6. Bölüm

6. Bölüm

Gizliyazar_1907
ay.gece

♠️ Düşlerimde ki antrenman♠️♠️

 

" ilk önce ısınmak için 200 tur! Koş " derken " ne!?" Diye bir ses yükseldi arkadan.

" duyamadım komutanım ne dedin " diyerek Batuya döndü.

" yok birşey komutanım devam edelim"

" iyi öyleyse " dedi Tomris ve önüne döndü.

" koş " dediğinde koşmaya başladılar.

 

Hava daha yeni yeni aydınlatmıyordu ve onlar da karargahın etrafında ki ormanı tam 200 tur dolanacaklardı.

 

" Bulut! Çok mu sessiz oldu ne?" Derken bulut anlamıştı.

" Ay akşamdan ışıktır "

Derken diğerleri de ayak uydurmuştu.

" yaylalar yaylalar

Yaylalar yaylalar "

 

" Bizim teğmen aşıktır

Dilo dilo yaylalar

Bizim teğmen aşıktır

Dilo dilo yaylalar "

 

" Ay akşamdan atla gel

Yaylalar yaylalar

Dağları dolaşta gel

Dilo dilo yaylalar"

 

Derken tüm karargâh onları izliyordu.

Bura da ki tek bordo bereli tim Fısıltı Timiydi...

Diğerleri komando timlerdi.

 

Aradan geçen 2.5 saatin ardından " şimdi de 150 şınav! Başla " dediğinde Fısıltı haricinde ki timler neredeyse ağlayacak durumdaydı. Fısıltı Timi çoktan 30 şınav çekmişken diğerleri ancak 15 çekiyordu.

 

" tamam komutanım siz iyisini anladık " diyen Yiğite döndü tomris. Onun yanında da Alparslan vardı.

" ne?" Dedi anlamayarak.

Ona bu sefer Alparslan yanıt verdi.

" herhalde kaslarımı beğendi zaar " dediğinde herkes kahkaha atıyordu.

 

Tomris bile...

 

Tüm karargâh kadına hayranlık ile bakarken Alparslan rahat durmadı.

 

" dönün lan önünüze!" Diye bağırdığınıda Tomris hemen sustu ve utançla başını başka bir tarafa döndürdü.

 

" neyse devam!"

 

♠️♠️♠️

 

Askerler kendini yere attığında Fısıltı Timi rahat bir şekilde komutanlarının yanına gitti.

Tomris hepsine tek tek beşlik çaktı.

 

" uyy komutanum buni bile özlemişum." Diyen Onura şaşkınlıkla bakıyordu diğer timler.

" aynen valla komutanım bunu bence her sabah tekrarlayalım" diyen Yavuza ölümcül bakışlar atıyordu Ayyıldız ve Kamer timi.

 

" siz isteyin yeter ki!" Diyerek keyifle banka oturdu.

Onun sol tarafına Alparslan, sağ tarafına da Onur oturdu.

Yavuz ve Bulut ayakta dikilirken

" yaa komutanım şu toplantı yüzünden bir hasret gidermedik. " diyen Bulut kollarını hüzünle birleştirdi.

" öyle oldu biraz ama artık buralardayım" diyerek Alparslana göz kırptı Tomris.

Alparslan ise hemen basını utançtan başka yöne çevirdi ama sırıtıyordu.

 

" o zaman komutanım bu akşam yemeğe gidelim mi?" Diye sordu Yavuz.

 

" kebap?" Diye bir öneri sundu Tomris.

 

Tüm tim onun bu sosyalleşme çabasına hayran kaldı.

 

" olur tabi ki... o zaman her zamnaki gittiğimiz yere gidelim?" Diyerek onaylandı.

 

" gelin lan sizi bayağı özlemişim." Diyerek hiç beklenmedik birşey yaptı.

Kollarını açtı...

Tim şaşırsa da bir çocuk gibi hepsi Tomrise sarıldı.

Fazla sarılmış olacaklar ki Alparslan ile bir ara neredeyse dudak dudağa olacaklardı.

 

" tamam lan geberdim " dediğinde tim hızla ayrıldı.

 

O sırada da çimlerde uzanan iki tim de ortadan kaybolmuştu.

Sanırım olası bir antrenmanı daha kaldıramazlardı.

 

" antrenman çok iyiydi " diyen Bulutu onayladı tomris.

" bunu tam 3 aydır hayal ediyorum lan tabi öyle olacak. Hasret kalmışım.

Tam hayallerimde ki gibi bir antrenman..."

Diyerek hülyalı hülyalı anlatan Tomrise güldüler.

 

Tomris bu üç ayda sadece bu antrenmanı düşünmüştü.

Birde Alparslanı...

 

♠️♠️♠️

 

" sevdim seni bir kere başkasını sevemem.

Deli diyorlar bana desinler değişemem."

 

Diyerek tim hem bardaklarında ki rakıdan yudumluyor hem de şarkıya eşlik ediyorlardı.

 

Nakarat geldiğinde Alparslan hep Tomrise bakarak söylemiş ve içkinin etkisiyle gözlerini hiç kaçırmamıştı.

 

Tomris ise Alparslanın bu cesur halinden daha fazla etkilenmiş ve kalbinde oluşan ritimsizliği bir kez daha fark etmişti.

Ondan etkileniyordu. Seviyordu. Aşıktı...

 

Onu gördüğünde kadınsal özellikleri şaha kalkıyordu. Ama Tomris onun bedenini sevmemişti ki... kalbini sevmişti.

Tabi doğal olarak zamanla onu arzulamaya da başlamıştı.

Hisleri, yani her anlamada Kalben de fiziken de karşılıksız değildi.

Bunu vurulduğu gün de daha iyi anlamıştı.

 

Ama ikisi de kaçıyordu. Sonuçta Tomris onların komutanıydı...

O da onun askeri. Alparslan veya Tomris bunu hiçbir zaman sorun etememişti. Taa ki o gece o öpücüğü alana kadar.

 

Şimdi ise ikisi de sanki bir suç işlemiş gibi kaçıyordu. Ama aşklarını asla inkar etmiyorlardı.

 

" komutanım bir bardak daha " diyerek yanlarına gelen Murat Tomrisin onayı ile tekrar doldurmuştu.

Onlar bu gece maske takmıyorlardı.

Gerçek kimliklerini gizlemiyorlardı.

 

" Ula Yavuz yavaş da " diyerek sitem eden Onura baktı Tomris. Ardından da Yavuza...

Ama gördüklerine inanamadı.

Yavuz içki bardağını sürekli ağzı yerine burnuna sokmaya çalışıyor ardından da başarınca öksürerek geri Onurun yüzüne püskürtüyordu.

 

Tüm masa onun bu hâline güldü.

 

" lan gebeş kamplumbağa az yavaş olsana " diyen Buluta bir bakış attı ve ardınan püskürtmeli bir kahkaha attı.

" abi gebeş kamplumbağa ne?" Diyerek zar zor konuşuyordu.

 

Ardından Bulut da lafının ne anlama geldiğini unuttu ve " güzel demek kardeşim " dediğinde Tomris ve Alparslan artık yerlerdeydi.

Tomris bugün hiç gülmediği kadar gülmüştü.

" Alp-Alparslan hadi artık kalkalım yoksa çatlayacağım " diyerek gülmekten zar zor konuştu.

 

Nihayet arabaya geldiklerinde en az içen kişi yani Alparslan arabayı sürmek için ön koltuğa geçti. Tomris onun yanına geçti.

 

Arkaya baktıklarında kaşlarını çattılar

Yavuz Bulutun kucağında bir şekilde Onuru cam kenarına sokuşturmuştu.

" lan oğlum bir yer daha var ya boş. Geçsene" dedi Tomris.

 

" yok komutanım dolu ya" dedikten sonra koltuğa baktı Yavuz.

" lan Bulut, Onur!" Diyerek onları dürttü.

" Sağlim yok lan! " diyerek oraya armaya başladı. Tomris ve Alparslan kendini zor tutarken

" koltuğun altına bak belki ordadır " diyerek ciddiyetle söyleyen Buluta ve diğerlerine bir kahkaha atmadan edemediler.

 

Bugün fazlaca gülmüşlerdi. O maskensin ardında ki donuk yüzlerinin aksine. " Şimdi iyi gülün aslanlarım. Yarın tekrar vatan korumak için görevdeyiz " diyen komutanlarına bir bakış attılar ve tüm bu çakırkeyf hallerine rağmen

" Emredersiniz Komutanım " dediler.

 

Işte böyleydi... Bir Bordo Bereli veya bir asker sadece en fazla 4 saat rahat olur ve eğlenir ardından da ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ederdi.

 

Yarın olacağı gibi...

 

*** BÖLÜM SONU ***

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 28.01.2025 08:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...