6. Bölüm

Biraz sonra herkes hazırdı helikopterin son hazırlıkları yapılıyordu

Hüseyin : " komutanım görev iyi geçerse bende sevgilimin yanına gidermiyim "

" hele bı askerimizi alalım gidersin "

Hüseyin : " emredersiniz komutanım"

Galip : " inşallah yaşıyordur "

Hüseyin : " Ahmet komutanım siz nerden tanıyorsunuz burçin komutanımı "

Ahmet : " görevde pusu yemiştik bı ara o zaman kurtarmaya gelmişti , ordan tanıyorum"

Bu sohbeti bölen , Arif albay sert sesi oldu

Arif : " muhabbetiniz bol olsun beyler"

Pençe kıran : " SAĞOL"

Arif : " sizlerde sağolun "

Atlas : " helikopter hazır "

Arif : " rabbim yar ve yardımcınız olsun "

Pençe kıran : " SAĞOL"

.

.

.

Helikopterin hareket etmesiyle konuşma başlamıştı

Galip : " komutanım şimdi biz direk dalıcaz mı yoksa bekliyecek miyiz "

Ahmet : " içeride çok adam olduğunu sanmam "

Hüseyin : " o niye komutanım"

Ahmet : " tek bir asker için bir ordu adam toplamazlar bence "

" Anlatılana göre güçlü bir asker dikkat çekmemek için o kadar adam toplamazlar "

Pilot : " komutanım bölgeye yaklaşamıyoruz o yüzden dağı sizin aşmanız gerekecek "

Galip : " off "

Ahmet : " ne o galip üzüldün mü "

Galip : " estağfurullah komutanım "

Hüseyin : " Ahmet komutanım bence siz üzülmelisiniz "

Ahmet : " o niye lan "

Hüseyin : " yemek ısmarlama sırası sizde ya "

Ahmet : " ben onu unutmuşum lan "

Pilot : " bizden bu kadar Allah yar ve yardımcınız olsun "

Dediğinde paraşütleri takmıştık ve teker teker atlamıştık

.

.

.

Bir kaç saat sonra artık askerin tutulduğu mağraya gelmiştik bir kaç metre ötede pusudaydık

Bizi şaşırtan şey içerden gelen bağırış tı

Harun un bağırışıydı, zevk dolu bir bağırış

" Hüseyin"

Hüseyin : " komutanım sağ tarafta 2 kişi "

"Ahmet "

Ahmet : " komutanım arkada 3 kişi "

" Sol ve ön tarafta toplam 5 kişi "

Galip : " risk yok komutanım "

Galip timin beyniydi dil bilgisi ve zekası sayesinde çoğu üstünden daha iyiydi

" Sessiz bir şekilde girip çıkıcaz"

Yavaşça ilerlemeye devam ettik

Kulaklıktan yükselen sesler yüzümdeki sırıtışın büyümesini sağladı

Galip : " sağ temiz "

Ahmet : " arka temiz "

Hüseyin : " sol temiz "

" Ön temiz, giriyoruz "

Kolidor boyunca kimseyle karşılaşmamıştık sadece değişik hırıltılı nefes sesleri vardı

Hüseyin : " komutanım bu odada biri olabilir "

Odaya girdiğimizde harun şerefsizi bir kadınla birlikte oluyordu

Bizim girmemizle toparlanmaya çalıştı

" Hüseyin al şunu "

Kadının dışarı çıkarılmasıyla harunun yanına yaklaştım

" Nerde lan askerim "

Harun :" Sağ - sağ tarafta ki odada "

Yavaşça ilerlemeye devam ettik odanın kapısı açıldığında yede bağlı şekilde olan üsteğmen i gördük

Perişan haline rağmen omuzundaki bayrak tertemiz di kafası omuzuna yaslı gözleri kapalıydı yanına gidip nabzını kontrol ettiğimde yaşadığını fark ettim

Buz gibiydi

" Galip battaniye ver "

Battaniye ile örtüp kucağıma aldığımda ne kadar hafif ve kısa olduğunu fark ettim. Kucağıma alır almaz biraz daha sokuldu şaşırmıştım ama konuşamadım

Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan şey Ahmetti

Ahmet : " komutanım gidiyormuyuz "

" Pençe kıran timi dönüyoruz "

S