44. Bölüm

Ben hala camın önündeyken kapı resmen kırıldı öyle bı açtı kı Selda kapıyı cidden kırıldı sandım

" Özel hayata saygı yaa "

Selda : " pardon kuşum yaa hadı kahvaltı hazır gel bakıyım koş"

" Timamm"

Evet Selda bana annem miş gibi davranırdı bede onun küçük kızıymış gibi

Giyinip odamdan çıktım

Yavuz : " can komutanım nerede"

" Ayy abi yeter ne binbaşıymış kardeşim ya "

O sırada kapı açıldı ve elinde ekmekler le binbaşı içeri girdi ama sabahki olay yüzünden adam sinirlenmişti belli ama olsun ben alırdım onun sinirini

" Binbaşı da geldiğine göre ben bişey demek istiyorum "

Şevval : " de tabi canışkom"

" Ben artık kimliğimi gizli tutmak istemiyorum "

Burak : " çok şükür, her göreve gittiğinde ölüyoz meraktan en azından kimliğin belli olursa yanına adam gönderebiliriz "

Can : " o zaman bu gün eğitimi sen ver "

" Ben hazırlanıp geliyim o zaman"

Ada : 

" Nasılımmm "

Şevval : " müqqq"

"Hadi çıkalım o zaman "

Dedim cana bakarak

Can : " bekle bende bişeyler giyiyim de öyle çıkalım "

" Tamam "

Can :

Can : " hadı çıkalım "

Yaklaşık on dakika sonra karargaha varmıştık

Can : " her ne tepki alırsan al yanındayım "

" Sağol "

Can : " ayrıca tam olarak sekiz gün 5 saat 32 dakika 56 saniyedir seni öpemiyorum bunun acısını çıkartıcağımdan emin olabilirsin "

" Eğer biraz daha konuşursan eğitim verceğim askerlerın karşısına kıp kırmızı bir şekilde çıkmam gerekecek "

Can : " ada " desi muzip bir sırıtmayla

" Ne "

Can : " düşünsene bizim böyle bir sürü çocuğumuz olmuş 9 - 10 tane "

" Kudurma istersen "

Can : " kudurtan sensin"