11. Bölüm

10)GRi KURT VE KIZIL TİLKİ

Aysel Gürel akgüç bektaş
aysel_akguc_bektas

Dersten sonra herkes odalarına geçip duş alıp rahatladılar. Akşam yemeğine geçtiler. O sırada Jack ve Daniel yönetim birimine geçtiler. Borays'ın sekreteri Dorota onları bekliyordu. Hiç bekletmeden içeriye aldı.

Borays masasının arkasında bulunan duvarı boydan boya kaplayan camdan dışarıyı izliyordu. Jack ve Daniel içeriye girince masasına geçip oturdu.

Ayakta durmuş emirlerini bekleyen iki gence baktı. Jack ilerde iyi ve güçlü bir Kral olacaktı. Daniel ise sağ duyusu güçlü biriydi. İkisine bakınca babalarını hatırladı.

Masanın önünde ki koltukları gösterip, "hadi oturun. Sizinle konuşmam gereken bir konu var. Bir konuda yardım etmeniz gerekiyor," dedi.

Jack Daniel'e bakıp Borays'a döndü. "Her türlü yardıma hazırız efendim," dedi.

"Bundan zaten şüphem yok evlat bu yıl biraz daha toparlanmış ve durulmuş gibisiniz. Bugün antrenman alanında yeni öğrencilere yol gösterirken iyi bir iş çıkardınız. Sizden bu yeni öğrencilerden biriyle ilgili yardım isteyecektim.

Kısa kılıç parkurunda günün en iyi derecesini alan kızdan söz ediyorum. Bugün bir çok ilgili ve meraklı göz onu takip ediyordu."

Jack konunun Mila'ya gelmesine şaşırmıştı. Sonra Borays'ın onu izlediğini hatırladı.

"O öğrenci ilginizi çekmiş. Aslında biz onunla Akademiye başlamadan çok önce tanıştık. Kendisi bu yılki lider öğrenci süvari Mila Kortas'tır. Güneybatıda bulunan Baverna kasabasına yakın bir çiftlikte yaşıyordu. Yetenek gelişim okulunda ki final düellosunu da izledik. Geleceği parlak bir öğrenci olacağına inanıyorum."

Borays sakalını sıvazlayıp:

"Mila Kortas'ın dosyasını okudum. Ders durumu ve silah eğitmeni tarafından oldukça iyi referanslara sahipti. Silah eğitimini anne ve babasından almış olmalıdır. Kullandığı teknik bana babası Damais Kortas'ı hatırlattı.

Zamanında bu Akademinin gördüğü en iyi yeteneklerden biriydi. Akademi bitince eşi ile birlikte çok iyi işler başarmışlardı," dedi.

Daniel şaşırmıştı dayanamayıp araya girdi:

"Bu nasıl olur. Anne ve babası ile tanıştık. İkisi de basit birer çiftçiydi efendim," dedi.

"Hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını bilmelisin evlat. Hiç Gri kurdu ve kızıl tilkiyi duydunuz mu?" dedi.

Bu kez iki genç iyice şaşırmışlardı. Jack:

"Elbette neredeyse onların başarıları ile ilgili hikayelerle büyüdüm sayilır," dedi.

"Gri kurt Damais Kortas'ın süvari kod adıdır. Kızıl Tilki ise eşi Maruzka Kortas'ın süvari kod adıdır. Suikast girişimi olduğu zaman yardıma giden ekipte onlar da vardı. Jack Kral'ı suikastciden kurtaran Gri kurttu. Kraliçe'yi ve seni Kızıl Tilki kurtarmıştı.

Oldukça organize hareket etmişlerdi. Benim ve Lordist için bile birileri gelmişti. Bu odada beş suikastçi öldürmem gerekmişti."

Jack ayağa kalkıp odanın içinde tur atmaya başladı. Eli her stres yaptığında olduğu gibi saçına gitti. Sonra Borays'a dönüp:

"Ben bu işten hiç bir şey anlamadım. O kadar iyi olan iki süvari üstelik aileme sadakatle bağlı olduklarını biliyoruz. Nasıl oldu da sivil bir hayatta zorlu şartlarda yaşamaya başladılar. Üstelik Mila'nın bundan haberi olmadığını düşünüyorum," dedi.

"Bu sorularının cevabını ancak baban verebilir. Yıldız Akademisinde aynı zamanda hatta aynı grupta birlikte okudular. Oda arkadaşı olarak birbirlerini tanıdılar. Kısa bir süre sonra onlara Kraliçe Rosalinda ile Maruzka'da katıldı. Bir yıl sonra o ekibe Lord David Voran'da katıldı.

Okulda en az siz üçünüz kadar iyi bir ekip olmuşlardı. Lord Sidar Gorales onlar ikinci yılındayken bir süre özel ders vermek için gelmişti. Kolay kolay sıradanlara ve yeteneklerine güvenen biri değildi. Ama Damais ve Maruzka onun fikrini değiştirmeyi başarmışlardı.

Sidar Gorales'in eğittiği süvariler arasında yer aldılar. İkisi daha ilk yıllarında sevgili olmuşlardı. Son yıllarında yapılan diyar düellosunda bugüne kadar kırılmamış olan bir rekora imza atan ekibe liderlik etmişlerdi. Harika beşli lakabı almışlardı.

Mezun olduktan sonra Kral ve Kraliçe ile kuzey sınırında uzun süre görev aldılar. Okul bittikten dört yıl sonra evlenmişlerdi. Ama uzun bir süre çocukları olmadı.

Eski Kral bu tür konular da oldukça katıydı. Görevden çekilerek basit bir hayat yaşamaya başladılar. Ama en ufak bir sorun veya çağrıda yardıma gitmekten çekinmediler. Suikast olayından bunu anlayabilirsiniz. Hain Maksimo Dortis'in izi bulununca Sidar Gorales onları tekrar göreve çağırdı. Çünkü saklandığı bölgeyi en iyi onlar biliyordu.

O operasyonda Sidar Gorales ağır bir şekilde yaralanıp ölmüştü. Onun bedenini ve haini başkente getiren ekibe liderlik yaptılar. Sonra kendi hayatlarına geri döndüler.

Mila aileye onuncu yılında katıldı. Bildiğim kadarıyla Kral onları dönmeleri için teklifte bulundu. Ama onlar bunu kabul etmediler.

Jack Kral ile büyükbabanın arası bu uzaklaştırma olayından sonra açıldı. O günden beri pek iyi olduğu söylenemez. Kral John bu uzaklaştırma kararına engel olmak istemişti. Ama babasını ikna edemedi," dedi.

Jack o eski kanunu iyi biliyordu. Bir varisleri olmadığı için görevden çekilmek zorunda kalmışlardı. Mila doğduktan sonra da geri dönmek istememiş olmalıydılar.

Daniel ise fark ettiği başka bir şeyi dile getirdi.

"Eğer avcı sınıfından gelen öğrenciler bunu öğrenirse Mila'nın başı belaya girebilir. O hainin oğlu Atrias Dortis o da bu yıl akademiye başladı. Bir kaç kez Mila'ya öldürecekmiş gibi bakarken gördüm. Aile deşifre olmuş olabilir. Bir şeyler yapmak zorundayız."

"Sakin ol evlat bugün bunu bende fark ettim. Saraya bir uyarı mesajı yolladım. Şu an bir ekip çiftliğe gidiyor. Sizden istediğim henüz durumdan haberi olmayan arkadaşınızı gerekirse korumanız."

Jack "şu andan itibaren Mila Kortas benim korumam altında olacak. Ona ve ailesine yapılacak en ufak bir saldırıyı kendime ve aileme yapılmış sayarım. Burada ikinizin önünde yemin ediyorum," dedi.

Daniel yerinden kalkıp Jack'in yanına gitti. Elini tutup:

"Senin sözün benim sözüm, yemininde benim yeminimdir. Jack biraz sakin kafayla düşünelim. Biz bir yere kadar yanında olur ve koruruz. En iyisi kızlar ile konuşalım. Zaten Cecelia ve Jade ile iyi anlaşıyor. Almina ise zaten çocukluk arkadaşı bize yardımcı olabilirler," dedi.

Borays yanlarına yaklaşıp elini ikisinin elinin üzerine koydu. "Bende eğitmeniniz olarak yemininize şahitlik ederim," dedi.

Az sonra odadan çıkıp yemek salonuna geçtiler. Az bir süre kaldığı için bir şeyler atıştırdılar. Revın bir ara yanlarına geldi. Sessizce ona da olup biteni anlattılar. O da meraklı ve endişeli olmuştu.

Kızlar kafeteryaya geçince biraz da onlara katıldılar. Konu son derste Mila'nın gösterdiği performanstı.

Cecelia heyecanla:

"Mila bana ders vermeye söz vermiştin. Çalışmalara bir an önce başlamak istiyorum. Bir program yapmaya ne dersin," dedi.

Mila "neden olmasın. Bana da ekstra antrenman olur," dedi.

Jack "kızlar sonraki gün ilk defa göreve çıkacaksınız. Ondan önce başınıza yaralanma veya sakatlık çıkarmayın. Daha ilk görevde Akademide kalmak istemezsiniz," diye uyardı.

Revın "bakın aklıma ne geldi. Yarın öğleden sonra bizimde sizinde dersiniz yok. Biraz şehir turuna ne dersiniz. Akşam yemeği için ailemin restoranında yer ayıracağım.

Babam ve abim yeni arkadaşlarımızı merak ediyorlardı. Onlar ile de tanışmış olursunuz. Sonra da müzikli bir yerde eğleniriz. Sarhoş olmadıkça bir şey olmaz. En geç 10 gibi geri dönsek yeter," diye bir öneride bulundu.

Kızlar birbirlerine bakıp olabilir dediler. Mila bir süre sonra ailesi ile konuşmak için odasına geçti.

Jack etrafa bakınıp halen biraz kalabalık olduğunu görünce "kızlar sizinle önemli bir konuda konuşmam gerekiyor. Binanın sağ tarafında bu saatte kimse olmaz. Bizi takip edin," dedi ve ayağa kalktı.

Revın arkadaşları ile sohbet eden Almina'nın yanına yaklaşıp sessizce bir şeyler söyledi. O da ayağa kalkıp Revın ile çıktı. Herkes bir araya toplanınca Jack Borays ile yaptıkları konuşmayı anlattı.

Hepsi sessiz ve şaşkın bir şekilde onu dinledi. Cecelia sonunda konuşmaya başladı.

"Mila'da beni çeken bir şeyler vardı. Yanında kendimi çok rahat hissediyordum. Belki de bu yüzden çabucak arkadaş olduk.

Jack burada bana bize bir söz vermeni istiyorum. Kral olur olmaz o lanet işe yaramaz kanunu kaldıracaksın. O kanun olmasa Mila ile birlikte büyümüş olurduk," dedi.

"Ailesinin hikayesini duyduğum anda benimde ilk aklıma gelen bu oldu. Bu konuda çalışmak için şimdiden plânlar yapmaya başladım."

Revın ve Daniel birbirlerine bakıp Jack'e döndüler. Revın, " merak etme bu konuda en büyük desteği bizden alacaksın," dedi.

Jack her zaman yanında olan arkadaşlarına teşekkür edercesine baktı.

Almina oldukça sessiz kalmıştı. Bir şeyleri kafasında tartıyor gibiydi. Sonunda:

"Bu işte bir terslik var. Süvari kod adı kullanılmasının bir nedeni var. Sivil hayatta sorun yaşamamak için yapılır. Yüzlerimiz ve seslerimiz gizlenir.

Damais ve Maruzka Kortas çifti uzun yıllar kendilerini iyi gizlemiş. Hiç bir şeye karışmayan kendi hallerinde yaşayan insanlar olarak biliniyorlardı. Damais Kortas daha bu yıl uzun ısrarlar sonucu kasaba konseyine girmişti.

Üstelik ailemin onları bildiğini düşünüyorum. Çünkü silah eğitimenim olmaları için ısrar etmişlerdi.

Eğer deşifre oldularsa içeride bir casusları var demektir. Onun bulunması gerekiyor. Yoksa başka bir çok iyi süvarinin hayatı tehlikeye girer," dedi.

Jack bunun farkındaydı. Kayıt merkezi subayı ortadan kaybolmuştu. Ya saklanmış, ya da konuşmaması için öldürülmüştü.

Akademide bunlar olurken saray mesajla alarma geçti. Muhafızların komutanı Edward Zaros en iyi adamlarını yanına alarak çiftliğe gitti.

Dadain ve Serena bahçede ders çalışıyorlardı. Gelenleri görünce ikisininde kaşları çatıldı. Damais ise komutanı görünce meraklandı.

Komutan yaklaşıp asker selamı verdi. Sonra da direkt konuya girdi:

"Komutanım sizleri almak için geldik. Bir şekilde deşifre olduğunuza inanıyoruz. Lütfen biraz acele edin. Her an baskın yiyebiliriz," dedi.

"Komutan kızım şu an Akademide okuyor. Onun içinde tedbir alınması gerekiyor."

"Merak etmeyin efendim Akademide gerekli önlemler alındı. Bizim görevimiz sizi sağ salim saraya götürmek."

Dadain ne olduğunu anlamamıştı. Sonunda dayanamayıp araya girdi:

"Baba burda neler oluyor. Senin sarayla ne gibi bir işin olur ki," dedi.

Damais kapıda ki eşine bakıp Dadain ve Serena'ya döndü:

"Hemen içeriye girip eşyalarınızı toplayın. Dadain seninle daha sonra uzun uzun konuşuruz. Şimdi sadece dediğimi yapın," dedi.

Onlar da hemen dediğini yaptılar. Damais ise Maruzka'nın çıkardığı eşyalarını kuşandı. Üzerinde ki zırh taşını gören Dadain ve Serena birbirlerine baktılar. Bilmedikleri bir şeyler olduğunu anlamışlardı.

Damais aile yadigârı bir kaç eşyayı da topladıktan sonra eve koruyucu bir mühür koydu. Tridat Balind o sırada üzerinde zırhla yanlarına geldi.

Dadain artık kendini tutamayıp "ee yuh Tridat Amca sende mi? Daha bilmediğimiz neler var merak ediyorum," diye söylendi.

Ağzından çıkanı kulağı duymadığı için Serena ensesine tokat atıp, "konuşmalarına dikkat et biraz," diye uyardı. Ama o da merak ediyordu.

Damais ve Tridat bir şeyler konuştular. Sonra da tüm aile gelen hava aracına bindi. İki buçuk saat sonra sarayın arkasında ki piste iniş yaptılar. Onları Kral John ve Kraliçe Rosalinda karşıladı.

İkisi de rahat bir nefes aldılar. En büyük endişeleri geç kalmaktı.

Geçici bir süre onlara ayrılmış geniş daireye yerleştiler. Damais ikisine o zaman her şeyi anlattı. Dadain oldukça şaşkındı. Sonunda:

"İkinizin harika insanlar olduğunuzu her zaman biliyordum. Bu duyduklarım da kanıtı oldu. Sizin çocuğunuz olmaktan da gurur duyuyorum. Yanlız Mila ne olacak. Onu da mı saraya getirecekler. Akademide ki avcı sınıfından gelen öğrenciler sorun çıkarabilir."

Damais başını iki yana salladı ve:

"Ablan artık Akademide okuyan bir öğrencidir. Orada da gereken önlemler alınmış. Ararsa eğer ona şimdilik bir şey söylemeyin. Zamanı gelince her şeyi öğrenecektir. Şu an aklı bizde kalsın istemiyorum," dedi.

"Eee peki şimdi ne olacak. Hep burada mı kalacağız. Üstelik gitmemiz gereken bir okul var. Okulu bitiremezsem Mila bana hayatı zehir eder biliyorsunuz."

O sırada kapı çaldı. İzin verildiği zaman içeriye bir hizmetçi girdi ve:

"Majesteleri akşam yemeği için sizleri bekliyorlar efendim ben size eşlik etmek için geldim," dedi.

Damais başını salladı ve birlikte çıktılar. Güzel bir masa hazırlanmış Kral, Kraliçe ve Prens Michael onları bekliyorlardı.

Kral John eski dostunu sağ tarafına oturtup sohbet etmeye başladı. Serena ise daha önce tanışıp sohbet ettiği için Prens Michael ile rahat bir şekilde konuşuyordu. Dadain ilk başta yanlız hissedip somurtsa da onu da sohbete dahil edince rahatladı.

Kral son servisler yapıldıktan sonra hizmetkârlara çıkmalarını söyledi. Başbaşa kalınca Damais ve Maruzka'ya dönüp konuşmaya başladı.

"Yıllar önce yaptığım teklifi bu kez umarım red etmezsiniz. Eğitim merkezinin komutanı David Evort artık iyice yaşlandı. Bir süre sonra emekli olacak. İki oğlu erken yaşta öldüler. O yüzden bir varisi de yok. İkinize merkezde ihtiyacım var. Yeni nesillere eğitim verecek tecrübeye sahipsiniz.

İkinize geniş yetkiler vereceğim. Kendi kadronuzu oluşturabilirsiniz. Ne yazık ki şu anki kadro da iyice yaşlandı. Bir süre daha misafirimiz olun. Merkeze yakın bir ev bulabilirsiniz. O zamana kadar çocuklarda Michael ile birlikte eğitim alabilirler. Yanlız olmaktan şikayet edip duruyordu," dedi

Damais "bu kez teklifinizi kabul etmeye hazırız. Geçen sefer geçerli bir nedenimiz vardı. Ama artık çocuklarımız büyüdü. Mila zaten Akademide Dadain ve Serena bir yıl daha evde olacaklar. O yüzden sorun olmayacaktır efendim. Bu kadar önemli bir görev için bizi düşünmeniz büyük bir onurdur," dedi.

Kraliçe Rosalinda eski arkadaşı ile yan yana olmaktan oldukça memnundu. Yemeğe keyifli bir sohbetle devam ettiler.

Bölüm : 17.12.2024 13:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...