
Cevap vermiyordu okuduğuna emindim ama o bana cevap verecek sakinlikte değildi. Gözlerimi kapattım.Sabah büyük bir baş ağrısıyla açmaya çalıştım gözlerimi.Telefonuma sarıldım sanki arar gibi umutlanarak ama ne bir mesaj vardı ne de bir arama. Müdür beye rahatsız olduğumu zaten sadece ili dersim olduğunu söyleyerek izin istedim. Müdürden olumlu dönüş aldığımda hemen hazırlanmaya başladım elimden geldiği kadar süslendim, denizi uyandırmadan evden çıktım. En yakın kahveciden 2 kahve alıp yola koyuldum.
Vardığımda askerlere selam vererek içeri girdim. Rüzgarın odasının kapısına tıkladım ve dönüş beklemeden girdim. Rüzgar koltuğuna yayılmış başını arkata doğru yaslamış sanki uyuyor gibiydi , beni gördüğünde duruşunu bozmadı. İçeri girerek kapıyı kapattım aldığım kahvelerden birini rüzgarın önüne koydum. Hafif yanına yaklaşarak dizine doğru yavaşça oturmaya başladım sanırım alacağım tepkiden korkmuştum.
Bacağına oturduğumda bir an gözlerini açıp bana baktı ve tekrar kapatarak pozisyonunu bozmadı. Başının arkasında duran ellini alıp belime götürdüm
Düşeceğim tutmazsan
Hiçbir tepki vermedi sadece belimi kavradı. Hoşuma gitmişti bu haraketi , bundan güç alarak göğüsüne doğru yattım. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Göğüne yattığımda belimi daha da sıkmaya başladı.
Küs müyüz hala ?
Rüzgar : çocuk muyuz küselim?
Peki neden konuşmuyoruz ?
Rüzgar oturduğu yerden doğruldu
Rüzgar : Bana güvenmeyen bir kadına deliler gibi aşık olmuşum.
Küsmüşsüün işte
Rüzgar : Küsmedim aden kimseye küsmem ben.
Ben kimse miyim ?
Rüzgar : Sen herkes gibi davrandın.
Olduğum yerden hafif doğruldum , “herkes” lafı hiç bu kadar ağrıma gitmemişti.
Ben gideyim mi o zaman ?
Rüzgar : sen bilirsin.
Gidiyorum o halde ben.
Ayaklanmaya çalıştığımda bir anda kendine çekerek bastırdı. Dengemi kaybedip tekrar kucağına oturdum. Bu haraketi gitme demekti yüzümde oluşsm oluşan gülümseye engel olamadım.
Gitmeyim mi ?
Rüzgar : Biraz sus be kadın.
Susarsam affeder misin ?
Rüzgar : Sana kırgınım aden.
Öpeyim mi ?
Rüzgar : aden
Öpmeyim mi ?
Rüzgar : la havle , la havle !!!
Öpmüyorum
Rüzgar : öp aden öp
Bunu bekliyormuş gibi dudaklarını öpmeye başladım , bir süre sonra durup
Özür dilerim hakim olamadım kendime içimi kemirdi durdu o lanet his. Sana güvenmiyor değildim , tam tersine çok güveniyorum. Sadece hala dediğimin arkasındayım onların orda olması doğru değil.
Rüzgar : Haberim yoktu suçum da yoktu
Biliyorum özür dilerim rüzgar
Başımı rüzgarın omuzlarına koyup ağlamaya başladım. Ellerimi boynuna doladım , sanki bırakıp gidecek gibi sıkı sıkı sardım.
Rüzgar : ağlama tamam
Gitme tamam mı sakın gitme. Biz herseyi hallettik bunu da hallederiz değil mi ?
Rüzgar : Ben öyle senin gibi arkamı dönüp gidemem. Konuşacağız ama burda değil.
Rüzgar çıkalım burdan şimdi gidip konuşalım.
Rüzgar : çıkamam şu an
Bekliyim o zaman
Rüzgar : bekle
Rüzgar önünde suran bilgisayara bakmaya başladığında karşısındaki koltuklardan birine yerleşmiştim. Bir süre durup sadece onu izledim , telefonu alıp “ 2 kahve” dediğinde gözleri bendeydi uzaktan öpücük attım , başını yana çevirerek “ sen sabır ver allahım” dediğini duymuştum. Kesinlikle çok haklıydı benimle birlikteylen sabıra ihtiyacı vardı. Sakin sessiz adamı bile delirtmiştim.
Rüzgar bir yandan işlerini hallediyor arada bir ise bana bakıyordu. Bir an önce işlerini toparlasın ve gidip konuşalım diye dört gözle bekliyordum.işlerini toparlamaya başladı , ayaklandığında hemen yerimden kalktım. Kapıdan çıkıyordum ki
Rüzgar : beni bekle
Bekliyorum
Hızlı adımlarla yanıma geldiğinde yürümeye devam ediyordum ki bir anda ellerimi tuttu. Gülümsedim , ne yaşarsak yaşayalım bunu yapması hoşuma gitmişti. Arabaya geldiğimizde ellerimi bırakıp yerine geçti.Sürekli geldiğimiz mekana geldiğimizde arabadan indim rüzgarı beklemek için arabanın önüne geçtim , o ise yanımdan direk geçerek mekana yürüdü.
Askerlere laf vermemek için yapmıştı baştaki haraketini yüzümde oluşan kırgınlık beni ele veriyordu.masaya geçtiğimizde rüzgar hemen siparişleri berdi , onun dışında ikimizden de ses çıkmıyordu. Böyle ciddi kalması beni korkutması için yeterliydi.
Konuşmayacak mıyız ?
Rüzgar : Seni kırmadan derdimi nasıl anlatabilirim onu düşünüyorum.
Ben seni anlıyorum zaten rüzgar
Başını olumsuz anlamda salladı , ellerini masanın üzerinde birleştirdi
Rüzgar : sen beni hiç anlamamışsın aden , ben geldiğimden itibaren uğraşıyorum aden üzülmesin aden kırılmasın diye kendimi mahvettim ben. Aman aden yanlış anlamasın , aman kıskanmasın diye çabalayıp durdum. Ama zaten sen bana hiç güvenmemişsin ki.
Hayır rüzgar nasıl güvenmedim , güveniyorum ben sana.
Rüzgar : Güvenseydin o gün çekip gitmek yerine beni çağırır hesap sorardın bunlar hala neden burada diye. Sen başka bir kadının olduğunu düşünüp çekip gittin. Ban sana daha ilk gün söyledim yok aden başkası olamaz olmadı dedim.
Başkası olmadığını zaten biliyordum. Sadece düşüncelerime engel olamadım.
Rüzgar : Bak aden ben seni seviyorum dahası yok bunun , ama güvensizlik üzerine bir ilişki bizi çok fazla yıpratır.
Ne demek istiyorsun anlamıyorum.
Rüzgar : bu ilişki böyle yürümez diyorum.
Ne diyorsun sen ya ? Ben senin için bu kadar çabalamışken tek bir hatada beni silip atacaksın öyle mi ? Yok öyle bir şey ayrıl da göreyim bak neler yapıyorum.
Rüzgar : ne yapabiliceksin aden ?
Görürsün o zaman. Hem hani yanımda başkasını görmeye dayanamazdın şimdi ne oldu?
Rüzgar : ben sana ayrılalım mı dedim?
Bu ilişki böyle yürümez ne demek ?
Rüzgar : Düzlemeni istiyorum aden demek , çabala demek çabala ki daha sıkı tutayım demek. Çabala ki ziyan olmayalım demek.
Gözlerimde zorla tuttuğum yaşlar birer birer akmaya başladığında ellerimle yüzümü kapatıp başımı manzaraya doğru çevirdim. Korku tüm bedenimi ele geçirmişti. Bir adamın hayatımdan çıkacak olmasını düşünmek beni bu kadar yıkmamalıydı , ama ben o adamsız yaşamayı öğrenememiştim. Giderse bu sefer tutunacak hiçbir dalım yoktu. Be ben onu kaybedersem aden diye bir şey kalmayacaktı.
Rüzgar bir süre sessiz kaldı , biz konuşurken kahvelerimiz gelmişti bile fakat ikimiz de dokunmamıştık. Rüzgar kahvesini eline alıp yudumlamaya başladı.Ben karşısında ağladım ama o kalkıp gelmedi. Gelirdi , dayanamazdı göz yaşlarıma. Rüzgar beni içinde bir yerlerde unutmak , sevmek istemiyor olabilir miydi? Yada çok sevdiğinden mi yaşıyorduk bunları , eğer öyleyse sevgi , sevmek çok ağır.
Elime kahvemi alıp bir yudum aldım rüzgarın gözlerine baktım , bana baktı gülümsedi
Rüzgar : rahatladın mı biraz?
Evet
Rüzgar : sevindim
Artık sabrım kalmamıştı onunla böyle olmak canımı yakıyordu sarılırsa geçerdi kızgınlığı biliyordum hemen olduğum yerden kalkıp rüzgarın yanındaki sandalyeye oturdum. Başımı omzuna yerleştirdim
Sarıl bana
Rüzgar : aden
Rüzgar ne olur bana sarıl
Rüzgar beni kendine doğru çekerek sarılmaya başladığında bir yandan ise söyleniyordu
Rüzgar : başımın belasısın , çocuk gibisin , tutamıyorum seni , dur durak bilmiyorsun.
Ama seviyorsun
Rüzgar : Ama çok seviyorum
Ben böyleyim rüzgar ben seni severken telaşlanıyorum korkuyorum ellerimden kayıp gidersin diye korkumdan yapıyorum bunları. Ama gitme , sen gidersen ben toparlanamam , sen gidersen ben kalmam.
Rüzgar : Yahu güzelim ne gitmesi gözünü seveyim ya. Benim senden gidebileceğimi nasıl düşünüyorsun. Sadece bu ilişkiyi yürütmemiz için törpülenmemiz gerekiyor bundan bahsediyorum. Ayrıca küçük hanım size başta da söylemiştim sizi gördüğüm andan itibaren diğer kadınları görmüyor gözüm.
Biz hallederiz her şeyin üstesinden geliriz , sen yeter ki sırtını dönme bana
Rüzgar : Asla
Olduğum yerden hafif doğruldum evet artık yumuşamıştı fakat benim aklımdaki sorular henüz cevaplanmamıştı
Şimdi o zaman sıra geldi benim sorularıma
Rüzgar : Başlamasan
Neden eşyaları sizin evdeydi?
Rüzgar : Anlattım ya güzelim
Onu sormuyorum en baştan , neden eşyaları sizde kaldı seninle mi yaşıyordu
Rüzgar : Hayır ama kısa bir süre kalmak zorunda kaldı
Sebep
Rüzgar : Hastaydı
Sen hastane misin rüzgar hastaysa hastanede kalsaydı
Rüzgar : haklısın güzelim
En son ne zaman görüştün
Rüzgar : Geçelim mi artık bu konuları
Cevap ver bana
Rüzgar : Bizim görüşmediğimiz dönemde aradı o kadar
Ne derdi varmış?
Rüzgar : görüşmek istedi bende kabul etmedim.
Peki beni onun kaldığını bildiğin odaya nasıl yerleştirmeye kalktın?
Rüzgar : Güzelim evdeki en büyük oda orası ikimizin rahatlığı için o odayı hazırlatmıştım. Yani o benim aklıma bile gelmedi.
O odaya girince de Aklına gelmedi yani öyle mi ?
Rüzgar : Vallaha gelmedi yavrum
Sevdin mi ?
Rüzgar : Aden biz bir ilişki yaşamadık birkaç gün takıldık sadece
Takıldığın her kadın evinde mi kalıyor ?
Rüzgar : Hayır tabiki
Eeee
Rüzgar : valla çok haklısın bu konuda ne desen haklısın.
Bak beni geçiştirir cümleler kurma bana
Rüzgar : Ne diyim şimdi güzelim ben sana.
Deme bir şey
Gözlerim dolmuştu yine ama bu sefer sinirden o kadını düşündükçe içimdeki sinire engel olamıyordum.
Rüzgar : Bana bak , ben kimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim ben senin ağzının içine bakıyorum kızım. Bir şey istesin benim burda olduğumu bilsin , herkes gider rüzgar gitmez desin diye. Sakın bir daha böyle bir ihtimal düşünme bak sakın. Evet haklısın yanlış bir durumun içine soktum seni ama benim de haberim yoktu. O odada kalmayalım başka odaya geçelim olur mu ?
Ben gelmeyeceğim artık sana , ev bakıyorum
Rüzgar : Sinirlendirme beni
Ciddiyim
Rüzgar : Bırakmam aden , asla bırakmam. Benimle kalacaksın o evi istemiyor musun başka ev tutarız hep beraber orda yaşarız. Olur mu ?
Gerek yok buna
Rüzgar : Sen benimle kalacaksın gerisi önemli değil.
Sinir oluyorum sana
Rüzgar : Biliyorum güzelim bende seni çok seviyorum.
Artık rüzgar da bende delirmiştik. Bunun başka bir açıklaması yoktu , olamazdı. Neyseki Aşk zaten biraz da delilik demekti. Bir süre oturduktan sonra
Rüzgar : Abinle konuşmam gerekiyor. Seni eve bırakayım ofisine gideceğim.
Bende geliyim mi ?
Rüzgar : olmaz baş başa konuşacağız.
O zaman beni de denize bırak.
Rüzgar : tamam sende toparlan bu süre içinde.
Başımı olumlu anlamda salladım ve mekandan ayrıldık. Beni denize bıraktığında o ise abimin ofisine doğru yola çıktı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 56.3k Okunma |
2.87k Oy |
0 Takip |
74 Bölümlü Kitap |