14. Bölüm

14. Bölüm

Gizliyazar_1907
ay.gece

♠️♠️♠️ OPERASYON

 

Sessiz geçen bir günün ardında Zafer Timi hep beraber yemekhaneye inmişlerdi.

Onları gören komando timlerin ağzı açık kalmıştı. Çünkü bu zamana kadar sadece Fısıltı timini görmüş ve diğerlerini görmemişlerdi.

 

Zafer Timi onlar için ayarlanmış büyük masaya oturdu.

Yemekhane de çalışan askerler hepsinin önüne yemeklerini koydu. Herkes yemeğini yerken ortada hoş bir sohbet vardı.

Ama bu sohbeti bozan Onur oldu.

 

" uyyy!" Diye bağırdığınıda yemekhane de ki herkes susmuştu.

" ula ibraam sende benim gördüğümü göreymisun? " diyerek yanında oturan Şafak timinden İbrahimî dürttü.

Ibrahim onun baktığı yere baktığında gözlerini büyüttü.

 

" he la tektaş mı o?!" Dediğinde yemekhanedekilerin hepsi onun baktığı yere baktılar.

 

Tomrisin eline...

 

Herkesten şaşkınlık nidaları yükselirken " lan ne ara taktın bu yüzüğü " dedi Doğu. Gece timinin komutanı aynı zamanda da Gölgeydi.

 

Tomris hayatında ilk defa utanmış ve yüzü kızarmıştı.

Allah'tan maskeleri vardı...

 

Tomris diğer elini yüzüğün üstüne koydu.

" taktım işte ya!" Diyerek geçiştirmeye bir cevap veriyodu ama Alparslan onun bu hâline gülmeden edemedi.

 

Yemekhane de ki tüm erler, askerler hatta Albay ve General bile şu anda onları dinliyordu.

 

" kim?" Diye sordu Sude. O da Şafak timinin komutanıydı.

" aynen ya! Kim bu şanssız eniştemiz " diyen Yavuza Alparslan bir tane patlattı.

" benim lan! " dediğinde herkes şok olmuştu.

 

" n-nasıl?!" Dedi Bulut.

Onlar ikilinin sevgili olduğunu biliyordu ama hızlı davranacağını tahmin etmemişlerdi.

 

" nasılı mı var Yavuz! Oldu işte " dedi Tomris. Hem utanç ile hemde çekingenlik ile sadece yemeğine bakıyordu.

 

Sonra yemekhaneden bir ses yükseldi.

 

" DİLSİZ GELİN OLUYOR SIRA DA, ERLERE GELİYOR!

GEL BANA GÜZEL KIZ

GEL BANA GÜZEL KIZ!" Diyerek gülüyorlardı.

Tomris istemeden onların bu hâline gülmüşlerdi.

Sonra General ve Albaya baktı.

Gözleri ile susturdun şunları diyordu Tomris ama Albay ve General de katılınca hep şok oldu.

 

Sonra gözleri yemekhaneden sinirle çıkan Batuya kaydı.

Ama umursamadı.

Yemekhane de bir anda çalan oyun havası ile komandolar kalkmış ve yemekhane masalarını kenara itmişlerdi.

Ortada büyük bir alan oluşunca oynamaya başladılar.

 

" ben kaçıramam " diyerek giden buketin peşinden Yağmur da ayaklandı.

Onun ardından Samet, Polat, Tarık, Onur, Bulut, Yavuz, Damla, Doğu, Ferit, Mustafa, Güney, Ozan ve Yasin kalkmış masada bir tek Alparslan ve Tomris kalmıştı.

İkisi de şaşkındı.

 

Onları kaldıran Albay ve Generale kınayıcı bakışlar atsa da ikisini ortaya attılar ve Alparslanın sırtına yeşil bir duvak, Tomrisin kafasına da kırmızı bir duvak örtülmüştü.

 

İlk başta istemeye istemeye kalktıkları oyunda şimdi de kurtlarını döküyorlardı.

 

Ahmet Albay ve Nuri General ile...

 

♠️♠️♠️

 

" iyi oynadınız, şimdi de bakalım yakın dövüşte nasılsınız?" Diyen Tomris nizama girmiş Zafer timine bakıyordu.

" ismini saydıklarım eşlessin " dedi.

O oynak akşamdan bu yana sabah olmuştu.

 

" Alparslan ve Polat, Doğu ve Sude, Yağmur ve Yavuz, Buket ve İbrahim, Onur ve Damla, Ferit ve Mustafa, Samet ve Tarık, Güney ve Ozan, Yasin ve Bulut, ben ile de-"

" ben " diyerek lafa atlayan kişiye baktı ve şok oldu.

" Atakan!?" Diyerek şaşkın bir yanıt verdi.

 

Alparslan ve Tomris dışındaki ler ona yabacı olduğu için ilk önce Tomrise sonra da Alparslana sarıldı.

 

" sizi tanıştırayım arkadaşlar yada kendi tanıtsın. Tekmil ver asker!" Diyem Tomrise selam durdu ve tekmil verdi.

" Kıdemli Yüzbaşı Atakan Ferdenov/ Azerbaycan " dediğinde onların nereden tanıştığını herkes anladı.

" Eee hangi rüzgar attı seni buraya " dedi Alparslan.

" dediler ki çakal kapıya dayanmış yardıma git, bende dedim Dilsiz halleder ama yok, Çakal ille de beni istiyormuş " dediğinde Sude konuşma ihtiyacı hissetti.

" nasıl?"

" şimdi şöyle güzel bayan- etrafına bakar- ben bir görevdeyken elime gerekli belgeler geçti ve bende bunu komutanıma verdim. O da bana ' bu bizim işimiz değil, Dilsiz ve Generale tim birleştirmiş zaten seni istediler, sende bunu oraya götür. ' dedi işte.

Bende ısrar ettim, o da bana ' sensiz yapamıyorlar da, sen çok güçlüsün de, koçsun da' falan da filan işte dedi"

 

8 saat önce

 

Atakan görevden daha bir gün önce dönmüş ve dinlendikten sonra da kapısı çalmıştı." Gel " diyen Atakan ile içeriye Albayın postası geldi ve Albayın onu beklediğini söyledi.

Üzerinde Azerbaycan forması vardı.

 

Hızla Albayın odasının önüne geldi ve kapıyı çaldı içeriye girdi.

" emredersiniz komutanım " diyerek tekmil verdi.

" gel Atakan," dedi ve Atakanın iyice içeri girmesini bekledi.

" senin getirdiğin belgeler Dilsize, Zafer timine lazım. O yüzden hızla Türkiyeye gidiyorsun ve bundan sonra ki görevini orada devam ediyorsun " dediğinde cevap hiç gecikmeden geldi.

" Emredersiniz komutanım "

 

Şimdiki zaman

 

"Hadi lan ordan!" Diyen Tomris Atakanın ensesine bir tane vurdu.

Kıkırdayan time baktığında

" hadi oyalamayın ve herkes eşleriyle ortaya geçsin." Dediğinde Atakana bir bakış attı.

" sende geç karşıma." Dediğinde eliyle ortaya işaret etti.

Atakan yüzüğü gördü...

 

Bırakır mı?

 

Yapıştı Tomrisin eline, " kim bu şanssız adam?" " çok güzel " gibi laflarını sıralarken Tomris rütbesini kullanmak zorunda kaldı.

 

Atakan ciddiye bürünürken herkes durmuş ve bu büyük kapışmayı izlemek için etrafına toplanmışlardı.

Alparslan bu ikilinin tozu dumana katacağını söylediğinden di bu ilgi yoksa onlar Atakanı kaleye bile almazdılar.

 

Ilk hamleyi Atakan yaptı. Sol yumruğu ile Tomrisi vurmak istedi ama Tomris seri bir harekette savuşturdu.

Bir süre Atakan vurdu Tomris savuşturdu ama artık Tomris sıkılmış olacak ki sol yumruğunu ona vurur gibi yaptı ama sağ yumruğu ile karın boşluğuna geçirdi.

Dikkati dağılan Atakanın karnına bir tekme attı ve kendinden uzaklaştırdı.

Atakan hızla ona doğru koşturdu ve ayağıyla Tomrisin dizinden yardım alıp kendini Tomrisin boynuna doladı.

Ikisi yerle buluşurken onları tüm karargah beğeni ile izliyordu.

 

Yerde yatan ikili ise büyük bir boğuşma yaşıyordu.

Ayağı ile Tomrisin boğazını sıkan Atakana karşı ters bir atak yaptı ve Atakanı ayağından tuttuğu gibi sahanın dışına fırlattı. Tomrisin bu hareketi ile inleyen Atakan sinirlendi ve ondan hiç beklenmeyecek bir şekilde yumruğu Tomrisin karnına geçirdi.

 

Ona tekrar kalkan eli tutan Tomris Atakanın ellerini geride birleştirdi ve Atakanın kasıklarına diz geçirdi.

 

Tomrisin bu hareketi ile diğer erkekler yüzünü buruştururken " uff ta benum ki acudi komutanum " dedi Onur.

" adamın çocukları öldü şu anda " diyen Bukete hak verdi Yağmur.

 

Yerde inleyen Atakana baktı Tomris ve sonra Doğuya döndü.

" Doğu git götür şunu işet " dediğinde Doğu ve Yasin Atakanı yerden kaldırdı ve götürdü.

 

Tam o sırada Albayın postası geldi ve Albayın onları harekat merkezinde beklediğini söyledi.

Hızla harekat merkezine inem tim Albaya selam durdu.

 

" geçin çocuklar." Dedi ve toplantı masasının etrafında ki gri koltukları gösterdi. İkiletmeden otururdular.

Albay hiç oturmadan tahtadan bir konum açtı.

" yeni görevimiz Zafer! Bu adamı istiyorum " dediğinde bir adam çıktı tahtadan.

 

Tim ise " Emredersiniz Komutanım " dedi.

Nedeni niçini yoktu.

Görev, vatan sorgulanmazdı...

 

Görev görevdi, vatan da vatan!

 

***BÖLÜM SONU***

 

 

Bölüm : 28.01.2025 11:58 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...