
♠️♠️♠️ ZAFER TİMİ
Tomris oturduğu bankta düşünceli bir şekilde ilerki dağlara doğru bakıyordu.
Aslında onun vatandan gayrı düşünecek birşeyi de yoktu ki...
O aşık olmuştu ama bunu hiç düşünmeden, içinden geldiği gibi yapmıştı. Anı yaşamıştı.
Şimdi ise eğer 30 ağustos da planlarını devreye sokup bu hain saldırıyı yaparlarsa Tomrisin düşünecek hiç-bir şeyi kalmazdı.
Tomris 28 yaşındaydı ve yüreğine 12 sene önce düşmüştü sevda tohumları.
16 yaşında tatmıştı bu sevdayı ama onun hiçbir hayali yoktu.
Mesela o, yaşıtları evlilik hayali kurarken asker olma hayali kuruyordu.
O yaşıtları sevgilileri ile el ele gezerken lunaparka giderken atış poligonuna gidiyordu.
Yaşıtları bebek düşünürken, bebek taşırken o vatan düşünüp silah taşıyordu.
Onun geleceğe dair hiçbir planı yoktu.
Herşeyi akışına bırakmıştı.
Mesela o gece, açıldığı gece; eğer o nişancıyı görmese açıklamayacaktı.
Aslında Alparslana, orada bir keskin nişancı olduğunu söyleyebilirdi ama aklı da ilk defa kalbine uymuştu.
Sevdiğinin kollarında can vermek istemişti onun kalbi...
Yanında oluşan hareketlilik ile o tarafa döndü.
Alparslan gelmişti.
" ne düşünüyorsun kara kara?"
Dediğinde Tomrisin bir dudağı kıvrıldı.
" seni düşünüyorum demek isterdim ama hayır... vatanı düşünüyorum." Dediğinde önüne geri döndü ve derin bir nefes aldı.
" bazen hayret ediyorum biliyormusun Tomris?"
" neye?"
" senin vatanın Azerbaycan... neden Türkiye yi düşünüyorsun?"
Dediginde Tomris ofladı.
" Biliyormusun Alp? Ben daha kundakta küçücük bir bebekken bana kimse sahip çıkmadı.
Küçükken savaş vardı da benimle uğraşmadılar dedim ama hayır o savaş karabağdaydı. Bakü de değil...
Bana türk askeri sahip çıktı.
Babamı terörist olarak suçladılar.
Daha 12 yaşımda o türk askeri ile babamı savunmak için o mahkeme senin bu mahkeme benim gezdik.
En sonunda Turkiyeden bir hakim babamı akladı ve adı artık terorist diye değil şehit diye geçti...
Azerbaycanı da seviyorum, bak insanları kötülemiyorum ama yalan söylemeyeceğim, bana kimse sahip çıkmadı." Dedi ve kollarını çözüp esnetti.
" peki senin ne işin vardı azeri yurdunda?" Deyip kollarını geri bağladı.
Şimdi içini dökme sırası Alparslandaydı...
" Daha 9 yaşımda üvey babam tarafından tacize uğradım..." Dediğinde yutkundu.
Tomris ise duydukları ile şaşırdı ama belli etmedi.
" bu böyle bir sene boyunca devam etti.
En son aklım başına geldiğinde gittim polise, şikayet ettim. Şansıma o sıralar orada olan emekli Albay bana sahip çıktı. Öz annemin yapamadığını o Albay yaptı. Birde abim vardı, asker. Yani Albayın oğlu. Çok iyi geçinirdik.
15 yaşına geldiğimde onu Karabağa çağıdırlar. Iki sene sonra şehit haberi geldi. Yıkıldık...
Annem yani ona teyze derdim ama üzerimde çok hakkı vardır, duyunca kalp krizi geçirdi.
Albay babam bir günde iki can verdi toprağa. Babamla abimin naaşını Azerbaycana almaya gittiğimizde kapitalist güçler tarafından saldırıya uğradık. Babam da orada şehit oldu.
Ben üç günde, canımdan olmayan ama canım gibi olan 3 kişi kayıp ettim.
Sonra beni orada bir yurda verdiler. 17 yaşımdaydım ve türkiye de askeri liseye gidiyordum.
Tüm hayallerim suya düşmüşken, umudum tükenmişken bir kız çıktı karşıma. Ikimizinde tek hayali asker olmaktı. Olduk ta... " dediğinde ağlayan gözlerini Tomrise çevirdi ve tüm bu olanlara rağmen gülümsedi.
Sonra cebinden bir kutu çıkardı ve yere diz çöktü.
" biliyorum vatandan başka birşey düşünmediğini, biliyorum hayallerinde asla düşlemediğini, bende düşlemedim...
Yüreğim sadece vatan aşkı ile yanıp tutuşurdu önceden, aile özlemi çekmiş bu beden yıllar sonra gerçek aşkı buldu...
Sen benim vatanımsın, yüreğimde ki kimsemsin.
Bana kimsem olur musun? Bizim için bir gelecek düşünebilir misin?
Gelecekte ki çocuklarımızın hayallerini kurarmısın Tomris?
Benimle evlenir misin?" Dediğinde beklentiyle Tomrise bakıyordu.
Tomrise ise kal gelmiş bir şekilde ağlayarak yüzüğe bakıyordu.
Tek taşmıydı o?
" şeyy ben- ateşte yemeğim vardı- yok yok öyle de değil, şey ya askerlere içtima yaptırayım " derken ne diyeceğini şaşırmıştı.
Ilk defa düşlüyordu böyle birşeyi.
İlk defa parmağında bir yüzük düşlüyordu.
Alparslan onun cevabını hala merak ederken
" Evet ya takim bari " dedi umursamaz görünerek. Ama sırıtıyordu.
Alparslan yüzüğü heyecan ile parmağına taktığında ikiside ayağa kalktılar.
Alparslan Tomrise sıkıca sarıldı ve etrafında döndürdü.
" şerefim ve namusum üzerine yemin ederim Tomris, seni çok mutlu edeceğim.
Seni çok seveceğim! "
♠️♠️♠️
" dikkat!" Diye bağırdı Şafak timinden Doğan.
Üç tim de hazır ola geçtiler.
Normalde kalabalık olan bahçe de şu an sadece üç tim vardı.
Gelen Albay ve Generale selam çaktılar.
" rahat asker!" Dedi General.
" sizi neden buraya topladığımı biliyorsunuz...
Aslında hepiniz de tanışıyorsunuz ama bu yetmez. Siz bir olacaksınız. Tek tim olacaksınız. Ayrımcılık yok. " dediğinde Albay ve ikisi sırıttı.
" ZAFER TİMİ BU SAATTEN SONRA OPERASYONLARA BAŞLIYORUZ! ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN!" Dediğinde artık fısıltı, Gece, Şafak yoktu.
Zafer vardı.
30 ağustos zafer bayramında olan suikastler Zafer Timi ile başlarına yıkılacaktı.
Azeri Komutan Tomris Türkmenov komutanlığıyla...
*** BÖLÜM SONU ***
Allahım bana da Alpim gibi bir komutan nasip et!
( amin )
Sizce evlilik teklifi nasıldı.
Bence süper...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 44.28k Okunma |
2.72k Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |