
Tek hatırladığım kenara geçip oturduğum du gözlerimi hafif araladığımda kafamın üstünde yanan büyük lamba ile gözlerimi ovuşturma gereği duydum
Doğrulduğumda pençe kıran timinin yatakhanesindeydim benim uyandığımı henüz fark etmemişlerdi .
Büyük masanın etrafında oturmuş çay içerek sohbet ediyorlardı
Galip : " komutanım benim aşkla falan işim olmaz "
Doğan : " al bendende o kadar "
Ahmet : " valla buluyum birini direk evlenirim "
Hüseyin : " aşk bana artık uğramasın komutanım "
Sesinden belliydi solgun ve mutsuz olduğu
Yataktan indiğimde gözler bana dönmüştü
Ahmet : " günaydın üsteğmen "
"Sağolun komutanım "
Diyip masadaki sandalyeye oturdum
Doğan : " nasıl esir düştün , yetenekli olduğun söyleniyordu "
tam konuşacaktım ki kapıdan gelen sesle kafamı çevirdim
Evet bunlar benim kuzenlerimdi yarısı baba tarafından yarısı anne
Sevgi , burçak ve Ahsen
Güp diye odaya dalan kuzenlerim sağ olsun tim ayaklandı
Ahsen : " burçin iyimisin "
Burçak : " canım benim sana nasıl kıydılar "
Tüm bu fertyatları düz bir ifade ile dinleyen Sevgi en sonunda patladı
Sevgi : " bırakın lan kızı ölmedi yaşıyo "
Evet kendisi mantığın vicut bulmuş haliydi
Beni üzen şey onlarım beni bu kadar severken benim onlardan uzak durmam gerekmesiydi neden mi sevdiklerimi kaybetmekten korkuyorum
Birine bağlanmaktan korkuyorum ..
Soy ismim cesur benim ama ben korkuyorum
" İyiyim "
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |