Aradan bir ay geçmişti , Tekrar doktora gitmek için erkenden kalkıp yola koyulduk. Muayneye girdiğimizde birden kulaklarımda bu zamana kadar duyduğum en güzel ses olabilecek kadar güzel bir uğultu yankılandı. Gözlerimin dolması ile başımı rüzgara çevirdiğimde ağlamamak için kendini sıkıyordu
Ikimizden de ses çıkmamıştı inanılır gibi değildi , ikimiz de gözlerimizdeki yaşları temizlemeye çalışırken bir yandan doktorun cümlesi ile kendimize geldik
Doktor : cinsiyet belli söyleyeyim mi ?
Rüzgar ile kısa süre bakıştık , ikimizde öğrenmek istiyorduk. Ve cinsiyet partisi her ne kadar aklımda olsa da yapmak istemiyordum. Rüzgara bakışlarımı derinleştirip başımı salladığımda
Rüzgar : emin misin ? Anı kalırdı
Gerek yok zaten bekleyemem heyecandan
Doktor : o zaman şöyle yapalım siz geçin masanın yanına ben anı bırakacağım size
Doktorun dediğini yapıp sedyeden kalktım ve masaya doğru ilerledim , doktor dolaptan bir şey alıp perdenin arkasına geçtiğinde rüzgar ile sandalyelere oturmuştuk bile.
Doktor elinde bir mavi bir pembe balonla çıkarken
Doktor : Kadın doğumcu olunca bu balonlar kaçınılmaz oluyor.
Diyerek telefonunun kamerasını açıp masaya bizi görebilecek şekilde yerleştirdi. Ayaklandığımızda doktor ortamıza girip
Doktor : elimde hangi renk balon kalırsa o sizin bebeğinizin cinsiyeti anlaştık mı ?
Ikimizde başımızla onayladığımızda nefesimiz keislecekti sanki rüzgar heyecandan derin derin nefes alıp vermeye başlamıştı. Doktor bir kaç saniye oyalasa da en sonunda mavi balonu patlattı ve elinde pembe balon kaldı. Rüzgar ile birbirimize bakıp gözyaşlarımızı yarışa soktuk
Dediğimizde ikimiz de şok olmuştuk , meğerse bizim hayallerimiz bile aynıymış. Rüzgarın boynuna sarıldığımda hızla belimden kavrayıp
Rüzgar : Hayallerimin de ötesinde iki kadınla bir ömür geçireceğim
Sarılmayı bitirdiğimizde doktor videoyu bana gönderdi. Doktorun odasından ayrılıdığımızda
Rüzgar : senden bir tane daha geliyor , işim daha zor oldu sanki
Biriyle baş edemiyordun gözün aydın binbaşı küçük versiyonum geliyor , altı ay sonra vizyonda
Rüzgar : İkiniz içinde canımı veririm
Her zaman yanımızda olman yeterli
Rüzgar ile sarılıp eve geçtik. Günler hızla ilerliyordu. Rüzgarın heyecanı hakkında bir süre sonra geçer diye düşünmüştüm fakat rüzgar gün geçtikçe daha da panik bir hale gelmişti. Ayrıca kendini durdurağı olmayan bir kız babası rolüne kaptırmıştı durup durup “ benim kızım ne isterse o olur , benim kızımın neyi eksik , benim kızım isterse yaparım” diyip duruyordu. Tam bir baba olmuştu. Karnım artık fazlasıyla belirginleşmeye başlamıştı. Bu geçen sürede Rüzgar göreve gitmişti giderken “Allaha emanet ol güzel gözlüm , kızımız sana emanet. Olur da dönemezsem onu sabırsızlıkla beklediğimi ve çok sevidğimi hep söyle olur mu?” demişti. Dediği cümlenin ağırlığını o gelene kadar kaldıramamıştım. Ki çok da uzun sürmeden gelmişti , uzun sürmeden dememe bakmayın o bir ay bir asırdı sanki. Günler su misali hızla akıp geçiyordu. Ve artık dokuzuncu ayıma girmiştim o gün her zamanki gibi sabah kalkıp semiha ablanın hazırladığı eşsiz kahvaltımı yaptım , bir süre bahçede yürüyüş yaptım ve eve gelip duş aldım. Evde zaman geçirip bol bol Umayın odasında zaman geçirdim. Akşama doğru sancılarım başlamıştı fakat doktorun söylediği cümleyi aklımdan çıkarmamaya çalıştım “ Yalancı sancılar olabilir , sancıların dayanılmaz ve sık sık olmaya başladığında hemen geliyorsun ayrıca suyun gelirse de sakın bekleme” demişti.
Sancılarım artık yürümemi zorlaştırmıştı , semiha ablanın yanına gidip söylemek isterken birden suyumun geldiğini fark ettim. Korkmuştum , çığlık atarak semiha ablaya seslendim
Semiha abla : kızım ne oldu ? Aaaa aden suyun gelmiş
Ne yapacağım semiha abla rüzgarı ara ne olur sancım var
Semiha abla beş dakika içinde herkese haber vermiş valizleri arabaya yerleştirmiş ve beni de yanına alıp arabaya binmişti.
Semiha abla : Yolda yakalayacağım sizi dedi. Sen derin derin nefes al kızım korkma
Rüzgar seni öldüreceğim rüzgar
Derken nefesimi kontrol altına almaya çalışıyordum hastaneye vardığımızda rüzgar da hemen arkamızdaydı...
Semiha abla rüzgardan sonra Arası ve Handeyi de arayıp haber vermişti. Rüzgar ile birlikte hepsi bu haberle yola koyuldular. Hande ise yolda Irmağa haber verdiğinde Irmak da elinde küçücük bebeği ile yola koyulmuştu.
Hastanenin önünde aden rüzgarı gördüğünde
Aden : Rüzgar sancım , dayanamayacak gibiyim
Rüzgar : Güzelim , yavrum sakin ol geldik nefes al
Acilden giriş yaptıklarında hemen Adenin doktoru gelmişti , muayneden sonra
Doktor : Doğum başlamış alıyoruz doğuma
Doktor : korkma , iyi şu an. Yanında olmak ister misin ?
Rüzgar : dayanamam ki onu öyle görmeye
Doktor : istersen gelebilirsin doğuma
Rüzgar : geleceğim onu tek bırakamam
Doktor doğumhaneye girdiğinde hemşireler rüzgarı hazırladılar. Doktor adenin yanına gittiğinde
Doktor : aden beni dinle sadece benim sözlerime odaklan sana söz veriyorum sadece 5 dakika
Aden doktoru dinlerken rüzgar da içeri girmişti ,
Aden bir yandan bağırıyor bir yandan rüzgarın burada olmasına anlamaya çalışıyordu
Rüzgar : Buradayım güzelim yanındayım bitecek birazdan sabret
Aden akan göz yaşları ile doktora çevirdi başını
Doktor : Aden sancı girdiğinde ıkınacaksın ama son nefesine kadar anlaştık mi ? Sancın gittiğinde ise derin bir nefes alacaksın
Aden : tamam hadi artık gelsin kızım
Aden doktorun her dediğini dikkatle uygulamaya çalışırken bir yandan ise baş ucundaki rüzgarın elini sıkıyordu , rüzgar ise adenle birlikte ağlıyordu. Şu an ki manzara tam olarak çektikleri en güzel acıydı.
Doktor : Aden çıktı , son gez güzelim hadi
Aden rüzgarın sıkı sıkı tuttuğu elinden daha da güç alarak son kez tüm gücü ile ıkındı ve o gözyaşları ile dolu olan gözlerinin önüne bir bebek çıktı.
Doktor , göbek bağını kesene kadar kimseden çıt çıkmamıştı herkes bebekten bir ses bekliyordu ki çok uzun sürmeden Umay tüm hastaneyi inletecek bir ağlama ile hayatımıza geldi.
Rüzgar ile aden , ikisi de terler ve gözyaşları eşlinde yeşil örtüye sarılmış olan kızlarını alıp ilk kez onunla tanıştılar.
Rüzgar : Hoş geldin kızım , hoş geldin Umayım
Aden konuşamadan sadece ağlayarak Umayı göğüsünün üstünde yatırıyordu durup durup onu kokluyor ve içine çekmek istiyordu. Hemşireler Umayı alıp kontorle götüreceklerini söyleyip aldılar. Aden ise rüzgar ile sarılı bir şekilde doktorun bitirmesini bekliyordu.
Doktor : gözünüz aydın , bitti. Kızımızı da alıp odamıza geçelim buyurun
Hemşireler Umayı Adene verecekken doktor söze girdi
Doktor : Babamıza verelim odaya kadar o eşlik etsin
Dediğinde rüzgar bir an Umayı almaya korkup çekindi aden ise kıp kırmızı olmuş gözleri ile gülmeye çalışıyordu. Rüzgar kucağına aldığında tekrar dolan gözlerini kontrol altına alıp odaya geçmeye başladılar. Odanın önü tıka basa doluydu , tüm sevenleri haber alıp buraya toplanmışlardı. Ve tabiki kızlar odayı çok güzel bir şekilde süsletmişlerdi.
Bebeği görenler gözyaşlarına hakim olup tebrik etmeye başladılar. Adeni yatağına yatırdıklarında Umayı ise hemen yanındaki yatağa koydular. Rüzgar ise onların başından bir saniye bile ayrılmıyordu. Deniz adene yardım için yanında kalıyordu.
Rüzgar ve aden bir an olsun gözlerini Umaydan ayırmıyor ve her hareketinde panikliyorlardı.
Gece deniz kahve almak için kafeteryaya indiğinde Aden de uyuyordu rüzgar Umayın baş ucuna geçip
Rüzgar : Bu hayattaki en değerli varlığımsın güzel kızım , karanlığımıza ışık oldun bizi tamamladın. Iyi ki geldin iyi ki geldin de bize paha biçilemez bir servetin ne demek olduğunu öğrettin.
Derken bir yandan da umayın o bebek kokusunu içine çekiyordu. Günler hızlı akıp geçmeye başlamıştı. Rüzgar ve Aden çok güzel birer anne baba olmuşlardı...
Rüzgar ve aden , tanıştıklarında yaşayacaklarından habersiz iki deli aşıktı. Yılların onlara çok da iyi davrandığı söylenemezdi. Onlar iki deli nehirdi ve birleştiklerinde durulmayı bilmeden hırçınlaşıyorlardı. Yaşadıklarından ders çıkarmış ve acılarını en derinlerine kadar yaşayarak birbirlerinden ayrı geçirdikleri iki yıl onlara iyi gelmişti. Tekrar bir olup birlikte olup emin adımlarla yürümek veridkleri en doğru karardı. Onların sevgisi karşılarına çıkan tüm engelleri aşacak kadar büyüktü. Şimdi ise hayatlarına güneş gibi doğan Umay girmişti. Aile olmak neydi , bir insan koşulsuz uçsuz bucaksız nasıl sevilirdi onu kızları Umay ile anlayıp artık tamamlanmışlardı.
Aden Demirhan , verdiğin çaban , sabrın , ve sevdiğin adam için savaşın. Mutlu sona erdi. Hayat karşına kızın ve kocan ile bütün güzelliklerini sersin. Sen bir uğur böceğisin ve gittiğin her yere şans getirirsin.
Rüzgar Demirhan , attığı her adımı bile sorgulayan , tek bakışı ile karşısındakileri hizaya geçiren binbaşı. Sevdiğine olan merhametin , sevgin , hoşgörün en çok da aşkın yakışmıştı sana Bir adam nasıl severdi bize onu gösterdin , bir adam senin gibi sevmeliydi. Şimdi ise bu sevgin merhametin kızına ışık olsun. Sen karının tek aşkıydın şimdi ise kızının ilk aşkı. Allah ayağına taş değdirmesin , seni karına ve kızına bağışlasın.
Demirhan Ailesinin yeni üyesi UMAY DEMİRHAN. Hayatın uzun olsun güzel kız , Annen kadar güçlü baban kadar merhametli ve ikisi kadar sevgi dolu olman dileği ile. Adınla yaşa...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
38.13k Okunma |
2.08k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |