Sabah gözlerimi açtığımda gözlerimi gezdirdim rüzgarın olmadığını fark ettiğimde yerimden doğruldum. Banyodan gelen seslere yöneldiğimde aralık olan kapıyı hafif iterek rüzgarın duş aldığını gördüm ve geri yatağa yöneldim. Rüzgar çıktığında yanıma doğru yaklaşıp
Rüzgar : sende duş al istersen
Rüzgar : ırmak ve baran yoldalar getiriyorlar
Rüzgar : güzelim niye utanıyorsun ? Ben bir şey demedim , ırmak kendisi söyledi telefonda kıyafet ayarladım size diye.
Hemen ayaklanıp duşa girdiğimde odanın kapısı çalmıştı suyu kapatıp sesleri dinlediğimde ise görevlinin bize gönderildiğini söylediği bir poşet getirdiğini duyduğumda duşa kaldığım yerden devam ettim.
Rüzgar ile hızla hazırlanıp lobiye indik ırmak ve baran bizi bekliyorlarlardı , onlarla güzel bir kahvaltı yapıp İzmire yola koyulduk. Yolda giderken rüzgar ankarada bir ev bulduğunh ve çok beğendiğini söyleyip hemen ilanı açtı. İlanı detaylı incelediğimde bu ev de büyük bir evdi diğeri kadar olmasa da.
Bu evler ikimiz için fazla büyük değil mi ?
Rüzgar : ikimiz için evet ama ilerisi için değil.
Evet
Rüzgar : telefondan göreceğiz evi
Peki o halde bir şey daha var ama
Rüzgar : onu da şimdi halledeceğiz
Rüzgar : eşyaları demeeyecek misin ?
Evet
Rüzgar : tamam yol üzerinde güzel mobilyacılar var bakarız isteğine , zevkine göre dizersin evimizi.
Rüzgar gözlerini yoldan ayırıp benim gözlerimle buluşturdu önümdeki elimi tutup öptü ve
Bir süre daha yol gittiğimizde bir yerde durduk , arabadan inip bir mobilyacıya girdik. Fazla model vardı ve ben kararsızdım. Rüzgar ise sadece bana borakmıştı
Rüzgar : içine hangisi siniyorsa ben onu beğenirim.
Bir takım ilişti gözüme adımlarımı o yöne doğru yönelttim , görür görmez aklımda hemen bir oda canlandı. Galiba buydu , diğer seçenekler beni kendine bu kadar çekmemişti.
Rüzgar : güzelim sen beğen o en son iş.
Nasıl en son iş asıl en başta sorulması gereken şey hu zaten.
Bakışlarımı tekrar yardımcı olan beyefendiye çevirdiğimde fiyatı söyledi. Duyduğum rakam karşısında şaşkınlığımı gizleyemeyerek “yuh” dedim. Rüzgar gülmeye başlamıştı.
Rüzgar : tamam beğendin mi bunları ?
Hayır rüzgar ne kadar beğenmiş olsam da bu rakam çok fazla
Rüzgarın elini tutup beyefendiye “iyi günler” diyerek çekiştirdim.
Rüzgar : Aden beğendiysen alalım hem biz yorulmayalım hem de içine sinen bir model olması gerek.
Rüzgar çok fazla buna gerek yok. Altın alıyoruz sanki durdukça değerlenecek.
Rüzgar kahkahasına engel olamıyordu bemse ne gülüyorsun der gibi bakışlarımı ona yönelttim
Rüzgar : sana bayılıyorum kızım ya , altın he ?
Gülme birkaç yere daha bakalım
Arabaya geçerken gözüme kahveci ilişti bir an hemen rüzgarı durdurup tam önüne geçtim ellerini bırakmadan , küçük bir çpcuk gibi dudaklarımı büzüp
Dudaklarıma bir öpücük bırakıp ,
Rüzgar : delirtme beni sokak ortasında yürü bakalım
Kahveciye doğru ilerledik kahveleri alıp yola koyulduk. Birkaç mağazaya daha girip mobilya baksak da içime sinen bir model olmamıştı. İzmire varsığımızda bir mağazaya daha girdik ilk beğendiğim modelin bir benzeri vardı hemen o takıma yakınlaşıp fiyatını sordum.
Rüzgar : senin beğendiğin model bu değil
Rüzgar : Güzel fakat senin beğendiğin model bu değil.
Yardımcı olan hanım efendi gülmeye başladığında gözlerimi ona yönelttim , komik duruyor olabilirdik gerçekten.
İstediğiniz modeli gösterirseniz yardımcı olabiliriz.
Rüzgara kendimce korkutucu olduğunu düşündüğüm bir bakış atıp onu durdurum ve telefonumdan ilk beğendiğim modeli açıp gösterdim. Hanım efendi yapabileceklerini az bir fark ödendiğinde aynısı olacağını söyledi. Rüzgar hemen onayladı ve yeni evimiz için ilk mobilyalarımızı almıştık. Giyinme odası yemek takımı yatak odası derken tüm mobilyaları istediğimiz gibi sipariş üzerine yaptırdık.
Efendim özel üretim olduğu için 1 ayı bulacaktır.
Rüzgar : bizim o kadar zamanımız yok , haftaya yerleşmemiz gerekiyor.
Efendim sürece müdahale edemiyorum maalesef
Şimdi şöyle nişanlım binbaşı ve tayini çıktı Ankaranın ayazında bizi yataksız bırakmazsınız herhalde? Bence elinizden bir şeyler gelir.
Hanımefendinin gözü rüzgara kaydığında bir süre duraksadı
Benimle muhattap oluyorsunuz ve ben buradayım
Kusura bakmayın , ben elimden geleni yapıp göndermeye çalışırım.
Rüzgar : ödemeyi yapıp çıkalım güzelim hadi
Rüzgar ile ayaklanıp ödeme yapmaya doğru yöneldik
Kızma ama bende yardımcı olmak istiyorum.
Rüzgar : Sen bunları böyle istekli hevesli seçiyorsun ya bu en güzel yardım bana.
Rüzgar : beni sinirlendirme bence ne dersin?
Tam bir karadenizlisin biliyorsun değil mi ?
Rüzgar : sen farklısın çünkü değil mi ?
Gülüşüp ödemeyi yaptık ve mağazadan ayrıldık , yakın bir alışveriş merkezine geçip rüzgara takım baktık ve küçük ev aletlerine baktım. Kenarda olan birikimimle küçük ev aletlerini ancak alabilirdim. Sadece bakıp fikir sahibi oldum rüzgar bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki
Rüzgar : hangilerini beğendin ?
Gel çıkalım daha bakılacak çok marka var.
Rüzgar : Sen kendi evinde de bu markayı kullanıyorsun. Burdan alacağız
Rüzgar : kim koydu bu kuralı ?
Yani sen bilmiyorsun galiba ama genelde kızın çeyizinde oluyor bunlar.
Rüzgar : o kızlar aylar önceden hazırlamaya başlıyorlar bir hafta kala öğrenmiyorlar.
Rüzgar bana göz devirip yardımcı olabilecek birine seslendiğinde yanımıza bir beyefendi geldi.
Rüzgar : bu seti alabilir miyiz ? Birde eksik ne var şu an burada ?
Bu sette tüm küçük ev aletleri bulunuyor efendim.
Rüzgar asla fiyat sormuyor sadece alalım diyordu. Sinir bozucuydu markası fiyatı veya ne iş yaptığının bir önemi yoktu. Benim beğenmem tek kriteriydi. Bunları da hallettikten sonra yemek yiyip beni eve bırakmak üzere yola koyulduk.
Bol koşturmalı , heyecanlı ve bir o kadar stresli bir hafta geçirmiştik . Ve o gün yaklaşmıştı. Günler fazla hızlı geçiyor gibiydi. Cuma günü gelmişti ve yarın nişanımız vardı. Pazar günü ise Ankaraya yerleşiyorduk. Bu bir haftada neler mi oldu ?
Beğendiğimiz evi görüntülü konuşma sayesinde görüp tuttuk , hatta komşularımız hande ve Aliydi. Nişan mekanı , organizasyonu , yüzüğü , çiçeği her şey hazırdı artık. Rüzgarın babaannesi , kardeşi ve aile dostları izmire geldiler. Irmak ve baran da bu gün geleceklerdi. Annem mi ? Aramadım , gelmem derse kaldıramazdım. Abimin aradığını ve yanımda olması gerektiğini söylemiş fakat sanırım annem kabul etmemiş. Babam fazla üzgünmüş bu durum karşısında.
Sabah gözlerimi oldukça erken bir saatte açtım. Yiğitin yanında gidip bir süre onu izledim. 2 gün sonra gidiyordum ve belki de en çok onu özleyecektim. Bir süre onu izleyip kendime kahve yapmaya gittim deniz benden önce davranıp kahveleri hazırlıyordu mutfakta
Olur
Mutluyum ama bir yanımda eksiklik var deniz ve ben bunun ne olduğunu bilmiyorum. Sizden ayrılmak mı annemin olmaması mı karar veremiyorum. .
Deniz : Aden bak Ankaraya gittiğinde istemediğin , kabul edemeyeceğin veya herhangi bir şey olduğunda unutma burası senin evin. Sen benim kardeşimsin kim ne derse desin sen bile yenge desen de benimmkardeşimsin. Hiçbir zaman bu kapı sana kapanmayacak. Sonuna kadar açık.
Çok teşekkür ederim deniz , her zaman bana bir abla gibi yaklaştın , yenge dediğime bakma sen benim için kardeşten abladan farksızsın.
Deniz : çok mutlu olun , tek isteğim bu
İnşallah deniz benimde tek dileğim.
Deniz : ben sensiz kalmadım ki hiç ne yapacağım şimdi ?
Konuşma şöyle zaten ağlamak için yer arıyorum.
Deniz : tamam tamam ağlama diyen kaçtı.
Ben bi rüzgarın yanına gideyim bir sorun var mı bakayım.
Hızlı bir şekilde hazırlanıp yola koyuldum. Aklımda dönen düşüncelerin dur durağı yoktu. Hazır mıydım bilmiyorum tek bildiğim şey ondan ayrı kalmamaktı. Herkesi silebilecek kadar çok seviyordum , ucu bucağı yoktu ona olan sevgimin. Şimdi ise sadece onun elini tutup bilmediğim ve çok yabancı olduğum bir şehire yerleşiyordum. Sadece onunla. Tek dileğim beraber olmak fazlasında gözüm yoktu.
Düşüncelere dalmış ilerlerken önüme atlayan bir kedi ile ani bir fren yaptım. Arkadan gelen ses ile “ hayır ya” diye mırıldandım. Ani fren yaptığım için arkadaki araç bana çarpmıştı. Hızla arabadan indiğimde arabadaki beyefendi de indi.
Kusura bakmayın kedi fırladı önüme , iyi misiniz ?
Ben iyiyim sorun yok siz , sizde bir şey yoktur umarım.
- yok hayır ama arabanız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
Peki
Beyefendi trafik polisini ararken rüzgara mesaj attım “ sana geliyordum ufak bir kaza yaptım gelir misin ?” Mesajı göndermem ve rüzgarın beni araması arasında sadece bir iki saniye vardı. Hemen konumumu öğrenip yola çıktığını söyledi. Trafik polisinin gelmesini beklerken beyefendi söze girdi
Plakınızı görünce yabancısınız buralara sandım
Yaklaşık dört senedir izmirliyim
Diyerek gülümsedim beyefendi oldukça kibar biriydi , başkası olsa sanırım bu kadar nazik davranmazdı. Kısa süre sonra rüzgarın arabası yanaştı yanımıza hızla arabadan inip yanıma geldi beni bir süre süzdükten sonra
Rüzgar : iyisin değil mi güzelim ?
İyiyim , beyefendinin arabası biraz kötü
Rüzgar : sen iyiysen hallederiz onu
Kendine çekip sarılmaya başladığında kalbinin nasıl hızlı attığını duyabiliyordum sanırım oldukça korkmuştu. Ayrıldıktan sonra hemen arabalara göz gezdirdi
Önüme kedi çıktı bir anda bende ani fren yaptım beyefendi de duramadı doğal olarak.
Yok yok sanırım fazla yakın gidiyordum benim hatam
Rüzgar beyefendiye göz gezdirip hatta baştan aşağı süzdükten sonra yanıma gelip elimi tuttu. Traafik polisleri geldiğinde tutanak tutup işlemleri yaptık. İşimiz bittiğinde
Diyerek beyefendiye elimi uzattığımda rüzgarda olan elimi fazlasıyla sıkmaya başlamıştı.
Size de , iyi günler Aden Hanım
Beyefendi yanımızdan ayrıldığında rüzgara dönüp “hadi gideli” dedim fakat rüzgarın odağı tamamen giden beyefendideydi.
Rüzgar : ismini nerden biliyor
Ne bileym ben rüzgar hadi gidelim dondum.
Arabaya yöneldiğimizde arabamı aldıracağını ve onun arabasıyla gideceğimizi söyledi. Hemen arabasına geçtim yola çıktığımızda
Rüzgar : sorunsuz bir günümüz geçmiyor , her günümüz ayrı olay , bi yerinde dur be kadın sinir hastası edeceksin beni.
Rüzgar : dileme ayrıca bir daha tanımadığın bir herifin elini sıkma.
Rüzgar : Ayarlarımla oynama güzelim
Rüzgar içinden bir şeyler mırıldanırken gözümü ondan ayırıp yola çevirdim. Ben rüzgarı neden aramıştım onu da bilmiyordum , korkmuştum sanırım o olaydan sonra ilk defa bir kaza atlattım ve rüzgarın yanımda olup olmadığını mı sorgulamıştım kendimce ? Yanımdaydı ve hep olacaktı biliyorum.
Komutanlığa geldiğimizde Ali ve Hande kapıda bizi bekliyorlardı bizi gördüklerinde hande hemen yanıma gelerek
Iyiyim ya ufak bir kaza sadece
Ali : Kardeşim var mı bi sıkıntı
Rüzgar : Sıkıntının tam kendisi karşınızda
Rüzgar beni gösterdiğinde ikisi de gülmesine engel olamamıştı ,
Kedi çıktı önüme bende fren yapınca arkadaki beyefendi duramadı
Rüzgar : Durmadı mı duramadı mı bilmiyorum
Rüzgar : demedim bir şey tamam
Hande : hep beraber kahve içelim hadi gelin
Hepimiz handenin peşine takılıp ilerledik , odaya girdiğimizde rüzgar masasına oturduğunda ben ve hande karşısındaki tekli koltuklara Ali ise diğer büyük koltuğa oturmuştu.
Hande : Herşey hazır değil mi var mı bir sorun ?
Ya aslında bende onu sormaya geliyordum
Rüzgar : Bir sorun yok , artık olamaz da
Bu arada çıkabilirsiniz istediğiniz zaman buradaki göreviniz bitti artık.
Ali ve hande ise bribirlerine bakıp bir süre duraksadı
Hande : Böyle dediğinde bir kötü oldu be abi
Rüzgar : yüzbaşı gelince ona devredip çıkacağım
Ali : beraber çıkar bir yemek yeriz olur mu ?
Olur
Hande ve ali eşyalarını toplamak üzere odadan ayrıldılar , benim için her ne kadar buradan gitmez zorsa rüzgar için de bir o kadar zordu , belli ettirmemeye çalışıyordu fakat farkındaydım. Yanına gidip masanın üzerine oturdum
Duygularını benim yanımda gizlemene gerek yok.
Üzüldüğünün farkındayım buradan ayrılmak istemediğinin de , bastırma duygularını anlat bana
Rüzgar : güzelim yok öyle bir şey yani tabiki senelerdir alışmış bir düzen var burada orda neyle karşılaşacağımı bilmiyorum bunu elbette düşünüyorum ama sen benim yanımda olduğun sürece seninle her yere giderim.
Bende seninle her yere gelmeye hazırım
Rüzgar beni kendine çekip sarıldığında kucağına oturmuştum bile , çalan kapı ile bir anda ayağa kalktım rüzgar sessiz bir şekilde “ şu sik*** kapısından da kurtuluruz artık” dediğinde gülmeden edemedim. Rüzgar kendini toparlarken koltuğa geçip oturdum “Gir” dediğinde kapı açıldı ve gelen yüzbaşıydı.
Yüzbaşı : Binbaşım müsait misiniz ?
Rüzgar yüzbaşına detayları verirken ben de telefonuma odaklanmıştım. Yaklaşık bir saat sonra rüzgarın bana baktığını fark edip başımı kaldırdım , gözleri ile dışarı çıkmamı işaret ettiğinde hemen ayaklanıp çıktım odadan. Hande ve Alinin çay içtiğini görünce hemen eşlik etmek için yanlarına geçtim.
Hande alinin koluna vurduğunda ikisi de gülmeye başladılar ,
Ali orada yine birlikte çalışacaksınız değil mi ?
Ali : genelde öyle oluyor yenge bakalım
Hande : Rüzgar abinin düzenine çok alıştık ve onun iş dışındaki samimiyeti hepimize güven veriyordu. Gideceğimizi öğrenen tüm askerler üzüldü bizim ekip dışında tabi. Şimdi orada nasıl olacak bilmiyoruz. Tek iyi yanı ekibin ayrılmaması oldu.
Rüzgar odadan çıkıp yanımıza geldiğinde elinde küçük bir poşet vardı “hadi” dediğinde hepimiz ayaklandık. Kapıya çıktığımızda neredeyse tüm askerler kapıdalardı rüzgar hepsiyle görüşmek yerine başıyla selam verip hemen arabaya bindi. Vedaları sevmezdi ve bu onun kaçış yoluydu.
Hande ve ali de peşimizden geldiklerinde yola koyulduk , amcanın yerine geçip yemeklerimizi söyledik. Sohbet ilerlerken saatin nasıl geçtiğini fark etmemiştik bile
Hande : Eee hadi artık kalkalım yarın nişanınız var
Handenin lafı ile ayaklanıp eve doğru yöneldik , hande ve aliyi bırkıp abimlere geçtik.
Evin önüne vardığımızda rüzgar ile görüşüp hemen eve çıktım. Abim ve denizle bir süre vakit geçirip dinlenmek için odama geçtim.
Ve sanırım yoğun geçen bu haftanın acısı gözlerimden çıkıyor olmalıydı ki hemen kapandılar.
Sabah erkenden gözlerim açıldı henüz alarmım bile çalmamıştı. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım , kahve yapmak için mutfağa yöneldiğimde henüz kimse uyanmamıştı. Kahvemi yapıp koltuğa yerleştim , nişanım vardı bu gün ama eksiktim. Annem ve babam yoktu , yanımda değillerdi. Bu kadar canımın yanacğını tahmin edemezdim. Anneme kızgın olsam da küçük çocuklar gibi yine annemi istiyordum yanımda. Ne garip.
Biraz içimi dökmek için anneme mesaj atmaya karar verdim
“ Günaydın anne , bu gün nişanım var benim. Davet etsem de gelmeyeceğini bildiğim için aramadım seni. Ama ne çok isterdim bu gün yanımda olmanı. Hala kızgın mısın bana bilmiyorum ama ben seni içimde affettim anne. Ben onu çok seviyorum ve mutlu olmak istiyorum. Keşke burada olsaydın , tüm telaşımda yanımda birini aramak yerine Annem halleder diyebilseydim. Ama unutmayacağım anne belki o yaşattığını unutacağım ama şu an yanımda olmayışını unutmayacağım. Umarım mutlusundur beni eksik bıraktığın için.”
Mesajı yazdığımda gözlerimden akan bir kaç damla yaşı temizledim , kahvemi içerken telefonuma gelen mesaj ille hemen ayaklandım
Irmak : Günaydın uğur böceğim baran beni sana getiriyor şimdi beraber geçeriz hazırlanmaya olur mu ?
Kısa bir süre sonra deniz de uyanmıştı hemen yanıma doğru yaklaşıp
Bir saatte çıkalım , olur mu ?
Deniz : annem dün geldi , birazdan burada olur
Deniz ile konuşurken telefonuma tekrar bir bildirim geldi
Hande : Kalk gelin hanım kahveleri hazırla gelmek üzereyim.
Bunlar anlaşmışlar mıydı acaba ne oluyor şu an? Derken kapı çaldı deniz hemen ayaklanıp kapıyı açtığında içeri annesi gelmişti. Ve gelir gelmez yine konuşmaya başlamıştı
Güzel gözlü kızım benim çok mutlu ol yavrum benim.
Mutfağa gidip kahve yapacakken tekrar kapı çaldı deniz açmak için yöneldiğinde bende mutfağa gittim. Kapıdan fazla bir ses geldiğinde tekrar dış kapıya yöneldim ve gördüklerim karşısında gözlerim doldu. Irmak ve istanbuldan bir kaç yakın arkadaşımız , hande hepsi gelmişlerdi. Hepsi ile görüşüp tanışmayanları tanıştırdım ve hep beraber kahve içtik. Anladığım kadarıyla ırmak veya deniz organize olup herkesin yanımda olmasını istemişlerdi.
Kahvelerimiz bittiğinde deniz hemen söze girdi
Hande : Aden siz gidin arkadaşların gelsin kuaföre ben evde hazırlanırım.
Hande : kişi sayısı vermiştik ya
Irmak : biz hallettik onu hadi sende geliyorsun
Deniz : Biz arayıp konuştuk sadece bizi hazırlayacaklar
Deniz : hadi hadi hemen doldurma mavişleri kalk
Hemen ayaklanıp hazırlandık ve aşağı indik , baran rüzgar , ali ve abim hepsi kapıdalardı hemen arabalara yerleşip kuaföre geçtik.
Kusaförde sadece biz vardık müzik eşliğinde hem eğlenip hem hazırlandık. Hepimiz tamamlandığımızda ırmak barana gelebileceklerini söyledi. Kısa bir süre onları bekledikten sonra gelmişlerdi. Rüzgar önde diğerleri arkasında yürüyorlardı buraya doğru.Çok yakışıklı görünüyordu , gözlerim dolmuştu onu görünce. Bir insana siyah takım bu kadar yakışmamalıydı. Kuafördeki hanım efendi kapıyı açtığında rüzgar beni henüz görmemişti bir kaç adım attıktan sonra beni gördü ve olduğu yerde durdu. Kısa süre gözlerini gözlerimden ayırmadı.
Bir kaç adım daha bana yaklaşırken
Rüzgar : Hiç bir şey diyemiyorum
Gülümseyip elimi uzattığımda bir anda tutup kendine çekti , sarılırken ikimiz de ağlıyorduk. O sırada baran misilleme yaparak
Düğünleri olsa bayılacaklar herhalde
Dediğinde rüzgar bri an gözlerini ona çevirip bakış atmıştı. Sarılmayı bırakıp
Teşekkür ederim , sende fazla yakışıklı görünüyorsun
Herkes yavaş yavaş arabalara geçerken bizim arabamızda hande ve ali vardı. Hemen mekana geçtik kimseler gelmeden hem bakmak istiyor hemde eksik varsa tamamlanması adına erken gitmek istemiştim.
Amca kullanmadıkları boş bir odanın kapısına “gelin odası” yazmıştı bizi hemen oraya aldıklarında bir de uğraşmış sandalye masa koltuk ayarlamıştı. Odaya geçtiğimizde kızlarla fotoğraf çekinip duruyorduk. Rüzgarlar evlerine döndüler tekrar , isteme de burada olacağı için ailesiyle gelecekti. Amca hemen odaya kahve göndermişti. Kahveleri içip sohbet ediyorduk. Fakat içim içime sığmıyor , heyecandan ellerim titriyordu.
Kapı çaldığında abim “ girebilir miyim?” dediğinde gülerek “ gel abi” dedim. Abim odaya girdiğinde “çok güzelsin prensesim çok mutlu ol” dediğinde kalkıp abime sarıldım “ iyiki varsın iyiki yanımdasın abi seni çok seviyorum” derken gözlerim dolmuştu ve akmamalıydı makyajım bozulurdu.
Abimden ayrıldıktan sonra abim kapıyı açtı “ bak kimler geldi” dediğinde bir an kalbimin ritmi değişti. Kapıda görünen Annem ve Babam ile tuttuğum gözyaşlarım benimle olan bağını koparmıştı. Olduğum yerde kaldım , ne bir söz edebildim ne adım atabildim. Öylece baktım. Babam bana doğru bir kaç adım attığında adımlarımı babama doğru hızlandırdım sarıldığımızda “ çok güzel olmuşsun prensesim” dedi , babam ile ayrıldıktan sonra Annem gelip sıkı sıkı sarıldı “geldin anne” dedim sadece onun duyabileceği bir ses tonu ile.
Annem : Geldim güzel gözlüm , yanındayım. Affet beni olur mu ?
Odadaki herkes göz yaşlarını silmekle uğraşırken , annemden ayrılıp yerime oturdum
Babam : Ben gideyim misafirler ile ilgileneyim
Abim ile babam odadan çıktığında arkasından arkadaşlarım da odadan ayrılmıştı. Annem ve ben kalmıştık sadece. Gelmesini beklemiyordum ama gelmişti. Yanıma oturup önümde duran ellerimi tuttu
Annem : Seni düşündüm , belki mutlu olamayacağını belki de seni korumaya çalıştım bilmiyorum ama senin gözün herkesi silebilecek kadar dönmüş , o kadar seviyormuşsun da ben görememişim. Hata yaptım aden , anneler de hata yaparmış beni affedebilecek misin ?
Çok üzüldüm anne , sen beni ayırmaya çalıştıkça bana zarar verdin. Ama iyiki geldin bu gün yanımda oldun ya başka bir şey istemem.
Annem : artık yanındayım , yani yine yurt dışında olacağız ama artık elim hep üzerinde güzel kızım
Annemle sarıldık bir süre oturduk telefonuma gelen ses ile ayaklandım “ Anne gelmişler” dediğimde annem gülerek “ ben geçiyorum hadi gel” diyerek hızla kapıdan çıktı. Irmak ise bana doğru geliyordu “ geldiler” dediğinde kapıya geçtim. Kapıda sıra ile Ben Babam Annem Abim ve deniz vardık. Rüzgar ellerinde çiçekler ile en önden içeri girdi. Arkasından babannesi kardeşi , aile dostları ve arkadaşları.
Herkes yerlerine geçtiğinde rüzgar annemleri gördüğünde hiç şaşırmamış ve hemen ellerini öpüp sarılmıştı , hatta annemle uzun süre sarılı kalmışlardı. Organizasyonun önünde rüzgar ile oturuyorduk , isteme için ön tarafa bir kaç sandalye çekilmişti aile büyükleri için istemeden sonra kaldırılacaktı. Babannesi uzatmadan lafa girdi.
Babaanne : Ben adeni kızım gibi sevdim , Artık ailemize resmi bir şekilde dahil olması benim için gurur ve mutluluk verici. Allahım emri Peygamberin kavli ile Aden kızımı Rüzgar oğluma istiyoruz.
Babaannesinin sözleri bittiğinde gözlerimi babama çevirdim.
Babam : Benim göz bebeğim aden , size emanet artık. Ama abisine de bir sormak lazım
Dediğinde tüm gözler abime çevrilmişti. Abim ise derin bir nefes alıp
Abim : Onlar belki de bu hayatta en çok birbirlerini sevdiler , çok savaş verdiler onların bu çabasının karşısında kimse duramaz. Bizim verecek bir kızımız yok onu sadece mutluluğa uğurluyoruz. Ama herkes bilsin bu kapı ona hep açık. Allah tamamına erdirsin.
Etraftan alkış sesleri gelmeye başladığında kahvesini yapmak üzere mutfağa geçtim , yapıp önüne koyduğumda rüzgar bana bakış atmıştı. İçinde tuz yoktu ama o olduğunu sanıyordu. Eskilerde kızlar istemedikleri biri geldiğinde kahvesine tuz atarlarmış seni istemiyorum anlamına gelirmiş bu damat ise bunu içtiğinde kalkıp gidermiş nazikçe. Bunu öğrendiğim günden itibaren hiç tuz atma gibi bir düşüncem olmamıştı. Ama içinde bol bol bal vardı. Ağzımızın tadı hiç bozulmasın diye.,
Rüzgar kahveyi tek bir seferde içtiğinde gülmeden edemedim , kahvesini sehpaya koyup cebinden bir dal gül ve bir kutu çıkardı açtığında ise içinde bir yüzük daha vardı. kahveler içildiğinde herkes ayaklandı ve yüzükler takıldı yüzükleri babaanne kesecekti yanımıza geldiğinde
Bir ömür bir olun , mutlu olun , sevgi dolu ve her daim saygılı olun. Allah tamamına erdirsin inşallah yavrularım
Diyerek yüzükleri kesti. Eller öpüldü , tebrikler edildi ve sıra takıya geldmişti. İlk olarak annem ve babam taktıktan sonra babaanne elleri dolu bir şekilde yanımıza geldi. Ilk olarak geçen gün beğendiğim seti daha sonrasında başka bir hasır set ve bilezik taktı. Bunlar ailece dur durak bilmiyor gibilerdi. Takı merasimi bittiğinde rüzgar cebinden bir kutu daha çıkardı gözlerimle “yeter” der gibi baktım. Rüzgar ise karşımda halinden gayet memnun bir şekilde gülümsüyordu.
Takı töreni de bittiğinde müzik açıldı , ilk dansımız için ortaya çıktığımızda o an aklıma benim şarkı seçmediğim geldi. Fakat şalan şarkı ile gözlerim rüzgarın gözleri ile buluştu. “Söyleyemedim” şarkısı çalıyordu , bizim şarkımız. Dansımız bittiğinde herkes ortaya çıkmaya başladı oldukça güzel ve eğlenceli ilerliyordu her şey. Herkes halinden memnun ve mutluydu. Tüm sevdiklerimiz yanımızda ve herşey harikaydı.
Nişan bittiğinde herkes evlerine dağılmaya başlamıştı.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
37.18k Okunma |
2.01k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |