Selamün aleykümm <32
Öncelikle bu kadar çok geciktiğim için üzgünüm, özellikle de böyle bir dönemde çok önem vermem gereken bir kitaptı.
Bundan sonra buraya yoğunlaşmaya çalışacağım.
Bu bölümü yazarken yalnızca empati yeteneğimi kullandım,yani hiç görmediğim topraklar hakkında birşeyler yazmak zordu.
Bu yüzden "Orda şu yok,bu nasıl oldu, nasıl savaş"vesaire olmasın diye söylüyorum, çok fazla hata olabilir bu konuda, yalnızca videolardan gördüğümüz, hissettiğimiz kadarıyla yazıyorum.
(Ve artık her bölümde karakterlerin yaşları meslekleri yazmayacak, unutan olursa ilk bölümlere bakabilir.)
Dualarınızda gazze de olsun 💌 1
"Mona,acilde bekle,tamam mı?Gelenlerle ilgilen,Ömer,Ömer'i yanından ayırma kızım."
Annem ameliyathaneye yönelince,arkamı dönüp Ömer'i ve acili kontrol ettim. Annem cerrahtı. Normal yaşantımızda da çok başarılı bir doktordu. Ve şimdi, hayat kurtarmak için burada olması gerekiyordu. Görevi çok daha önemliydi artık.
"Sedye,seyde getirin,yeni ambulans geldi."
Hemşirelere yardım etmeye başladım. Burada artık sayıların,unvanların bir önemi yoktu. Yardım etsen yeterdi.2
Ben zaten ilk yardım eğitimi almıştım. 13 yaşıma bastığımda annem artık ilk yardım bilmem gerektiğini söylemişti. Yapmam gereken her şeyi biliyordum. 18 yaşıma bastığımda da belge alacaktım.
Tabi,bu şartlar altında büyümek zorunda kalmasaydım.1
Burası annemin çalıştığı hastaneydi. Hemşire ve doktorların çoğu beni tanıyordu. Ben de hastanenin her yerini biliyordum. Annem sanki bunları önceden hissetmiş gibi, bana her şeyi öğretmişti.
Yedek sedyeleri getirdim ve hemşirelerle ambulanstan gelen yaralıları taşımaya başladık.
"Nabzı düşüyor, acil ameliyata alınması lazım!"
"Hastanın durumu stabil,kolu ampüte edilecek."
Hastane koridorları savaş alanına dönmüş gibiydi.Gözümün önünden,kolu kopmuş insanlar, dağılmış kafatasları, parçalanmış yüzler geçiyordu.
Tamam,kabul ediyorum.Soğukkanlı biriydim.Fakat..2
Bu görüntüler normal gündelik hayatımda gördüğümden çok daha fazlasıydı. Hastaneye geldiğinizde görebileceğiniz, basit bir trafik kazası sonucu yerinden çıkan kol ya da bacak, karnı ağrıdığı için acile getirilen çocuklar,yüzünüzdeki bir yara...
Bu,savaşta üzerine bomba atılıp kafatası parçalanmış insanın, kafası koparılarak öldürülen bebeğin, vücudunda sadece sağlam kalan yeri bir bacağı olan bedenlerin, parçalanmaktan tanınmayan yüzlerin görüntüsüydü..1
Bu kaldırabileceğimden çok daha fazlasıydı.
Kardeşimi yanıma çağırıp gözlerini elimle kapattım. Kendi gözlerimi de ayakkabılarının ucuna diktim. Gelip geçen senelerin arasında, kenarda omzumdan tuttuğum, gözlerini kapattığım Ömer ile duruyordum.
Arkamı döndüğümde 45-50'li yaşlarda belki de daha yaşlı bir teyzenin-teyze demem ne kadar doğru bilmiyorum-bana bakarak konuştuğunu gördüm.
"Bunu ondan saklama." Dedi başıyla Ömer'i işaret ederek.
"Kardeşinden bu görüntüleri ne kadar saklarsan sakla,bir gün bunları alışması gerekecek."2
"Savaş ortamında doğdu,böyle bir ortamda büyüyecek,bırak görsün. Yakında saklama lüküsüne bile sahip olamayacağız."
Ömer'in gözlerini kapatan ellerim gevşemeye başladı.
"İyi bir abla olmak istiyorsan,annenin yokluğunda onu iyi yetiştir. Geleceğin Mücahidi onlar."
"Sen de, ben de ,kardeşin de,annende,hepimiz bir gün olmayacağız.Zamanını ancak Allah'ın bileceği bir ölüm gününe mahkumuz."
Artık ellerimle Ömer'in gözlerini kapatmıyordum.
"Onu alıştır.Onu şimdiden alıştır ki, artık bu onun normali olmak zorunda kaldığında,zorlanmasın."
"Haklısınız." Diye bir fısıltı döküldü dudaklarımdan.
"İlk kez evlerimiz bombalanmıyor, ilk kez hastanelerimiz bu kadar yoğun değil,bunu sen de biliyorsun. Geçmişten beri bu mücadeleyi veriyoruz. Kendi topraklarımızda yaşamak için, bağımsızlığımız için. Çok değil sadece yaşamak için... Ama asla pes etmeyeceğiz. Kutsal topraklarımızı terk etmeyeceğiz, bu mücadeleyi Allah için veriyoruz.Neden annen sana her şeyi öğretti sanıyorsun? Sen de kardeşine öğret. Neyin varsa anlat. Bu mücadeleye nesilden nesle devam edeceğiz. Kardeşin de gelecekte mücadele eden nesillerden olacak.2
"Biz şehit olmak için doğduk."
Gözlerimi yerden çektiğimde abla gitmişti.
Bu kadar hızlı nereye gitmiş olabilirdi ki?
Hemen bana seslenen hemşirelere döndüm.
Galiba hemşire olma hayallerim gerçek oluyordu.
Oysa ben okulumu bitirip hemşire olmak istemiştim.
Ülkemde Savaş çıktığında değil..4
Okur Yorumları | Yorum Ekle |