46. Bölüm

Geldiii

Sena şahin
asen24

 

Tek bir mesaj bekliyordum ondan gelecek bir tane mesaj. Gelmedi , saatler geçti , günler geçti haftalar geçti ama gelmedi. Rüzgar gideli 2 hafta oldu , Handeye sürekli soruyordum haber yok mu ? Bir şey olsa haber gelir değil mi ? Gelecek sağ salim dmeekten başka bir şey diyemiyordu o da. Havalar artık oldukça soğumaya başlamıştı. Kapımda arabam vardı fakat ben hala taksiyle gidiyordum okula. Rüzgar döndüğünde tekrar araba kullanmaya hazır olduğumu söyleyecektim ona , bekliyordum. Doğum günü de yaklaşıyordu. Yine mi ayrı olacaktık biz şimdi.

O gün yine sabah erkenden kalkıp hazırlandım hande de sanırım benim sesime uyanmıştı. İçeri geçtiğimde Hande hazırlanıyordu

Sabah sabah nereye bir sorun mu var hande ?

Hande : Albay çağırdı.

Bir şey oldu değil mi ? Söyle ne oldu

Hande yanıma gelip iki kooumdan tuttu

Hande : Sana yemin ederim bir şey bilmiyorum olsa ilk benden duy diye saklamam emin ol. Belki işler vardır o yüzden çağırmıştır.

Peki gittiğinde bana haber veriri misin ?

Hande : tabiki veririm

Hande ile birlikte hazırlanıp evden çıktık , beni okula bıraktıktan sonra o da komutanlığa gitti. Bu gün sadece 2 dersim vardı. Ve ikisinin arasında 1 saat boşluk vardı. İşte bundan nefret ediyordum. İlk dersimi bitirdikten sonra öğretmenler odasına geçtim. Kendime bir kahve yapıp telefonuma bakmaya başladım. Bu arada ırmakla uzun süredir ne konuşup ne görüşmüştük. Aramıza büyük bir soğukluk girmişti. Ve ikimiz de galiba buna alışmıştık. Arkadaşıyla olan bir fotoğrafın altına “en değerlim” yazmıştı. Bu yazı beni gülümsetti , bana derdi önceden şimdi bir başkasına. Çok ğstünde durmadan hikayeyi izleyip geçtim.

Hande mesaj atmış mı diye kontrol ettim , atmamıştı merakıma yenik düşüp hemen yazdım ona

Hande haber verecektin , rüzgardan bir haber var mıymış?

Hande görmemişti , görünce dönerdi. O sırada bir de rüzgara yazmadığım aklıma geldi hemen ona da yazdım

Günaydın sevgilim , sabah yazmayı unutmuşum okuldayım bir saat boşluğum var sonra diğer dersime girip çıkacağım. Havalar soğudu sıkı giyin olur mu hasta olma. Dikkat et kendine. Seni çok seviyorum kalbim.

Biraz daha sosyal medyada dolandıktan sonra zilin çalması ile son dersime girmek ğzere odadan ayrıldım.

Ders bittiğinde eşyaları toparlayıp önce öğretmenler odasına geçip notlarımı dolabıma yerelştirdim. Daha sonra hazırlanıp ayrıldım. Bahçede yürürken gözüm bir an kapıda duran handeye ilişti. Durdum. Başımı hayır anlamında salladım. O bana yaklaşıyordu ben ona…

Hayır , bir şey olmadı değil mi ? Beni almaya geldiğini söyle. Bir haber yok de. Amabir şeyy olmuş deme.

Söylediklerimle handenin gözleri dolmuştu tek eliyle bir anda tüm gözyaşlarını sildi ve kapıyının arkasını gösterdi. Birkaç adım attım kapıya doğru.

Rüzgar kapının orda ellerini beline atmış rahat pozisyonunda tam da karşımdaydı. Kendimi toprlayıp koşarak boynuna atladım. Bacaklarımı beline kenetledim , başımı omuzlarına.

Geldin.

Geldim.

Çok korktum rüzgar gelmeyeceksin siye çok korktum

Çok özledim aden , özlemin yüreğimi bir kor gibi yaktı.

Bir süre ayrılmadık , uzun bir süre… Bir anda başımı omuzlarından kaldırıp

evimize gidelim

Dediğimde rüzgar saçlarımla oynamaya başlayarak

Güzelim önce komutanlığa gitmem gerek. Albaya rapor vermeden geldim . Şu an burada olduğumu bilmemeli.

Tamam bende gelicem.

Geliceksin tabiki

Hande önden biz onun arkasından arabaya doğru ilerledik.

Rüzgar : hande al anahtarı sür , ben adenin yanında oturacağım.

Rüzgar arka koltuğa yanıma geldi. Sarılmayı hiç bırakmadı kulağıma eğilip

Rüzgar : Aklımı başımdan alıyorsun.

Dudağına minik bir öpücük kondurdum o ise sözlerine devam etti

Rüzgar : ve bu yeni bir şey değil. Aklımı seninle bozdum.

Dediğinde handenin dikiz aynasından bize bakıp gülümsemesini fark ettiğimizde

Rüzgar : Dön önüne

Hande ile gülmeye başladık. Komutanlığa gittiğimizde herkes buradaydı. Ben hemen rüzgarın odasına geçip onu beklemeye başladım. Saniyeler dakika , dakikalar saat oluyordu geçmek bilmiyordu. O sırada kapı çalındı

Ali : gelmedi mi daha

Bekliyorum

Ali: gelir şimdi

Ali cümlesini bitirmeden rüzgar gelmişti bile Aliye dönerek

Rüzgar : Hadi sizde hazırlanın bize geçelim.

Ali : Siz beraber gidin biz sonra geliriz

Rüzgar : Biz zaten beraberiz hadi kapıda bekliyorum.

Ali kapıyı kapatıp çıktığında yüzüm asılmıştı. Daha yeni gelmişti zaten baş başa kalmamız gerekmiyor muydu? Rüzgar bunu fark ettiğinde hızla yanıma geldi

Rüzgar : ne oldu okyanus gözlüm niye astın suratını

Ben baş başa oluruz diye düşünmüştüm

Rüzgar : güzelim daha çok zamanımız olacak , ben yokken hep senin yanında oldular şimdi ayıp olurdu.

Başımı onaylar anlamında salladım. Kapıya doğru yöneldiğimizde hande ve ali bizi bekliyordu. Hep beraber arabalara binip evimize doğru ilerledik. Rüzgar elimi asla bırakmıyor sıkı sıkı tutuyordu. Arada bir yoldan gözünü ayırıp bana bakıyor gülümsüyor ve önüne bakmaya devam ediyor. Buradaydı , gelmişti kalbim sanki bir savaştan galip gelmişti.

Eve vardığımızda rüzgar kısa süre eve göz gezdirdi , yemeklerimizi sipariş ettikten sonra sohbet etmeye başladık. O sırada çalan kapı ile ayaklandığım olduğum yerden hızla adımlarımı kapıya yöneltirken

Rüzgar : Sen geç ben alırım

-kalktım bile alırım ben

Rüzgar : Aden geç içeri

Rüzgara göz devirerek salona ilerledim kısa süre sonra arkamdan o da geldi. Masaya geçip yemeklerimizi yedik. Sohbet ederken

Rüzgar : Ee düğünü ne zaman düşünüyorsunuz?

Ali ve hande birbirlerine bakıp gülüştüler

Ali : bu yaz

Hande : yani inşallah bu yaz olur

Gerçekten mi , çok sevindim

Hande : Zaten aynı evde yaşıyoruz bir evde olması gereken çoğu şey de var. O yüzden fazla bir masrafımız olmayacak. Bu yaza düşünüyoruz bakalım.

Rüzgar : olur olur herşeyi hallederiz siz merak etmeyin

Ali rüzgarın bacağına vurarak

Ali : Eyvallah kardeşim

 

Bu kadar kolay mıydı gerçekten bu kararı vermek , bizde aynı evde yaşıyorduk ama neden bu kadar kolay veremiyordum bu kararı ben.

Ali : Siz ?

Rüzgar : Biraz daha zamanı var

Gözlerimi büyüterek rüzgara baktım , şaşkınlığımı gizleyemediğim her halimden belliydi

Ali : Hayırlısı olsun.

Hande : biz de kalkalım artık , hadi

Hande ve aliyi yolcu ettikten sonra

Rüzgar : Benim bir duş almam gerek

Başımla rüzgarı onayladım. Kurduğu cümleyi sorguladım bir süre. Vaz mı geçmişti evlenmekten. İstemiyor muydu ? Ben kafamdaki düşüncelerle boğuşurken rüzgar duştan çıkıp giyinmişti bile. Hemen kahvelerimizi yapıp oturup sohbet etmeye başladık.

Rüzgar : Neler yaptın ben yokken.

Yazdım san her şeyi.

Rüzgar : gördüm , teşekkür ederim.

Ne için

Rüzgar : Her yaptığını haber verdiğin için

Aklının bende olduğunu biliyordum.

Rüzgar : gel yanıma

Sanki bunu bekliyormuş gibi hızla ayaklandım ve yanına geçtim. Tek eliyle belimi kavradığında başımı omuzlarına koydum. Elimi ise göğüsünün üstüne yerleştirdiğimde kalbi hızlı atıyordu.

Yorgunsun yatalım mı ?

Rüzgar : şu an tüm yorgunluğum geçti.

Uyuman gerek

Rüzgar : yarın izinliyim güzelim.

Aaa çok sevindim ama neden ?

Rüzgar : görevden yeni geldiğim için.

Başımla anladım der gibi onayladım. Bir süre sessizce kaldık. Odadaki tek ses nefeslerimizdi.

Rüzgar : gel hadi , yatalım

Uzattığı eli tutarak odaya geçtik. Yatağa uzandığımda yanıma kıvrıldı, birbirimize kenetlendik. Nefesi nefesim ile çarpışıyordu. Bir eliyle saçlarımı okşamaya başladığında bir süre beni izledi bense onu.

Rüzgar : Aden

Hı  

Rüzgar : çok özledim

Rüzgar

Rüzgar : efendim güzelim

Çok özledim …

Gözlerimi açmak ve açmamak arasında bir yerdeydim biraz haraketlendiğimde rüzgarın yanımda olmadığını fark etmem ile komidinde dura. Telefonumu alıp saate bakmam bir oldu. Saat gece 4 dü. Neredeydi bu adam. Yerimden kalkıp salona doğru ilerlerken mutfaktan rüzgarın seslerini duymaya başladım

Rüzgar : İmkansız öyle bir şey olması

Kiminle konuşuyordu gece gece , hemde sessiz bir şekilde. İçime düşen kısankçlığa dur diyemezken daha da yakınlaştım dinlemek için.

Rüzgar : Adene bunu söyleyemem

Neyi söyleyemezdi ne oluyordu allah aşkına , kimdi konuştuğu ve bana söyleyemeyecek olduğu şey neydi?

Rüzgar : Yarın konuşuruz

Rüzgar telefonu kapattığında tam çıkıyordu ki karşısına dikildim , rüzgar irkilip kendine geldi.

Rüzgar : Gece gece aklımı çıkardın aden.

Bana söylemen gereken falat söyleyemediğin şey ne ?

Rüzgar : zamanı gelince söyleyeceğin.

Şimdi öğrenmek istiyorum. Gecenin bi yarısı gizli gizli telefonda konuşturacak kadar önemli olan şey ne bilmek istiyorum.

Rüzgar : Bir dakika bir dakika sen ne ima ediyorsun anlamadım.

İma etmiyorum soruyorum.

Rüzgar : sen bir kadından şüphe ediyorun değil mi?

Rüzgar bu kadar uzatmak yerine cevap vermiştin çoktan.

Rüzgar : cevap vermiyorum , senin bana güvenin bu işte. Sürekli aynı şeyi yapıyorsun.

Rüzgar cevap verecek misin ?

Rüzgar : hayır sana zamanı gelince söylerim dedim.

Rüzgar lafını daha bitirmeden arkamı dönüp yatak odasına geçtim ve yattım. Arkamdan söylendiğini duyabiliyordum. Gelip yatağa yattığında arkam dönüktü iyice yaklaşarak eliyle beni kendine çevirdi. Burun burunaydık. Eline telefonu alıp arama ekranını açtı. Saati ve ekranı gösterip

Aliydi

Neden uzattın o zaman

Çünkü bana güvenmeni istedim , birşeyleri kanıtlamadan sadece bana güvenmeni.

Gecenin bir yarısı yanımdan kalkıp gidiyorsun mutfakta biri ile sessiz bir şekilde konuşuyorsun. Normal değil mi ?

Değil , ben asla ama asla böyle bir düşünceye kapılmazdım.

Sen benim sensiz yapamadığımı biliyorsun , sen yokken benim delirdiğimi hayatıma devam edemediğimi biliyorsun. Senden vazgeçmeyeceğimi biliyorsun. O yüzden senin düşünmemen çok normal.

Ciddi misin sen şu an ?

Evet 

Sen benim sen yokken hayatıma devam edebildiğime ne kadar inanmışsın. Kusura bakma ama o geçen 2 senede hayatına birini almayı düşünen sendin ben değil. Ben artık uzatmak istemiyorum. Uyuya bilirmiyiz?

Tamam  

Rüzgar arkasını dönüp yatmıştı. Kırmıştım ama içimdeki kıskançlığın dur durağı yoktu. Gözlerim dolmuştu haftalardır hasretiyle yandığım adam arkasını dönüp yatmıştı. Vücudumu ona doğru yaklaştırdım, elimi çıplak olan sırtında bir süre gezdirip arkasından sarıldım. Kulağına doğru eğilerek

Sarılmazsan üşürüm.

Rüzgar : yorganın var

Yorgan kalbimi ısıtmaz

Rüzgarın gülümsediğini nefes alışındna anlamıştım. Devam ettirdim

Sen yokken çok üşüdüm , şimdi de yoksun.

İşte bu diye bağırmak istedim. Rüzgar bir anda bana dönerek belimden kavrayp kendine çekti

Rüzgar : Buradayım

Sarılmıyordun

Rüzgar : beni deli edeceksin artık.

- Ben birşey yapmadım

Rüzgar : Aklımla oynama güzelim

Yüzümde hafif bir tebessümle bana sarılan adama daha sıkı sarılmaya başladım. Aklımda dönenlere bir süreliğinde dur diyerek haftalardır özleminden kahrolduğum adamın kollarında kapattım gözlerimi.

 

Gözlerimi açmakta zorlanırken rüzgarın ellerini vücudumda gezdirmesi ile kendime geldim.

Rüzgar : Günaydın okyanus gözlüm

Günaydın sevgilim , yeni mi uyandın

Rüzgar : rüya gördüğünü bilecek kadar erken uyandım.

Rüya görmedim.

Rüzgar : gördün

Kabustu

Rüzgar : ben buradayım artık korkma.

Semiha abla geldi sanırım , kalkalım artık

Rüzgar : Günaymadı ki daha bana

Rüzgarın dudağına minik bir öpücük bırakıp geri çekildim

Rüzgar : Bu da Gün de kaldı hala aymadı

Yaklaşıp tekrar öptüm , uzunca.

Rüzgar : işte şimdi günaydı , kalk bakalım

 

 

Odadan çıkıp salona ilerlediğimde semiha abla gelmiş kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. Onun yanına mutfağa doğru ilerlediğimde

- günaydın abla

- günaydın kızım , hazır gel otur hadi arkadaşın yok galiba

Hande yok ama başkası var

Semiha abla bir an kaşlarını şattı şaşırmıştı , başını kim olduğunu sorar gibi salladığında

rüzgar : Günaydın semiha sultan

- Aaa hoş geldin oğlum , çok şükür geldin.

Rüzgar çoktan sofradaki yerini almış hatta tabağına bir şeyler doldurmaya başlamıştı , bir süre kapıdan onu izledim. Bir adam çay içerken bile yakışıklı olamazdı. Rüzgar yakışıklıydı ve evime çok yakışıyordu.

Rüzgar : Semiha abla özet geç bakalım , benimki rahat durdu mu ben yokken

Derken Semiha ablaya bakarak göz kırptı , Semiha abla gülmesi bittiğinde söze başladı

Gizli gizli ağlamaları saymazsak kahvaltısını yaptı merak etme. Arkadaşı zaten başındaydı hep.

Şey bende buradayım ve benden küçük bir çocukmuşum gibi bahsediyorsunuz şu an.

Rüzgar ve Semiha abla gülmeye başladılar. Masada bir kaç şey atıştırıp hazırlanmak için odama geçtim bir yandan hazırlanıp bir yandan semiha ablanın yaptığı kahvemi içiyordum. Hazırlanmam bittiğinde salona geçip montumu giyiyordum

Rüzgar : hızlı hazırlanmışsın niye haber vermiyorsun

Çünkü sen evde dinleneceksin ben giderim

Rüzgar : üzerimi değiştirip geliyorum aden bekle.

 

Bir yandan rüzgarı bekliyordum bir yandan ise telefonumu kurcalıyordum , o sırada ırmaktan gelen bir mesaj olduğunu fark ettim. Müsait bir zamanda bakarım diye düşünerek telefonu kapattığımda tüzgar da gelmişti.

Rüzgar : Semiha abla akşama yemek yapma biz geç geleceğiz

-tamam oğlum

Rüzgarı takip ederek evden ayrıldık. Arabaya bindiğimizde hemen sorumu sordum

Akşam bir işimiz mi var ?

Rüzgar : Yemeğe gideceğiz güzelim

Ikimiz mi ?

Rüzgar : belki hande ve ali de eşlik eder eğer istersen.

- fark etmez.

Okula vardığımızda yanağından öperek araçtan inerken rüzgar okulun bahçesindeki kayraya takılı kalmıştı

Rüzgar : dikkat et aden

Merak etme

Hızla arabadan inip öğretmenler odasına geçtim. Bir an olsun kayra bir şey derse diye düşünmeden edemedim. Neyse ki dememişti ve bir sorun çıkmamıştı. Bu gün 4 dersim vardı ve hepsi ard ardaydı.Ders aralarından birinde hemen rüzgara mesaj attım

Ne yapıyorsun haber vermemişsin?

Rüzgar : Albayın yanına geldim yazamadım güzelim.

Anladım bir sorun mu var ?

Rüzgar : çözmeye çalıştığım bir sorun var . Çözemezsem öğreneceksin.

Öyle olsun , seni seviyorum derse gireceğim

Rüzgar : seni seviyorum.

 

Telefonu bıraktığımda dün gece ali ile de bu konu hakkında konuştuklarını anlamam pek de zor olmamıştı. Umarım bizi etkileyecek bir sorun değildir. Çünkü artık hayatımızda oluşacak herhangi bir sorunu kaldıracak halde değiliz. Rüzgarın görevlere gidecek olması tek sorunumuz olarak kalmalı artık. Derslerim bittiğinde öğretmenler odasına geçip kitaplarımı ve notlarımı dolabıma yerleştirdikten sonra hazırlanıp kapıya yöneldim. Kapıda rüzgarı gördüğümde içimden “ her gün zaman geçtikte daha fazla yakışıklı oluyor , nasıl baş edeceğim bununla” diye geçirmeden edemedim.

Siyah boğazlı kazağın içinde fazlasıyla belirgin olan kasları , keskin yüz hatları , siyah buğulu gözleri karşısında kendimden geçmek üzereydim.

Kendimi toparlayıp yanına yaklaştığımda gözlerimi üzerinde şöyle bir gezdirdim

Rüzgar : Alıcı gözüyle bakmak bu olsa gerek

Bu gün fazla mı yakışıklı oldun sanki ?

Rüzgar : Sen beni üniformayla görmeye fazla mı alıştın acaba?

Normal halim diyorsun yani , bu daha kötü bence.

Rüzgar kafasını yana çevirerek gülümsedi. “yapma rüzgar yapma” içimden kendimi durdurmaya çalışıyordum. Rüzgar elini uzattığında sanki onu kapacaklar gibi bir anda tuttum elini. Gülmeye başlamıştı

- niye gülüyorsun ?

Rüzgar : Kaçıramazlar korkma

- Komik değil binbaşı.

Rüzgar : Senin boyun mu kısaldı sanki ?

- Başkalarıyla karıştırma beni

Rüzgar resmen kahkaha atmıştı bu dediğime elini omzuma atarak beni kendine çekti

Rüzgar : kimseyle karıştıralamayacak kadar güzel ve özelsin.

 

Bölüm : 06.02.2025 01:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...