4. Bölüm

4. Bölüm

Gizliyazar_1907
ay.gece

♠️♠️♠️ ÖMRE TUTSAK ♠️♠️♠️

 

" Türkmenov ha?" Diyen it Tomrisin etrafında adeta kıvrıyordu. Kadın acı olan bu itlere nazaran aslında kendini çok iyi gizlemişti ama yine de onca adamın içinden Tomrisin önünde durmuştu.

 

" Azeri misin?" Dediğinde Tomris sadistçe sırıttı.

" niye sordun? Ananı mı kaybettin?" Dediğinde adam öfkelendi.

Tomrisin yüzüne bir yumruk attı ama tomris tek bir acıya dair emare göstermedi.

 

" söyle komutanları sen misin?" Dediğinde bir kere daha anladılar bu itlerin salak olduğunu.

Oysa ki apolet de belliydi.

 

" işte siz bu kadar salaksınız! " diyen Alparslan tükürürcesine konuşmuştu.

" Niye lan? Sizden dağa kaldırdığımız kadınları daha iyi becere-" derken kasınlarına Tomris tarafından bir tekme yedi.

Adam acı ile kıvranırken bir diğeri Tomrisin kafasında ki maskeden tuttu ve suratına bir tane daha yumruk attı.

 

" Bahri! Açın şunların maskelerini! Bir fentezi yapalım dedik ama bunların kanlı yüzünü gördükçe ayrı bir fentezi olacak." Dediğinde Halil istemsizce bir kahkaha attı.

" Uyuz herif Fentezi değil Fantazi!" Derken hala gülüyordu. Adam bir tame de ona attı.

 

Sıra sıra hepsinin maskesi çıkartılırken sıra tomristeydi.

" Eğer o maskeyi çıkartırsan göreceğin son yüz o olur." Dediğinde adam irkildi.

" sen... Bordo Bere misin?" Dedi titrek nefesi ile.

" Evet... o hatta bizde bordo bereyiz. Sen bizim yüzümüzü gördün yani bir nevi ecelini ama bedeninin rahat durması için onun yüzünü açmazsın." Dediğinde adam korkmuştu ama çaktırmadan diğer adama da işaret verdi. Adam Tomrisin kafasında ki maskeyi çıkarttığında Tomrisin Kumral saçları yüzüne döküldü.

 

Ayyıldız Timi ve itler şaşkınca ona bakarken Tomris öfke ile gördü.

" Merhaba ve Hoşçcakal " dediği anda aslında en başından beri çözük olan eli ile zinciri koparttı ve adamın suratına geçirdi. Fısıltı Timi de ellerini kurtardı ve Ayyıldız Timinin ellerini çözdü.

 

" Türkmenov yaa! Sizin babanızı siken azeri!" Dedi ve adamın suratına bir tane daha geçirdi.

 

Böyle böyle mağara daki itleri temizlerken Fısıltı, maskelerini geri taktı. " Ali ve Bulut siz odalara bakım bakalım işimize yarayan birşey varmı." Dediğinde önüne döndü.

 

Ama tabi ki ona merakla bakan Batuyu beklemiyordu.

" Burada gördüğünüz yüzler burada kalacak! Aksi taktirde mesleğinizi unutun. Cinsiyetimi kimse bilmeyecek. Sizde unutun." Dedi ve mağaradan dışarı 5 meraklı kişi bırakarak.

 

Tüm karargah zaten biliyordu onların Bordo Bere olduğunu ama Dilsiz Komutanın kadın olduğunu kimse bilmiyordu.

 

Batu ilk defa duymuştu onun sesini. Yani gerçek sesini. Ve artık ununtmaya da niyeti yoktu.

 

♠️♠️♠️

 

" Dalıyoruz!" Dediği anda askerleri onun emrine itaat ederek küçük kampa girdiler. Tomris ve timleri kampı adeta havaya uçurarak gerekli belgeleri aldılar ve çıktılar.

 

Hepsi zar zor bir kayanın dibine çöktüler. Memlekete dönmeyeli 2.5 ay olmuştu ve erzakları da bitmişti.

İki gün önce gittikleri köyden erzak ve ilk yardım malzemesi almışlar ve yola koyulmuşlardı.

 

O günden bu yana 17 mağara ve 29 kamp patlatmışlar ve tsk için gerekli belgeleri bulmuşlardı.

 

O günden bu yana Ayyıldız timi Tomrise bir kadın olduğu için daha bir özen gösteriyorlardı.

Mesela derede yıkanırken onlar gidiyor ve nöbet tutuyordu. Tuvalete gittiğinde de aynı şekilde.

Mesela daima küfür eden askerler küfür etmemeye özen gösteriyor ve ona karşı nazik davranmaya çalışıyordu. Bu Tomrisin hoşuna gitse de onların, onun kadın olduğunu bilmesi sinirlerini bozuyordu.

Tomrisin bir kadın olduğunu sayılı kişiler bilirdi ve Erkeklerin Tomrise karşı ola bakış açısı değişirdi.

 

Tomris ise tam aksine o günden bu yana daha sert olmuştu. Kimse ile konuşmamaya özen gösteriyordu.

Ama hâlâ geceleri Alparslanın yanına gidiyordu...

 

" Komutanım erzak bitti. Abdestimizi alacak veya su içecek bir dere de yok " diyen Yavuza baktı.

" sabredin çocuklar. Son 1 gün." Dediğinde gülümsediler.

 

Akşam olana kadar sabahlayacak bir yer buldular. Bu gece nöbet tutacak olan kişi Tomristi.

 

Herkes uyurken Alparslan Tomrisin yanıma gitti. Tomris öylece karşıda ki dağa bakarken Alparslan elinde tuttu parkayı omzuna bıraktı. Tomris sıcacık gülümserken ilk kez içinden gelen birşeyi yaptı.

 

Kollarını Alparslanın boynuna doladı ve kucağına ata biner gibi bindi. Başını Alparslanın boynuna gömerken Aplarslan şok olmuş bir şekilde kucağında minicik kalan kadına baktı.

 

" maskeni açabilirmiyim?" Diye sordu çekinerek.

Onun yerine tomris kendisi açtı maskesini. Sonra karşısında ona hayranlık ile bakan adamın maskesini çıkarttı.

Ela gözleri ile buluştu kahveleri.

Uzun zamandır düşlediği şeyi yaptı.

 

Ellerini kahverengi saçlarına koydu ve dudaklarına yapıştı.

 

Başka bir şoktan diğer şoka geçiş yapan Alparslan çabuk toparlandı. Hemen karşılığını verdi.

Birbirlerinin dudaklarını bir olana kadar öptüler. Susuzluklarını birbirlerinin dudaklarında dindirdiler.

Soluk soluğa ayrıldıklarında alınlarını birbirine yasladılar.

 

" sana aslında bunu döndükten sonra söyleyecektim-" diyen Tomrisin sözünü dudağına tekrar kapanan dudaklar böldü.

Kısa ve sert bir öpücüğün ardından Alparslan elini belinde sıklaştırdı.

" Seni Seviyorum Tomris...

Sana aşığım... ne zaman oldu bilmiyorum ama oldu işte. Hiç yadırgama. 12 senedir seninleyim ve seni uzun zamandır seviyorum."

Dedi ve Tomrisin vereceği cevaptan korkarak ve dolu gözlerini görmesini istemiyerek başını yan çevirdi.

 

Boynu ile kulağının arasında ki yerde bir nefes hissedince irkildi.

 

" seni seviyorum Alparslan...

Sana aşığım... ne zaman oldu bilmiyorum ama oldu işte. Sende yadırgama. Seni sen sevmeden tam 12 sene önce, ilk gördüğüm andan beri seviyorum. " dediğinde göz yaşlarını tutamadı Tomris.

" o kadar seviyorum ki senin kokun olmadan, sen olmadan uyuyamıyorum. O kadar seviyorum ki saçlarımı, bedenimi senden başkası görecek diye ödüm kopuyor. O kadar seviyorum ki senin için bedenimi gizliyorum. " dediğinde bir şok daha geçirdi Alparslan.

 

" O kadar seviyorum ki...

Kendimi senin için feda edecek kadar. "

 

Dediği anda dağda bir kurşun sesi geldi...

Alparslanın kucağında ki kadın küçücüktü, daha da küçüldü.

Demin öptüğü dudaklardan acı dolu soluk çıktı.

 

Kadın gözlerini kapattığında, Adam ömrünü kapattı...

 

Sensizlik bir dağ gibi büyürken,

Sessizliği büyüttüm yokluğunda.

Bir yudum su, bir yudum aşk için,

Seni aradım sadece yokluğunda...

 

*** BÖLÜM SONU ***

 

😭😭😭

 

 

Bölüm : 28.01.2025 08:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...