16. Bölüm

15)MİLA VE JACK

Aysel Gürel akgüç bektaş
aysel_akguc_bektas

Hafta sonu geldiğinde Jack Mila'ya:

"Konuk Kral ve Kraliçe geri dönüyor. Onları yolcu etmek için ikizlerle saraya gitmeliyim. Sende bize eşlik eder misin?" diye sordu.

"Bunun için biraz erken değil mi? Henüz Kral ve Kraliçe'nin bizi nasıl karşılayacaklarını bilmiyoruz. Seni zor durumda bırakmak istemiyorum."

"Bizim için sorun olmayacak. Sana henüz anlatma fırsatı bulamadım. Olaylı antrenman sonrası seni odana bırakıp çıkınca Komutan Lordist beni odasına çağırdı.

Bir süre sonra bir misafirim oldu. Babam yani Kral John geldi. Bir süre oturup bir kaç konuda sohbet ettik. Daha sonra konu bize geldi. İkimize izin çıktı eski arkadaşlarının kızı ile olmamdan memnun olduğunu söyledi. Bu arada seni üzecek olursam başıma gelecekler konusunda bir uyarı da babamdan aldım. Bugünler de herkes bunu alışkanlık haline getirdi. Bu kadar güvenilmez olduğumu bilmiyordum.

Bu arada hazırlık yapmamız gerekecek. Dönem arasında ki görev yerim belli oldu. Komutan Lordist ve Eğitmen Borays yanımda kimi götüreceğimi sordular. Senin adını verdim. Batı sınırında bulunan Grodor şehir garnizonuna gidiyoruz. Şehir beyi Patrick Klot ve eşi Candida Klot benim gideceğimi biliyor. Bizi ağırlamak isteyecekler ve bazı etkinliklere katılmamız gerekecek. Ona göre hazırlık yapsak iyi olacak. Parti veya balo tarzı bir şeylerden söz ediyorum. Ona göre biraz alış veriş yapmaya ihtiyacımız var. Birlikte alış verişe çıkalım. Böylece orada uyumlu bir şekilde oluruz."

Mila "tamam o zaman bir gün belirleyelim. Bu arada eve de uğramam lazım yeni evde ki odam için alış veriş yaptım. Mobilya kataloğundan bir şeyler seçmiştim. Bugün eve teslim edeceklerdi. Gidip bir kontrol etmem ve yerleşmem gerekiyor. Bazı özel eşyalarımı odama yerleştirmek istiyorum," dedi.

"Tamam o zaman bugün seni eve ben bırakırım. Benimde bir kaç işim var. Çıkışta seni alır birlikte Akademiye geri döneriz."

Kahvaltı sonrası Mila odasına giderek hazırlandı. Mavi renk bir pantalon ve üzerine beyaz gömlek giydi. Altına da beyaz ayakkabıları giyerek hazır oldu. Yanına her ihtimale karşın mavi renk bir hırka aldı. Sonra da saçlarını açık bırakıp mavi bir taç taktı. Hafif tonlarda yaptığı makyajla kombinini bitirdi.

Bu sırada Cecelia odaya gelip onu görünce kaşlarını havalandırdı.

"Mila harika görünüyorsun. Etrafta bir çok göz seni izliyor. Abim fena halde kıskanacak. Hadi yurdun önünde seni bekliyor."

"Tamam o zaman sonra görüşürüz. Sende harika olmuşsun. Sanırım randevusu olan sadece ben değilim."

Cecelia bir şey söylemedi. Mila ona gözlerini kısarak baktı. Ama Jack'i daha fazla bekletmemek için çıktı. Kapıda onu kötü bir sürpriz bekliyordu.

Jack onu beklerken sırnaşık kızlardan birine yakalanmıştı. Kız birinci sınıflardan Alesa Deras'tı. Ticari taşımacılıkla uğraşan bir ailenin en küçük üyesiydi.

Abileri aile işiyle ilgilenirken o Akademiyi tercih etmişti. Geliş amacı ise kendine ve ailesine yararlı olacak bir eş bulmaktı. Gözüne de bu yıla kadar hiç kimseyle adı anılmayan Jack Rondak'ı kestirmişti.

Ama hesaba katmadığı şey Jack'in bu yıl biriyle sevgili olacağıydı. Şimdiyse kendince etkileyecek konular açıp aralarına girmek istiyordu.

Jack ona kısa cevaplar verip susturdu. Mila gelince tüm odağı ona döndü. Mila onun bakışlarında ki beğeniyi fark edince mutluluk hisseti.

Alesa Deras ise Mila'ya öfke ve nefretle baktı. Onu orada bırakıp araç parkına gittiler. Jack'in özel aracı park yerindeydi.

Mila'yı beyaz renk son model bir araca yönlendirdi. Beş dakika sonra Akademiden ayrıldılar. Yol boyunca sohbet ettikleri için vakit onlar için çabuk geçti.

Mila daha önce annesinden adresini aldığı evi tarif etti. Eğitim merkezine yakın iki katlı bir evin bahçesinin önüne park ettiler.

Mila ilk kez gördüğü evin çok güzel olduğunu düşündü. Önde ortalama büyüklükte bir bahçe vardı.

Mila inerken Jack konuştu:

"Bir kaç görevim var. Biri de eğitim merkezine denetime gitmek olacak. Çıkarken belki babanla gelirim. Ne de olsa seni almam gerekiyor," dedi.

Mila merakla:

"Bir sorun mu çıktı. Neden denetime gitmen gerekiyor," diye sordu.

"Önemli bir konuma atama yapıldığı zaman bu denetim yapılır. Genelde Kral, Kraliçe veya baş danışman olarak Lord David Voran yapardı. Artık bu tür görevler için hazır olmam gerekiyor. Yavaş yavaş alışma sürecine girdim.

Ayrıca bu denetim ailen için değil. Yeni atandıkları için gözler onların üzerindedir. Son komutan bu görevi 50 yıldır yapıyordu. Mutlaka yerleşmiş bir düzeni ve kadrosu vardır. Ben kendimi orada gösterip atanan yeni komutanların yanında olduğumuzu göstereceğim. Bildiğim kadarıyla yeni bir kadro oluşturma çalışmaları vardı," dedi.

Mila anlamıştı o yüzden başını salladı ve araçtan inip eve yürüdü. Jack onun içeriye girdiğine emin olunca yoluna devam etti.

Mila eve girince ilk fark ettiği şey bir kaç eşya kolisi oldu. Annesi yanına yaklaşıp kızına sarıldı.

"Sağda ki iki koli senin odana gidecek. İstediğin aksesuarlar ve bir abajur var. Bir an önce yerleş ve yardıma gel, mutfaktayım. Bir kaç çeşit yemek yapmamız gerekiyor. Jack seni bırakırken söylemiştir. Öğlen yemeği için gelecekler."

"Tamam anne bu arada ev fazla sessiz geldi. Dadain ve Serena nereye kayboldular."

"Yakında ki bir okula kayıt için gittiler. Kayıt dönemi geçse de müdür ikisini test etmeyi kabul etti. İkisi de heyecanlı ve stresliydi. Geldikleri zaman fazla üzerlerine gitme, iki gündür evde canları çıktı."

Mila başını salladı ve kolileri birer birer odasına çıkardı. Bir kaç düzenleme yapıp alt kata indi. Üst katta dört yatak odası ve iki banyo vardı.

Alt katta büyük yatak odası ve içinde kendi banyosu bulunuyordu. Bir küçük tuvalet, bir çalışma odası vardı. Mutfak ve salon iç içe sayılırdı.

Mila mutfağa geçip annesine biraz yardım etti. Biri fırında olmak üzere dört çeşit yemek yaptılar. Sonra Mila ikisi için kahve yaptı.

Küçük kahvaltı masasına oturup içerken sohbet etmeye başladılar. Okulu ve arkadaşları hakkında biraz bilgi verdi. Dersleri konusunda anne ve babası parti günü biraz bilgi almış ve kızlarıyla gurur duymuşlardı.

Mila annesinden bugüne kadar hiç bir şey saklamamıştı. O yüzden Jack ile sevgili olduklarını anlattı. Maruzka kızının biraz çekingen olduğunu görünce:

"Mila bugüne kadar sana hep güvendik. Bizi hiç bir zaman yanıltmadın. Kral John ve Kraliçe Rosalinda ile de konuştuk. İkinizin birlikteliği onları da memnun ediyor. Destek verecekler diğer soylu ailelerin ne diyeceğini düşündüğüne eminim.

Onların desteğini almanın bir yolu var. Jack'de bu yıldan itibaren bazı önemli sorumluluklar aldı. Bazı konular da yabancı kalabilir. Halkın arasına karıştığı zaman yardımcı olabileceğin konular ve sorunlar olabilir. Kendini bu şekilde halka ve soylu ailelere kanıtlarsın.

Eminim birileri Jack'i elde etme peşindedir. Bana hiç öyle bakma güzelim, bu geçmişte de böyleydi. Eminim şimdi de vardır," dedi.

Mila gözlerini devirmemek için kendini tuttu.

"Ne kadar çok olduklarını görsen şaşırırsın diyeceğim. Ama sen ve babam bunlara çoktan şahit olmuşsunuz."

Bir saat sonra Damais ve Jack geldiler. Aynı anda Dadain ve Serena'da gelmişlerdi. İkisi de oldukça yorgun görünüyordu.

Biraz oturup dersler ve düello hakkında konuştular. Jack ikisine bir kaç tavsiyede bulundu. Kendi döneminde oldukça iyiydi.

Yemek için masaya geçip oturdular. Damais kızına verdikleri kararlardan söz etti. Eski bir kaç arkadaşını yeni görevlere getirmek için hazırlık yapıyorlardı. Mila Tridat Balind adını duyunca ilk başta şaşırdı. Ama sonra mantıklı geldi.

Üstelik Dadain çiftlikte olanları anlatmıştı. O yüzden bilmediğimiz daha neler var diye düşünmüştü.

Kasabada ki restoranın başına bir müdür atamışlardı. Mila Almina'nın ne tepki vereceğini merak etti.

Jack: 

"Dönem arasında batı sınırına yakın Grodor şehir garnizonuna nöbete gidiyoruz. Bir yardımcı Öğrenci Süvarinin bana eşlik etmesine izin var. Bu nedenle bende Mila'yı seçtim. Halk içine ilk kez o kadar çok karışacağım için Mila bana iletişim konusunda yardımcı olabilir. Başkentten ilk kez bu kadar uzak bir yerde görev alacağım," dedi.

Dadain hoşuna gitmeyen bu haber için homurdandı. Mila ona kaşlarını çattı:

"Dadain kes şunu artık çocuk değilsin. Bu tür şeylere alışsan iyi olur. Gelecek yıl seni de göreceğiz," dedi.

Damais oğluna:

"Ablan haklı görev görevdir. Siz ikiniz derslere odaklanın başka bir şey istemiyorum. Dadain ablan belli ki daha önemli görevlere başlayacak. Sen bizden sonra eğitim merkezinin başına geçme hakkını alacaksın. O yüzden çok çalışman ve başarılı olman gerekiyor.

Serena sende başarılı bir Akademi hayatı geçir. Senin içinde bazı iyi düşüncelerimiz var. Yetenekli ve güçlü bir karaktere sahipsin. Güzel bir hayat seni bekliyor," dedi.

Yemekten bir süre sonra Jack ve Mila Akademiye geri döndüler. Mila üstünü değiştirip Jack ile kafeteryada buluştu.

Jack ikizlerle konuşup yarın saraya gideceklerini söyledi. İkisi de gitmeden önce anne babalarını görecekleri için mutlu oldular.

Mila gelince yapılacaklara karar verdiler. Daha sonra dördü oturup kahve içerken sohbet etmeye başladılar. Bir kaç ilgili göz onların üzerindeydi.

Alesa Deras biraz öte de oturmuştu. Öfkeli bir şekilde Mila'ya bakıp duruyordu. Akademiye gelirken en büyük hedefi Veliaht Prensin ilgisini çekip elde etmekti.

Bu yıla kadar hiç bir kıza ilgi duymadığını öğrenmiş ve fırsatı kaçırmak istemediği için elinden geleni yapmıştı. Ama Mila Kortas bir anda ortaya çıkıp tüm plânlarını alt üst etmişti. Ondan kurtulmanı yollarını arıyordu.

Akşam yemeği için salona geçip yerlerine oturdular. Jack kendi grup masasına gitti. Daniel ve Revın ile gün içinde olanlar hakkında konuştular.

Francesca Gorales'in üçü için gelecek yıl plânları vardı. Bu yıl akademiyi bitirecekti. Liderliği Jack'e devretmeye hazırlanıyordu. Kendi yardımcıları olduğu gibi onunda olacaktı. Onlar da Daniel ve Revın'dı. O yüzden şimdiden işler yükleyip duruyordu.

Ertesi gün kahvaltıdan bir saat sonra Mila, Jack ve ikizler saraya doğru yola çıktılar.

Jack'e gözlerini diken kızlar bunun anlamını öğrenince oldukça bozuldular. Mila Kral John ve Kraliçe Rosalinda tarafından kabul ediliyor demek olduğunu anlamayan bir tek Alesa Deras'tı.

Davetsiz gittiğini düşündü. Mila'nın bu yüzden saraydan kovulacağına inandığı için keyfi yerine geldi.

Cecelia ile arkadaş olma fırsatını değerlendirmek için yanaştı. Ama ondan ters tepki alınca:

"Bugüne kadar susup oturdum. O Mila Kortas bugün protokol kurallarını çiğneyip saraya gitti. Kovulup buraya geldiğinde yüzünü görmek istiyorum.

Hatta belki Akademiden bile kovulur. O zaman ben hepinizi göreceğim. Veliaht Prens Jack Rondak'ın yanında ki yerimi alacağım. Zamanı gelince seni de akrabalarımdan biriyle evlendirip sarayımdan gönderdiğimde bu kadar rahat olamayacaksın," diye resmen tehtit etmeye kalktı.

Cecelia ona dönüp:

"Sen o hayal dünyandan bir çıksan iyi olur. Sana ve senin gibi düşünen herkese bir haberim var. Anne ve babam, yani Kral John ve Kraliçe Rosalinda Mila Kortas'a onay verdiler. Bugün saraya davetsiz gitmediğini bilmeni isterim.

Konuk Kral ve Kraliçe'yi yolcu etmek için gittiler. Bu da Mila'nın saray protokolüne dahil olduğunu gösterir.

Bu arada dediğin gibi olsaydı bile beni saraydan atmanın imkânı yok. Protokol gereği senden önce geliyorum. Ancak çocuk sahibi olduğunda o da tahtı çocuğun geçtiğinde belki biraz etkin olabilirsin.

Ama o durumda kanunlar gereği sen tahtı ve tacı bırakmak zorunda kalırdın. Yine hiç bir şey elde edemezdin.

Beni istemediğim biriyle evlendirme iznini sana kimse vermez. O akraban her kimse kendine uygun birini bulmasını söyle," dedi.

Yanından ayrılırken Alesa sinirle yumruklarını sıkmaya başlamıştı.

Jack ve Mila ikizlerle sohbet ede ede saraya gittiler. Damais ve Maruzka konumları gereği saraya gelmişlerdi.

Mila onları ilk kez komutan ünüforması ile görüyordu. Her ikisine de oldukça yakışmıştı.

Konuk Kral ve Kraliçe ikizler ile başbaşa biraz konuştular. Bu kez hava aracı kullanmayı kabul etmişlerdi. Saray muhafızları eşliğinde yola çıktılar.

Mila ailesi ile yan yana gelip biraz sohbet etti. Kraliçe Rosalinda yanlarına geldi. Mila'ya:

"Ailemize hoş geldin. Jack oldukça zor bir karaktere sahiptir. Bana çoğu zaman babasını hatırlatıyor. Bugüne kadar hiç bir kıza ilgisi olmadı. Seni bugün getirdiğine göre kendine ve hislerine güveniyor demektir.

Dönem arasında gideceğiniz görevde daha çok dikkat çekeceksin. Gitmeden senin için hazırlanacak bazı özel eşyalarını alacaksın. Ona göre alış veriş yapmalısın. Saray terzisini emrine verecektim. Ama Jack buna engel oldu. Seni olduğun gibi doğal halinle görmek istiyormuş. O yüzden müdahale etmeyeceğim," dedi.

Mila "teklifiniz için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi seçtiğiniz eşyaları almam yeterli olacaktır.

Beni yanlış anlamayın ama gideceğimiz yerde ki insanlar bizi en doğal halimizle görmeli diye düşünüyorum," dye karşılık verdi.

Kraliçe Rosalinda aldığı cevaplardan oldukça memnun olmuştu. Aynı zamanda şaşırdığı söylenemezdi.

"Damais ve Maruzka tarafından büyütülen birinden tamda beklediğim cevapları verdin. Seni oldukça iyi yetiştirdiklerini görüyorum. Jack'i ve zamanı gelince tahtı rahatlıkla sana emanet edebilirim."

Mila saraya gelirken biraz stres yapmıştı. Şimdi aldığı karşılıklardan sonra rahatladı.

Öğlen yemeğini sarayda birlikte yediler. Saray çalışanları bile aralarında konuşup duruyorlardı. Mila ile birebir görüşen herkes ne kadar kibar ve düzgün davrandığını söylüyordu.

Bugüne kadar saraya bir çok konuk gelmişti. Sanki sarayın sahibi kendileriymiş gibi davranmışlardı. Bunlar genelde kendilerine üst sınıf sıradan diyen insanlardı. Soyluluk ile alakaları bile olmayan kişilerdi.

Yemek sonrası Akademiye geri döndüler. Mila üstünü değiştirip kafeteryaya geçmek için çıktı. Alesa Deras, Lora Darov ve Teresa Xawier ile bol bol dedikodu yapıyordu.

Mila üçünün birbirini bulduğunu düşündü. Kafeteryaya geçip bir kahve aldı. Cecelia ve Jade bir köşede oturmuş sohbet ediyorlardı. Onlara katılıp sohbete dahil oldu.

Bugün sarayda yaşadıklarını anlattı. İkisi de oldukça sevinmiş göründü. Hatta Jade:

"Parti gecesi babam beni seninle ilgili biraz sorguya çekti. Anne babanı tanısa da seni merak ediyordu. Ona biraz senden söz ettim. Oldukça memnun kaldı diyebilirim. İlk söylediği şey 'Damais ve Maruzka'nın kızından da tam olarak bunu beklerdim' oldu.

Artık Akademide okudukları dönem nasıl bir etki bıraktılarsa, onları tanıyan hemen hemen herkes aynı şeyi söylüyor," diye fikir yürüttü.

Cecelia, "şimdiden hem Kral ve Kraliçe'nin desteğini aldın. Hem de en etkili Lord ailelerinden destek aldın. Bu oldukça gurur verici, plânlı ve hedef koyarak gelenler düşünsün," dedi.

Bunu söylerken az öte de oturmuş onları dinleyen bir grup kıza baktı. Aralarında Alesa Deras, Lora Darov ve Teresa Xawier'de vardı.

Mila'nın henüz haberdar olmadığı bir olay yaşamıştı. Lora yanında resmen Daniel'e asılmış ve hayır cevabından anlamaz tavırlar sergilemişti.

Ertesi gün derslere girip çıktılar. Kızlar kendi aralarında bir plân yapıp alış veriş için sözleştiler. Brendın ve Niera'nın düğünü yaklaşıyordu.

Mila ailesinden bir para kartı aldı. Gerek olmadığını söylese de vermişlerdi. Sonra düşündü ve normalden daha fazla alış veriş yapacağı aklına geldi.

Konumu yükseldikçe kendine ve giyimine daha çok dikkat etmesi gerektiğini fark etmişti.

Jack ile cumartesi günü alış veriş yapmaya karar verdiler. Pazar günü de kızlarla alış verişe gidecekti.

Salı günü ikinci kez göreve çıktılar. Mila işlek bir cadde de danetim yaptı. Gözlemci Süvari ise üçüncü sınıf bir öğrenci olan Steven Dahroz oldu.

İlk akademiye başladığında genç adamın dikkatini çekmişti. Ama fırsatı olmadan Jack Rondak ile sevgili olduklarını duymuştu. O yüzden kendini geri çekti.

Genç kız gözünde hem dikkat çekici, hem de edindiği çevre ile merak uyandırıcı olmuştu.

Mila iki olaya müdahale etti. Gözlemci öğrenciler çok zorda kalmadıkça müdahale etmezdi. Steven Dahroz tetikte olsa da Mila iyi bir iş çıkarmıştı.

Akşam üzeri görev bitince serbest kaldı. Devin Ruvor yakın bir bölgede görevdeydi. Mila'yı serbest kalırken fark etti. Sadece sataşmak için karşısına dikildi.

Steven Dahroz bir terslik olabilir diye fazla uzaklaşmadı. Devin Ruvor:

"İlk görevde çok ön plâna çıkıp şımartıldın. Bugünkü görevi beğenmezsin diye düşünüyorum," dedi.

Mila ona gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu. Sonra da:

"Ben sadece görevimi yaptım. Birileri beni şımartsın diye değil. Herhalde sizde işler o şekilde yürüyor olmalı ki beni de aynı kalıba sokmaya çalışıyorsun. Ben her zaman her göreve hazırım. Sen beni kendinle karıştırma," dedi.

Devin Ruvor böyle karşılık verilmesine hiç alışkın değildi. O yüzden sinirle dişlerini sıkıp tıslar gibi konuştu.

"Seni ne yapıp ne edip grubuma dahil edeceğim. O zaman ben ne dersem ve ne istersem onu yapmak zorunda kalacaksın. Jack Rondak adında ki işe yaramaz bile engel olamayacak," dedi.

Mila ona:

"İlk görevde yaptıklarım sayesinde bazı ayrıcalıklar elde etmiştim. Beni hile yoluyla grubuna dahil etmen bile bir işe yaramayacak. Belki göze batan bir yeteneği de alırım. Sizin gibi insanların elinde yozlaşmasına engel olurum.

Şimdi sen o aptalca hayallerini al ve git. Benim yapacak daha önemli işlerim var," dedi.

Devin Ruvor yumruklarını sıkarak yanından ayrıldı. Steven Dahroz:

"Bu serseri çok ileri gitti. Bu kaçıncı olay artık saymayı bıraktım. O yüzden ceza alması için elimden geleni yapacağıma emin olabilirsin. Seninle de uğraşma nedeni büyük ihtimalle Jack Rondau Rondak'ak ile olan ilişkindir. Böyle durumlarla daha çok karşılaşacaksın. Hazır olsan iyi olur," dedi.

Mila ona:

"Devin Ruvor gibi insanlar ile ilk kez karşılaşmıyorum. Jack ile olan yakınlığım sadece beni ilgilendirir. Onun gibiler sadece kendi kendilerine konuşur dururlar," dedi.

Az sonra Jack Mila'yı almaya geldi. Steven Dahroz onu görünce az önce olanları anlatıp, tetikte olması için uyardı. Bu durumu rapor edeceğini de söyledi.

Jack Mila'ya bakıp Steven Dahroz'a yanlız bırakmadığı için teşekkür etti. Sonra da Mila ile oradan ayrıldılar.

Steven Dahroz akademiye geri dönünce sözünü tuttu ve olayı rapor etti. Devin Ruvor yönetimden uyarı aldı. Ayrıca altı aylık Akademi ödemesi de kesildi.

Sicili zaten kabarık olan Devin Ruvor için bu hiç iyi bir haber olmamıştı. Ayrıca Adaleyda ve Atkinsın Ruvor'dan iyi bir laf işitti.

Grup içinde ki sorumluluk ve etkinliği de ağırlaştırıldı. Bu yüzden nefreti iyice kabardı.

Adaleyda Ruvor bunun farkındaydı ve:

"Eğer bu şekilde devam edersen grup liderliğini Antony Gareth'e kaptıracaksın. Sana bu kez bende acımayacağım," diye uyardı.

Antony Gareth grupta ki en büyük rakibi ve düşmanıydı. Herkesi korkutup sindirmiş bir tek ona dişini geçirememişti. Avcı sınıfından olmasa da iyi bir lider olma potansiyeli vardı. Grupta sözü geçen ve sevilen bir insandı. Yani Devin Ruvor'un tam tersiydi.

Bölüm : 05.01.2025 16:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...