
Herkes bize bakıyordu kulaklıktan yükselen ooo seslerini saymıyordum bile
Mecburen dudaklarımı hafif hafif kıpıtdatmaya başladım doğam komutanın ise iki eli belime gitti
arif albay : " lan doğan "
Hassiktir Arif albay kameradan izliyordu hemen kendimi geri çektim
Cemil yerinde sinirden kuduruyordu ben ise hala üstümdeki şaşkınlığı atlatmaya çalışıyordum
Evet şu an olayların üstünden geçiyordum ben az önce komutanım ile öpüşmüştüm , ve Arif amcam bunu görmüştü bu da demeek oluyor ki sıçtık
Doğan komutanın yüzüne baktığımda bordo renkte olan rujum dudaklarına bulaşmıştı
Cemil : " oğlum ıslak mendil getirin "
Doğan komutan ise dudaklarını bir iki kez yalayarak dudağındakı ruju emdi
Doğan : " gerek kalmadı "
Tekrar üzerine doğru eğilerek baş parmağını dudağımın kenarlarına sürdü ve dağılan ruju silip parmağını yaladı
Cemil : " oturalım artık "
İkimizde yerimize oturduğumuzda silah sesleri çoktan yükselmeye başlamıştı bile
Cemil : " ne oluyo lan "
Yerimden kalkıp sert bir kafa attım yere düştüğünde ise şaşkınlıla bana bakıyordu
Doğan komutan kaldırıp yumruklamaya başladığında tim çoktan içeriye giriş yapmıştı
Hüseyin cemili alıp dışarı çıkarttığında tüm tim bize imalı bir şekilde bakıyordu
Ahmet komutanım doğan komutanın kulağına bir şeyler söyleyip güldü
Doğan komutan ise göz devirerek ilerledi
Araçlara bindiğimizde konuşmadan karargaha ulaştık
Lakin benim aklım Arif amcamın yapacaklarındaydı
Araçtan indiğimizde askerler yine doğan komutan ile bana bakıyordu
Bir er yanımıza gelip Arif albayın derhal doğan komutan ile beni çağırdığını söylediğinde sanki bir anda zihnimde sela sesi canlanmıştı yoksa gerçekten sela mı okunuyordu
Kafamı yana çevirmemle gökçenin yanımda sela okuduğunu görmem bir oldu
" Gökçe sus kırmayım kafanı "
Gökçe : " tamam tamam " diyip gülerek gitti
Yine askerlerin garip bakışları ile Arif albayın odasına ulaştık
Odaya girdiğimizde Arif albay gözlerinden alev çıkarak bize bakıyordu
Arif albay : " doğan bana derhal bir açıklama yap "
Doğan : " komutanım o an mecburdum görev için "
Arif albay : " bir daha olursa gömerim seni binbaşı "
Doğan : " emredersiniz "
Arif albay : " bu gün yeğenim gelecek kendisi binbaşı hakan yıldız "
Hiç ismini dahi duymadığım biriydi
Arif albay : " çıka bilirsiniz "
Karargaha giren araba ile gelen kişinin hakan binbaşı olduğunu anlamıştık ama nedense garip bir ifade vardı doğan komutanın yüzünde belliki mutlu değildi hakan binbaşının gelmesinden ötürü
Arabadan inen hakan binbaşı saçlarını karıştırdı ve yanımıza doğru geldi
Hakan : " namını çok duydum burçin üsteğmenim dedikleri kadar güzel ve zarifsin "
Doğan : " seni ilgilendirir mı hakan "
Hakan : " hala aynısın doğan "
Doğan : " bak seni ilgilendirmeyen bir şey daha mesela ben ve benim ilgi alanım seni ilgilendirmez hakan "
Tüm askerler başımıza toplanmıştı
Hakan : " tamam bir anlaşma yapalım, dövüşücez kazanan kişinin dediği olur "
Doğan komutan yüksek sesle bir kahkaha attı
Doğan : " geri dur hakan kırmayım bir yerini "
Hakan : " dikkat et de ben kırmayayım "
Doğan : " sen kaşındın "
Lan baya baya kavga edeceklerdi hemde karargahın ortasında
Hakan binbaşı yumruğunu savurduğu esnada doğan komutan yumruğu havada tutup hakan binbaşıya ard arda yumruk geçirdi yere düştüğünde ise durmadan üstüne çıkıp vurmaya devam etti
Birinin durdurması gerekiyordu fakat herkes izliyordu
Mecburen gidip doğan komutanın kolunu tuttum
" Komutanım yüksek ceza yiyeceksiniz yapmayın "
Son bir yumruk atıp kalktı
Doğan : " seni uyardım hakan , seni uyardım benden ve ilgi alanımdan uzak dur dedim . Şimdi seni birdaha benim veya ilgilendiğim insanların yanında görürsem kıracağım şey sadece burnun olmaz "
Diyip yatak haneye doğru yol aldı
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |