15. Bölüm

Lüks şık bir restoranın önundeydik doğan komutan ile bekliyorduk

Doğan : " burçe çok dikkatli ol "

" İsmim burçin komutanım"

Doğan : " isminin Burçin olduğunu biliyorum asker , ama burçe demek istiyorum "

Garipti

Kulaklıktan yükselen ses galip e aitti

Galip : " pençe 3, pençe 4 konuşuyor "

Bu çocukla iyi anlaşacağım kesindi sınırlarını bilen sessiz ,zeki , ve başarılıydı

" Pençe 3 dinlemede "

Galip : " komutanım adamlar üç yönünde siyah bir münübüste "

" Tamam"

Araba yaklaştığında filmli camlardan izlemeye başladık

İçerden çıkan bir adam ve yanında sarışın iki kadın

Vakit geldiğinde arabadan idik doğan komutan kolunu bana doğru uzattığında anlamaz gözlerle ona baktım

Doğan : " koluma girmen gerekiyor "

Kesinlikle time rezil olacaktık

Koluna girdiğimde yavaşça içeri doğru adımladık

Karşımızdaki bizim için hazırlanan masaya doğru ilerlediğimizde adam ayağa kalktı

Cemil : " harun bu kadar gecikeceğini tahmin etmezdim "

Doğan : " mağlum karım yanımda ve hazırlanması uzun sürdü"

Kafasını benden tarafı çevirdiğinde gözleri üzerimde fazla oyalanmıştı

Elini bana doğru uzattı ve

Cemil : " bu güzellik bana adını bahşedebilirmi "

" İlayda "

Dedim gülümsemeye çalışarak

Cemil : " çok güzel bir isminiz var tıpkı sizin gibi bende cemil "

" Memnun oldum "

Yanında oturan iki sarışın kadından birisi önce oturdu ardından ise cemil sonra diğer kadın doğan komutan ise önce benim oturmam için yer vermiş sonra ise kendisi oturmuştu

Cemil : " nasılsınız İlayda hanımcım "

" İyiyim "

Dedim kısaca

Cemil : " keşke harun ile evlen meden önce tanışsaydık "

Doğan : " ama evlendik "

Cemil : " seni anlıyorum harun kıskanmakta haklısın benimde böyle güzel bir karım olsa bende kıskanırdım "

Doğan : " çok güzeldir benim karım "

Dedi karım kısmını bastırarak

Cemil : " eee ne yiyelim "

" Aç değilim "

Cemil : " aaa olmaz öyle"

Doğan : " fazla yemek yemeyi sevmez "

Cemil : " o zaman size bir şarap ısmarlayayım"

" Peki "

Dedim susması için

Garsonu çağardı ve

Cemil : " bize birer tane viski hanım efendiye ise bir kırmızı şarap"

Garson : " tabii efendim "

Diyip çekildiğinde Cemil tam birkonu açacakken belime dolanan kol ve elbisemin açık bıraktığı omuzumdaki sıcaklık ile başımı çevirdim

Doğan komutan bir eli ile belimi kavramış ve omuzumu öpüyordu