10.Bölüm

Melek'in çığlığını duymasıyla Kuzey hızlı bir şekilde binaya girer. Masal da Kuzey'in peşinden binaya girer ve birlikte sesin geldiği yöne doğru koşmaya başlarlar. Kuzey odaya girdikleri anda kaşlarını çatar ve gücünü ellerinde aktifleştirir. Odaya girdiklerinde Melek'in çevresinde iblisler vardı ve Melek'in ellerine demirden bir kelepçe takılmıştı. Masal, Kuzey 'in duyabileceği bir sesle konuşur. '' İstese o kelepçelerden kurtulur, neden gücünü aktifleştirmiyor? '' Kuzey, kelepçenin çevresindeki taşları gösterir. '' Kelepçenin üzerindeki güç taşları, gücünü pasifleştirir.'' İblislerin hepsinin aynı anda kapıya doğru bakmasıyla Melek de kapıya doğru bakar. Kapının önünde Kuzey ve Masal 'ı görmesiyle gözleri korkuyla açılır. :''Gidin buradan!! '' diye bağırır.

Kuzey, Masal'ın kolunu tutar ve kulağına fısıldar. '' Bu iblisler aşırı hızlıdır, koşmaya başlarsan elbet bir noktada yakalanırsın. Sadece arkamda dur ve bana güven.'' Masal olumlu anlamda başını sallar ve '' Sana güveniyorum. ''

Kuzey üstlerine iblislerin gelmesiyle Masal'ın elinden tutar ve etrafına ateşten bir kalkan yapar. İblisler onlara dokunmaya çalıştığı anda bedenleri küle dönüşür.

Masal, iki iblisin Melek'i götürmeye çalıştığını görünce : ''Kuzey, Melek'i götürüyorlar. Oraya gitmemiz lazım. ''

Kuzey, ''Gitmemiz? Burada kalıyorsun !! '' diyerek çemberden çıkar ve Masal'a dönerek işaret parmağıyla çemberin etrafındaki ateşleri gösterir. '' Bu ateş sadece iblisler için değil, çıkmaya çalışırsan kül olursun. ''

'' Kuzey faydam dokunabilir, beni burada bırakamazsın. ''

Kuzey : '' Küle dönmek istemiyorsan, orada kalmaya mecbursun. '' der ve Melek'i götürdükleri yoldan giderek Melek'i bulmaya çalışır ve Melek'in sesini duymasıyla sesin geldiği koridora doğru koşar.

Melek yerde oturmuş bir vaziyette '' Beni hiçbir yere götüremezsiniz!! ''

İblislerden biri diğer iblise bakar ve sıkkın bir sesle : ''Kucakla şunu da oyalanmadan gidelim. '' der. Melek yerde kucağına almasın diye debelense bile İblis, Melek'i kucağına alır ve : '' İşimizi zorlaştırma uzman. '' diyerek çıkışa doğru ilerlemeye başlar. Melek, iblisin kucağında kendisini düşürsün diye debelenir. '' İğrenç varlıklarsınız, derhal bırakın beni yoksa... '' İblis, Melek'in dediklerini alaya alır ve : ''Yoksa ne? O kelepçe sen de takılı olduğu sürece hayatın bizim iki dişimizin arasında. ''

Kuzey, Melek'i kucaklayan iblisin ayağına ateş topu fırlatır. İblis panikle ayağını tutar ve Melek'i yere düşürür. Kuzey, iblisin Melek'i düşürmesiyle birlikte iblise dokunur. İblis gözlerinin önünde küle dönüşürken diğer iblis arkadan gelerek Kuzey'in boynuna güç taşlarıyla kaplı kelepçeyi takar. Kelepçenin boynuna takılmasıyla güç taşları aktifleşir ve Kuzey'in elindeki alevler söner. İblis, Kuzey'in boşluğundan yararlanarak onu alır ve duvara fırlatır. Kuzey yere düşer. İblis yerde acıyla kıvranan Kuzey'e bakar ve ;

'' Bu kadarsınız işte, bir güç taşı sayesinde normal bir insandan farkınız kalmıyor. '' diyerek gülmeye başlar. İblis, Kuzey'e üstten bakarak gülerken gülüşü bir anda yüzünde solar ve yere düşer. Kuzey, İblisin düşmesiyle birlikte arkasındaki kişiyi görmesiyle şaşırır.

''Masal, sen ateş çemberinden nasıl çıktın? ''

Masal, Kuzey 'in boynundaki kelepçeyi çıkarmaya çalışırken Kuzey'in sorusuna güler.

''Güç taşı sayesinde, güçlerini pasifleştirince ateş de söndü. ''

'' Hey Masal beni unuttun, kelepçeyi çıkartır mısın? '' Masal, Melek'in sözüyle Kuzey'i orada bırakır ve Melek'in kelepçesini çıkartmak için Melek'in yanına gider. Kuzey, Masal'ın bu cevabıyla tatmin olsa da kaşlarını çatar ve Masal'ın, kelepçeyi çıkartmasını izler. Melek, Masal'ın kelepçeyi çıkartmasıyla ayağa kalkar ve bakışlarını Masal ile Kuzey'e çevirir.

'' Hemen Barlas'ın yanına gitmeliyiz, beni takip edin. '' diyerek koşmaya başlar. Melek önde koşarken Kuzey ve Masal , Melek'in peşinden koşar.

Masal koşarken Melek'e seslenir. '' Barlas'ın senin yanında olup seni, koruması gerekmiyor muydu?''

: '' Bodrum kata indiğimizde bir oda bulduk ve oda iblisler tarafından korunuyordu. İblislerden kurtularak odaya girdik ancak içerideki kişi deneyleri yapan kişinin ta kendisiydi. Bize, esir tutulan kişinin üst katta olduğunu ve kızın sınırlarını zorladıklarını bu yüzden de çok fazla vaktinin kalmadığını söyledi. Odadaki alarm aktif olunca bütün iblisler bize saldırmak için geldiler. Ben de Barlas'a adamla gitmesini iblisleri tek başıma halledebileceğimi söyledim. '' der ve merdivenlerin olduğu yere döner. Merdivenlerden çıkarken histerik bir gülüş atar ve : '' Tabi güç taşıyla kaplı bir kelepçe bana takılasıya kadar her şey harika ilerliyordu. '' Kuzey sinirle Melek'in kolundan tutar ve Melek'i durdurur.

'' Deneyleri yapan kişiye güvenirken, aklınızdan neler geçiyordu ? Ya ikinizi birden tuzağa çekmek için bir oyunsa!! ''

Melek kolunu, Kuzey'in elinden kurtarır ve '' Risk almak zorundaydık !! ama şimdi Barlas'ı görmem lazım, iyi olduğunu bilmeye ihtiyacım var. '' diyerek koridora yönelir ve odaları kontrol eder.

Masal, Kuzey'in omzuna elini koyar ve kulağına yaklaşır: '' İstediğini söyle ama onu değiştiremezsin, her zaman başkaları için kendini feda eder. Bu yaptığını eskiden de yapardı, şimdi de yaptı ve büyük ihtimalle ileride aynı olayın içinde kalsa gene aynısını yapardı.'' cümlesini bitirerek Kuzey'den uzaklaşır ve merdivenlerde önüne geçer. Masal, Kuzey'e gülümseyerek bakar : '' Ve bence bu sadece Melek için geçerli değil. '' diyerek göz kırpar ve Melek'in peşinden ilerler.

*********************BARLAS**************************

Asil odaya girerek : '' İşte geldik. ''

Barlas anlamsız bakışlarını odada gezdirir. '' Burada kimse yok ? Beni kandırmaya mı çalışıyorsun? ''

Asil, Barlas'ın sözlerini duymazdan gelerek kitaplığa doğru yürür, Kapağında çift yılan başı bulunan kitabı raftan alır. Kitabı raftan almasıyla birlikte kitaplık ikiye ayrılır ve demir bir kapı belirir. Asil, demir kapının üstündeki kutucuğa şifreyi girerek demir kapının açılmasını sağlar.

Asil, demir kapıyı açar ve içeriye girer. Barlas, Asil'in peşinden odaya girer ve Asil 'in sedyenin üzerinde yatan kızın yanında olduğunu görür.

Barlas '' Onu hemen buradan çıkarmalıyız. '' diyerek kızın yanına gelir ve kucağına almak için hamle yaptığı sırada kızın yüzünü görür. Şaşkınlıkla kızın yüzünü elleri arasına alır anlamak istercesine.

'' Esila !! ''

Asil : '' Tanıyor muydun onu?''

Barlas Esila'nın bedenindeki yaraları incelerken konuşur : '' Evet ama onun bizden biri olduğunu hiç düşünmemiştim. Ayrıca daha geçen gün birlikteydik...'' Esila 'nın karnını açar ve morluklara bakar. '' ...bu yaralar birkaç günlük bir şey değil, nasıl fark edemem. ''

Asil, Barlas'ın omzuna elini koyar ve : '' Bu senin suçun değil, benim suçum. Yıllardır bana yalvarsa da onu görmedim, duymadım. O kadar odaklanmıştım ki hedefime, aileme cehennemi yaşattım.''

Barlas kaşlarını çatar ve başını yana çevirerek Asil ile göz göze gelir. '' Aileme cehenneme yaşattım derken neyi kastediyorsun? ''

''Ben Esila'nın babasıyım. '' Barlas, Asil'in cümlesini duymasıyla Asil'in omzunda duran elini iter ve yakasından tutar. '' HANGİ İNSAN, EVLADINA BUNU YAPAR !!! ''

Barlas, Asil'in yakasından tutarken bir anda itilerek duvara çarpması ile yere düşer. Barlas aldığı sert darbeden dolayı acıyla bedenini kaldırmaya çalışır ve kendisine bunu kimin yaptığını anlamak için etrafı inceler. Bakışlarını Asil' e çevirdiğinde onunda karşı duvarın yanında baygın bir şekilde yattığını görür.

''Siz Uzmanlar işimize burnunuzu sokmamayı ne zaman öğreneceksiniz! ''

Barlas, gelen sesle birlikte Esila 'nın yanında Kara Bölgenin lider iblisini görünce acıyla inleyerek ayağa kalkar ve '' Bırak onu İblis. ''

İblis Esila 'dan bakışlarını ayırarak Barlas'ın yanına doğru adımlar ve Barlas'a doğru eğilir. '' Üflesem düşecek bir halin var Uzman, o yüzden kızı alıp gideceğim ve sen de görmemiş gibi yapacaksın. ''

Barlas iblisin sözleri ile birlikte sinirlenir ve elini havaya kaldırarak '' YILDIRIM KILICI !! '' çağırır. İblis, Barlas'ın bu hareketine gözlerini devirir ve '' Siz Uzmanlar her zaman kahramancılık oynamaya bayılıyorsunuz. ''

Barlas yıldırım kılıcını iblisin olduğu yere savurur. iblis hızlı bir şekilde kurtularak Barlas'ın arkasına geçer ve Barlas'a bir yumruk vurur. Barlas sert bir şekilde duvara çarpar ve yere düşer. Barlas eliyle duvardan destek alır ve ağzına gelen kanı yere tükürür.

'' Barlas!!'' adını duymasıyla gelen sesin olduğu yere doğru bakar. Melek ve Masal Barlas'ın yanına koşarken Kuzey öfkeyle İblis'e ve kucağındaki kıza bakar. Barlas tekrar kan kustuktan sonra '' Esila'yı götürmesine izin vermeyin. ''der ve gözlerini kapatır. Melek anlamsız bir ifadeyle '' Esila mı? Yoksa... '' diyerek şaşkın bir şekilde İblis'in kucağındaki kıza bakar ve ''ESİLA!!'' diye bağırır. Kuzey elini İblisin olduğu yere doğrultur ve '' Senin varlığını bu evrenden yokedeceğim. ''

İblis, Kuzey'in cümlesiyle sırıtır ve kucağındaki Esila 'yı bırakır. Esila'nın yere sert bir şekilde düşmesiyle Masal, Barlas ve Melek'i bırakarak Esila'nın yanına koşar.

İblis, Kuzey'e doğru bir adım atar ve :'' Kael, birden fazla denek götürdüğüm için bana minnettar kalacak. ''

Kuzey, İblisin etrafını alevlerden duvar yapmasıyla birlikte İblis, alevlerin arasından çıkarak Kuzey'e tekme atar ve Kuzey tekmeyle birlikte karşı koridora çarpar. Kuzey şok içinde İblis'e bakar. '' S- sen nasıl zarar görmezsin?''
İblis sırıtarak Kuzey'e yaklaşmaya devam eder ve '' Beni, sıradan iblislerle bir mi tutuyorsun? Ben bu bölgenin en üst İblisiyim, beni hiçbir kuvvet yokedemez ! '' diyerek elindeki kara alevleri yerdeki Kuzey'e doğru fırlatır.

Kuzey gelen alevlerden kaçmak için yana doğru kendini atar ama alevin ayağına gelmesiyle acı içinde çığlık atar. '' Siktirrr, bu alevler bu kadar can yakıyor muydu!!! ''

İblis sırıtır ve elini Kuzey'in olduğu yere doğrultur. Kuzey'in etrafını kara alevler sararken : '' Sana inanılmaz bir ölüm tattıracağım, gücünün küllerine dönüşeceksin.''

Kuzey'in etrafındaki alevler Kuzey'e daha da yaklaşırken İblis'in birden odanın içine girerek yere savrulmasıyla Kuzey'in etrafındaki alevler söner.

İblis savrulduğu yerden başını kaldırır ve gelen kişiyi görmesiyle '' Vay vay kimleri görüyorum. Eski dostum da buradaymış.''