55. Bölüm

Kıskanmakta rüzgar gibi olun !

Sena şahin
asen24

İçeriye girdiklerinde bir süre eve göz gezdirdiler ben ise handeye seslendim gelmesi için

Hande : Aden ne oldu bir sorun mu var ?

Hande koridordan bağırarak salona gelirken , gördüğü manzara ile göz yaşlarını saldı.

Hande : Annem , geldin.

Diyerek annesini kucakladı

Geldim kınalı kuzum geldim

Hepsi ağlayarak sarıldılar , hande çok mutluydu mutluluktan ağlıyordu. Hemen kalkmak için ayaklandım

Hande : siz adenle tanışmadınız. Aden bak annem , teyzem ve kuzenlerim. Aden ise benim yakın arkadaşım oldu burada.

Çok güzelsin yavrum , allah bahtını açık eylesin.

Teşekkür ederim efendim ben size bir kahve yapayım

Salondan ayrılıp tuttuğum , içime içime akıttığım gözyaşlarım sel oldular. Annesi dayanamayıp gelmişti. Anneydi işte insan evladına kıyamazdı ki. Benim annem nasıl kıymıştı bana ? Hande ve annesini gördükçe içimde durulmayan bir fırtına çıktı. Durulur muydu bilemiyorum.

Kahveleri yapıp hemen salona geçtim onların sohbetine eşlik ettim.

Hande : Babam nasıl izin verdi size ?

Onu dinleyen kim , gidecem dedim kuzumu elaleme tek bırakmam dedim geldim.

Hande : iyi ki geldiniz

Onlar sohbet ederlerken zaman hızlı ilerlemişti

Hande artık hazırlanman lazım

Annesi hemen ayaklandı

Kızlar siz hazırlanın biz de getirdiklerimizi yerleştirelim

Diyerek mutfağa yöneldi , hande ile beraber bizde arkasından gittik. Handenin hazırladıklarını görünce annesinin gözünden bir damla yaş düştü

Sen mi hazırladın

Hande : dün gece yaptım

Benim yapmam gerekenleri de yaptın he

Hande : elime mi yapıştı sanki yaptım işte

Handenin annesi bir yandan elindeki torbadan bir şeyler çıkartıyor bir yandan kendine söyleniyordu. Hande ve kuzenleri ile hemen odaya geçip hazırlanmaya başladığımızda annesi ile teyzesi de mutfaktalardı.

Hande son olarak elbisesini de giyip gelmişti , muhteşem görünüyordu. Kimseler gelmeden onların ailecek bir kaç fotoğrafını çektim ve erkek tarafını beklemeye başladık. Rüzgar bu süre içinde bana alinin yanına geçtiğini mesaj atmıştı. Hemen rüzgarı aradım

Neredesiniz sevgilim

Rüzgar : çiçeği alıp geliyoruz dakikaya orada oluruz güzelim

Tamam 

Telefonu kapatıp hemen handeye yaklaştıklarını söyledim. Gözümü camdan ayırmıyorken rüzgarın arabasının sokağa girdiğini gördüm

Hande geldiler

Hande telaşı ile birlikte kapıya yöneldi , bir kaç Kez kapının deliğinden kontrol etti , yerinde duramıyordu. Kısa süre sonra çalan zil ile gözlerini bana odakladı , “sakin ol” dedim fısıldayarak.

Kapıyı açtığında Ali bir süre baka kaldı , ve ağzından “üf be” kaçtığında rüzgarın onu arkadan dürtmesi bir oldu. Hemen kendini toparlayıp içeri girdiklerinde rüzgar bana sadece göz kırpmakla yetinmişti. Ali salona geçtiğinde karşısında beklemediği misafirleri görünce şaşkınlığını gizleyemedi anladığım kadarıyla annesini tanıyordu , hemen kendini toparlayıp elini öptü.

Sohbetler edildi , tanışıldı her şey oldukça iyi ilerliyordu benim gözüm ise bir Açelya da bir rüzgardaydı. Telefonuma gelen bri bildirim ile köşeye çekilip mesajı açtım

Rüzgar : Bu kadar güzel olunmaz be yavrum ben de insanım

Ya rüzgar sende fazla yakışıklısın sanki ?

Rüzgar :Yanına mı gelsem

Sen bence fazla kıpırdama bu gün yerinden

Rüzgar : hayırdır

- erkek tarafısın ya ondan

Açelyanın gözleri arada bir rüzgara değiyordu fakat henüz samimi bir hareketine rastlamamıştım. Aynı zamanda handenin kuzenlerinden biri de rüzgara bakıp duruyordu. Kendimi sürekli sakin kalmam konusunda telkinleyip durdum.

Artık kahveler dağıtılmış , isteme faslı bitmiş ve yüzükler kesilecekti. Bu arada handeyi rüzgar istemişti annesinden bunu bilmiyordum lafa girince olduğum yerde kalıp rüzgarı dinledim.

Hande : aden tepsi

Getirdim

Açelya birden ayaklanıp

Ben alayım tepsiyi

Dediğinde hande hemen atlayarak

Hande : Aden tutacak tepsiyi canım.

Işte şimdi ortalık karışacak gibiydi , hemen toparlamak ister gibi

Tepsiyi gelinin kız kardeşi tutar diye biliyorum , burada ikimize de düşmez kuzenleri dururken.

Diyerek tepsiyi diğer kuzenine uzattım. Normal şartlarda o kızı sinir etmek için tutardım fakat şu an şartlar normal değil , bir sorun çıkmaması için de uğraşıyordum.

Rüzgar ayaklanıp ali ve handenin karşısına geçti

Rüzgar : Bir ömür mutlu olun , Allah tamamına erdirsin

Diyerek yüzükleri kesti , el öpme faslı da bittikten sonra takıya gelmişti sıra. Ve yine beklemediğim bir şekilde rüzgar ayaklandı. Her şeyde de olma be adam , bir dur durduğun yerde.

Rüzgar handeye yaklaşırken beni de elimden tutup yanına çekti elindeki bileziklerden birini bana uzattı handeye takmam için. Daha sonrasında ise elinde diğer kutuyu aliye verdi

Bende kalmış

Rüzgar ile bir kaç adım geri geçtiğimizde kızalar gözlerini bir an ayırmamışlardı üzerimizden. Ali ilk olarak rüzgarın verdiği kutudaki kolyeyi handeye taktı daha sonra ise kendi cebinden çıkardığı yüzüğü.

Herşey oldukça güzel ilerliyordu , rüzgar sigara içmek için balkona çıktığında tam arasından gidecektim ki handenin annesi seslendi

Aden yavrum şunları içeri götürür müsün

Gözlerimi bir an balkona çevirdim , açelya da balkona çıkıyordu

Tabi götürürüm

Diyerek elindeki tabakları aldım hızla içeri geçip tabakları bıraktım , misafirlerden biri boş tabağı uzattığında onu da mutfağa götürdüm. Kuzenlerinden biri “ balkona çık biz hallederiz” dediğinde gülümsedim ve balkona ilerledim. Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara karşısında nutkum tutuldu bir an. Açelya rüzgarı öpüyordu olduğum yerde kaldım

Rüzgar : Kendine gel artık , haddini bil açelya abin olarak uyarıyorum.

Dediğinde henüz beni fark etmemişlerdi. Sessiz kalmaya devam ettim fakat rüzgarın gözleri kapıya yöneldiğinde hemen bana bir kaç adım attı , elimde dur işareti yaparak durdurdum onu. Balkonun kapısını kapattım , açelyanın yanına gittim

Sen ne yaptın az önce ?

Açelya : Sen bizim aramızda olanları bilmiyorsun , bunlara alışman gerek canım üzgünüm

Rüzgar : lan ne diyorsun sen.

Sen sus rüzgar , ben sizin aranızda olanları gayet biliyorum senin rüzgarı aramalarını onun sana karşılık vermemelerini hepsini biliyorum. Ayrıca benim değil senin alışman gereken bir durum var ki biz evleniyoruz düğünümüzde de seni onur konuğum olarak davet edeceğim.

Açelya : seni sevmeyen bir adamla mı evleneceksin , bana kurduğu cümleleri bilmiyorsun demek ki.

- Sana bir tavsiyem var , bir erkek için kendini bu duruma düşürme belli ki hastasın psikopatsın tedavi olman gerekiyor bunun için yardımcı olabilirim. Tanıdıklarım var , bu adam için senelerce tedavi gördüm ben yani bende çok sağlıklı değilim seninle senin anladığın dilden konuşmasını çok iyi bilirim ama şu an burası yeri değil.

Bir kaç adım daha yakınlaştım açelyaya

Bir daha sevdiğim adama yaklaştığını görürsem

Önünde duran saçlarını tuttum onayamaya başladım

Seni bin pişman ederim. Yaparım ve yapmaktan zevk alırım.

Rüzgarın elinden tutup içeri çektim onu sıra ona da gelecekti ama burada değil. O kıza istediğini vermeyecektim. İçeri egçtiğimizde hande ve alinin yanına oturup sohbetlerine eşlik ediyorduk. Hande bana ne oldu der gibi göz kırptığında “ bir şey yok” dedim gülümseyerek. Başıyla onayladı ama anlamıştı bir şey olduğunu.

Ali : Abi beni bu gece misafir edebilecek misin handenin annesi geldi ben kalamam burada.

Bence de ali sen rüzgarla kal ben handeyle kalayım bu gece.

Rüzgar : Sizinkiler ne yapacak ?

Ali : Dönecekler onlar

Hande : Açelya ?

Ali : arkadaşına geçecek

Rüzgarın sormak istediği açelyaydı aslında ama aliye karşı açık açık soramamıştı hande bunu anlamış gibi hemen o sordu. Rüzgar aldığı cevap karşısında memnun bir ifadeyle

Rüzgar : gel tabi biraz da biz konuşalım. Ama öncesinde adenle bi konuşmamız lazım bizim

Gerek yok sonra konuşuruz acelesi yok.

Rüzgar başını salladı “konuşacağız” der gibi. Elbette konuşacaktık binbaşı. Herkes yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı misafirleri yolcu ettikten sonra

Rüzgar : gel bi konuşalım

-şu an konuşmayalım

Rüzgar : Bu şekilde gidemem

Konuşursak , kırılırız konuşmayalım

Rüzgar : Kırılacak bir şey yok

Sonra rüzgar

Başıyla onayladı ve aliyi de alıp gittiler. Hande kızın yılışık olduğunu söylemişit ama öpmesini beklemiyordum. Rüzgar da kızı tanıyordu nasıl engel olmamıştı buna ?

Etrafı toplayıp üzerleirmizi değiştirdik hemen hepimize kahve yapıp günün değerlendirmesini yapmak için mutfak masasında yerlerimizi aldık. Çok özlemiştim böyle anları önceden ırmak , annesi , annem , ben hep toplanır konuşurduk böyle. Kendimi eksik hissediyordum artık , kaybetmiş gibi.

Kız ben sevdim damadı , saygılı çocuk

Hande : Gerçekten sevdin mi anne

Evet kuzum sevdim tabi.

Ali handenin annesinden onay almıştı , annesi hemen gözlerini bana çevirdi

Senin ki de iyi çocuk belli , siz de yok mu bir şeyler?

Yakında inşallah efendim.

Hande : Anne rüzgar abiyi tanıdın mı sana anlatmıştım yardımcı oluyor diye , o işte.

Belli zaten kızım çocuğun akrabaları dururken , delikanlı yapılması gerekeni üstlenmiş

Görümcen pek sessiz sakin ama iyi mi aranız ?

Hande : iyi yanii o öyle

O suyun altından yürütüyor işini

Dediğimde hande ve kuzenleri bana bakıp gülüşmeye başlamışlardı. Bir süre daha sohbet ettikten sonra telefonuma gelen bildirimm ile telefonumu aldım elime

Rüzgar : Aklım sende , konuşamadık

Şu an değil demiştim.

Rüzgar : Tamam şu an konuşmayalım ama bir dinle sadece.

Bir anda öptü gördün zaten ben farkında bile değildim. Lütfen bunu bilerek düşün.

Öptü mü seni sonuçta ?

Rüzgar : güzel gözlüm bak yemin ederim fark etseydim uzaklaşırdım

Öptü. Daha konuşmayalım , ben yatarım şimdi iyi geceler.

Rüzgar görüldü bırakmıştı mesajımı , fazlasıyla yorulmuştum ama denizi de merak ediyordum ona mesaj attım hemen

Deniz iyi misin bir sorun var mı ?

Deniz : yok aşkım uyuyor küçük bey

Yoruldun mu ? Yemek yapmıştım yedin mi ?

Deniz : evet evet yedik sen düşünme bizi

Tamam ben bu gece burada kalacağım ama sabah erkenden gelirim.

Deniz : tamam canım

Hemen kendime açtığım yatağa geçip uyumaya çalıştım ama gözüme uyku girmiyordu düşüncelerimle savaşıyordum sanki. İizin vermemeliydi , aynı durum benim başıma gelmiş olsaydı çok sinirlenirdi. Şimdi nasıl sakin karşılamamı bekliyordu ki ? Benim sevgilimi öptü o kız. Kızdan hırsımı alamadığım için içim patlayacak gibiydi. susmuyordu , ne aklım ne kalbim susmuyordu kalkıp bir kahve daha yaptım. Mutfağın loş ışığında sessiz bir şekilde oturmaya başladım.

Bundan üç dört sene öncesine gitsek tam anlamıyla prensesler gibi yaşayan bir kızdım , evet zor bir geçmişim vardı ama atlatmış ve kendime yeni bir düzen kurmuştum. Tek derdim atanmak , süslenmek ve gezmek olan bir kızdım. Ne ara geldim bu hale ? Ne ara bu kadar çok şey yaşadım , ya bir adamı sevip aklımı kaçırdım ben. Eski adene bunları anlatsam kahkaha atar imkansız derdi. Şimdi ise sürekli kendimle ve sevdiğim adamla savaş içinde gibiydim.

Seneler önce psikoloğum bana “ Güvenme , kimseye güvenip çıkma yola. Sadece sen varsın bir tek kendine güven. Sana en iyi sen gelirsin.” demişti bir an söylediklerini düşündüm bir de şu an ki halimi. Sevmekten pişman değildim tabi ki ama yine birine güvenip onu hayatımın merkezine koymuştum. Ve her yaşadığımız olumsuzlukta bu düşüncelerle savaşıyordum. Çünkü bana o ölmekten farksız olduğum iki seneyi kimse geri veremez. Ben bile.

Bu kadar savaşmışken bu hayatla , bu savaşı kazanmadan sonlandıramazdım bu hikayeyi. Bu savaşın kazananı olmak için bir süre daha savaşmaya hazırdım.

 

 

Sabah alarmımın çalması ile açtım gözlerimi herkes uyuyordu , sessizce hazırlanıp evden çıktım. Abimlere geçecektim fakat ilk olarak bir kahve almak için yakın olan kahveciye doğru yürümeye başladım. Hava soğuktu , yağmur ufak ufak atıyordu , kulaklığımı takıp kahvemi alıp abimlere kadar yürümüşüm. Yürüdükçe rahatlamış , kendime gelmiş gibi hissettim. Eve vardığımda yiğit uyanıktı hemen üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadım ve onunla ilgilendim. Deniz de uyumak için odasına geçmişti. Bana şu an en iyi gelen şey yiğitti sanırım. Hiç bir şey düşünmüyor sadece kokusunu çekiyordum içime o ise çoktan uyumaya başlamıştı bile. Pamuk gibiydi tarifsiz bir güzellikti.

O uyurken kendime bir kahve yaptım o sırada rüzgar mesaj attı

Rüzgar : günaydın güzelim eve geçeceğin zaman haber ver almaya gelceğim.

Ben evdeyim

Rüzgar bri kaç saniye cevap vermedi , kısa süre içinde ise telefonum çaldı

Efendim

Rüzgar : ne zaman geçtin niye haber vermiyorsun

Sabah erken geldim deniz dinlensin diye , uyuyorsun diye yazmadım.

Rüzgar : Uyandırsaydın aden o zaman

Gerek yok geldim işte

Rüzgar : Taksi ile mi gittin

Hayır yürüyerek

Rüzgar : Aden handenin evinden abinlerin evine kadar yürüdün mü bu havada ?

Evet rüzgar sorgulaman bittiyse kapatıyorum yiğit uyuyor

Rüzgar : Aden bak benim ayarlarımla oynama

Senin ayarların bozulmuş bence git bi düzeltsinler .

Rüzgarın cevabını beklemeden telefonu kapattım. Onu sinirlendirmek hoşuma gitmişti. Yiğit hala uyuyordu bunu fırsat bilip abim ve denize güzel bir kahvaltı hazırlamaya başladım o sırada onlar da uyanmışlardı.

Deniz : Günaydın aden , bir sorun olmadı değil mi ?

Yok yok karnını doyurdu uyudu zaten ama birazdan uyanır acıkıp

Abim : günaydın güzelim döktürmüşsün yine

Afiyet olsun , deniz hadi gel sana meyve suyu sıktım

Deniz : sen bize mi yerleşsen komple ne dersin ? Biz sana çok alıştık

Abim : yok yok ben bunun sevgilisiyle uğraşamam sabah sabah mesaj atmış bide size geliyorum diye

Rüzgar mı geliyor ?

Abim : haberin yok mu ? Konuşmuyor musunuz yine bir şey mi oldu ?

He yok süpriz yapacak demek ki

Abime artık tartışmalarımızı anlatmama kararı almıştım , fevri davranıyordu ve onun gözünün dönmüş hali en son beni yurt dışına göndermesiydi. Onlar kahvaltıya oturduklarında bende kahvemle eşlik ediyordum ki rüzgar mesaj attı

Rüzgar : Kapıyı açar mısın , zile basmak istemedim yiğit uyuyordur diye.

Mesajı okuyup kalktım kapıyı açmak için , geldiğinde ise arkama bakmadan mutfağa yöneldim. Kapıyı kapatırken “ Yok ya valla ben delireceğim artık” diye söyleniyordu. Yanımıza geldiğinde hemen ona da bir servis çıkardım , gözlerini bana dikmiş bakıyorken

Abim : hayırdır iyi misiniz siz ?

Evet abi kahvaltı etmiyorum ya ondan bakıyor

Rüzgar : Aynen yemiyor bir şey , sadece benim beynimi yemeyi tercih ediyor.

 

Aras : Aden bu arada sana söylemeyi unuttum , berkeler geliyor yarın. Bebeği görmeye

Ne berke mi? Dönmüş mü o hayırsız

Aras : Dönmüş o cimcimeye söyle bana kahve yapmadan dönmem diyor.

Gelsin gelsin göstericem ben ona kahveyi.

Rüzgar denize “o kim” diye mırıldandığında deniz ise “ kuzenleri” diye yanıt verdi. Rüzgar bey şimdi işler tersine dönmek için çok müsaitti. Berke her kızın aklını başından alabilecek kadar yakışıklı biriydi. Konuşması ses tonu bile fazla etkileyiciydi ve o bunun fazlasıyla farkında olup nerde nasıl kullanacağını da çok iyi biliyordu. Rüzgarın içinde kıskançlık kıvılcımları çıkmaya başlamışken alevlendirmek bana düşerdi. Hemen telefonumu elime alıp berkeyi aradım telefonu hoporlöre verdim

Hayırsız döndün mü ?

Berke : Ooo sen beni arar mıydın fıstık

Rüzgarın bakışları git gide sertleşiyordu bense bu durumdan haz alıyordum.

Duyduğuma göre gelmişsin , beni görmeden dönmeyeceksin herhalde değil mi ?

Berke : Cadde bizi bekliyor güzelim

Aras : unutun caddeyi

Berke : geldi bizim aile babası

Aras : berke dayak isteme

Sen boş ver onu bende özledim caddeyi

Berke : bizimkiler de seni özlediler

Yaa yarın görüşürüz o zaman öptüm seni

Berke : görüşürüz fıstığım

 

 

Telefonu kapattığımda yüzümdeki gülümseme de berkenin de payı olsa da asıl sebebi rüzgarın patlamak üzere olması ve susuyor olmasıydı. Morarmıştı sanki. Abim yaşanılanların farkında olmadığı için başlamıştı yine beni tembihlemeye

 

Aras : Aden caddeyi unut güzelim yok öyle bir şey

Abi ya çok özledim o zamanları

Aras : ağzımı açmak istemiyorum aden en son karakolluk olmuştunuz.

Napim kızlar berkenin sevgilisi sandılar beni , üf ama ne dövmüştüm kızları

Rüzgar denize şunları sustur der gibi bakıyordu deniz arada bir öksürüyor , boğazını temizliyordu bana bakarak ama benim durmaya niyetim yoktu.

Aras : Rüzgar göndermez seni

Izin alan mı var onu anlamadım ?

Rüzgar fazlasıyla sinirlenmişti , sanırım sınırı bir tık aşmıştım. Sesinin tonunu ayarlayamadan

Rüzgar : Aden kendine gel !

Aras : hopp yavaş gel

Rüzgar : Ben kalkıyorum afiyet olsun size

Deniz : rüzgar bir şey yemedin otursana

Rüzgar : doydum ben sağol

 

Arkasına bakmadan bir hışımla çekip gitmişti. Fakat benim umurumda bile değildi , dün bir kızın onu öptüğünü gördüğüm halde sesimi çıkartmıyordum , o da susmayı bilecekti.

 

 

 

 

Bölüm : 08.03.2025 01:26 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...