47. Bölüm

11.bölüm

Ayşe
ayseargundogan

AKGÜN MİRAN AGAHOĞLU

Hiç birinin acısını kalbinizin en orta yerinde hissettiniz mi? Tabi bu kişi sevgiliniz,eşiniz, arkadaşınız,anneniz, babanız, kardeşiniz veya başka bir yakınınız ise bu çok normaldir ama benim şuan kalbimde acı hissetmeme sebep olan kişi hiç tanımadığım bir kızdı . Tanıdığımız insanlarla bazen empati yaparız evet fakat şu an yaşadığım şey empatiden çok farklıydı.Ben şuan bir yabancının acısını yaşıyordum.Belki de acısı değil yasıydı belki bunca zamandır aradığım kız çoktan ölmüştü.Ama içimden bir ses bu kızın yaşadığını söylüyordu ve onu bulmak için elimden gelenin fazlasını yapıyordum.Peki ben eğer Efnan Ataman'ı bulursam ki bulucam ona diyeceğim?Babasının annesini öldürmüş olma ihtimalini ona nasıl açıklayacağım? Bazen o kız belki de o aileden giderek en doğrusunu yaptı diye düşünmeden edemiyorum fakat o kız gerçekten kendi mi gitti yoksa ortada farklı şeyler mi dönüyor bilmiyorum.Henüz 16 günlük küçücük bir bebekken annesini kaybeden Efnan 16 yaşında da ailesinden ayrılmıştı. Belki kaçarak belki de kaçırılarak.Bu 16 sayısı sanki onun ömrüne işlenmişti.Bu işlenme onun hayatına acıyı nakşetmiş ve onu her defasında biraz daha kimsesiz kılmıştı.Sanki birileri Efnan'ın hayatını böyle mahfetmek için bir çaba sarf etmişti.Fakat gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu vardı ve ben bu konuyu artık çözmek istiyordum.

Dila Yıldız'ın söyledikleri beni allak bullak etmişti.O kız, Efnan Ataman bütün bunları nasıl kaldırabilmişti?Bir insanı ailesi sevmezse kim severdi?Bunu düşündükçe içimden bir şeyler kopuyordu.Şimdi 21 yaşında olmalı büyümüştür tabi.İnsanlar büyür, yaşayan insanlar hep büyür.Ölüler ise geride bıraktıklarını küçültür.Yaşama hevesiniz küçülür,mutluluklarınız küçülür, umutlarınız küçülür.Ölenle ölünmez der hep büyüklerimiz peki ölenin ardından yaşanır mı?Ruh ölmüşken beden yaşıyor sayılır mı?

EFNAN ATAMAN

Bizimkilerle birlikte eve vardığımızda herkesin tek istediği biraz dinlemekti.Fakat emniyet müdürlüğünde o küçük çocuğun bana söylediğini onlardan saklayamazdım bu yüzden direkt konuya girdim ;

Efnan:Size bir şey söylemem gerekiyor.

Yaman:Noldu güzelim.

Savaş:Efnan?

Efnan:Emniyet müdürlüğündeyken tuhaf bir çocuk gördüm. Çocuk gözünü benden hiç ayırmıyordu başta küçücük bir çocuk kendi kendine oyun oynuyor diye düşünüp önemsemedim.Fakat çocuk tam yanımdan geçerken...

Yaman:Yanından geçerken?

Efnan:"Cenetteki güzel gözlü kızı ancak kargalar yiyebilir "dedi.

Bunu söylememle bizimkilerin hepsi öylece kalakaldı.Biz bu nezarethane olayının bir göz dağı olduğunu biliyorduk fakat hayır onlar sadece bir göz dağı vermeye çalışmadı.Aslında plan beni savunmasız bırakıp hedef haline getirmekti ve eğer savcı orda olup beni nezarethaneye koymasaydı belki de çoktan kargalar çetesine yem olmuştum.

Yaman:Allah kahretsin sen onların bugün ki hedefi değildin sen onların şu an ki hedefisin.

Savaş:Göstericem ben onlara hedefi.

Aylin:Öylece oturup bir yerden saldırmalarını mı bekleyeceğiz?

Asil:Bence gidip onları mekanlarında gebertelim bitsin .

Meltem:Kardeşimi hedef yapmışlar resmen!

Levent:Bunu yapanlar arasında çok sevdiğin Şahin'de var.

Meltem:Levent!

Efnan:Tamam sakin!

EFNAN ATAMAN

Meltem kargalar çetesinin üyelerinden biri olan Şahin'e aşıktı hemde yıllardır. Fakat bu aşkın hiçbir zaman bir karşılığı olmamıştı ancak kalp her zaman ki gibi engel tanımamış ve düşman birinin kalbine konmuştu.Meltem'in hiçbir zaman bir beklentisi olmadı bu aşktan.Aslında bakarsanız Meltem'in Şahinle olmak gibi bir hayali de yoktu sadece seviyordu.Şahin ise çok tuhaf bir insandı. Aslında insan olduğuna bile emin değildim bir robot gibi davranırdı.Ne emir alırsa onu yapar onun için emirin içeriği fark etmezdi.Gel emrine gelir öldür emrine bir saniye bile tereddüt etmeden öldürürdü.Henüz bir insani duygu gösterebildiğine şahit olmamıştım.Tabi Meltem'in bizim düşmanımız olan bir çeteden birine aşık olması da cabasıydı.Neyse ki bizim grupta ki kimse anlayışsız değildi ve aşık olmanın insanın elinde olmadığını çok iyi biliyorlardı kimse bunun için Meltem'i yargılayacak değildi.Fakat Levent buna dahil değildi.

Yaman:Levent laflarına dikkat et.

Aylin:Bencede.

Meltem sinirle çıkıp gittiğinde tüm gıözler Levent'e dönmüştü.

Asil:Levent biraz ileri gitmedin mi?

Aylin:Biraz mı?

Levent de çıkıp gittiğinde 5 kişi öylece birbirimize bakıyorduk.

YAZARDAN

Levent çıkıp gittiğinde siyah yıldızlardan kimse bunu tahmin etmiyordu ama Levent Meltem'in peşinden gitmişti.Meltem'i biraz aralıktan sonra bir sokak arasında otururken buldu. Meltem tabiki de ağlamıyordu kolay kolay ağlamazdı.Göz yaşlarını içine akıtırdı hep.Kimse görsün istemezdi.Yıllarca kalbinde taşıdığı biri vardı.Bu kişi Şahinden başkası değildi.Onu gördüğü ilk an kalbinde hissettiği o sızı sanki bir aşkın tohumu değilde yıllarca çekilecek bir aşk acısının habercisiydi. Onu ilk gördüğü an kalbi öyle bir titrenişti ki Meltem resmen kalp krizi geçirdiğini zannedip eliyle göğüs kafesine baskı yapmıştı. Fakat hayır bu bir kal krizi değildi imkansız bir aşkın tohumları ekilmişti kalbine.Yıllarca her mutlu anına gölge gibi çökecek bir kalp yarasıydı.Hangi kalp içine biri gömülmüşken gerçek anlamda mutlu olabilirdi ki. Meltem'in mutlulukları hep yarımdı. Dünyada karşılıksız aşk yaşayan bir sürü insan vardı ama Meltem'in Şahinle arasında ki tek sorun karşılıksız olması değildi.Şahin kargalar çetesinin üyelerinden biri ve kardeşim dediği Farah'ın da katillerindendi bu onları zor değil imkansız kılardı.Zaten Meltem de bunu içinde yaşıyor ve bu aşk için küçücük bir beklentiye bile girmiyordu ama elinde değildi işte.Karşılıksız olması kalbinde ki bu çarpıntıyı durdurmaya yetmiyordu.Meltem'in yanına oturduğunda Meltem az daha kafasına bir tane patlatacaktı. Tam vurmak üzereyken onun Levent olduğunu fark edince eli havada kaldı.Meltem elini yavaşça indirdi fakat ağzını açıp tek kelime etmedi. Aralarında birkaç dakikalık bir sessizlik olduktan sonra konuşan Levent oldu.

Levent:Eğer seni kırdıysam...

Meltem:İnsan sevdiğine kırılır Levent.

Meltem:Sen beni kıramazsın.

Levent:peki.

Levent bu konuşmadan sonra Levent kalkıp gitti.Meltem ise biraz daha yalnız kalmak istiyordu.Meltem böyleydi işte canı yandığında can yakardı.Gözü karaydı.Orda öylece oturmuş acısının geçmesini bekliyordu.Aslında Levent'in derdini de biliyordu nasıl ki Meltem yıllardır Şahin'e aşıksa aynı şekilde Levent de yıllardır Meltem'e aşıktı hemde deli gibi.Meltem elbette ki bunun farkındaydı.Fakat bunca zamandır Levent'e ters davranmasının sebebi Levent'in onu sevmesi değildi.Sadece Levent'e ümit vermek istemiyordu çünkü biliyordu Levent en küçük bir umut görse delirirdi.Kader işte Levent'in kalbinde Meltem varken Meltem'in kalbinde Şahin vardı belki iki aşk da imkansızdı belki de geçen zaman bazı şeyleri değiştirecekti.

4 SAAT SONRA

EFNAN ATAMAN

Siyah yıldızlar saatler sonra yine tüm ekip toplanmıştı.Ortamda derin bir sessizlik vardı ki bir ses duyuldu. Bu ses bir vurma sesiydi.Sesin geldiği tarafa baktığımızda tabiki de Asilden geliyordu. Asil durmadan kulağına vuruyordu.

Yaman:Ne yapıyorsun Asil?

Asil:Abi kulağım sağır oldu.

Efnan:Ne?

Aylin:Nasıl?

Aylin hemen Asil'in yanına koşunca bizde hemen yanına gittik.Hepimiz Asil'in etrafına toplanmıştık.

Meltem:Bir anda mı duymamaya başladın?

Levent:Dur bir bakayım kulağına .

Savaş:İçine bir şey girmiş olmasın.

Asil:İçinde kablosuz kulaklığım var ama ses gelmiyor.

Levent:Kulaklık bozulmuştur Asil.

Asil:Hemen kötü düşünmeyin belki kulak zarım patlamıştır.

Yaman:Asil bir yürü git ya.

Asil:O kulaklık kaç para siz biliyor musunuz ?

Levent:Bilmiyoruz Asil kaç para?

Asil:Bende Bilmiyorum.O yüzden sordum.

Hepimiz kendimizi tutamayıp kahkaha attığımızda bu sefer konuşan Savaş oldu

Savaş:Gerçekten meraktan soruyorum bu çocuk hep mi böyleydi?

Aylin:Yetimhanedeyken koruyucu aile olmak için gelen aileler onu deli zannederdi.

Asil:Gelen her çift bana anne babamı sorardı.

Aylin:Sen ne diyordun?

Asil:Yanlış oldu galiba.Ben sarı çiçek değilim.

Asil:Ayrıca annem babam olsa orda mı olurdum?Olmazdım tabi insanın ailesi varken yetimhanede kalırmı?Kalmaz yetimhane ailesi olmayan insanlar içindir.Ailesi olanlar yetimhanede kalmaz.

EFNAN ATAMAN

Asil bunları söylerken yüzü gülüyordu fakat ruhunun gülmediği aşikardı. Anlaşılan bizim grupta aile herkesin derin yarasıydı.Asla kapanmayacak bir yara. Anlayacağınız biz hayata aynı açıdan değil aynı acıdan bakanlardık. Aile olmayı beraber öğreniyorduk fakat ne kadar öğreniyorduk bilemiyorum. Belki de aile olmak için aile nasıl olur bilmemiz gerekiyordu.Biz aile olmayı bilmiyorduk belki de asla öğrenemeyecektik.Benim ailemden öğrendiğim tek şey ailenin nasıl olmaması gerektiğiydi.

1 GÜN SONRA

EFNAN ATAMAN

Siyah yıldızlar olarak yine bir soyguna hazırlanıyorduk.Ben dolaptan bere ararken arkamdaki Yaman'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum.Onların yanına geldiğimden beri hep kalın giyinirdim, şuan da havalar sıcaktı fakat ben yine kalın kıyafetler giymiştim. Kalın kıyafetlerin beni koruyacağına inanırdım.Eskiden babamdan şu an herkesten.Yaman'a döndüğümde yüzündeki derin
kederi gördüm.

Yaman:Hava sıcak bugün, bere giymesen olmaz mı?

Onu böyle çaresiz görmek beni kedere boğsada elimden bir şey gelmiyordu.Yaman'ın yüzünü bakıp dudaklarımı mahçuplukla birbirine bastırdım .Yaman bunu yapmamdan nefret etsede durumu kabullenmek zorunda kaldı.Yanıma gelip saçlarıma derin bir öpücük bıraktığında ikimizde burukça gülümsedik.Artık çıkmanın zamanı gelmişti.Herkes hazırlığını bitirince çıkmak için hareketlenmiştik.Dışarı çıktığımızda hava güneşli olmasına rağmen yağmur yağıyordu .Tıpkı bazen yüzümüz gülerken aynı anda gözyaşlarımızın da akması gibi.Ne güneşin çıkması yağmura engeldi ne de yağmurun çıkması güneşe.Ne ağlamak bizi mutsuz yapardı ne de gülmek bizi mutlu yapardı.Bazen kışta açardı güneş tıpkı mutsuzken gülümsemek gibi . Bazen de yazda yağmur yağardı tıpkı mutluyken gözlerimizden yaşların süzülmesi gibi.

2 SAAT SONRA

EFNAN ATAMAN

Nihayet soygun yapacağımız eve varmıştık .Eve girince herkes evin güzelliğiyle büyülenmişti.Ev o kadar güzeldi ki sahibinin zevkli biri olduğu evin her halinden belliydi.Bu zevkli kişi kesinlikle bir kadın diye düşünürken duvara asılmış bir fotoğraf gördüm. Fotoğraftaki bir kadın değil bir erkekti. Fotoğraftaki kişi orta yaşlarda olsa da son derece karizmatik bir adamdı.Fotoğraftan gözlerimi alıp rast gele bir odaya girdiğimde bu bir giyinme odasıydı.Belki giyinme dolabında pahalı bir şey bulurum diye açtığımda ikinci şokumu yaşadım. Dolaptaki her şey simsiyahtı.Dolapta Siyah dışında tek bir renk bile yoktu.Siyahın en koyu tonuyla doluydu dolap.Yani tabi zevk meselesi belki de adam bir siyah aşığıdır diye düşündüm.Ya da renk takıntısı vardır ve siyahtan başka bir şey giyemiyordur o da bir ihtimal.Acaba adam yakın bur zamanda sevdiği birini mi kaybetti? Belki de bir yas sürecindeydi.Her neyse ev sahibinin neden siyah giyindiği sorusunu bir kenara bırakıp işime odaklandım.Daha doğrusu soygunuma.Tam dolapta gördüğüm pahalı saat koleksiyonunu elime almıştım ki arkamda duyduğum adım sesi ile olduğum yerde kalakaldım.Hızla arkamı döndüğümde Yaman'ı görmemle derin bir nefes aldım.

Yaman:Çıkıyoruz abicim.

Efnan:Tamam çıkalım.

Saat koleksiyonunu alıp Yaman ile birlikte giyinme odasından çıktık.Salona geldiğimizde herkes orda toplanmıştı.

Levent:Günler sonra bir soyguna çıkıp yakalanmadık .

Asil:Yalan yok o leş kargaları bugün de bir şey yapar diye bekledim.

Savaş:Hiç bir şey yapamazlar.

Efnan:Bu saatten sonra biri bir şey yapacaksa o da biziz.

Yaman:Aynen öyle.

Aylin:Yine bir pislik peşindeler kesin.

Meltem:Hodri meydan.

EFNAN ATAMAN

Soygunu bitirmiş ,eve doğru yürüyorduk ta ki karşımızda o herifi görene kadar.Kargalar çetesinin lideri Ethem burdaydı.Arkasında da adamları vardı. Bizde niye eksik kaldı diyorduk.İki grup tam karşı karşıya durduğunda konuşan Yaman oldu;

Yaman:Hayırdır Et-ham

Adamın adı Ethemdi ama bizimkiler ona ısrarla Et-ham derdi ve bunu bilerek heceleyip söylerlerdi.Ethem bundan nefret ederdi.

Benim gözlerim direkt Savaş'ı buldu.Savaş'ın o herifin ağzını burnunu dağıtacağını düşündüm fakat aksine Savaş hiçbir şey yapmadı. Hatta ağzını açıp o iğrenç herife tek kelime etmedi.Anlaşılan Savaş'ın Et-ham için daha iyi planları vardı.

Aslında bu karşılaşma başka bir yerde olsa tekme tokat dalardık ama onlar bilerek çok işlek olan bi yerde karşımıza çıktılar burda biraz ses olsa polis direkt bizi alırdı hemde üzerimizde çaldığımız ziynet eşyaları varken.

Ethem:özlediniz mi beni yıldızlar?

Levent:Çok.

Yaman:Çok yakında o sesinizi keseceğiz merak etme.

Ethem:Senin yerinde olsam bu kadar emin konuşmazdım. Sen zaafları olan bir adamsın Yaman.İnsanı zaafları öldürür.Bunu unutma

Yaman:Bana bakın leş kargaları siz siz olun

Efnan:Zaten biz olamazsınız.

EFNAN ATAMAN

Benim cümlemi bitirmemle karşıdan gelen polis arabalarını görmemiz bir oldu.Herkes bir yere saklandığında neyse ki yakalanmadık.Uzun zaman sonra bir soygunumuz başarılı olduğu için mutluyduk .Evin yolunu tuttuğumuzda yüzü gülmeyen iki kişi vardı bunlar Yaman ve Savaştı. Savaş Farah'ın katillerini gördüğü halde hiçbir şey yapmamıştı. Orda onlara bir şey yapmaya kalkmak bizi polisin 3line düşürmekten başka bir işe yaramazdı.Bunu için dakin kaldığını biliyorduk fakat yine de yüzü keder içindeydi. Fakat Yaman'ın canı niye sıkkın onu bilmiyordum.Konu eğer kargalar çetesi ise Yaman hiç kimseden korkmazdı.Ölmekten bile korkmayan bu adamın canın kargalar çetesi yüzünden sıkıldığını düşünmüyorum.

AKGÜN MİRAN AGAHOĞLU

Sonunda Efnan Ataman dosyası için kendime bir yol haritası çözebilmiştim.Anne Zehra Ataman'ın intihar ettiğini düşünmüyorum fakat elimde bir kanıt olmadan kimseyi suçlayamıyordum. Kemal Ataman'ın iki kere ifadesini almış ve birkaç gün de nezarethanede tutmuştum fakat ısrarla hiçbir şey yapmadığını iddia etmişti.Buna hiç inanmasam da Kemal Ataman'ı serbest bırakmak zorunda kalmıştım.Madem Kemal Ataman bana konuşmuyordu o halde ona konuşacağı birini getirecektim.Önce Efnan Ataman'ı bulacak ondan sonra Annesinin davasını çözecektim.Eminim Kemal Ataman ve Efnan Ataman yüzleşmesinde elbette ki bazı gerçekler ortaya çıkardı ben bunları düşünürken çalan telefonumu son anda fark edebilmiştim. Telefona baktığımda dedektiften 4 cevapsız arama olduğunu gördüm. Bu adam önemli bir şey olmadan aramazdı.Dedektifi aradığımda telefon ilk çalışta açıldı.Ben daha alo demeden dedektif konuştu:

"Bulduk savcım Efnan Ataman'ı bulduk"

kurgumun 11.bölümüne hoş geldinizzzz🌸🌸🌸 umarım beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorum okuyan zaman ayıran Herkese kocaman sevgiler 💕💕💕

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 10.01.2025 12:59 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...