6. Bölüm

Yeni Düzen

Fahriye Demirci
aybinhatun

Ertesi Gün

 

Padişahın vefatının ardından dağıtılan haremi Eski Saray'a varmak üzere çoktan yola çıkmış, Sultan Ahmed içinse saraya yeni cariyeler alınmaya başlanmıştı.

 

Şükür ki Hatice ve Fatma saraydaydı. Kalfa halalarının gölgesinde kaldıkları yerden eğitimlerine devam ediyorlardı. Servazad Hatun ise harem kaidelerince konumunu muhafaza edebilmiş ender kimselerden olmuş ve bu da en çok bizim kızların işine yaramıştı.

 

Bu devir öyle bir devirdi ki tarihinde ilkler görülüyordu. Öyle ki merhum Sultan Mehmed'in validesi Melike Safiye Sultan adetlere uymamasına karşın hala valide sultan dairesinde konaklıyor ve gelini Handan Sultan'ı hiçe sayıyordu. Halbuki onun da Eski Saray'a gitmesi icap ederdi.

 

Yalnızca bu mudur ilk? Sultan Ahmed diğer atalarından farklı ve ilk olarak sünnetsiz halde tahta oturmuştu. Bu kabullenilesi bir durum değildi. Kaldı ki o cümle müslümanların başı, üç kıtanın ve yedi iklimin padişahıydı.

 

Bu ilklerin arasında bir de öyle bir ilk vardı ki buna sevinenler pek çoktu. Diyeceğim, Sultan Ahmed ulema sınıfının telkinleriyle Mustafa'dan başka şehzade kalmadığı gerekçesini dikkate alarak kardeşinin canını bağışlamıştı.

 

Mustafa artık sarayın içinde yer alan etrafı şimşir ağaçlarıyla çevrili konakta hizmetine verilen iki cariye ile bir dairede yaşıyordu. Annesi ve kız kardeşleri ise hünkar abisinin emriyle Eski Saray'a gönderilmişti. Velhasıl onun için hayatın zorlu yüzü yeni başlıyordu.

 

Hatice ise bir gün içinde değişen bu düzene henüz alışamamıştı. Teyzesi bir yana haremdeki herkes dağılıp gitmişti. İlk kez böylesi bir ana şahit olduğundan kendini çok tuhaf hissediyordu. Ancak Şehzade Mustafa'nın yaşıyor olması onu mutlu eden tek şeydi. Verilen bu kararı doğru bulanlardandı o da. Ve dahi bu kararın sürüp gitmesinden yanaydı.

 

***

 

Taht el değiştireli bir gün olmuştu. Eğlence içinde olması beklenen padişah has odada acılar içinde dinlenmeye çalışmaktaydı. Zira bu sabah sünnet olmuştu. Validesi Handan Sultan ve ana baba bir kız kardeşleri İsmihan ve Fatma da başındaydı.

 

Bu sünnet düğünü merasimle kutlanmak yerine sessiz sedasız gerçekleşmişti. Hekimbaşı ve birkaç devlet adamının has odaya gelmesiyle birlikte sünnet hadisesi vuku bulmuş ve bu kutlu haber ahaliye duyrulmuştu.

 

Haremdeyse kadınlar arasında küçük bir kutlama düzenlenmiş lokmalar dökülüp şerbetler dağıtılmıştı. Daha dün taşlığından bir tabut geçen bu yerde şimdi özenle hazırlanmış olan cariyeler raksa başlamış, kahkahalarla eğlenmekteydi.

 

Hatice de buna dahil olmuştu. Fakat yine de o farklıydı ve bu farkını da gerek tavırları gerekse duruşuyla ortaya koyuyordu. Neticede iyi bir eğitim almış en mühimi de aile terbiyesi görmüştü. O haremin akıl sahibi, ışıldayan ayı, incisiydi.

 

Halası Servazad Hatun ise aklına koyduğunu yapmaya ant içmişti. Hatice'yi pek yakında yeni valide Handan Sultan'a bizzat takdim edecek ve onu on dört yaşındaki Ahmed'e yar eyleyecekti. Hem Hatice'den başka sultana yaraşır kız mı vardı sarayda?

 

Öyle ya bizim Çerkes güzeli onca lisan bilir, usul erkan bilir, tatlı dille konuşmayı bilirdi. İlaveten gü

Bölüm : 28.12.2024 17:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...