
İçeriye girdiklerinde bir süre eve göz gezdirdiler ben ise handeye seslendim gelmesi için
Hande : Aden ne oldu bir sorun mu var ?
Hande koridordan bağırarak salona gelirken , gördüğü manzara ile göz yaşlarını saldı.
Hande : Annem , geldin.
Diyerek annesini kucakladı
Geldim kınalı kuzum geldim
Hepsi ağlayarak sarıldılar , hande çok mutluydu mutluluktan ağlıyordu. Hemen kalkmak için ayaklandım
Hande : siz adenle tanışmadınız. Aden bak annem , teyzem ve kuzenlerim. Aden ise benim yakın arkadaşım oldu burada.
Çok güzelsin yavrum , allah bahtını açık eylesin.
Teşekkür ederim efendim ben size bir kahve yapayım
Salondan ayrılıp tuttuğum , içime içime akıttığım gözyaşlarım sel oldular. Annesi dayanamayıp gelmişti. Anneydi işte insan evladına kıyamazdı ki. Benim annem nasıl kıymıştı bana ? Hande ve annesini gördükçe içimde durulmayan bir fırtına çıktı. Durulur muydu bilemiyorum.
Kahveleri yapıp hemen salona geçtim onların sohbetine eşlik ettim.
Hande : Babam nasıl izin verdi size ?
Onu dinleyen kim , gidecem dedim kuzumu elaleme tek bırakmam dedim geldim.
Hande : iyi ki geldiniz
Onlar sohbet ederlerken zaman hızlı ilerlemişti
Hande artık hazırlanman lazım
Annesi hemen ayaklandı
Kızlar siz hazırlanın biz de getirdiklerimizi yerleştirelim
Diyerek mutfağa yöneldi , hande ile beraber bizde arkasından gittik. Handenin hazırladıklarını görünce annesinin gözünden bir damla yaş düştü
Sen mi hazırladın
Hande : dün gece yaptım
Benim yapmam gerekenleri de yaptın he
Hande : elime mi yapıştı sanki yaptım işte
Handenin annesi bir yandan elindeki torbadan bir şeyler çıkartıyor bir yandan kendine söyleniyordu. Hande ve kuzenleri ile hemen odaya geçip hazırlanmaya başladığımızda annesi ile teyzesi de mutfaktalardı.
Hande son olarak elbisesini de giyip gelmişti , muhteşem görünüyordu. Kimseler gelmeden onların ailecek bir kaç fotoğrafını çektim ve erkek tarafını beklemeye başladık. Rüzgar bu süre içinde bana alinin yanına geçtiğini mesaj atmıştı. Hemen rüzgarı aradım
Neredesiniz sevgilim
Rüzgar : çiçeği alıp geliyoruz dakikaya orada oluruz güzelim
Tamam
Telefonu kapatıp hemen handeye yaklaştıklarını söyledim. Gözümü camdan ayırmıyorken rüzgarın arabasının sokağa girdiğini gördüm
Hande geldiler
Hande telaşı ile birlikte kapıya yöneldi , bir kaç Kez kapının deliğinden kontrol etti , yerinde duramıyordu. Kısa süre sonra çalan zil ile gözlerini bana odakladı , “sakin ol” dedim fısıldayarak.
Kapıyı açtığında Ali bir süre baka kaldı , ve ağzından “üf be” kaçtığında rüzgarın onu arkadan dürtmesi bir oldu. Hemen kendini toparlayıp içeri girdiklerinde rüzgar bana sadece göz kırpmakla yetinmişti. Ali salona geçtiğinde karşısında beklemediği misafirleri görünce şaşkınlığını gizleyemedi anladığım kadarıyla annesini tanıyordu , hemen kendini toparlayıp elini öptü.
Sohbetler edildi , tanışıldı her şey oldukça iyi ilerliyordu benim gözüm ise bir Açelya da bir rüzgardaydı. Telefonuma gelen bri bildirim ile köşeye çekilip mesajı açtım
Rüzgar : Bu kadar güzel olunmaz be yavrum ben de insanım
Ya rüzgar sende fazla yakışıklısın sanki ?
Rüzgar :Yanına mı gelsem
Sen bence fazla kıpırdama bu gün yerinden
Rüzgar : hayırdır
- erkek tarafısın ya ondan
Açelyanın gözleri arada bir rüzgara değiyordu fakat henüz samimi bir hareketine rastlamamıştım. Aynı zamanda handenin kuzenlerinden biri de rüzgara bakıp duruyordu. Kendimi sürekli sakin kalmam konusunda telkinleyip durdum.
Artık kahveler dağıtılmış , isteme faslı bitmiş ve yüzükler kesilecekti. Bu arada handeyi rüzgar istemişti annesinden bunu bilmiyordum lafa girince olduğum yerde kalıp rüzgarı dinledim.
Hande : aden tepsi
Getirdim
Açelya birden ayaklanıp
Ben alayım tepsiyi
Dediğinde hande hemen atlayarak
Hande : Aden tutacak tepsiyi canım.
Işte şimdi ortalık karışacak gibiydi , hemen toparlamak ister gibi
Tepsiyi gelinin kız kardeşi tutar diye biliyorum , burada ikimize de düşmez kuzenleri dururken.
Diyerek tepsiyi diğer kuzenine uzattım. Normal şartlarda o kızı sinir etmek için tutardım fakat şu an şartlar normal değil , bir sorun çıkmaması için de uğraşıyordum.
Rüzgar ayaklanıp ali ve handenin karşısına geçti
Rüzgar : Bir ömür mutlu olun , Allah tamamına erdirsin
Diyerek yüzükleri kesti , el öpme faslı da bittikten sonra takıya gelmişti sıra. Ve yine beklemediğim bir şekilde rüzgar ayaklandı. Her şeyde de olma be adam , bir dur durduğun yerde.
Rüzgar handeye yaklaşırken beni de elimden tutup yanına çekti elindeki bileziklerden birini bana uzattı handeye takmam için. Daha sonrasında ise elinde diğer kutuyu aliye verdi
Bende kalmış
Rüzgar ile bir kaç adım geri geçtiğimizde kızalar gözlerini bir an ayırmamışlardı üzerimizden. Ali ilk olarak rüzgarın verdiği kutudaki kolyeyi handeye taktı daha sonra ise kendi cebinden çıkardığı yüzüğü.
Herşey oldukça güzel ilerliyordu , rüzgar sigara içmek için balkona çıktığında tam arasından gidecektim ki handenin annesi seslendi
Aden yavrum şunları içeri götürür müsün
Gözlerimi bir an balkona çevirdim , açelya da balkona çıkıyordu
Tabi götürürüm
Diyerek elindeki tabakları aldım hızla içeri geçip tabakları bıraktım , misafirlerden biri boş tabağı uzattığında onu da mutfağa götürdüm. Kuzenlerinden biri “ balkona çık biz hallederiz” dediğinde gülümsedim ve balkona ilerledim. Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara karşısında nutkum tutuldu bir an. Açelya rüzgarı öpüyordu olduğum yerde kaldım
Rüzgar : Kendine gel artık , haddini bil açelya abin olarak uyarıyorum.
Dediğinde henüz beni fark etmemişlerdi. Sessiz kalmaya devam ettim fakat rüzgarın gözleri kapıya yöneldiğinde hemen bana bir kaç adım attı , elimde dur işareti yaparak durdurdum onu. Balkonun kapısını kapattım , açelyanın yanına gittim
Sen ne yaptın az önce ?
Açelya : Sen bizim aramızda olanları bilmiyorsun , bunlara alışman gerek canım üzgünüm
Rüzgar : lan ne diyorsun sen.
Sen sus rüzgar , ben sizin aranızda olanları gayet biliyorum senin rüzgarı aramalarını onun sana karşılık vermemelerini hepsini biliyorum. Ayrıca benim değil senin alışman gereken bir durum var ki biz evleniyoruz düğünümüzde de seni onur konuğum olarak davet edeceğim.
Açelya : seni sevmeyen bir adamla mı evleneceksin , bana kurduğu cümleleri bilmiyorsun demek ki.
- Sana bir tavsiyem var , bir erkek için kendini bu duruma düşürme belli ki hastasın psikopatsın tedavi olman gerekiyor bunun için yardımcı olabilirim. Tanıdıklarım var , bu adam için senelerce tedavi gördüm ben yani bende çok sağlıklı değilim seninle senin anladığın dilden konuşmasını çok iyi bilirim ama şu an burası yeri değil.
Bir kaç adım daha yakınlaştım açelyaya
Bir daha sevdiğim adama yaklaştığını görürsem
Önünde duran saçlarını tuttum onayamaya başladım
Seni bin pişman ederim. Yaparım ve yapmaktan zevk alırım.
Rüzgarın elinden tutup içeri çektim onu sıra ona da gelecekti ama burada değil. O kıza istediğini vermeyecektim. İçeri egçtiğimizde hande ve alinin yanına oturup sohbetlerine eşlik ediyorduk. Hande bana ne oldu der gibi göz kırptığında “ bir şey yok” dedim gülümseyerek. Başıyla onayladı ama anlamıştı bir şey olduğunu.
Ali : Abi beni bu gece misafir edebilecek misin handenin annesi geldi ben kalamam burada.
Bence de ali sen rüzgarla kal ben handeyle kalayım bu gece.
Rüzgar : Sizinkiler ne yapacak ?
Ali : Dönecekler onlar
Hande : Açelya ?
Ali : arkadaşına geçecek
Rüzgarın sormak istediği açelyaydı aslında ama aliye karşı açık açık soramamıştı hande bunu anlamış gibi hemen o sordu. Rüzgar aldığı cevap karşısında memnun bir ifadeyle
Rüzgar : gel tabi biraz da biz konuşalım. Ama öncesinde adenle bi konuşmamız lazım bizim
Gerek yok sonra konuşuruz acelesi yok.
Rüzgar başını salladı “konuşacağız” der gibi. Elbette konuşacaktık binbaşı. Herkes yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı misafirleri yolcu ettikten sonra
Rüzgar : gel bi konuşalım
-şu an konuşmayalım
Rüzgar : Bu şekilde gidemem
Konuşursak , kırılırız konuşmayalım
Rüzgar : Kırılacak bir şey yok
Sonra rüzgar
Başıyla onayladı ve aliyi de alıp gittiler. Hande kızın yılışık olduğunu söylemişit ama öpmesini beklemiyordum. Rüzgar da kızı tanıyordu nasıl engel olmamıştı buna ?
Etrafı toplayıp üzerleirmizi değiştirdik hemen hepimize kahve yapıp günün değerlendirmesini yapmak için mutfak masasında yerlerimizi aldık. Çok özlemiştim böyle anları önceden ırmak , annesi , annem , ben hep toplanır konuşurduk böyle. Kendimi eksik hissediyordum artık , kaybetmiş gibi.
Kız ben sevdim damadı , saygılı çocuk
Hande : Gerçekten sevdin mi anne
Evet kuzum sevdim tabi.
Ali handenin annesinden onay almıştı , annesi hemen gözlerini bana çevirdi
Senin ki de iyi çocuk belli , siz de yok mu bir şeyler?
Yakında inşallah efendim.
Hande : Anne rüzgar abiyi tanıdın mı sana anlatmıştım yardımcı oluyor diye , o işte.
Belli zaten kızım çocuğun akrabaları dururken , delikanlı yapılması gerekeni üstlenmiş
Görümcen pek sessiz sakin ama iyi mi aranız ?
Hande : iyi yanii o öyle
O suyun altından yürütüyor işini
Dediğimde hande ve kuzenleri bana bakıp gülüşmeye başlamışlardı. Bir süre daha sohbet ettikten sonra telefonuma gelen bildirimm ile telefonumu aldım elime
Rüzgar : Aklım sende , konuşamadık
Şu an değil demiştim.
Rüzgar : Tamam şu an konuşmayalım ama bir dinle sadece.
Bir anda öptü gördün zaten ben farkında bile değildim. Lütfen bunu bilerek düşün.
Öptü mü seni sonuçta ?
Rüzgar : güzel gözlüm bak yemin ederim fark etseydim uzaklaşırdım
Öptü. Daha konuşmayalım , ben yatarım şimdi iyi geceler.
Rüzgar görüldü bırakmıştı mesajımı , fazlasıyla yorulmuştum ama denizi de merak ediyordum ona mesaj attım hemen
Deniz iyi misin bir sorun var mı ?
Deniz : yok aşkım uyuyor küçük bey
Yoruldun mu ? Yemek yapmıştım yedin mi ?
Deniz : evet evet yedik sen düşünme bizi
Tamam ben bu gece burada kalacağım ama sabah erkenden gelirim.
Deniz : tamam canım
Hemen kendime açtığım yatağa geçip uyumaya çalıştım ama gözüme uyku girmiyordu düşüncelerimle savaşıyordum sanki. İizin vermemeliydi , aynı durum benim başıma gelmiş olsaydı çok sinirlenirdi. Şimdi nasıl sakin karşılamamı bekliyordu ki ? Benim sevgilimi öptü o kız. Kızdan hırsımı alamadığım için içim patlayacak gibiydi. susmuyordu , ne aklım ne kalbim susmuyordu kalkıp bir kahve daha yaptım. Mutfağın loş ışığında sessiz bir şekilde oturmaya başladım.
Bundan üç dört sene öncesine gitsek tam anlamıyla prensesler gibi yaşayan bir kızdım , evet zor bir geçmişim vardı ama atlatmış ve kendime yeni bir düzen kurmuştum. Tek derdim atanmak , süslenmek ve gezmek olan bir kızdım. Ne ara geldim bu hale ? Ne ara bu kadar çok şey yaşadım , ya bir adamı sevip aklımı kaçırdım ben. Eski adene bunları anlatsam kahkaha atar imkansız derdi. Şimdi ise sürekli kendimle ve sevdiğim adamla savaş içinde gibiydim.
Seneler önce psikoloğum bana “ Güvenme , kimseye güvenip çıkma yola. Sadece sen varsın bir tek kendine güven. Sana en iyi sen gelirsin.” demişti bir an söylediklerini düşündüm bir de şu an ki halimi. Sevmekten pişman değildim tabi ki ama yine birine güvenip onu hayatımın merkezine koymuştum. Ve her yaşadığımız olumsuzlukta bu düşüncelerle savaşıyordum. Çünkü bana o ölmekten farksız olduğum iki seneyi kimse geri veremez. Ben bile.
Bu kadar savaşmışken bu hayatla , bu savaşı kazanmadan sonlandıramazdım bu hikayeyi. Bu savaşın kazananı olmak için bir süre daha savaşmaya hazırdım.
Sabah alarmımın çalması ile açtım gözlerimi herkes uyuyordu , sessizce hazırlanıp evden çıktım. Abimlere geçecektim fakat ilk olarak bir kahve almak için yakın olan kahveciye doğru yürümeye başladım. Hava soğuktu , yağmur ufak ufak atıyordu , kulaklığımı takıp kahvemi alıp abimlere kadar yürümüşüm. Yürüdükçe rahatlamış , kendime gelmiş gibi hissettim. Eve vardığımda yiğit uyanıktı hemen üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadım ve onunla ilgilendim. Deniz de uyumak için odasına geçmişti. Bana şu an en iyi gelen şey yiğitti sanırım. Hiç bir şey düşünmüyor sadece kokusunu çekiyordum içime o ise çoktan uyumaya başlamıştı bile. Pamuk gibiydi tarifsiz bir güzellikti.
O uyurken kendime bir kahve yaptım o sırada rüzgar mesaj attı
Rüzgar : günaydın güzelim eve geçeceğin zaman haber ver almaya gelceğim.
Ben evdeyim
Rüzgar bri kaç saniye cevap vermedi , kısa süre içinde ise telefonum çaldı
Efendim
Rüzgar : ne zaman geçtin niye haber vermiyorsun
Sabah erken geldim deniz dinlensin diye , uyuyorsun diye yazmadım.
Rüzgar : Uyandırsaydın aden o zaman
Gerek yok geldim işte
Rüzgar : Taksi ile mi gittin
Hayır yürüyerek
Rüzgar : Aden handenin evinden abinlerin evine kadar yürüdün mü bu havada ?
Evet rüzgar sorgulaman bittiyse kapatıyorum yiğit uyuyor
Rüzgar : Aden bak benim ayarlarımla oynama
Senin ayarların bozulmuş bence git bi düzeltsinler .
Rüzgarın cevabını beklemeden telefonu kapattım. Onu sinirlendirmek hoşuma gitmişti. Yiğit hala uyuyordu bunu fırsat bilip abim ve denize güzel bir kahvaltı hazırlamaya başladım o sırada onlar da uyanmışlardı.
Deniz : Günaydın aden , bir sorun olmadı değil mi ?
Yok yok karnını doyurdu uyudu zaten ama birazdan uyanır acıkıp
Abim : günaydın güzelim döktürmüşsün yine
Afiyet olsun , deniz hadi gel sana meyve suyu sıktım
Deniz : sen bize mi yerleşsen komple ne dersin ? Biz sana çok alıştık
Abim : yok yok ben bunun sevgilisiyle uğraşamam sabah sabah mesaj atmış bide size geliyorum diye
Rüzgar mı geliyor ?
Abim : haberin yok mu ? Konuşmuyor musunuz yine bir şey mi oldu ?
He yok süpriz yapacak demek ki
Abime artık tartışmalarımızı anlatmama kararı almıştım , fevri davranıyordu ve onun gözünün dönmüş hali en son beni yurt dışına göndermesiydi. Onlar kahvaltıya oturduklarında bende kahvemle eşlik ediyordum ki rüzgar mesaj attı
Rüzgar : Kapıyı açar mısın , zile basmak istemedim yiğit uyuyordur diye.
Mesajı okuyup kalktım kapıyı açmak için , geldiğinde ise arkama bakmadan mutfağa yöneldim. Kapıyı kapatırken “ Yok ya valla ben delireceğim artık” diye söyleniyordu. Yanımıza geldiğinde hemen ona da bir servis çıkardım , gözlerini bana dikmiş bakıyorken
Abim : hayırdır iyi misiniz siz ?
Evet abi kahvaltı etmiyorum ya ondan bakıyor
Rüzgar : Aynen yemiyor bir şey , sadece benim beynimi yemeyi tercih ediyor.
Aras : Aden bu arada sana söylemeyi unuttum , berkeler geliyor yarın. Bebeği görmeye
Ne berke mi? Dönmüş mü o hayırsız
Aras : Dönmüş o cimcimeye söyle bana kahve yapmadan dönmem diyor.
Gelsin gelsin göstericem ben ona kahveyi.
Rüzgar denize “o kim” diye mırıldandığında deniz ise “ kuzenleri” diye yanıt verdi. Rüzgar bey şimdi işler tersine dönmek için çok müsaitti. Berke her kızın aklını başından alabilecek kadar yakışıklı biriydi. Konuşması ses tonu bile fazla etkileyiciydi ve o bunun fazlasıyla farkında olup nerde nasıl kullanacağını da çok iyi biliyordu. Rüzgarın içinde kıskançlık kıvılcımları çıkmaya başlamışken alevlendirmek bana düşerdi. Hemen telefonumu elime alıp berkeyi aradım telefonu hoporlöre verdim
Hayırsız döndün mü ?
Berke : Ooo sen beni arar mıydın fıstık
Rüzgarın bakışları git gide sertleşiyordu bense bu durumdan haz alıyordum.
Duyduğuma göre gelmişsin , beni görmeden dönmeyeceksin herhalde değil mi ?
Berke : Cadde bizi bekliyor güzelim
Aras : unutun caddeyi
Berke : geldi bizim aile babası
Aras : berke dayak isteme
Sen boş ver onu bende özledim caddeyi
Berke : bizimkiler de seni özlediler
Yaa yarın görüşürüz o zaman öptüm seni
Berke : görüşürüz fıstığım
Telefonu kapattığımda yüzümdeki gülümseme de berkenin de payı olsa da asıl sebebi rüzgarın patlamak üzere olması ve susuyor olmasıydı. Morarmıştı sanki. Abim yaşanılanların farkında olmadığı için başlamıştı yine beni tembihlemeye
Aras : Aden caddeyi unut güzelim yok öyle bir şey
Abi ya çok özledim o zamanları
Aras : ağzımı açmak istemiyorum aden en son karakolluk olmuştunuz.
Napim kızlar berkenin sevgilisi sandılar beni , üf ama ne dövmüştüm kızları
Rüzgar denize şunları sustur der gibi bakıyordu deniz arada bir öksürüyor , boğazını temizliyordu bana bakarak ama benim durmaya niyetim yoktu.
Aras : Rüzgar göndermez seni
Izin alan mı var onu anlamadım ?
Rüzgar fazlasıyla sinirlenmişti , sanırım sınırı bir tık aşmıştım. Sesinin tonunu ayarlayamadan
Rüzgar : Aden kendine gel !
Aras : hopp yavaş gel
Rüzgar : Ben kalkıyorum afiyet olsun size
Deniz : rüzgar bir şey yemedin otursana
Rüzgar : doydum ben sağol
Arkasına bakmadan bir hışımla çekip gitmişti. Fakat benim umurumda bile değildi , dün bir kızın onu öptüğünü gördüğüm halde sesimi çıkartmıyordum , o da susmayı bilecekti.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 56.3k Okunma |
2.87k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |