59. Bölüm

Evlilik teklifi geldiiii

Sena şahin
asen24

Rüzgar başıyla onayladığında telefonumdan elbise modellerine bakıyordum. Bir tane beğenip rüzgara çevirdim

Nasıl sence ?

Rüzgar : Gerçek fikrimi mi soruyorsun , istediğin cevabı mı ?

Gerçeği rüzgar

Rüzgar : çok açık

Tahmin etmiştim , bencede. Ya açık bir şey olmasın ama kapalı da olmasın ama içinde prensesler gibi hissetmeliyim.

Rüzgar : kolay gelsin sana güzelim

Yardımcı olmuyorsun bana

Rüzgar : ne anlarım kızım elbiseden ben

Ben handenin yanına gideyim en iyisi

Rüzgar : otur oturduğun yerde

Bak benimle doğru konuş sinirlendirme beni

Rüzgar : oturur musun yerinde sevgilim ? Oldu mu

Oldu  

Rüzgar : la havle

 

Bir süre daha oturduktan sonra denizi daha fazla yalnız bırakmamak ve herşyi onunla daha iyi karar verebileceğim için ayaklandım.

Canım ben gidiyorum deniz tek kalmasın gidene kadar yanında olayım en azından

Rüzgar : tamam güzelim çıkışta alırım seni

Tamam sevgilim

Rüzgar da benimle birlikte ayaklandığında kapıya kadar eşlik etti , emreye seslendiğinde hemen arabaya doğru yöneldik kapıyı açarken kulağıma eğilip

Rüzgar : arıyorum aç

Dediğinde yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım , yola koyulduğumuzda rüzgar ile hala telefon açıktı fakat hiçbir şey konuşmuyorduk arada bir nerdesiniz diyip duruyordu vardığımızda ise emreye teşekkür ederek indim arabadan.

İndim kapatabilirsin

Rüzgar: tamam seni seviyorum

Bendee

Telefonu kapatıp hızla eve çıktım deniz beni gördüğüne şaşırmış olacak ki gözlerini birkaç saniye üzerimde gezdirdi

Deniz : aşkım erken geldin ne oldu ?

İstifamı verdim ve anlamadığım bir şekilde direk çıkabildim

Deniz : nasıl yani ? Bir günde ?

Evet bende anlamadım

Deniz : rüzgarın bir parmağı yoksa ben de bir şey bilmiyorum.

Bana da öyle geliyor ama iyi oldu aslında deniz , haftaya nişan olaxak ankaraya yerleşeceğiz çok işim var.

Deniz : e o zaman ben küçük adamı uyutayım sende bize kahve yap elbise , mekan falan bakalım

Tamam yengecim

Deniz : bakmıyorum git kendin bak hala yenge diyorsun aden ya

Seni sinirlendirmeyi seviyorum aşkım

Deniz odasına geçtiğinde ben de hemen üzerimi değiştirip bize kahve yaptım içimde engel olamadığım bir heyecan vardı. Her ne kadar evlilik teklifi almamış olsam da heyecanlıydım. Evlilik bana çok uzaktı , şimdi ise sevdiğim adama kavuşmak için savaşlar veriyorum.

 

Deniz geldiğinde hemen birkaç elbiseye bakmaya başladık

Deniz : Aden merkezde çok güzel bir yer var özel dikim yapıyor düşünmez misin ?

Deniz maddi olarak kendimi çok zorlamak istemiyorum , zaten neyi ne kadar yapabilicem onu da bilmiyorum.Bir mağazadan almak daha mantıklı şu an.

Deniz : Biz buradayız aden saçma sapan konuşuyorsun şu an.

Biliyorum ama size de yük olmak istemiyorum az bir param var kenarda onunla yapacağım.

Deniz : abin izin vermez zaten sen konuş şimdi böyle

Sen bir şey demezsen bilmez

Deniz : aden sen bizim kardeşimizsin her şeyin en güzeli olması için tabiki elimizden geleni yapacağız.

Teşekkür ederim ama hallederim gerçekten.

Deniz gözlerini kaçırıp ekrandaki elbiselere dönmüştü tekrar , biliyordum abime isteğimi söylemem yeterli olurdu yapardı ama ona yğk olmak istemiyordum. Yeni bebeği olmuştu bir ton masraf yapıyordu zaten , kendi başımın çaresine bakabilirim.

Denizle bir elbise bulup deneme için randevu aldık , o sırada rüzgar arayıp çıktığını söyledi , hemen hazırlandım be onu beklemeye başladım. Geldiğinde ise hemen aşağı inip arabaya bindim.

Rüzgar: hoş geldin güzel gözlüm

Hoş buldum , elbise buldum yarın denemeye gideceğim.

Rüzgar : sevindim güzelim

Sohbet ederken kuyumcuya varmıştık hızla içeri girip alyans denemeye başladık , birkaç model arasında kalsak da sonunda karar vermiştik. Kuyumcu yarın alabileceğimizi söylediğinde hemen ordan çıkıp amcanın yerine geçtik. Kahveleri söyleyip amcayı çağırmalarını rica ettik.

Amca geldiğinde rüzgar ayaklanmıştı elini öpmek için , amca ise otur diyerek yanımıza geldi , bir süre sohbet ettikten sonra rüzgar heöen konuya girdi

Rüzgar : amca haftaya nişanımız olacak eğer senin için uygun olursa burada yapmak istiyoruz.

Çok sevindim oğlum allah tamamına erdirsin , tabi ne zaman isterseniz kapım sana hep açık

Rüzgar : eyvallah amca sağolasın , cumartesi olacak gibi görünüyor

Tamam oğlum ben hazırlık yaptırırım çocuklara

Amca ben organizasyon getirsem kurdursam olur mu ?

- olmaz mı kızım sen nasıl istiyorsan öyle olur.

Amcanın bu kadar olumlu yaklaşması içime bir su serpmişti , kahvelerimizi içip tekrar denize gitmek üzere yola koyulduk.

Babaannene haber verdin mi ?

Rüzgar : verdim güzelim

Ne dedi ?

Rüzgar : hiçbir şey

Nasıl yani ?

Rüzgar : güzelim babaannem bu anı bekliyordu zaten sevindi

Başımla onayladım rüzgarı eve vardığımızda rüzgarı öpüp arabadan indim. Eve geçip yiğitle bir süre zaman geçirdim. Yemek yiyip kahvelerimizi içerken telefonuma gelen bildirim sesi ile yanımda duran telefonuma odaklandım. Rüzgar bir ev ilanı atmıştı ilana girip detaylı incelediğimde bu ev bize fazla büyük gibiydi

Bu ev çok büyük değil mi ?

Rüzgar : güzelim evlendikten sonra başka ev değiştirmeyiz diye düşündüm , ilerisi için gayet ideal bence.

Biraz büyük geldi bana açıkcası daha küçük tatlı bir ev olabilir.

Rüzgar : evi beğenmemiş olabilir misin ?

Olabilir bilmiyorum

Rüzgar : Ben biraz daha araştırayım o halde.

Tamam sevgilim

Rüzgar ile mesajlaştıktan sonra telefonumu kapatıp gözlerimi dinlendirmek isterken uyuya kalmıştım. Fazla yorgundum bedenen ve ruhen. Sabah gözlerimi yiğitin ağlamasıyla çok zor açtım. Elime telefonu aldığımda saat 9 olmuştu bile ve rüzgardan 8 mesaj vardı.

Rüzgar : güzelim

Bak bu da çok hoşuma gitti

Uyudun mu güzelim

İyi geceler sanırım uyudun güzel gözlüm

Günaydın

Hala uyuyor musun gerçekten ?

Aden ?

?? 

Mesajlardan çıkıp hemen rüzgarı aradım

Günaydın

Rüzgar : günaydın güzelim

Yorulmuşum galiba

Rüzgar : fark ettim onu

Ne yapıyorsun ?

Rüzgar : bildiğin gibi güzelim

Tamam ben birkaç saat sonra provaya gideceğim

Rüzgar : tamam haber veririsin

Tamam canım

Yiğitle bir süre zaman geçirip haızrlanmaya başladım , içim içime sığmıyor gibiydi sanki bir şeyler eksik ama o olmadan da oluyor gibi. Hazırlanıp evden çıktığımda hızla arabama geçip yola koyuldum. Provaya tek başıma gitmek fazlasıyla canımı sıkmıştı , deniz yiğiti bırakıp gelemezdi hande ise çalışıyordu. Her anında yanında olduğum ırmak ise henüz hiçbir şeyden haberdar değildi olsa bile hamileydi onu yoramazdım. Belki de kendimi eksik hissetmem bundandı. Düşüncelere dalmışken rüzgarın araması ile irkildim

Rüzgar : çıkmadın mı hala ?

Aşkım özür dilerim çıktım ama haber vermeyi unuttum

Rüzgar : haber vermeyi nasıl unutabiliyorsun

Bilmiyorum ya dalgınım

Rüzgar : dikkat et tamam mı

Geldim zaten

Rüzgar : nerdesin ?

Park yeri arıyorum

Rüzgar : mağazanın önünde var

Ne ? Sen nerden biliyorsun ? Rüzgar geldin mi yoksa ?

Rüzgar : seni tek bırakır mıyım hadi gel

Seni seviyorumm

Rüzgar : bendeee

Telefonu kapatırken bir yandan ise arabayı yanaştırmaya başlamıştım. İçimdeki çocuksu heyecanla nağazaya girdik ve beğendiğim elbiseyi denemek için prova odasına geçtim. Aynada gördüğüm aden tam da hayallerimdeki gibiydi ne eksik ne fazla . Rüzgarın karşısına çıktığımda derin bir nefes aldı ve yanıma gelip ellerimi tuttu

Rüzgar : nefes kesen bir güzellik

Beğendin mi ?

Rüzgar : senin beğenmen önemli

Ben çok beğendim ama biraz bol oldu

Cümlemi bitirdiğimde yarımcı olan hanım efendi hemen halledebileceklerini söyledi , bu kadar kolay olmasını beklemiyor olacağım ki aynada bir süre elbiseyi ve kendimi inceledim.

Fiyatı nedir acaba ?

Kiralık mı düşünürsünüz , satın almak mı ?

Dediğinde kiralık olması hem bütçe açısından hemde dolapta duracak bir elbiseye çok yüklü bir miktar ödememek için kiralık oldukça mantıklı gelmişti. Rüzgar ile aynı anda söze girdik

Kiralık

Rüzgar : satılık

Bakışlarımı rüzgara çevirip “kiralık” dedim tekrar rüzgar ise kendinden emin bir şekilde “ senden başkasına yakışmaz bu elbise alalım gitsin.” Dediğinde yardımcı olan hanımefendi ve ben gülümsememize engel olamamıştık.

Ben elbiseyi çıkartırken rüzgarın bir şeyler konuştuğunu duyabiliyordum fakat anlayamıyordum. Ekbiseyi çıkarıp kasaya yöneldiğimde

Rüzgar : hallettim hadi çıkalım

Rüzgar olmaz ama böyle

Rüzgar : riv riv yapma güzelim haydi

O ne demek ya ? Sen niye ödedin elbisenin parasını ?

Rüzgar : aden ben bu konudan sıkılmaya başladım artık bak yeter beni darlama

Rüzgar yürümeyi bırakıp beni kendine çekmişti ve sesi oldukça sertti.

Sıkıldın mı ?

Rüzgar : evet

Peki  

Önüme dönüp tekrar yürümeye başladığımda kokumdan turup beni kendine çekti

Rüzgar : senden değil , bu saçma konudan sıkıldım bizim aramızda bunun konuşulmaması bile gerekiyor ama sen sürekli ısıtıp ısıtıp önüme getiriyorsun.

Rahatsız hissediyorum kendimi anlamıyor musun ?

Rüzgar : sen benim karım olacaksın ne rahatsızlığı ?

Olmadım henüz ayrıca olduğumda da bu kendi paramı kazanmayacağım anlamına gelmiyor.

Rüzgar : evet ama senin benim olmayacak herhalde

Ama evli değiliz

Rüzgar : olacaksın ama , ben güzeller güzeli müstakbel karıma yatırım yapıyorum.

Rüzgar beni kendine çekip sarılmaya başladığında elimi beline dolayıp arabaya doğru yöneldik.

Nereye gideceksin ?

Rüzgar : yüzüklerimizi almaya

Bende geleceğim

Rüzgar başıyla onayladığında arabalara geçip kuyumcuya yöneldik yüzükleri alıp birkaç organizasyon firması ile görüşüp konutanlığa geçtik. Davetiye istemesek de güzel bir dijital davetiye hazırlamak ikimize de mantıklı gelmişti. Akşama kadar davetiyesi , çiçeği çikolatası derken nasıl zamanın geçtiğini anlamamıştık.

 

Cumartesi günü geldiğinde nişan ile ilgili hiçbir eksiğimiz kalmamıştı. Sabah erkenden kalkıp hazırlandım rüzgarın mesajı ile hızla aşşağı indim.

Rüzgar : Bu ne güzellik be yavrum

Beğendin mi ?

Rüzgar : çok

Rüzgar belimden turup kendine çektiğinde ellerimi boynuna dolayıp sıkı sıkı sardım. Arabaya geçitimde ise kahvelerimiz çoktan alınmış ve yanına da atıştırmalıklar unutulmamıştı. Şarkı eşliğinde İstanbula doğru yola çıktık. İlk olarak babaannesine uğradık

Babaanne : yavrum sen benimle bir yukarı gelir misin ?

Tabi efendim

Babaanne : e artık efendim değil , babaanne diyebilirsin.

Tamam babaanne

Babaanne yukarıda kendi odası olduğunu tahmin ettiğim bir odaya çıkardı beni , dolabından birkaç kutu çıkarıp önüme koyduğunda şaşkınlığımı gizleyemedim bir süre. Bu kadar takının ne işi vardı bu odada ?

Babaanne : istediğini seç kızım , hangisini beğenirsin ?

Babaanne gerek yok

Babaanne : o ne demekmiş öyle , olmaz. Sen seçmesen de ben takacağım sana zaten ama senin beğendiğin olsun.

Babaanne sen hangisini beğenirsen onu tak.

Babaanne birini işaret ettiğinde gözlerimi o kutuyu yönelttim. Çok şık bir su yolu set takımıydı. Başımla onayladığımda bana dönüp “ teşekkür ederim.” Dedi önümdeki ellerimi tutarak. Ne için olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve sanırım bunun farkındaydı

Babaanne : Rüzgarı rüzgar olduğu için sevdin , gözün başka bir şeyde olmadı. Teşekkür ederim.

Babaanne ben rüzgarın kalbini , merhametini sevdim. Başka bir şey de istemedim ondan.

Babaanne : Allah sizi yazmış birbirinize çok şükür ki. Çok mutlu olun yavrularım.

Babaanneyle sarılıp aşağı rüzgarın yanına indik , bir süre sohbet edip kahve içtikten sonra ayaklandık. Babaannesinin ailem ile ilgili sorular sormasını beklemiştim aslında , fakat o sanki olanları biliyormuş gibi asla konusunu açmamıştı.

Arabaya binip bir süre ilerledik

Irmaklar ile mi görüşeceğiz ?

Rüzgar : evet güzelim bizi bekliyorlar.

Başımla onayladıktan sonra rüzgar ile nişan ile ilgili anlara ile ilgili detayları konuşuyorduk. Mekana vardığımızda rüzgar her zaman olduğu gibi valeye sert bir bakış atarak kapımı açtırmamış ve kendisi gelip inmeme yardımcı olmuştu. Mekana girdiğimizde ırmakları bulup yanınlarına yöneldik. Siparişleri verip onlara nişan haberini verdik .

Rüzgar : biz nişanlanıyoruz

Irmak : ne ? Nasıl ? Ne zaman ?

Haftaya bu gün

Irmak : ve benim yeni mi haberim oluyor bundan ?

Biz de yeni karar verdik

Irmak : günü bile belli olduğuna göre pek yeni değil gibi

1 hafta önce karar verdik ırmak yeni sayılır .

Irmak : anladım

Irmak aslında neden en başta söylemediğimi sorgulayıp buna darılmıştı. Baran ile rüzgar sohbete dalmışken

Yapma böyle ırmak

Irmak : ben ne yapıyorum aden ? Nişanlacakmışsın bana bu gün söylüyorsun böyle bir düşüncen olduğunu bile bilmiyorum ben. Ben hamile olduğumu öğrendiğim ilk an seni aradım ama senin İzmire gidince önceliklerin değişti.

O ne demek ırmak şimdi ?

Irmak : Deniz ile tanıştıktan sonra beni ikinci plana attın üstüne nir de hande çıktı. Ben geri plana atıldım.

Çok saçmalıyorsun şu an ben seni aska ikinci plana atmak istemedim , belki farkında olmadan yapmış olabilirim ama isteyerek aska yapmam. Deniz orada ki tek arkadaşımdı daha sonra ise abimle evlendi yakınlaşmam çok normaldi ama ne deniz ne bande senin yerini tutamaz. Sen bu yüzden mi aylardır tavırlısın bana ?

Irmak : evet aden rüzgar döndüğünde bile herkesle aranı düzelttin ben hariç.

Çünkü en çok senden beklemiyordum ırmak , biz bu zamana kadar birbirimizden hiçbir şey saklamadık ki. En çok sana kırılmıştım belki de bilmiyorum ama sen ayrısın ne olursa olsun kardeşimsin benim.

Irmak : düğün ne zaman ?

Yaza  

Irmak : ev buldunuz mu eşya dalan ?

Bir de o var , biz ankaraya yerleşiyoruz

Irmak : nasıl ? Neden ?

Rüzgarı istediler ankaradan bende gidiyorum.

Irmak : çok mutlu ol uğur böceğim.

 

Irmak ile kısa süreli sohbet edip baran ve rüzgara dahil olduk. Kahveler içildikten kısa süre sonra ırmağın sürekli telefona bakması dikkatimi çekti

Ne yapıyorsun sen ?

Irmak : hiç.

Bir işler karıştırıyordu , rüzgar ve baran da sürekli fısır fısır konuşuyorlardı. Irmak bir anda

Irmak : ya yeni bir mekan açılmış çok güzel yorumları var akşam gidelim mi ?

Rüzgar : hadi ya , gidelim olur

Baran : gideriz bebeğim

Nasıl bir yer ? Kıyafetim uygun mu ?

Irmak : benden ayarlarız merak etme

Bir süre daha sohbet edip konuştuktan sonra ırmaklara gitmek için ayaklandık. Hepsinde bir haller vardı ve sanırım aklımdan geçenler ve hissettiklerim beni yanıltmıyordu. Bu gece evlilik teklifi alacaktım sanırım. Irmaklara vardığımzda ırmağın sihirli dolabının karşısına geçtim ve kendim için siyah şık bir elbise beğendim. Denediğimde ise tam bana olması içime bir su serpmişti.

Irmak : makyajını da düzelt bence

Yanımda değil , hem iyi gibi ya

Irmak : ilk çekmecede her şey var.

Teşekkür ederim

Makyajımı da tazeledikten sonra aynanın karşısına geçtim çok fazlaydı bu ben değildim

Çok oldu ırmak ya abarttık sanki

Irmak : hayır hayır çok güzel sakın.

Rüzgar içeriden seslendiğinde ona doğru yöneldim beni gördüğümde ayaklandı nir süre göz gezdirdi , bense ona odaklanmıştım fazla yakışıklıydı , karşısında eriyip gitmemek çok zordu.

Rüzgar : naptın sen ?

Çok olmuş değil mi ben dedim ırmağa…

Rüzgar bana doğru yaklaşıp sözümü kesti

Rüzgar : çok güzel fazla güzel olmuşsun

Beğendin mi ?

Rüzgar : çok

Baran : siz önden geçin biz geleceğiz

Hep beraber neden geçmiyoruz ?

Rüzgar : onların uğraması gereken bir yer var güzelim

Başımla onaylayıp evden çıktık. Artık galiba emindim teklif alacağımdan ve her ne kadar bilsem de içimdeki kelebekler dur durak bilmiyordu. Hiçbir şey anlamamış gibi

Nerdeymiş bu mekan ?

Rüzgar : güzelim ilk şirkete uğrayacağız

Bu saatte ?

Rüzgar : maalesef

Tamam canım

Rüzgar aracı kullanırken gözünü benden almakta fazlasıyla zorlanıyordu ben ise yol boyu gözümü ondan alamamıştım. Vardığımızda gelip hemen inmeme yardımcı oldu. Kapıda bizi bekleyen beyefendi “ hoşgeldiniz” dediğinde rüzgar başıyla selam verdi. Elimi bırakmadan hızla asansöre yöneldik en üst kata çıktığımızda çok karanlıktı. Rüzgara biraz daha yanaşmaya başladığımda

Rüzgar : korkma ışıklar açılır birazdan

Başımla onaylayıp elini daha sıkı tuttum , arkamızdan gelen beyefendi

Üzerinizdekileri alabilir miyim efendim?

Rüzgar hemen beyefendinin dediğini yapıp üzerini çıkarırken ben ise ne olduğunu anlamamıştım. Burada etmeyecektir herhalde değil mi ? Bir yandan şaşkın ifadeni düzeltmeye çalışıp bir yandan üzerimdeki kabanı beyefendiye verdim. Terasa doğru birkaç adım attığımızda gözlerimin dolmasına engel olamadım. Yerler güller ve mumlarla çevrili karşımda eşsiz istanbul görüntüsü ve harika bir organizasyon ve tam karşımda benimle evlenir misin yazılı tag. Göz yaşlarım benden bağını koparmıştı , bu kadarını beklemiyordum. Rüzgara döndüğümde hafif gülümseyip beni tam organizasyonun önünde durdu.

Dizlerinin üstüne eğilip cebinden kutuyu çıkardığında elimi ayağımı nereye kayacağımı ne yapacağımı şaşırmış bir haldeydim. Şu an çok daha fazla yakışıklı görünüyordu. Ve her şeyi bu kadar en ince ayrıntısına kadar düşünmesi , ayarlaması benim için uğraşması çok özeldi.

Rüzgar : Tüm imkansızlıklara inat bu hayatla beraber savaşmaya var mısın ? Benimle evlenir misin okyanus gözlüm ?

Bir yandan gözyaşlarımı temizlerken bir yandan başımla onaylayıp bir anda “ Evet” diye çığlık attım. Sanki aylardır bu eveti bekler gibi.

Rüzgar hemen ayaklandığında boynuna atladım , buram buram o kokusunu en derinlerime kadar çektim. Ellerini belime doladığında biraz uzaklaşıp dudaklarını öpmeye başladım

Seni çok seviyorum binbaşı

Rüzgar : seni çok seviyorum okyanus gözlüm.

Yüzüğümü takıp Bir süre sarılı kaldık , sürekli elimi kaldırıp yüzüğüme bakıyordum. Rüzgar beni fark ettiğinde gülümseyip kendine çekti bu anı ikimizde fazlasıyla beklemiştik yeni hayatımıza yeni bir başlangıç yapmak için ilk adımı atmıştık ve davamının da sorunsuz ilerlemesi için elimden geleni yapmaya hazırdım.

Benim için her şeyi en ince düşünen bir adam vardı karşımda gözlerime baktıkça gözleri doluyor. Ve sadece bana karşı böyle olması en özeli olmalıydı.

Rüzgar : üşüdün mü ?

Hayır , çok huzurluyum

Rüzgar : Bir yere daha gitmemiz gerek

Nereye ?

Rüzgar : acıkmadın galiba ?

Gülümseyip başımı tekrar omzuna yerleştirdim

Bir ömür burda kalabilirim.

Rüzgar : bir ömür sana rezerve

Dediğinde saçlarıma bir öpücük bıraktı ve biraz uzaklaşıp ellerimi tuttu

Rüzgar : hadi gidelim

Başımla onayladığımda güllerimi alıp şirketten çıktık ve arabaya geçtik. Çok kısa süre sonra daha önceden de bildiğim fakat önünden geçmekle yetindiğim , fakat Irmakla gitmek için can attığımız bir mekanın önünde durdu. Arabadan inip yanıma geldiğinde belimi kavrayıp kendine çekti mekana girdiğimizde rüzgar ismini söylediğinde beyefendi masamıza kadar eşlik etti.

Masa bile hazırlatmıştı , üzeri güller ile doluydu. Tam köşede ise bir buket daha gül vardı. Sandalyemi çekip oturmama yardımcı oldu ve karşıma geçti. İstanbul tam anlamıyla karşımızdaydı şu an da. Yemeklerimizi sipariş verip sohbet etmeye başladığımızda

Hayal ettiğimden daha fazlası , dizilerde görüp o beğendiğim ama sadece dizlerde olur dedim bir anı bana yaşattın. Seni çok seviyorum çok teşekkür ederim.

Rüzgar : daha fazlasını hak ediyorsun , ama romantiklik konusu bende buraya kadar. Ve ben her zaman senin mutlu olman için burdayım.

Ben seninle mutsuzluğa da varım

Rüzgar elimi tutup baş parmağıyla okşamaya başladı , sohbet ilerledi yemekler yendi. Saat olukça ilerlemişti ,

İzmire mi döneceğiz ?

Rüzgar : güzelim saat geç oldu bu saatten sonra dönmeyiz diye düşündüm ama istersen dönebiliriz sen bilirsin.

Burda nerede kalacağız ? Irmaklar da mı ?

Rüzgar : yok güzelim ne ırmağı ben ayarladım kalacak yer.

Ayarladıysan dönmemize gerek yok.

Rüzgar : sen dönmek istiyorsan dönebiliriz.

Hayır sevgilim sadece sormuştum

Rüzgar : tamam o halde

Yemeklerimizi yiyip mekandan çıktık ve kalacağımız yere doğru yola koyulduk. Kalacağımız yere vardığımızda arabadan inip etrafa bir göz gezdirdim , tanımadığım bilmediğim bir yerdi. Rüzgar yanıma geldiğinde sıkıca elini tutmamdan tedirgin olduğumu anlamış olacak ki

Rüzgar : sorun mu var güzelim ?

Burası neresi ?

Rüzgar : Güvendiğim bir yer merak etme , ben burdayım.

Rüzgarın sıkı sıkı tuttuğum elini hafif gevşetmiş olacağım ki gülümseterek adımlarını yöneltti. İçeri girdiğimizde hanım efendi “kimlikleri alabilir miyim?” Dediğinde çantamdan kimliğimi çıkartırken rüzgar hızlı davranıp vermişti kimliğini. Karşılamada duran hanım efendi “ buyrun” dediğinde rüzgar anahtarı alıp elimi tuttu.

Kimlik ?

Rüzgar : gerek kalmadı

Neden 

Rüzgar : bilmem

Bilirsin

Rüzgarı : hadi bakalım

Yukarı çıktığımızda odaya girip ikimiz de ne yapacağımızı bilemez haldeydik sanki ilk defa baş başa kalmış gibi. Be giyecek kıyafetimiz yoktu. Rüzgar gömleğini çıkarttığında gözlerimi ona çevirdim

Rüzgar : böyle durmam rahatsız etmez herhalde ?

Rahatsız etmez ama gözlerimi alamayacak gibiyim.

Rüzgar gülümseyip başını öne eğdiğinde hemen koşup boynuna sarıldım.

Rüzgar : elbise ile rahat edemeyecek gibisin

Hallederim ben

Rüzgarın çıkardığı gömleği alıp üzerimi çıkartmaya başladığımda rüzgar gözlerini dikmiş beni izliyordu

Bakma öyle

Rüzgar : utandın mı sen ?

Yo neden utanayım canım

Rüzgar : o yüzden mi kızardın

Gülümseyip elbiseyi çıkardım ve rüzgarın gömleğini giydim üzerime. Rüzgar çoktan yatağa yatmış telefonu ile ilgilenirken yanına gidip telefonunu çektim elinden

Rüzgar : ne yapıyorsun ?

Benimle ilgilenmeni istemem dışında mı ?

Rüzgar : kısa bir işim vardı güzelim.

Bu saatte ne işi

Rüzgar : hesap mı soruyorsun sen bana ?

Soruyorum binbaşı

Rüzgar yüzüne keyifli bir gülümseme yerleştirip beni yatağa çektiğinde tam olarak üzerine düşmüşüm.

Bırak işinle ilgilen

Rüzgar : naz yapma bana

Yapmıyorum İşin varmış ilgilen

Rüzgar belimden kavrayıp vücudumuzu birbirine kenetlemişti adeta.

Rüzgar : yapma dediysem yapma

Sanki bunu bekliyormuş gibi başımı boynu ile omzunun arasına yerleştirdim. Güldüğünü anlayabiliyordum

Rüzgar : hiç rahat durmuyorsun ne yapacağım ben seninle

Onu başta düşünecektin ben yüzüğü de taktım , aldın başına belayı binbaşı

Rüzgar : senden gelecek şey belaysa ona da razıyım yavrum

Gözlerimi yarım açıp açmamak arasındayken elime telefonu alıp saate baktım gece 4 olduğunu fark ettiğimde telefonu kapatıp yerine koydum. Sebebini anlamadığım bir şekilde geri uyuyamamıştım. Rüzgara biraz yanaşıp sokulduktan sonra bana sarılması için haraketlendirmeye çalışmıştım ama derin uykuda gibiydi. Başımı göğüsüne koyup kendi kendime mırıldanmaya başladım

“ nasıl çıktın nerden çıktın karşıma bilmiyorum iyiki geldin sevgilim. Bir insan bir insana aile olabilirmiş bana bunu gösterdin. Bana sevmeyi sevilmeyi öğrettin. Sana bunları söyleyemem ama ben sana çok alıştım kokun mesala çok sinir bozucu derecede güzel. Bizim gibi çok güzel”

Kendi kendime konuşurken rüzgarın belimdeki eli sakıca sarmaya başlamıştı beni hemen başımı kaldırıp ona baktığımda gözleri kapalıydı. Uyuyor olmasını diledim içimden ve hemen mırıldanmayı bırakıp içimden konuştum kendimle bir süre. Aslında bu zamana kadar rüzgara söyleyemediklerimi açığa çıkarıyordum.

Bir süre yatakta dönüp durdum ama uyuyamıyordum ve rüzgar da artık haraketlenmeue başlamıştı

Rüzgar : Güzelim niye uyumuyorsun hava bile aydınlanmamış daha

Uyuyamıyorum

Rüzgar geri çekilip gözlerini üzerimde gezdirdi , tekrar kendine çekip sarılmaya başladı

Rüzgar : üşüyeceksin

Sarıl sende

Rüzgar : gel

Rüzgar ile birbirimize kenetlenip tekrar uyumaya çalıştık ama zordu

Rüzgar : Bu şekilde yanımda yatman beni uyutmuyor

Uyu hadi

Rüzgar : uyuyabilsem uyurum herhalde

Kıkırdadığımda başını hafif kaldırıp yüzüme baktı , hafif bir tebessüm ve sitemkar bir şekilde

Rüzgar : gül sen gül

Rüzgar başını tekrar yastığa koyduğunda aramızda mesafe vardı , rüzgarı çıldırtmak fazlasıyla hoşuma gitmişti. Biraz daha yanaşıp aramızdaki mesafeyi kapattım

Rüzgar : yapma yavrum

Yapma güzelim

Yapma sevgilim

Amaaan seninle de uğraşılmıyor

Rüzgar : güzelim gecenin 4 ü ne istiyorsun benden

Sarıl öyle uyu

Rüzgar eliyle belimden tutup kendine çektiğinde burnunu saçlarımda dolaştırıp minik öpücükler kondurdu. O bunu yaptıkça gözlerim kapanmaya başlamıştı.

Bölüm : 08.03.2025 01:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...