokunamaz , sana öyle bakamaz , senin saçlarına asla ama asla dokunamaz anladın mı beni? Zamana bırakalım dedin tamam dedim ama ben bunu kaldırabilecek bir adam değilim. Ya sen mesafeni koyarsın o herifle arana yada benimle arana mesafe koyarsın tercih senin.

Diye haykırıyordu resmen onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim ve bu hali beni tedirgin etmişti. Benim ne suçum vardı şimdi ben ne yapmıştım? Onun sakinleşmesini bekleyip o şekilde konuşmaya karar verdim

- Rüzgar sakinleş o zaman konuşalım olur mu ?

Rüzgar : eyvallah Aden

Bölüm : 02.12.2024 21:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...