

Ruhum yeniden doğmuşçasına saf olmayı arzuluyorken içimde öyle fırtınalar kopuyordu ki ne için yaşadığımı ya da yaşamak için bir sebebim olup olmadığını sorgulamaya başlamıştım ani ruh değişimlerim hayatımı kökünden etkileyen bir hataydı. İçimdeki nefreti dizginlemek vahşi bir hayvanı eğitmek kadar zorken nasıl oluyor da sakince oturabiliyordum, artık İchiroya hak veriyordum ben içimde bir şeytanla yaşıyordum. Hepsinin canını almak beni ruhumu rahatlatacak mıydı? Bu kadar çabuk sahip olduğum sevgiyi şefkati kaybetmem normal miydi?
Bu evde daha fazla durmak istemiyordum onlarla çalışmakta istemiyordum ama tekrardan gittiğimde geri dönüşüm olmayabilirdi. Mutfağın masadında oturuyorduk bu akşam için bir plan yapmaya çalışıyorlar ama beni sadece gözetmen yapmayı düşünüyorlardı aslında çokta umursamıyordum çünkü plan başladığı sırada bu gece kim varsa onu öldürmeyi planlıyordum
“Tahminen bu gece kim gelecek Usagi’nin göreve çıkacağını sanmam”
Büyük ihtimalle bugün Haruto ve Yamato olacaktı ama eğer İchiro ülke dışındaysa Yamato da burda değil demektir
“Bilmiyorum hiçbir fikrim yok”
“Tamam madem öyle sen zaten bu işe dahil değilsin minibüste bizi bekleyeceksin”
İçimde garip bir his vardı sebebini çözemediğim Yukito bende şüphe uyandırıyordu aklıma İchironun kardeşi olma olasılığı batıyordu. İchiroyu yıllardır tanısamda ailesine dair bir bilgim yoktu soy isimleri uyuşuyor ve birazda olsa yüzün İchiroyu andırıyordu
Yaptıkları saçma plan için yerlerimizi almıştık ben onları dışardan kollarken onlar Harutoyu suç üstü yakalayacaktı, o kadar hafife alıyorlar ki en ufak hareketlerinde hayatlarından olacaklarından haberleri yoktu bir de üstüne çok acemi davranıyorlardı
”Himarin”
“Efendim”
“O kadar kasıntı duruyorsun ki herkes polis olduğunu anladı”
Minibüsten onları izliyordum ve kulaklıktan haber veriyordum ama daha plan başlamadan çatlak karı işi bozuyordu anlına polis yazsa bu kadar belli edemezdi
“Belkide sadece güzel bir kadına nasıl bakılacağını bilmiyorlardır”
Cevap verme tenezzülünde bulunmadan işime baktım her şey normal ilerliyordu ama zaman geçtikçe İchironun adamları çoğalıyordu, hiçbir zaman bu kadar adamla görev çıkmamıştım. Usagi ile karşılaştığım gün Yukitoyu görmüş olma ihtimalleri bu durumu açıklıyordu planı anlamışlardı
“Dikkat çekmeden çıkın geri çekiliyoruz”
“Sana bize emir ver demedim gözcü ol dedim”
“İçerideki insanların yarısından çoğu İchironun adamı tek avantajınız silahsız olmaları hemen çıkın oradan”
Birden kamera görüntüleri gitti kulaklığın çalışmadığını kontrol edecekken iki el ateş sesiyle eğilmek zorunda kaldım araç zırhlıydı ama camların çok dayanacağını sanmıyordum, silah kullanan çok kişi yoktu Ateş eden kişi Usagi ya da Harutoydu, yanımdaki çantayı hafif havaya kaldırdım ve kaldırmamla üç el daha ateş sesi yankılandı. Çok hızlı hareket etmem gerekiyordu silah ön taraftan ateş ediliyordu dikkat dağıtmam lazımdı
Çantayı havaya attım ve arka kapıyı açmak için uzandım, arka tarafa doğru koşan adamanın ayak seslerini duymadan arabanın önüne atladım ve silahı aldım ondan önce davranıp tek el ateş ettim kaçmak için saklandığında arabayı çalıştırdım, hızlı bir şekilde izimi kaybettirmek için ara sokaklara girdim. Aynadan ateş eden kişiye baktım ama hiç tanıdık bir yüz değildi İchiro herkesin silah kullanmasına izin verecek kadar polisin içine sızmış olamazdı öyleyse Himarin ve Yukito çoktan ölmüş olabilirdi, onları bırakıp gidebilirdim ama içimden bir ses doğru olanın onları kurtarmak olduğunu söyleyip duruyordu arabayı bir sokağa bırakıp hırkanın kapüşonunu çektim silahı yanıma alıp hızlı adımlarla mekana doğru ilerledim, onlara ulaşabileceğim sadece telefon vardı geç kalmamayı umarak Yukitoya mesaj attım
-Silah sesi duyduğunda Himarini de al ve arka kapıya gel
Telefonu tekrardan cebime koydum ve mekanın arka kapısına ilerledim, arka tarafta da adamlar olacağı için tedbirli olmalıydım silahlı olup olmadıklarını bilmemek beni yavaşlatıyordu. Yaklaştığımda etrafı kolaçan ettim yalnızca iki adam vardı, silaha susturucuyu taktım silahlı olup olmadıklarını anlamak için birinin bacağını nişan aldım, vurulan adam yere düştü diğeri nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu ama silaha yeltenmemişti vakit kaybetmemek için adamlara doğru koştum her an diğerlerine haber verebilirdi, ona doğru koştuğumu fark edince yerdeki adamı bırakıp bana karşı savunmaya geçti yumruklarım ona yetişmiyordu yakın dövüşte ustalaşmış biri olduğu kesindi, silahın arkasını kullanarak kafasına vurdum afalladı ama yeterli değildi afallamışken kafasına tekme atınca bayılması için yeterli oldu, yerdeki adam çoktan haber vermişti hızlıca içeriye girip ışıkları kapatmak için şantelleri aradım ve bütün hepsini indirdim silahtan susturucuyu çıkartıp tavana bir et ateş ettim, etrafta çığlık sesleri yankılanıyordu tekrardan arka kapıya çıkıp sessizce beklemeye başladım çok geç kalmadan gelmeleri gerekiyordu yoksa burdan sağ çıkamayacaktık, telefonumu çıkartıp attığım mesaja baktım Yukito mesajı görmüştü
Arka tarafa hala gelen giden yokken içeriden Yukitonun bana seslendiğini duydum sonunda gelmişlerdi
”Biraz hızlı hareket edin her an gelebilirler”
İkiside geldiğinde Himarinin yaralı olduğunu gördüm bunun olması çok olasıydı 7 yıllık bir polisin bu kadar acemice plan yapması çok şaşırtıcı geliyordu, ikisine de yolda öncülük ettim ve minibüse geldik ikiside şaşkın şaşkın arabaya ve bana bakıyordu
“Ne oldu böyle arabanın hali ne”
”Siz iki akılsız yüzünden az kalsın ölüyordum”
Yukito birden silahını Himarine doğrultunca ikimizde şaşırdık ne olduğunu anlayamadık çok ciddi ve sert duruyordu onu hiç böyle görmemiştim
“Ne yaptığını sanıyorsun indir silahını bu bir emir”
“Emir mi ne saçmalıyorsun sen içeride bana saldırdığını görmediğimi mi sanıyorsun ne zamandan beri onların köpeğisin”
“Ne dediğinin farkında değilsin heralde indir şu silahı derhal”
“İçerde kimse yaralanmadı sen dışında ve ben dışında saldıran kimse de yoktu Himarin bizi buraya bilerek getirdin ikimizi de öldürtmeye çalıştın”
Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ama bana da çok garip geliyordu bu kadar saçma bir plan yapmış olması ayrıca herkesin silah kullanması serbest değilken tanımadığım silahlı bir adam bana saldırdı aslında her şey tam oturuyordu ama neden?
“Bunu neden yaptın”
Cevap vermesini beklemeden Yukito onu vurmuştu takım arkadaşını gözünü bile kırpmadan nedenini sorgulamadan şok içinde bakıyordum sadece
“O senin takım arkadaşındı”
“O içeride beni kalbimden bıçaklamaya çalıştı”
Bedenini arabadan attı ve ben hala olayın şokundayken beni arabaya bindirdi nedenini hiç mi merak etmiyordu bu kadar kolay mıydı birine ihanet etmek ya da ihaneti kolayca silip atmak şu an omzunda hiç yük hissetmiyor muydu?
“Nasıl bu kadar kolayca yapabildin”
Cevap vermeden arabayı sürmeye devam ediyordu biraz bile belli etmiyordu donuk suratıyla yola bakıyordu, böyle şeyler sadece bana olur sanıyordum ama yanılmışım bu zalim dünyanın tek kurbanı ben değildim o da aynı benim gibiydi, içinde kopan fırtınaları nasıl dindirdiğini kimse görmüyordu o kadar ben gibiydi ki yanında olmanın benin için hiçbir tehditi yoktu
Eve geldiğimizde aynı sessizlikte arabadan indi merdivenleri zorla çıkıyordu yaralanmamıştı fiziki olarak ama ruhsal olarak bitikti onu teselli etmek istiyordum sanki tesellisi bendeymiş gibi görmezden geliyordu her şeyi kaçıyordu yaşadıklarından benin gibi. Banyoya doğru ilerliyordu bende arkasından gidiyordum neden bilmiyorum ama ayaklarım durmuyordu onu yalnız bırakmak istemiyordum daha da yakın olmam gerekiyor diyip duruyorum içimden, banyoya girdiğinde bende onunlaydım aynanın önünde yansımasını izliyordu duygularını anlamaya çalışıyordu, sadece içimden geldiği gibi davranmaktan kendimi geri tutamıyordum kollarımı bedenine doladım ve kafamı sırtına yasladım kalp atışı sırtından hissediliyordu, ellerini kollarımın üstüne koyup kollarımı bedeninden uzaklaştırdı yakınlığımı reddediyor gibiydi ama ben daha çok yakın olmak istiyordum
“Bana acımanı istemiyorum”
“Sadece sana yakın olmak istiyorum”
Benim bir erkeğe yakın olma isteğim ilk defa içimi sıkıştırmıyordu İchiroya olan güvenim yıllarımı almışken Yukito her zaman yanımdaymış gibi hissettiriyordu sanki yıllardır onunla yaşıyor gibi hissediyordum onunla yaşamayı öğrenmiş gibi gerçek duyguları onda yaşamış gibi manipüle edilmeden kontrol altında tutulmadan
Vücudunu bana doğru çevirdi ağlıyordum onun ağlaması gerekiyordu ben ağlıyordum yüzüm sıcak avuçlarının içinde ısınıyordu bu hissin ne olduğunu bilmiyordum bir anda her şeyden vazgeçmemi sağlayacak kadar güçlü bir histi
İchiroya hissettiğim gibi bir şey değil, İchiro benim için kurtarıcı gibiydi güveneceğim tek dayanaktı alışkın olduğum tek kişiydi ama Yukito benim bir hücrem gibi akıttığım göz yaşı gibi ipimin bağlı olduğu insan gibi hiçbir sebebi olmadan çekiliyorum ona
“Bir daha sen katılmayacaksın”
Cevap vermeme izin vermeden ağızımı kapattı
“Kendine zarar verdiğini izlemekten korkuyorum söz veriyorum içindeki ihanet ateşinin sönmesine yardım edicem”
Göz yaşlarımı siliyordu ama onunkiler akmaya devam ediyordu, ellerimi yüzümdeki ellerinin üstüne koydum ve ellerini indirdim, elimi kafasına uzatıp onu biraz daha kendime doğru yakınlaştırdım kısa sivri saçları elime batıyordu. Kalbim olması gerektiği yerde gibi atıyordu hayatında ilk defa tereddüt etmeden bir erkeğin dudaklarını öpmek istiyordum
Bütün yüzüne minik minik öpücükler bırakmak içimi ateşe veriyordu, elini belime yerleştirip beni daha çok kendine yaklaştırdı çok tutkulu öpüyordu dudaklarımı her bir dokunuşu bizi yakıyordu, dudaklarımızı hiç ayırmadan yavaş adımlarla bizi duşun içine soktu ve suyu açtı soğuk su tenime değdiğinde ısınıyordu
”Lütfen hiçbir zaman benden nefret etme çünkü bunu kaldıramam Asumi”
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |