A: ya tamam dur bitti işim nerdeyse
N: hadi bir an önce çıkmak istiyorum bu hastaneden
Evet bu gün hastaneden çıkıyordum sonunda önce evimize gidecektik üstlerimizi değiştirip dışarı çıkacaktık bu gün Ali’nin son izin günüydü önce Muazzez teyzelere gidip yemek yiyecektik bizi davet etmişlerdi son olanlardan sonra vereceği tepkiyi bilmediğim için gitmek istemiyordum aslında ama Ali gidelim yemek yer kalkarız demişti
Sonra da sahile inecektik uzun süre sonra denizi görmek istemiştim bana iyi gelen nadir şeylerden biriydi ama en başta Ali geliyordu onunla konuşunca hatta öylece bir birimize bakınca bile rahatlıyordum ondan ayrılmayı hiç istemiyordum bu olamayacaktı da
Bahçede park edilmiş arabaya bindik
A: babanlara da mı uğrasak acaba
N: olur bir eve gidelim üstümüzü değiştirelim gideriz üstüme hastane kokusu sindi resmen
A: tamam o zaman doğruca eve gidiyoruz
Onu böyle mutlu görmek için dünyaları verirdim sonunda yüzü gülüyordu eskisi gibi mutluydu yarım saat süren bir yolun ardından eve varmıştık ben hazırdım o saçını yapacaktı biraz sonra aşağı indi böyle bir güzelliğin dünyada olması mümkün değildi sanki üstüne giydiği bordo renk kazak ve siyah pantolonu çok yakışmıştı ona saçını da hafif dalgalandırıp omuzlarının üstüne bırakmıştı
Bu kısa sohbetten sonra sarılmıştık
A: tamam o zaman önce ben Sacit komutanı arayayım bir ona uğrayalım sonra annemler gideriz
N: sen dur ben arayayım özledim de zaten
S: ben de iyiyim de neden aradın
N: baba biz hastaneden çıktık müsaitsen Ali’yle beraber seni ziyaret edelim diyoruz müsait misin neredesin
S: karargahtayım buyurun gelin bekliyorum
N: bu saatte olabileceği tek yerde
A: karargaha doğru sürüyorum o zaman
Karargaha geldiğimizde güvenliğe kimliği gösterdim ve içeri girdik önce hangara gittik biraz timle sohbet ettik
N: iyiyim babamı görmeye gelmiştik bir uğrayalım dedik
A: biz gidelim daha annemler de gidicez
Sacit komutanın odasına çıktık
S: kızım hoş geldiniz geçin oturun şöyle
Sacit komutanla sarıldıktan sonra koltuklara oturduk
S: nasılsın kızım daha iyi oldun mu
A: komutanım aslında biz bugün sizinle bir konu hakkında konuşmak için geldik
A: nadia hastaneden bana bir şey söylemiştiniz biz nadia ile konuştuk bu gün annemlere de söyleyeceğiz Allah izin verirse önümüzdeki hafta nadiayı sizden istemek istiyorum komutanım
S: işte mutlu bir haber annenlerle de konuştuktan sonra net bir tarih verirsiniz
S: bu bir emir değil Ali kızımın babası olarak bir rica ayrıca resmi konular dışında bana baba diyebilirsin oğlum
N: baba biz artık kalkalım müsadenle daha alilere gidicez malum
Karargahın dışına çıkıp arabanın yanına geldik
A: birinci sınavı başarıyla geçtik bence acaba ikincisi ne olucak
N: bu senin sınavındı sıradaki benim sınavım
A: hayır nadia bunlar ikimizin sınavı
Arabaya binip annemin evine doğru yola çıkmıştım kapının önüne geldiğimizde arabadan inecekken nadianın yüzünün düştüğünü fark ettim
N: ya annenler izin vermezse ya onlar da Berna gibi söylerlerse ya...
A: şşşt ya ma yok nadia hanım aklına böyle şeyler getirme çünkü hiçbiri olmayacak bunların hadi şimdi toparlan içeri gidelim
S: sen de hoş geldin sıla nasılsın daha iyi misin
S: abi siz girmeden söyleyeyim Berna da burada sizin geliceğinizi duyunca gelmiş annem de hayır git diyemeyince
A: nadia istersen girmeyebiliriz
N: hayır Ali gidelim ayıp olur şimdi
Başımı sallayarak tamam anlamında sallayarak onayladım
Ardından da içeri geçtik önce Berna ardından da annem yemekler ile mutfaktan çıktılar
Nadia da ben de annemin elini öpmüştük sonra da sofraya geçmiştik
B: eee sıla tedavisi var mıymış hastalığın
Nadia elini masanın altından yumruk yapmıştı bunu farkedince elimle masanın altından elini tuttum
A: kesin sonuçlu bir tedavisi yok ama bir kaç tedavi var
B: üzüldüm yani eğer tedavi işe yaramazsa çocuğun olmayacak öyle mi
N: bildiğin şeyleri sormazsan sevinirim
S: sonuçta gripten bile ölen olabiliyor yani her ihtimal mümkün ama sıla iyileşecek ben inanıyorum
B: bence o ihtimal çok yüksek değil biraz araştırma yaptım belki faydam olur diye doktorlar iyileşme ihtimali %15 diyorlar
N: sen neden haddin olmayan konulara karılıyorsun küçükken de mi böyleydin yoksa sonradan mı oldun
B: sadece yardım etmek istemiştim
B: Muazzez annecim ben kalkayım daha fazla dayanamayacağım bu kadına
B: hem işlerim de var ben kalkayım
Dışarı çıkmıştı nadia çok kötü olmuştu bernanın dedikleri onu çok üzmüştü
M: o kız haklıymış sen bana torun falan veremezdin bu halimle ailen olmadığı gibi bir de patavatsızsın
A: haksızsın anne sılanın ailesi var ayrıca tedavi işe yarayacak iyileşecek nadia biz bu gün aslında Sacit komutandan izin alıp buraya gelmiştik senin sılayı istemen için ama gördüğüm kadarıyla siz sılayı üzmekten başka bir işe yaramıyorsunuz
M: bu kızla evlenemezsin Ali ayrıca nerden sizin eviniz oluyormuş oğlumda falan kalmayacaksın madem ailen var git ailenle kal
A: anne yeter sıla benim sevgilim ve bende kalacak siz izin vermesenizde evlenicez biz
Çok üzülmüştü ağlıyordu yine benim yüzümden eğer bu gün burya gelmesek böyle olmayacaktı sakinleşsin diye ona sarılmıştı ama hüngür hüngür ağlıyordu arabaya binip bizim ormanımıza göl kenarına doğru yola çıkmıştık çok uzak değildi zaten varınca arabayı park ettik nadia inince biraz sendeledi kolundan tuttum çok üzülmüştü dayanamayacak kadar hemde yüzümüz ne zaman gülecekti acaba
Artık bu yaşanılanlar çok fazla geliyordu bernanın söylediklerine alışmış gibiydim her ne kadar alışılmaz şeyler olsa da ama Muazzez teyzenin bernaya hak vermesi beni asıl üzen şeydi sevdiğim adamın annesi ben böyle bir durumdayken beni görmeyip o melek yüzlü şeytana hak vermesiydi beni üzen annemi babamı yok saymasıydı beni üzen babama nasıl söyleyecektim peki Ali'nin annesi beni yetim kısır nerden geldiği belli olmayan bir de patavatsız saydığı için evlenmemize izin vermedi mi diyeceğim tüm bunları düşünürken arabanın durmasıyla kendime geldim gözümden hafif yaşlar süzülüyordu hala Ali inince ben de indim ama kendimi ayakta tutacak gücüm yoktu hafifçe sendeleyince Ali beni kolumdan tutmuştu düşmemem için sonra kafamı omzuna yaslamıştım kendimi zor ayakta tutuyordum Ali örtüyü serdikten sonra önce beni oturttu ardından da kendisi oturdu
N: neden Ali neden hep böyle oluyor niye hep üstüne gidilen bağırılan çağırılan beceriksiz kız ben oluyorum ailem olmadan büyüdüğüm için mi böyleyim yoksa hep böyle mi olacaktım
A: nadia bir daha duymamış olayım sen gayet becerikli, güzel, mükemmel bir ailesi olan birisin hem onlar senin gibi tek seferde bir sürü adamı aynı anda dövebilir mi o silahı senin kadar isabetli kullanabilir mi hem bu gün bernaya söylediklerinde gayet haklıydın ne haddine onun benim serçemi üzmek
Ali başıyla onaylamıştı sonra kafamı Ali'nin dizlerine koyup yüzümü göle doğru çevirmiştim Ali saçlarımı okşuyordu etrafta kuş sesleri gölün sesi sanki bir anlığına dünyadan kopmuş gibiydim huzurluydum ama o an karar vermiştim doktorun bahsettiği o ameliyatı olacaktım ne kadar riskli de olsa iyileşme ihtimali çok yüksekti yarın Ali karargaha gittiğinde doktora gidecektim ama birine haber vermem gerekirdi önce aklıma sedef geldi sedef tüm olanlara rağmen bana destek oluyordu ailesi gibi düşünmüyordu ama sonuçta Ali'nin kardeşiydi saklayamayabilirdi sonra aklıma aslı geldi aslıyla çok iyi anlaşıyorduk ben hastanedeyken de bir kaç kez gelmişti hem aslı da benzer bir durumdan dolayı ameliyat olmuştu tabi onun ameliyatı benimkine göre daha risksiz di ama yine de beni en iyi anlayabilecek kişi oydu benimle aynı duyguları yaşamıştı hatta o da durumunu selime söylemeyip o yüzden Selim'in teklifini geri çevirmişti ama selim öğrenince evlenmişlerdi belki ben iyileşirsem Muazzez teyze evlenmemize izin verirdi bu kadar şeyi düşünürken Ali'nin saçımı okşaması ve sakinlikle mayışmıştım
Nadia dizlerimin üstünde uyuya kalmıştı etrafımdaki herkesin onu üzmesini anlayamıyordum hadi Berna nadiayı sevmiyor peki ya annem kendisi davet etti babasının Sacit komutan olduğunu biliyordu niye ona ailesiz dedi o bunca başına gelen şeyin içindeki tek masum nadia patlama benim yüzümdendi Berna beni sevdiği içindi annem bernaya kandığı içindi ama nadia onun tek suçu olamayacak kadar iyi ve masum olmasıydı tertemiz bir kalbi vardı nadia gibi güçlü birisi bu olaylardan sonra her an bayılacak gibiydi söylenilen her söze alınıyordu haklıydı da yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi saçını okşarken titrediğini gördüm kabus görüyordu galiba uyandırmaya çalıştım
A: nadia tamam sakin ben buradayım
Uyandığı gibi bana sarıldı çok korkmuştu ne görmüştü acaba
Sarılmıştım sakinleşmesi için çok korkmuş gözüküyordu ama şimdi ne gördün diye sorsam tekrar gördüklerini hatırlayacaktı o yüzden soramadım konuyu değiştirmek istedim
Kafa sallamakla yetinmişti onu kucağıma aldım ön koltuğa oturttum ben de sürücü koltuğuna geçip eve doğru sürmeye başladım kafasını çama yaslamıştı giderken telefonum çaldı açtım arabada olduğumuz için hoparlördeydi
S: Ali karargaha gel bir operasyonun bilgileri ile ilgili konuşmamız gerekiyor
A: nadia seni eve bırakıp öyle geçeyim işim uzayabilir
N: ben de geliyim seninle hiç evde yalnız kalasım yok
Çantasından bir ayna ve küçük bir çanta çıkarmıştı
N: babamın ve timin karşısına böyle çıkacağımı sanmıyorsun her halde
A: makyaj mı yapıyosun hemde arabada vallaha sizi anlamak zor
N: sadece hafif bir makyaj nesi var ki
Sadece ağlamaktan şişen ve moraran gözlerime hafif bir far sürüp akan rimelimi yeniledim biraz da ruj ve allık sürmüş olabilirim ama ağladığımı anlasınlar istemiyordum özelliklede babam anlarsa anlatmadan bırakmazdı
Makyaj yapınca o güzel yüzü daha da güzelleşiyordu az önce o ağlayan kadından eser yoktu gerçekten çok iyi gizliyordu bir şeyleri karargaha gelmiştik arabayı park ettikten sonra nadiayı hangara götürdüm oradan Sacit komutanın odasını öğrenip odasına çıktım
Hazır karargaha gelmişken aslıyla konuşmalıydım daha iyi bir fırsat bulamadım mesaj atsam Ali görürdü o yüzden bir şekilde bu gün aslıyla konuşmalıydım timle havadan sudan konuşuyorduk gerçi bizim için havadan sudan demek şunun boynunu nasıl kırdın onu nasıl vurdun nasıl yaralandın gibi konularda
Aslı: ooo muhabbetiniz bol olsun
Sel: sağol gel otur sabri aslıyla çay koy
İşte istediğim fırsat gelmişti
Aslı: yok yok çok oturmayacağım geçerken uğradım öyle. nasıl oldun nadia
N: he aslı ben seninle bir şey konuşacaktım biraz yürüyelim mi
Hangardan yeterince uzaklaşmıştık
Aslı: e ne konuşacaksın benimle
Nadia: aslı ben ameliyat olmaya karar verdim
Nadia: henüz belli değil çünkü ameliyat için bir kişinin daha iznine ihtiyaç var
Aslı: sen Ali'ye söylemedin anladığım kadarıyla
Nadia: doktor anlattığında bile riskili olduğu için hemen itiraz etti olamama hayatta izin vermez
Aslı: nadia ben senin yanında olurum ama eğer Allah korusun sana bir şey olursa içinde kalan söyleyemediğin yaşayamadığın şeyler olabilir emin misin
Nadia: ben kararlıyım aslı olucam bu ameliyatı
Aslı: tamam o zaman yarın doktora gideriz tarih alırız sana da uygunsa
Nadia: olur. Vallaha çok teşekkür ederim sen olmasan ben nasıl yapardım hiç bilmiyorum
Sonrasında aslıyla sarılmıştım o sırada arkadaki Ali'yi görünce ayrıldık
N: öyle sohbet ettik işin bitti mi
A: nadia ben çıkıyorum kendine dikkat et annemler falan gelirse de kapıyı açma tamam mı
N: ama neden Ali onlar senin ailen
A: ama sen de benim ailemsin nadia seni üzmelerine dayanamıyorum ben yokken gelirler sana birşeyler söylerler ben de engel olamam
A: ben karargaha geçiyorum o zaman
( Aslı ve nadia hastane A lar aslı)
N: bilmiyorum aslı bir yanım mutlu belki iyileştim diye diğer yanımda ise bir korku var ya bir şey olur da Ali'yi bir daha göremem diye
A: merak etme nadia öyle bir şey olmayacak siz mutlu olmayı en çok hakedenlerdensiniz
Doktor: nadia hanım açık konuşacağım çok riskli bir ameliyat
Ama başarı ile atlatacağınızdan eminim kararlıysanız tarih belirleyelim
N: benim için ne kadar erken o kadar iyi
Doktor: olur derseniz 2 gün sonra yapabilirim ameliyatı
N: peki ameliyattan ne kadar sonra eve gidebilirim
Doktor: eğer herhangi bir sıkıntı çıkmazsa 2 gün sonra gidersiniz eve ama ağrısı 2-3 haftaya kadar sürebiliyor
N: 2 gün sonra olucam o ameliyatı saat kaçta olacak
A: 2 gün eve gitmeyeceksin Ali ye ne diyicez
N: Aslı ben babamla konuşacağım beni göreve gidiyormuş gibi göstermesi için Ali beni görevde bilecek
A: mantıklı o zaman şimdi karargaha
S: kızım ne işin var burada gel
N: baba ben sana bir şey söyleyicem ama Ali’ye bir şey söyleme olur mu
N baba hani doktor bir ameliyattan bahsetmişti ya
N: işte ben o ameliyatı olmaya karar verdim
S: ve Ali’nin bundan haberi olmasın istiyorsun
N: baba öğrenirse izin vermez belki olursam iyileşirim
S: tamam kızım ama bana söz ver
S: eğer olurda ters bir durum olursa pes etmeyeceksin
Yanımda aslı vardı biraz sonra ameliyata girecektim ama içimde kötü bir his vardı Ali'yle göreve gidicem diye vedalaşmıştık ama belki onu bir daha hiç göremeyecektim
N: aslı bak eğer bana bir şey olurda çıkamazsam
A: nadia sen babana ve bana verdiğin sözü unuttun mu sağ salim girip çıkacaksın
A: o hissi unut ileride mutlu bir haber aldığında olacak o hissi düşün
Hemşire: nadia hanım sizi ameliyathaneye alıcaz
A: sağ salim git sağ salim gel
Nadia ameliyata gireli 1 saat olmuştu aslı kapıda bekliyordu
Hemşire: hastanın nabzı hızlanıyor
Doktor: nabzı durdu kalp masajına başlıyorum
Doktor: defibrilatörü getirin çabuk
100j
Yorum yapıp oy verirseniz sevinirim
💚
Okur Yorumları | Yorum Ekle |