42. Bölüm

Yeni bölümlerrr geldiiii

Sena şahin
asen24

 

Okulu önünden bir taksiye binip hemen eve geçtim saat oldukça erkendi kendime bir kahve ypıp telefonda bir süre zaman geçirdim ve içimdeki kıskançlığı bastıramayrak handeye mesaj attım

- hande günaydın nasılsın

Hande : günaydın aden sağol sen nasılsın

- iyi sayılırım , bir sorun var mı yeni ekiple?

Hande : çok sinir bozucular , zor tutuyorum kendimi

- beni gaza getirme. Rüzgar ile konuşuyorlar mı ?

Hande : yani.

- ben anladım sağol , bir iki saate görüşürüz

Hande : görüşelim bencede

 

Handenin yazdıklarından artık kendimi göstermem gerektiğini anlamıştım ama şu an saat oldukça erkendi. O sırada rüzgarı biraz yoklamak istedim

- ne yapıyorsun ?

Rüzgar : plan yapıyorum sen ?

- kahve içiyorum

Rüzgar : Güzel. Afiyet olsun.

- yeni ekiple sorun var mı ?

Rüzgar : Şu an hayır

- Konuşuyor musunuz ?

Rüzgar : Gerektiği sürece evet

- Hangi sıklıkla gerekli durumlar oluyor?

Rüzgar : Kıskanacağın bir durum yok güzelim

O kızların gözleri hep senin üzerinde

Rüzgar : Abartma güzelim yok öyle bir şey

Abartmıyorum gördüklerimi söylüyorum.

Rüzgar : Aden...Güzelim o kızlar senin kıskanabileceğin en son insanlar olsun olur mu ?

Tamam 

 

Ona her ne kadar tamam demiş olsamda içimi susturmakta oldukça zorlanıyordum. O nasıl dayanmıştı benim çevremde duyduğu erkek isimlerine , ben delirmek üzereydim artık kıskançlık tüm bedenimi ele geçirmişti. Bir süre bu sorular eşiliğinde evi toparladım ve evden çıktım. Taksiye atlayıp yola koyuldum. Vardığımda kapıdaki askerler “buyun” dediklerinde içimden gülmeme engel olamıyordum.

Bahçeden binaya yürürken bir kaç askerin konuşmalarını duydum fakat ses gidip geliyordu tam anlayamıyordum

Çok yakışıklı

Çok sert birine benziyor

Umarım bahsettikleri kiş rüzgar değildir yoksa bir askerle kavga etmek benim için pek de hoş karşılanacak bir durum olmaz. Kızlara uzun bir bakış attıktan sonra merdivenlerden çıkarak rüzgarın odasına yöneldim. Kapıyı çalıp girdiğimde içeride Yüzbaşı ve Rüzgar karşılıklı oturup konuşuyorlardı. Beni gördüklerine şaşırmış olmalılar ki ikisi de bana baka kalmıştı fakat ilk lafa giren rüzgar olmadı

Yüzbaşı : Aden hanım sizi bizim ekibe mi dahil etsek yorulmamış olursununuz ?

 

Yüzbaşının cümlesine gülmeden edemedim ,

Rüzgar : hoşgeldin , haber vermedin

Sıkıldım bir uğramak istedim

Yüzbaşı : Binbaşım kardeşinizi de ekleyelim ekibe , eğitimi ile ben ilgilenebilirim

 

Ne ? Ne demişti o kardeş mi ? O kadar küçük durduğuma mı üzüleyim yoksa rüzgarın kıyamet kopartacak olmasına mı ? Rüzgar şaşkınlığını yok ederek yüzbaşına bakışlarını serteştirdi ve yanıma gelerek ellerini ellerime kenetledi “sevgilim” dedi sert ve net bir tavırla.

Yüzbaşının mutlu ifadesinin yerini bir anda şaşkınlık aldı.

Yüzbaşı : Ben yanlış duymuşum kusura bakmayınn.

Rüzgar : güzelim hande yan odada olmalı sen geç ben geleceğim.

Tamam bekliyorum.

 

Odadan koşar adım çıkmıştım resmen , yüzbaşının artık rüzgarın gazabından kurtulma gibi bir ihtimali yoktu. Yan odaya girdiğimde hande ve yeni ekipteki kızlar oturuyorlardı hande beni gördüğünde ayaklandı

Hande : Hoşgeldin , gel kahve yapayım

Hoşbuldum , olur

Kızlar kendi aralarında bir şeyler konuşurlarken gözleri arada bir bana kayıyordu , ben se gözlerimi üzerlerinden bir saniye ayırmadan hande ile konuşup kahvemi içiyordum o sırada açılan kapı ile hepsi birden ayağa fırladı.

Hande : Binbaşım buyurun

Rüzgara öyle bir bakmıştım ki senin bu odada ne işin var der gibi bir an duraksadı odadaki herkese göz gezdirdi ve sanırım artık gazabımdan korktuğu için

Rüzgar : Sevgilim gel hadi

Dedi gözlerini bana kitleyerek uzattığı elini tuttum sıkı sıkı odaya göz göz gezdirdiğimde şaşkın ifadeleri oldukça keyif vermişti. Handeye gülümseyerek odadan ayrıldık.

Bahçeye doğru yürüyüp oturduk.

Rüzgar : Haber vermedin

- süprizzz

Rüzgar : aden bilerek yapıyorsun , birde oturmuş kızlarla kahve içiyorsun.

- Bana bak rüzgar şu an hiç üste çıkmaya çalışma , o kızlar senin hakkında çok yakışıklı diye konuşuyorlardı.

Rüzgar : yalan mı ? Yakışıklı değil miyim ?

- Benim için evet ama onların bunu görmesine gerek yok.

Rüzgar : benim elimde olan bir durum söz konusu değil.

- Ben askerle kavga etsem başımı çok büyük bir belaya mı sokmuş olurum ?

Rüzgar kahkasına engel olamadı sorduğum soru karşısında aslında gayet ciddiydim.

Rüzgar : Gözüm senden başkasını görmüyor , bunu anlamakta neden bu kadar zorlanıyorsun?

- Eskiden çevrende hiç kız yoktu , şimdi biri bitse diğeri başlıyor. Sinirleniyorum

Rüzgar : Hala yok , sen varsın diğerleri umrumda değil. Mesaim bittiklerinde yüzlerini bir daha görmeyeceğim insanlar.

- Bunu anlayabiliyorum , ama içime anlatamıyorum

Rüzgar : o içine söyle bu adamın kalbi sadece benim için atıyormuş de.

- olur söylerimmm

Rüzgara doğru yanaşarak boynuna ufak bir öpücük kondurdum. Ellerini belime sardığında

Rüzgar : burda yapma

Yapmadım ki

Bir süre sarılı kaldık , çevreden geçen askerlerin oldukça dikkatini çekmiştik.

Rüzgar : Hadi gel odama geçelim yoksa elimden bir kaza çıkacak

Bencede gidelim sevgilim

Gülümseme engel olamadım bir an . Rüzgar ile yan yana binaya doğru yürürken karşımıza yüzbaşı çıktığında rüzgar bir anda ellerini ellerime kenetledi. Oldukça gergin bir ortam vardı rüzgarın yüzünden kötü şeyler olduğunu anlayabiliyordum. Fakat bana anlatmazdı eminim. Yüzbaşı bir şey demeden yanımızdan uzaklaştı.

Rüzgarın odasına girdiğimizde

İstersen bir süre gelmem buraya yani sorun oluyorsa?

Rüzgar : ne gibi güzelim ?

Yüzbaşıyla

Rüzgar : Senin burada olmandan rahatsız olan biri varsa o gider. Senin buraya gelmeme gibi bir durum söz konusu olamaz.

Rüzgarın yanına gidip dudağına bir öpücük daha bıraktım.

Rüzgar : sen bu gün beni fazla özlemiş olabilir misin güzelim.

Hı hı , sen özlemedin mi

Rüzgar : çok … çok özledim.

Karşımdaki adama karşı koymak çok zordu. Bir ara gitmeye yeltensem de rüzgar izin vermemişti. İşleri bitene kadar onunla odasında oturdum ve bitmesini bekledim. İşlerini bitirdiğinde ikimiz de ayaklandık , arabaya doğru yöneldik.

Rüzgar : ne yemek istersin ?

Rüzgar evde birşeyler yapabilirim , dışarıda yemeyelim

Rüzgar : biliyorum güzelim sadece yorulmanı istemiyorum

Sürekli böyle olmaz , sürekli dışarıdan yiyemeyiz.

Rüzgar : Olur güzelim olur

Diyerek arabayı çalıştırdı , Avm ye geldiğimizde yemeğimizi yedikten sonra kahve içmek için bir yere oturduk. Buraya neden geldiğimizi şimdi anlamıştım

Rüzgar : Güzelim şimdi ben senden bir şey isteyeceğim ama red etmeyeceksin. Anlaştık mı ?

Ne isteyeceğine bağlı

Rüzgar : Bak sennn

Söyle bakalım

Rüzgar: sen okula başlıyorsun tekrar , eksiklerin illaki vardır. Bu gün beraber onları halledelim tamam mı ?

Eksiğim yok birtanem

Rüzgar : Sabah dolabın önünde o yüzden mi o kadar uğraştın. Neden yapıyorsun bunu ben bizim için çalışıyorum.

Ayrıca olsa bile kendim alabilirim , sen zaten yeterince benimle ilgili masraf ediyorsun

Rüzgar : Masraf mı?

Başımla onayladığımda rüzgar sinirli bir şekilde gülmeye başlamıştı

Rüzgar : Senin ayarların bozuldu yine yürü gidiyoruz

Nereye

Rüzgar : iznin olursa sevgilime hediye alacağım

Rüzgar senin paranı harcamak bana kötü hissettiriyor.

Rüzgar : neden güzelim

Sevgilinim , çok açık bir düşünce bu

Rüzgar : Sen benim evimsin , kalbimsin ve ilerde karım olucaksın. Sana harcamayacaksam kime harcayacağım ben bu parayı?

Vazgeçmeyeceksin değil mi ?

Rüzgar : hadi gidiyoruz

 

Beni bu kadar iyi tanıması hoşuma gitse de korkmadım değil. Nasıl anlamıştı sabah kıyafetlerim yüzünden oyalandığımı. Gerçekten onun parasını harcamak istemiyordum , yanlış geliyordu. Ama haklıydı geçen sürede oldukça zayıflamıştım , klasik olan kıyafetlerimin çoğu büyük geliyordu.

Neredeyse bütün mağzalara girmiştik rüzgar aldığım kıyafetlere hiçbir yorum yapmamış aksine “ çok güzel oldu , beğendim” gibi düşüncelerini paylaşmıştı. Arabaya doğru ilerletken fark ettim ki kendimi kaptırmıştım , alışverişi her zaman severdim ama yine duracağım yeri bilemedim

Çok fazla şey aldık

Rüzgar : bunlar mı fazla ?

Evet , değil mi ?

Rüzgar : değil güzelim hadi geç arabaya

Arabaya geçtiğimizde rüzgar cebinden bir zarf çıkartıp bana uzattığında zarfı elime aldım. Zarfı açtığımda içinde bir kredi kartı vardı

Ne bu ?

Rüzgar : senin için açtırdım , birşeye ihtiyacın olursa diye.

Gerek yok ben hallediyorum.

Rüzgar : güzelim lütfen yanında bulunsun en azından

Rüzgar gerçekten alamam. Zaten sensiz dışarı çıkmıyorum ki ben yanımda hep sen oluyorsun. Ama söz eğer ihtiyacım olursa sana söylerim.

Rüzgar : bak söz verdin en ufak herşey de haber veriyorsun

Anlaştık sevgilim ve ayrıca teşekkür ederim düşüncen için.

Arabayı çalıştırdığında bir süre sessiz kaldıktan sonra sohbet etmek hem de aklımdaki soru işaretlerini yanıtlamak için rüzgara döndüm

- Rüzgar neden şirkete gittik dün sadece imza atıp çıktın zaten ?

- Güzelim benim yerime Cem abi ilgileniyor işlerin başında o var , bende tüm imza yetkilerimi ona verdiğime dair belge imzalıyorum. Aslında buna da gerek yok ama Cem abi böyle içim rahat olur dediği için böyle ilerletiyoruz.

- Anladım , peki cem abi kim ?

- Aile dostumuzun oğlu oluyor , ama bana çok abilik yapmışlığı vardır.

- yani sen şirkete senede bir kere gidiyorsun sadece doğru anlamışım değil mi ?

- Doğru ama eksik güzelim herhangi bir sorunda uzaktan çözemezsem de geliyorum.

- O zaman sevindim

Konuşma bittiğinde çoktan eve gelmiştik , arabadaki poşetleri alıp eve doğru ilerledik. Üzerimizi değiştirip birer kahve yapıp salona geçtik

- film izleyelim mi ?

- olur güzelim

Tam filme başlamıştık ki telefonumun çalması ile filmi durdurduk arayan Denizdi - Efendim Deniz iyi misin ?

- İyiyim aşkım şey demek için aradım annem geldi , bir kaç gün yanımda kalacak yarın da seni bekliyoruz kahveye. Hatta annem ısrar ediyor.

- işim çıkmazsa gelirim deniz haberleşiriz.

Telefonu kapattığımda rüzgar şaşkınlıkla bana bakıyordu

- neden bana öyle bakıyorsun

- Deniz seni çağırdı ve sen net bir şey söylemedin. Bir sorun mu var ?

- hayır annesi gelmiş

Cümlemi bitirdiğimde rüzgar bana yaklaşarak

- hı... peki anneni özlemiş olabilir misin ?

- özledim tabiki çok özledim ama onu affetmek istemiyorum

Birde bu yüzden değil gitmek istememem

- ne peki ?

- denizin annesi beni çok seviyor , bende onu tabi ama sürekli bana çevresinden birilerini ayarlamaya çalışıyor

Son kelimemi bitirmemle gülmem bir olmuştu rüzgarın ise yüzü kıp kırmızıydı.

- Daha önce de yaptı yani bunu ?

- Sayamadım o kadar

- ne zaman sana birini ayarlamaya çalıştı en son

Rüzgar cümlesini kurarken oldukça sinirlenmişti eliyle yüzünü sıvazladı

- sen gittiğinde

- gittiğimde , ben gittim çünkü dimi ?

Neyse yarın bende geleceğim bensiz gitme.

- ya benim minnoşum sinirlenme tamam beraber gideriz.

- Aden koca adamı minnoşum diye sevmen peki güzelim.

- Sen dışardan kocamansın ama benim yanımda minnoşsun.

Rüzgar dediğim karşısında beni kendine çekerek kollarının arasına aldı , filmi başlattığımızda , ben hem ağlayıp hem gülüyordum. Rüzgar ise benim hallerime gülüyordu. Film bittiğinde rüzgar çenemden tutarak ona bakmamı sağladı

- ne oldu niye ağladın ?

- ağlamadım ben gülüyordum sonra böyle oldu

- Benim seninle başım büyük belada

- bencede çok haklısın iyi dayanıyorsun bana , ben olsam bana dayanmazdım

- İşte canından çok sevince dayanıyorsun ne yapalım

Gülerek başımı tekrar rüzgarın omuzlarına yerleştirdim. O sırada rüzgar bri anda doğrularak

- güzelim ya ben sana söylemeyi unuttum yarın hande izinli de çağır biraz konuşun tabi sende istersen. Biraz dertleşmeye ihtiyacı olabilir.

- Tabi olur da bir sorun mu var rüzgar bana anlatmadın , bekledim zamanı gelince anlatırsınız diye ama gelemedi bir türlü.

- Güzelim biz görevdeyken tanıştılar 2 ekip olarak çıkmıştık. Görevden sonra konuşmaya başlamışlar Ali de bana buraya aldır diyince bende araya hatır gönül birilerini soktum aldırdım. Çok detay bilmiyorum ama ailesiyle görüşmediğini biliyorum. Buraya geldiklerinde bende ona sahip çıktım her anlamda o yüzden abi diyor bana da . Daha fazlasını öğrenme gereği duymadım.

- Şimdi anladım galiba ben tamam ben mesaj atarım çağırırım onu.

- tamam güzelim artık yatalım mı ben çok yorgunum

Başımla rüzgarı onaylayıp yatak odasına ilerledik , uzandığımda rüzgar yanıma yatarak ellerini belime doladı. Başımı çenesinin altına doğru sokarak boynunu öptüm. Rüzgar başını hafif eğerek bana baktı

-Asla rahat durmuyorsun ne olsun istiyorsun tam olarak

- hiçbirşey yapmamıştım aslında

Gülmem cümlemi böldükten sonra devam ettim

- seni istediğimi açıkça söylemiştim diye hatırlıyorum

- öyle mi

- hı hı

Rüzgar sert bir şekilde dudağıma yapıştığı anda kendimi ona teslim ederkek gözlerimi kapattım.

 

 

 

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda yatan adamın yarı çıplak vücüduna kaydı gözlerim , kendime geldim. Daha önce sanki hiç görmemiş gibi inceledim. Ellerimi yüzünde gezdirmeye başladığımda rüzgar kıpırdanmaya başladı yanağına ufak bir öpücük bırakıp

- günaydın sevgilim

Rüzgar gözlerini tam açamıyorken

- günaydın güzelim

Diyerek elini belime attı ve beni kendine çekti. Üstümde bir şey olmadığını fark ettiğinde gözlerini hızla açıp bana baktı

- sabah sabah neyse

Gülmeme engel olamadım.

- Böyle uyuya kalmışım ne yapayım

- tamam tamam saat kaç

Komidinin üzerinde duran telefonuma uzanıp saate baktığımda

- ohoo geç kalacaksın hadi kalk 8 olmuş

Rüzgar elleriyle yüzünü ovuşturup bir yandan da kalkmaya çalışıyordu. Bende hemen ona eşlik ederek yerimden kalktım. Hızlı bir duş alıp hazırlanırken bir yandan sohbet ettik. Onu yolcu ettikten sonra kendime bir kahve yapıp içmeye başladım , ortalığı toparladıktan sonra bende duş alıp bakımlarımı yaptım.

Elime telefonu alıp biraz bakındıktan sonra handeye mesaj attım

- Hande günaydın , nasılsın?

- günaydın aden iyiyim sen nasılsın ?

- iyiyim , bu gün izinliymişsin rüzgar söyledi işin yoksa bana gel bende evdeyim bu gün.

- olur kaçta geleyim?

- Şimdi yola çıkarsan sıcak bir kahveye yetişebilirsin.

- tamam geliyorum o halde

Başlarda ne kadar sevmemiş olsam da hande ile bir yerde aynı durumları yaşamış gibiydik. İkimizin de kanayan yeri ortak gibi. Annem ev işleri nankördür derdi. Tek yaşarken çok bir sorun olmuyordu ama şu an rüzgar da burada olduğu için sürekli çalışan bir çamaşır makinası vardı. Allahtan vardı yoksa ne yapardım! Çamaşırları makinaya atarken aklımdan geçen düşüncelere izin verdim bir süre

Zaten şu an beraber yaşıyorduk , evli gibiyidik , neden evlilik için erken diye düşünmüştüm ki ? Sadece kağıt üstünde resmi olmayan bir imza eksikti. Evlenen her arkadaşım , evlendikten sonra karşı tarafın değiştiğini söylüyordu acaba bundan mı korkuyordum , rüzgarın değişmesinden. Sanmıyorum o beni bir bebek gibi seviyor , üstüme titriyor. Attığı bir imza mi değiştirecek bunu.

Bölüm : 05.02.2025 01:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...