Duştan çıktıktan sonra üstümü giyip koltukta oturmuş televizyondan gözünü ayırmayan sevgilimin yanına iliştim. Ellerimi beline dolayıp başımı omzuna yerleştirdim. Derin derin nefes alıp veriyordu. Konuşmalar onun da canını sıkmıştı. Fakat bu konuda konuşmak istemiyordum.
Yapabilirim o kadar beceriksiz değilim
Rüzgar : seninle ne yaptığımın önemi yok. Seninle yapmamın önemi var.
Ellerimden tutup mutfağa yöneldik , iki eli ile belimden kavrayarak mutfak tezgahına oturmamı sağladı. Önüme geldiğinde dudaklarıma bir öpücük kondurarak geri çekildi
Derken bir yandan kahveleri yapmaya başlamıştı , ben ise oturduğum yerden onu izliyordum
Sevgilim istemiyorum şu an gerçekten
Rüzgar : konuşmak istediğinde burdayım.
Kahveleri yaptığında tekrar beni indirmek için belimden kavradı. Televizyonun karşısında birşeyler izlerken evi boşaltmam gerektiği aklıma geldi. Gözlerini televizyondan ayırmayan rüzgara belli etmeden hemen telefonumu elime aldım ev ilanlarına bakmaya başladım. Bu fiyatlar ne böyle diye içimden geçirmeden edemedim. Benim aldığım bir memur maaşıydı nasıl yapacaktım. Biraz daha iç taraflara doğru bakmaya başladım okuluma ve abimlere uzaktı fakat daha uygundu. Bir eve gözüm çarptığında ilana girip detayları inceledim. O sırada rüzgar görmüş olacak ki
Telefonumu elimden alıp baktığım ilanı inceledi arada bir tek kaşı havalanıp geri iniyordu. İnceledikten sonra telefonun ekranını kapatıp yanında duran boş koltuğa fırlattı.
Rüzgar : Güzelim benim evim var.
Rüzgar : Geldiğinde bizim olacak.
Olmaz rüzgar , kendime yeni bir ev bakıp tutmalıyım.
Rüzgar : Bana burada duş almıyorum diye başımı şişren kadın mı söylüyor bunu ?
Rüzgar : Güzelim bak o baktığın yerler çok güvenilir değil , ayrıca okuluna ve abine oldukça uzak. Oralar olmaz.
Bulurum ya illaki sadece bir göz gezdirmek istemiştim.
Rüzgar : benim evime geçeceğiz konu kapandı.
Rüzgar : Mantıklı bir sebebin varsa dinliyorum.
Babaannen ve Buğrayı unutuyorsun.
Rüzgar : İstanbulda yaşıyorlar.
Rüzgar : Güzelim ikisi de seni fazlasıyla seviyor. Ve orda olmandan mutlu olurlar.
Rüzgar : Yanlış anlaşılacak konu ne tam olarak?
Rüzgar sevgilinle aynı evde yaşadığını nasıl anlatacaksın babaannene?
Rüzgar : Ben kimseye açıklama yapmam aden kimse de kararlarımı sorgulayamaz. Sevdiğim kadını yanımda istiyorum bunun nedeni nasılı yok.
Rüzgar beni zor durumda bırakıyorsun.
Rüzgar : Ne olsun istiyorsun ? Sen başka bir eve taşındığında ben sende kalamam , canın sıkıldığında yanıma gelemezsin. Okula varmak için evden bir iki saat erken çıkman gerekecek. Ve benim nasıl içim rahat edecek anlatır mısın?
Ama böyle mantıklı konuşma verecek cevap bulamıyorum.
Rüzgar dediğime gülmeye başladığında beni tekrar kendine çekip sarılmaya başladı.
Rüzgar : Yarın eşyalarını toplayıp bana götürüyoruz.
Başımla rüzgarı onayladım. Zaten başka bir seçenek de sunmuyordu bana. Verdiğim karar doğru muydu bilmiyorum tek düşündüğüm şey rüzgardan ayrı kalamazdım. Onu istediğim an görmeliydim. Görmediğim her an ziyandı benim için.
Saat oldukça geç olmuştu yatağa geçip uzandım. O an aklımda şimşekler yanmıştı nasıl unutmuştum bunu 2 gün sonra doğum günüydü rüzgarın. İçimden kendime küfür etmeye başladım. Ne yapacaktım şimdi ? Ah aden ah , çok zekisin afferin sana.
Rüzgar yanıma geldiğinde yatakta kaydım yer açmak için. Yatıp bir süre tavanı izledi , bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyor gibi bir sağa döndü bir sola en sonunda bana dönerek hafif ayaklandı elini yüzüne dayayıp konuşmaya başaldı
Rüzgar : Aden annen ciddi görünüyor.
Rüzgar : Bunu yapmak zorunda değilsin.
Rüzgar : Aileni silmek zorunda değilsin.
Rüzgar bunu söylerken gözlerini kaçırmıştı. Yine aynı şeyi yapacaktı.
Sesim oldukça net ve kararlı çıkmıştı. Bir kez daha rüzgarı kaybedemezdim
Sakın ama sakın devamını getirme.
Rüzgar : Bir dinler misin beni ?
Bana bak rüzgar , bir kez gittin annen yüzünden dedin , gitmek istemiyordum dedin anladım. Ama sen şu an resmen bahane arıyor…
Cümlemi bitirmeden rüzgar beni kendine çekip öpmeye başlamıştı. Sanki bunu bekliyor gibi karşılık verdim. Dudaklarını dudaklarımdan ayırmadan
Rüzgar : sakın sevgimi sorgulama sakın
Cümlesini bitirdiğinde dudağımı ısırdı canım yandığı için bir inleme sesi kaçtı dudaklarımdan
Başımla onayladığımda tekrar öpmeye başladı. Her haline aşık olunur muydu? Oldum. Sinirli halleri bile aşık olunasıydı.
Sabah çalan alarmı kırıp atmak istedim bir an. Rüzgar çoktan gözlerini açmış beni inceliyordu elini yanağıma götürdüğünde “ Günaydın kalbim” diyerek bir öpücük bıraktı.
Gözlerimi ona yönelttiğimde “ ben böyle sabahlarda evden çıkmak istemiyorum ama ya.” Dediğim karşısında gülmeye başlamıştı. Ciddiydim farkında değildi.
“ Hadi kalk bakalım uykucu , geç kalacağız.” Diyerek ayaklanmaya başlamıştı. Bir an doğrulduğum yerde kaldım gözlerimi ona diktim “ Günün aydı herhalde ?” Sesim sitemkar çıkmıştı. Benden günaydın öpücüğünü almadan kalkmıştı yataktan. Bunu anladığında yanıma geldi sırnaşmaya başladığında “ Aymış belli.” Diyerek yataktan kalktım. Lavoboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odaya döndüğümde rüzgar bıraktığım pozisyonu bozmamıştı.
“ Geç kalacağız” dediğimde bakışlarını bana çevirdi “ Günüm aymadı.” Dedi sesi kısık ve masum bir çocuk gibi çıkmıştı. “ Cezalısın binbaşım , kalk hadi” cümlemi bitirmeyi bekliyormuş gibi bir anda yanıma gelerek beni kendine çekti aramızdaki tüm mesafeyi kapatmıştı “ her türlü cezaya razıyım çekerim, sensizliğe asla.” Cümlesini bitirmesi ile dudaklarıma yapıştı tekrar. Bir süre karşılık verdikten sonra çekildim “ gerçekten geç kalacağız.” Saatine baktı ve başıyla onayladı hızla hazırlanmaya başladık.
Evden çıkıp yola koyulduk okulun önünde durduğunda dudaklarına ufak bir öpücük kondurup okula girdim. Bu gün az bir dersim vardı erken çıkacaktım okuldan. Rüzgar için bir şeyler ayarlamam gerekiyordu , bir de hediye vardı tabi. Tam da taşınmam gereken dönemde hepsi üst üste gelmişti. Tabi bir de hafta sonu Hande ve Alinin nişanı vardı. Kafam iyice karışmıştı ilk olarak doğum günü onu halletmem gerekiyordu.
Derslerim bittiğinde hızla okuldan ayrıldım , rüzgar işteydi ve ona erken çıkacağımı eve geçip hazırlanacağımı söylemiştim. Hemen en yakın Alışveriş Merkezine girip bir saat bakmaya başladım. Sürekli saat takıyor ve seviyordu. Bir süre gezindikten sonra sevdiğim bir markanın dükkanına girdim. Saatlere göz gezdirmeye başladığımda tek bir tanesinde takılı kaldım. Bulmuştum ve ona çok yakışacaktı. Hemen yardımcı olması için birini çağırıp almak istediğimi söyledim. Kasaya geçtiğimde kasada ki beyefendi bir süre benden gözlerini ayırmadı dikkatimden kaçmazdı. “ Hanım efendi sizi tanıyor olabilir miyim?” Dediğinde karşımdaki adamı bir süre inceledim “hayır” diyerek başımı salladım. O ise ısrarcı bakışları ile devam ediyordu “ Siz kasabada şarkı söyleyen hanım efendi değil misiniz ?” Başımı onaylar anlamında salladığımda “ sizi dinlemeye gelmiştik birkaç kez , çok güzel bir sesiniz var” teşekkür etmekle yetindim sadece.
Ödemeyi yaptıktan sonra hemen bir süs eşyaları satan bir yer aradım. Gözüme kestirdiğim ilk yere girdim , birkaç eşya alıp oradan da çıktıktan sonra eve doğru yola koyuldum. Eve girdiğimde rüzgarın evde olmasını beklemiyordum. Ne diyecektim şimdi? Yalan söylediğimi anlamıştı.
“ sevgilim erken gelmişsin.” Diyerek yanağına bir öpücük bıraktım. O ise sert ve sinirli bakıyordu “ sen eve gelip hazırlanmayacak mıydın?” Bu soruya bir yalan daha söyleyerek cevap vermek beni üzmüştü “ birkaç işim vardı sevgilim” rüzgarın kaşları çatılmıştı “ bana yalan söylemeni gerektirecek ne işi?” Olaylar git gide düğüm haline
geliyordu. Rüzgar olduğu yere yayılmış bir şekilde otururken hemen kucağına gidip oturdum “ kızsal meseleler” diyerek göz kırptım.
Ellerini vücudumda gezdirmeye başladığında içimden “başardın” diye geçirmeden edemedim. Siniri geçmişti. Omzuna doğru uzandım rüzgarın üstüne. Çok özlemiştim. Yanımda olmadığı her an kayıptı.
Ellerinin bedenimde dolaşması içimin huzur kaplamasına sebep olmuştu. Gözlerimi kapatıp birkaç dakika olduğum yerde kaldım.
“ Hadi hazırlan gidelim.” Dediğinde gözlerimi açtım , bu kadar çabuk mu terk edecektim şimdi bu evi. Şaşkınlığımı gizleyemeden sözler dudaklarımdan çıktı”hemen gidecek miyiz?” Rüzgar oturduğu yerden hafif doğruldu elleriyle belimi kavrayıp beni kendine döndürdü.
“Kalmak için bir nedenimiz yok.” Dediğinde başımla onayladım onu. Haklıydı ama içimde oluşan hüzne engel olmak zordu. İzmire ilk geldiğimde , rüzgarı ilk tanıdığımda , onun için göz yaşı döktüğümde , mutlu olduğumuz anlarda…. Hepsinde bu evdeydim. Herşeye şahit oldu burası , benim için herhangi bir ev değildi. Burası bizim yuvamızdı.
Yavaş haraketlerle yerimden kalktım yatak odasına geçip bavulumu açıp yerleştirmeye başladım. Gözlerimden süzülen yaşlar da eklendi bavula. Ne garipti şu yaşadıklarım , bu yuvayı terk etmek canımı fazla yakıyordu.
Rüzgar yanıma yaklaştı usulca “ daha güzel anılara gidiyoruz” gözlerimi bir an ona çevirdim” burası bizim her anımıza şahit , burası bizim yuvamız. Kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim.” Cümlem bittiğinde beni kendine çekti sıkı sıkı sarıldı. “Burası bir ev di burayı yuva yapan bizdik. Yine yaparız”dedi gözlerini bir an benden çekmeden yanağına ufak bir öpücük kondurdum sözleri bittiğinde.
Bir yandan toparlanıyor bir yandan arkada çalan şarkıya eşlik ediyordum. Elimdeki telefonu mikrafon yapmış içimden geldiği gibi şarkı söylüyordum , fazla kaptırmıştım kapıda duran rüzgarı fark edemedim. Birkaç adım içeri attığında elinde duran kahveye gitti gözlerim. Yanıma yaklaşarak “ Anlaşılan işimiz uzun , kısa bir mola zamanı.” Dediğinde uzattığı kahveyi aldım.
Sevdiğim adam yanımdaydı , nereye olsa gitmeye razıydım. Ne demişler yollar bitmez yine gidilir ama yola yoldaşla gidilir. Ben yoldaşımla ediyorum bu vedayı. Bir yanım buruk olsa da diğer yanım zaferi kazandı.
“Hiçbir yere sığamamanın verdiği bir yük var sırtımda.”
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
46.51k Okunma |
2.53k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |