
Mila ertesi sabah kahvaltı ederken kızların bakışlarını üzerinde hissediyordu. Cecelia ve Jade ile sohbet ederken dün geceyi konuştular.
Derslere girmeden önce hepsi grup seçimlerini yazıp yönetime bildirdiler. Jack o sırada gelen bir aramaya cevap vermek için geç kalmıştı.
Saraydan o ve diğer ikisi için bir çağrı vardı. Yönetim bildirilen bu çağrı üzerine izin verdi.
Jack biraz geç de olsa kahvaltıya gelip oturdu. Daniel ve Revın ile konuşup durumu anlattı. İkisi biraz erken çıktıkları için çağrıyı görmemişlerdi.
Ders için daha sonra arkadaşları notlarını paylaşırdı. Bunu daha önce de yapmışlardı.
O yüzden ne olur ne olmaz kendi araçları ile yola çıktılar. Jack Mila'ya sadece mesaj atacak kadar vakit bulmuştu.
Mila oldukça önemli bir görev olduğunu anladı. Derslere girmeye başladılar.
Jack ve diğerleri saraya ulaşınca hemen toplantı odasına geçtiler. Kral John, Kraliçe Rosalinda ve Lord David Voran onları bekliyorlardı. Kral John masada yer gösterip oturmalarını işaret etti.
Sonra da direkt konuya girdi.
"Geçen yaz aldığımız bazı şikayetleri biliyorsunuz. O zamandan beri büyük bir araştırma yapılıyordu. Araştırmanın sonuçları önünüzde ki dosyalarda var. İki gün sonra büyük bir operasyon gerçekleştirilecek.
Sizin Akademide ki oluşacak yankıları hakkında yardımınız gerekiyor. Üç aile söz konusu olacak. Zavor, Farmon ve Deras aileleri göz altına alınacak."
Jack "demek bu istifçiklik işinin arkasında bu aileler var. Tamam Akademide gereken önlemleri alacağız. Jordan ve Alex Farmon son sınıf öğrencileridir.
Diana Zavor ikinci sınıflardan hal ve hareketleri ile göze batıyor.
Son olarak Alesa Deras birinci sınıf bir öğrencidir. Şımarık istediğini elde edemeyince çabucak sinirlenen biridir. Aynı zamanda biraz takıntılı olduğunu biliyorum," dedi.
Kral John her şeye kısa sürede hakim olan oğluyla gurur duydu.
Daniel, "bu öğrenciler olay patlak verince rahat durmazlar. Operasyonun altında Komutanlar Kortas çiftinin adı geçiyor. Özellikle Mila'nın üzerine gitmek isteyebilirler. Mila'yı bu konu da uyarsak iyi olacak. Üstelik Alesa Deras onun yetki alanında bize yardımı dokunabilir," dedi.
Jack başını sallayarak karşılık verdi. Bu onunda aklına gelmişti. Kral John:
"Yine de dikkatli olun. Mila Kortas yetkili biri olabilir. Ama henüz bu işlerde yeni sayılır. Arkadaşlarımın kızına bir zarar gelsin istemiyorum," dedi.
Jack, "merak etmeyin. Mila'yı biraz olsun tanıdıysam alttan almaz. Okuldan atılmazsa Alesa Deras olay çıkardığı için güzel bir ceza alır. Mila bu konuda yeri geldiğinde bana bile acımaz buna eminim," dedi.
Kraliçe Rosalinda ve Lord David Voran buna gülerek karşılık verdiler. Kral John ise gözlerini kısarak:
"Eğer Damais'e biraz olsun benziyorsa ki duyduklarımdan dolayı bundan eminim. O yüzden üçünüzde ayağınızı denk alın," diye uyardı.
Ama onunda keyfi yerine gelmişti. Eskiyi hatırlamak üç yetişkini gülümsetmişti.
Jack ve diğerleri saraydan çıkınca iş bölümü yaptılar. Revın:
"Bu durum üç aile ile sınırlı kalmaz biliyorsunuz. Yakında yeni olaylar çıkabilir," dedi.
Jack, "bir başlarsak gerisi gelecektir. Onu da yeni olaylar başladığında düşünürüz. Sadece Mila olmaz Francesca bize Farmonlar hakkında yardım edebilir. Diana Zavor konusuna gelince Almina ve Amanda yardımcı olurlar.
Revın Diana sana kafayı taktığı için Almina ile uğraşıyordu. Dişini geçiremediği için çıldırmış durumda biliyorsun," dedi.
Revın başını sallayarak karşılık verdi. Diana Zavor geçen yıl bir çok erkekle şansını denemiş. Kimse ona pek yüz vermeyince en sonunda Revın'a takmıştı.
Yola çıkıp Akademiye geri döndüler. Öğlen yemeği saatinde Akademide olmayı başarmışlardı. Yemekte Francesca ile konuşup durumu anlattılar. Sonra da toplantı için sessiz bir loca seçtiler.
Jack Mila'ya bakıp kapıyı işaret etti. O da ayaklanıp Jack'in yanına gitti. Daniel ise Jade ve Cecelia ile konuşup çıkardı.
Revın Almina ile Amanda'ya eşlik etti. Boş locaya geçip oturdular.
Jack sarayda yapılan toplantıdan söz etti. Konu dönüp dolaşıp Akademide ki öğrencilere geldi.
"Francesca sana Jordan ve Alex Farmon düşüyor, dördüncü sınıflar biliyorsun. İlk aile onlarınkiler dikkatli olun."
"Evet ikisi de oldukça göze batıyor. Reşitlik sınırını da geçtiler. Olay çıkarmaya kalkarlarsa sonucuna da katlanırlar."
"Tamam Amanda, Almina size de Diana Zavor düşüyor. O kız saplantı derecesi oldukça yüksektir. Ona dikkat edin."
İki kız birbirine baktılar. Almina:
"Siz onu bize bırakın. O takıntısını bir de bize göstersin görelim. Benimle de kaç gündür uğraşıyor," dedi.
Jack en son Mila'ya dönerek:
"Alesa Deras'ı sende biliyorsun. Bir diğer ailede onunki kesin olay çıkartır. Ona karşı dikkatli ol. Yetki alanına giriyor. Ama çok fazla bulaşmanı istemiyorum," dedi.
Diğerleri gözlerini devirirken Mila başını iki yana salladı.
"Jack bu kadar korumacı olman hoşuma gitse de ben kendimi korurum. Alesa Deras bulduğu her fırsatta bize özellikle bana sözlü olarak sataşıp duruyor. Cecelia ve Jade ile birlikte hareket etmeye devam edeceğim."
Jack Mila'nın kendinden emin duruşunu görünce daha çok sevdiğini hissetti.
Cecelia araya girerek:
"Abi sen hiç merak etme Mila'yı yanlız bırakmayacağız. Sen verilen göreve odaklanmalısın. Bu görevde başarılı olursan saray yetkilerin bir aşama daha atlar. Kral olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsun," dedi.
Jade takılmadan duramadı:
"Eh gelecekte ki Kraliçemize de biraz kendini kanıtlama fırsatı vermiş olursun. Ne dersin," dedi.
Mila kızarmaya başladı ama sesini çıkarmadı. O da bunun bir tür sınav olduğunun farkındaydı. O yüzden iyi bir iş çıkarmayı aklına koydu.
Toplantı sona erince diğer derslere girdiler. Akşam üzeri iki saat antrenman yapmayı ihmal etmediler.
Alesa Deras'ın gözleri Mila'nın üzerindeydi. Bir açığını arıyor gibiydi. Jack ikinci sınıflardan bir gruba ders veriyordu.
Serelya Strala ile İsabel Aurin bir parkura girip çalışmaya başladılar. Jack ve diğerlerinin takip ettiği yeteneklerden ikisi de bu kızlardı.
Jack Serelya Strala'yı tanımasa da abisini az çok tanımıştı. O yüzden iyi bir gelecek onları bekliyor diye düşünüyordu.
Ertesi gün yine derslere girdiler. Mila koridorda bir sonra ki derse giderken Lora dayanamayıp laf attı.
"Mila Kortas buraya ne amaçla geldiğin belli oluyor. Ama bunun sonu asla olmayacak, sende biliyorsun. Eninde sonunda kendini kapının önünde bulacaksın. Benim ve diğerlerinin keyfi biraz yerine gelir," dedi.
Mila ona cevap verme gereği bile duymadı. İki ödevini teslim ettiği için de rahattı. Daha önce ki ödevinden 98 almıştı.
Bu notlarla sınıfının en iyisi olduğu anlamına geliyordu. Lora ise o kadar hava atmasına rağmen en düşük notları almıştı. Üstelik ödevini geç teslim etmişti.
Buna rağmen en iyisi benim havalarında gezip duruyordu. Şimdiyse Mila'nın cevap bile vermemesine sinir olmuş yumruklarını sıkıp duruyordu.
Öğlen yemeği saatinde Alesa'nın morali iyice bozulmuştu. Jack ve Mila'nın dönem arasında bir göreve gideceklerini öğrenmişti.
Üstelik Mila'nın saraydan bu konuda destek aldığını ve hazırlık yapıldığını duyunca daha beter oldu. İstediği konumu elde edemeyince kontrolünü kaybetmeye başladı.
Lora ve Teresa ile arkadaş gibi davranıp onunla ilgili daha çok bilgi edinmişti. Ailesinin Kral ve Kraliçe ile eski arkadaşlar olduklarını en son öğrendiği gerçekti. Onların kendi dönemlerinin en iyi ekibi olması ayrı konuydu.
Mila ise üzerinde ki kötü bakışları hissetse de dikkate almadı. Cecelia ve diğerleri Mila'nın yardımını aldıkları ödevi konuşuyorlardı.
Cecelia bu dönem alacağı notlarla sarayda bazı üst düzey yetkilere sahip olacak ve bazı önemli toplantılara katılma hakkı elde edebilecekti.
Aynı konu diğer Leydileri de kendi bölgelerinde söz sahibi olmalarını sağlayacağı için Mila'ya teşekkür ettiler.
Mila aldıkları sonuç ve sevinçlerini görünce çok mutlu oldu. Bu onların daha iyi bir aşama kaydetmeleri açısından çok önemliydi.
Öğleden sonra ki dersi bitirip antrenman alanına geçtiler. Mila bugün Jack ile düello tarzı bir karşılaşma yapacaktı. Akademide ki en başarılı öğrencilerden biri ile karşılaşacağı için duyan herkes parkurun etrafında toplandı.
Adaleyda Ruvor gözlerini kısarak:
"Jack Rondak eğer kız arkadaşını kayıracaksan izlemeye değmez. Bu gerçek bir karşılaşma olur mu o bile tartışılır," diye laf attı.
Jack ona:
"Benim bugüne kadar kimi kayırdığımı gördün ki bu şekilde konuşmaya cesaret ediyorsun. Bu sadece Mila'yı bir sonra ki seviye için test etmeyi amaçlıyor. Bir itirazın varsa eğitmen Borays ile konuşmanı tavsiye ederim," dedi.
Sonra da izleyenlere dönüp konuya açıklık getirdi.
"Öğrenci Süvari Mila Kortas aldığı eğitim ve sonuçları belli olan antrenman bilgileri ile bugünkü sınavı erkenden vermeye hak kazandı.
Şu anda ikinci seviye silahlar ile çalışıyor. Aynı zamanda birinci seviye zırha sahip bunu hepiniz görüyorsunuz. Bu sınavı geçtiği takdirde zırh taşı iki seviye birden atlayacak. Silahları da üçüncü seviyeye geçecek," dedi.
Bu haber bomba etkisi yaratmıştı. Mila bu kadar büyük bir etki yaratmasını beklemiyordu.
Az sonra parkura girip karşı karşıya geldiler. Birbirlerine eğilerek selam verip harekete geçtiler. İlk hamleyi yapan Jack oldu. Borays Jack'e Mila'yı sonuna kadar zorlama emri vermişti.
Mila gayet iyi idare ediyordu. Cecelia ve diğerleri deyim yerindeyse nefeslerini tutarak takip etmeye başlamışlardı.
Alesa ve Devin Ruvor kıskançlık ve nefretle bakıyorlardı. Mila her vuruş ve darbe de puan alarak ilerliyordu. Jack görevi gereği iyice zorlasa da Mila'da onu zorlamaya başladı.
Daha önce de birebir antrenman yapmışlardı. O yüzden birbirlerinin her adımını ve hamlesini tahmin edebiliyorlardı.
Ama sonunda Jack sadece 5 puan farkla düelloyu kazandı. Mila kendini yerde buldu. Jack Mila'ya yaklaşıp elini uzattı ve yerden kalkmasına yardım etti. Çıkışta ikisinin de keyfi yerindeydi.
Tebrikleri kabul ederken bir alkış sesi duydular. Dönüp bakınca bu kişinin Alesa Deras olduğunu gördüler.
"Hepimize iyi bir tiyatro oyunu izlettiniz tebrik ederim. Ama Mila Kortas gérçek bir rakiple ne yapacağını merak ediyorum. Parkurda sana meydan okuyorum. Sana birinin haddini ve yerini bildirmesinin zamanı geldi.
Ne o konumu ne de Veliaht Prens Jack Rondak'ın yanında olmayı hak etmiyorsun. Kazanan ben olacağıma eminim senin konumunu ve yerini elinden almak büyük bir zevk olacak. O gideceğin görevi de bana bırakacaksın," dedi.
Jack kendisinin üzerine iddiaya girmek isteyen kıza ters ters bakıp:
"Benim üzerimden iddiaya girme hakkını sana vereceğimi nerden çıkardın. Bu karşılaşmanın sonucu ne olursa olsun ki ben Mila'ya güveniyorum. Sevdiğim insanın yerini alamayacaksın. Bunu unutma," diye uyardı.
Alesa Deras böyle bir tepki almayı beklemiyor gibi davranmaya çalışıyordu. O yüzden yalancı bir duygusallık yaparak:
"Ben sadece biz birbirimize daha çok yakışırız diye düşünmüştüm. Beni bu şekilde red edip görmezden gelmen üzmekten başka bir işe yaramıyor. Lütfen akıllıca tercihler yap, Lordlar onun gibi birini asla kabul etmezler," dedi.
Ama Jack onu umursamadı. Mila sonunda konuşmaya başladı.
"Benim üzerimden iddiaya girmen seni sadece küçültmeye yarar. Ama meydan okumanı kabul ediyorum. Şu an benim yorgun olmamdan yararlanmak istediğin belli oluyor. Ama senden asla korkmuyorum," diyerek meydan okumasına karşılık verdi.
Daniel kaşlarını çatmış bakıyordu. Alesa sinsice sırıtıp parkura ilerledi. Daniel Mila'ya dönerek:
"Onun daha önce antrenmanlarını takip etmiştim. Vasat sayılmasa da sende ki yetenek onda yok. Belli bir kaç hamlesi var. Sense gördüğüm kadarıyla şaşırtmayı seviyorsun. O yüzden biraz sonra onun tozunu attıracağına eminim," diyerek destek vérdi.
Mila başını sallayarak parkura girdi. Alesa ilk hamleyi yapan kişi olmuştu. Ama sürekli hata üstüne hata yaparak hırslarına yenildi. Karşılaşma yirmi dakika sonra sona erdi. Alesa Deras kendini yerde buldu ve sinirle çığlık attı.
Mila çok fazla zorlanmadığı için rahat bir şekilde parkuru terk etti. Bu sırada Borays'ın yakında olduğunu görünce durdu. Jack Mila'nın nereye baktığını merak edip dönüp arkaya baktı.
Borays gördüklerinden oldukça memnun olmuştu. Alesa çıkıp Mila'nın üzerine yürüdü. Jack ve Daniel araya girdiler.
"Sen sen beni nasıl küçük düşürürsün. Benim karşımda geri durman gerekirdi. Ben bir üst sınıfım sense küçük bir yaratıktan başka bir şey değilsin," diye bağırdı.
Mila ona cevap verme gereği bile duymadı. O sırada ayak sesleri duyuldu. Herkes kimin geldiğini merak edip bakınca Borays olduğunu gördüler. O gelince kenara çekilip yol verdiler.
"Öğrenci Süvari Mila Kortas sınavı başarılı bir şekilde tamamladınız bunun için tebrik ederim. Seviye atladığınızı ilan ediyorum.
Öğrenci Süvari Jack Rondak sana gelince bize iyi bir süvari ve düelloist nasıl olur gösterdiğin için ayrıca tebrik ederim. İyi bir süvari ve yönetici nasıl olunur göstermiş oldun. Yakının bile olsa rakibine gereken şekilde cevap verdin. Hakkınızda ki iddialara güzel bir cevap vermiş oldunuz.
Öğrenci Süvari Alesa Deras sana gelince bu çocukça hareketlerin için ayrıca ceza alacaksın. Hiç bir öğrenciyi bu şekilde aşağılamak ve sözlü saldırıda bulunmak kabul edilemez. Burada soyluluk ki bir soylu bile değilsin, ünvanları ve bulunulan konumun bir önemi yoktur. Bu dediklerimi hak etmek için çok çalışmak ve başarılı olmak zorundasın. Hakkında ki bilgilere göre bunun için çok fazla çalışman gerekiyor.
Ceza olarak yıl sonuna kadar zırh taşı ve silahların birinci seviye de kalacak. Şimdi herkes dağılabilir antrenman saati sona erdi.
Öğrenci Süvari Jack Rondak rakibine yeni zırh taşını ve silahlarını alacağı yere kadar eşlik etmeni istiyorum. Yeni silah ve zırhına adapte olması için eğitim verme görevini üstlenmeyi seve seve kabul edeceğine eminim," dedi.
Jack hazır ola geçip:
"Elbette efendim yardımcı olmaya da hazırım. Eminim ki en kısa zamanda alışacaktır," dedi.
Borays başını sallayarak karşılık verdi ve ayrıldı. Onun ardından herkes dağıldı.
Mila odasına dönüp duşa girdi. Üstüne yeni aldığı tulum tarzı bir kıyafet giyerek odadan çıktı.
Cecelia ve Jade ile yemek salonuna geçtiler. İçerde yine bir uğultu vardı. Konunun ne olduğunu tahmin etmek hiçde zor olmadı. Düello ve Mila'nın seviye atlaması konuşuluyordu.
Kendi kendini küçük düşüren Alesa Deras oldukça öfkeliydi. Lora ve Teresa onu teselli etmek için yaklaştıklarında bağırıp ikisini de kovdu.
İki kız sinirli bir şekilde kenara çekilip oturdular. Alesa'nın ikisini sadece kullanmak için yanında tuttuğunu anlamışlardı.
Teresa, "bizi de küçük görüyor. Bundan sonra ona selam bile vermek yok. Başımızın çaresine bakabiliriz iyi bir gruba girersek rahat ederiz. Lora sende derslerine daha çok odaklan," diye arkadaşını da uyardı.
Lora sinirli olsa da arkadaşının haklı olduğunu biliyordu. O yüzden başını salladı. Yarından itibaren kendi başının çaresine bakacaktı.
Ertesi sabah gelen haberler herkesi merak içinde bırakmıştı. İş hayatında önemli yere sahip üç ailenin üyeleri tutuklanmıştı.
Farmonlar bu operasyonun arkasında Kraliyet ailesi ve Kortas ailesi olduğunu fark etmişlerdi. O yüzden diş bileyecek birini arayıp Mila'yı gözlerini kestirdiler. Ama Francesca Gorales ve Albert Strayt engeliyle karşılaştılar. İkisi de olay çıkarmaya çalıştıkları için gözetim altına alındılar.
Diana Zavor ise Almina ve Amanda engeline takıldı. O da kavga çıkardığı için tutuklandı.
Alesa Deras aralarında ki en öfkeli olandı. Babası amcası iki abisi ve iki kuzeni tutuklanmıştı.
Mila'yı yemek salonunda buldu ve üzerine yürüdü. Elini kaldırıp vurmak istedi. Ama onu gören Serelya Strala tarafından etkisiz hale getirildi. Görevliler tarafından tutulup götürüldü.
Mila olayın ardından:
"Serelya teşekkür ederim. Bu bir saldırı girişimi ne kadar tehlikeli biri olduğunu kanıtlıyor. Bu arada herkes biraz daha dikkatli olsun. Böyle insanlar hiç bitmiyor. Burada olmasa bile dışarıda ki görev yerlerinizde sorun yaşanabilir," dedi.
Herkes ne demek istediğini gayet iyi anlamışlardı. Başlarını sallayarak karşılık verdiler.
Öğretmenler masasında ki herkes onun olayları idare etme tarzından etkilenmişti. Sağ duyulu ve sakince idare etmesi memnuniyet yarattı.
Jack ise sevgilisine gururla bakıp gülümsedi. Derslerden sonra ikisi birlikte depoya giderek Mila'nın yeni zırh taşını ve silahlarını aldılar.
Mila okçuluk alanında zaten ikinci seviyeydi. Yıl sonunda seviye atlaması söz konusuydu.
Bir kaç gün boyunca Jack ile birebir çalışmak için plân yaptılar. Jack ona öncelikle silahların özelliklerini anlattı.
Bu şekilde cuma gününe kadar devam ettiler. Cuma günü akşam yemeği saatinde birinci sınıflar heyecanla beklemeye başladılar.
Müdür Lordist ayağa kalkarak:
"Akademide bir ayı geri de bıraktık. Bu akşam acemi birinci sınıflar artık grup masalarında ki yerlerini alacak. Şimdi hepinizin tablosuna gruplarınızın bilgisi gönderildi. Kontrol ederek yeni masanızda ki yerinizi alabilirsiniz," dedi.
Birinci sınıflar tablolarını kontrol etmeye başladılar. Mila kontrol sonrası gülümseyerek ayağa kalktı. Tahmin edilse de herkes ona bakıyordu.
Yıldız Süvarileri grup masasına geçti. Jack Mila'yı ayağa kalkarak karşıladı. Anlına anlamlı bir öpücük kondurup yanına oturttu.
Az sonra Cecelia, Jade, Lisandre ve ikizler onlara katıldılar. Maria Ronan Canavar Avcıları grubuna geçti.
Doryan ve Sarah da Beyaz Güç grubuna geçtiler. Serelya Strala ve İsabel Aurin Yıldız Süvarileri grubuna dahil oldular.
Yaklaşık 60 kişi boşta kalmıştı. Onları da otomatik kura ile dağıttılar.
Lora Beyaz Gücün bir üyesi oldu. Teresa ise Canavar Avcıları grubuna geçti.
Artık gruplarda yeni gelenlerle taşlar yerine oturdu. Bundan sonra ki hedef Diyar düellosuna en iyi süvarilerin gidebilmesi için çalışmalar yapılmasıydı.
Hafta sonu Jack Mila ve Cecelia'yı ilk tılsım taşlarını alabilmeleri için taş ustasına götürdü.
Yolda Cecelia oldukça heyecanlıydı. İlk taşı bulunduğu sınıfı belli edecekti. Ama asıl heyecanlı olan Mila'nın ta kendisiydi
Anne ve babası koruyucu süvari olmayı başarmışlardı. Mila hem bu nedenle, hem de Jack ile arasında ki sevgililik durumundan dolayı koruyucu süvari olmayı istiyordu.
Bunun için ilk etapta kalkan veya mühürleme tılsım taşı sahibi olması gerekiyordu. O yüzden biraz heyecanlı ve stresliydi.
Jack onun neyi düşündüğünü az çok tahmin ediyordu. O da Mila'nın koruyucu süvari olmasını çok istiyordu. Bunun bir önemi olmadığını düşünse de etraftaki gereksiz birilerini susturmaya yeter diye düşündü.
Taş ustasının dükkân tarzı merkezine girince Alesa ve yeni arkadaşı Martina Reysın içerideydiler.
Taş seçimi henüz bitmişti. İkinci sınıf iyileştirme tılsım taşı almışlardı. Alesa bu yüzden çok moralsizdi. Taşların hatalı olduğunu düşünüyordu. Gelenleri görünce morali iyice bozuldu. Ama taş seçimlerini merak ettiği için bekleyip izlemeye başladı.
İlk şansını deneyen Cecelia oldu. Kalkan tılsımının ilk aşama güç taşını aldı. Koruyucu süvari sınıfından olduğu böylece kanıtlandı.
Mila arkadaşını tebrik etti. Sıra Mila'ya geldi ve derin bir nefes aldı. Elini taşların üzerinde gezdirdi.
Bu sırada çok şaşırtıcı bir şey oldu. Çok nadir bir taş onu seçti. Siyahn beyaz iki renkten oluşan bir taş seçmişti. Taş ustası Andri bile oldukça şaşırmıştı. Alesa daha fazla dayanamadı ve orayı terk etti.
Andri usta karşısında ki genç kızı bir süre manidar bir şekilde süzdü.
"Sen küçük hanım çok nadir bir taşa sahip oldun. Onun değerini iyi bileceğine inanıyorum. Bu taş aynı anda iki görevi yerine getirir. Hem kalkan hem de mühürleme tılsım taşı sahibi oldun. İyi günlerde ve iyi işler de kullanmanı dilerim," dedi.
Mila biraz şaşırdı ama kendini toparlayıp "elbette efendim bundan emin olabilirsiniz," dedi.
Çıkarken usta "Öğrenci Süvari Jack Rondak iki dakika beklemeni istiyorum. Bir işimiz var," dedi.
Kızlar çıkıp dışarıda birbirlerini tebrik ederken Jack geri de kaldı. Az önce olanlar onu da şaşırtmıştı. Andri usta direkt konuya girdi.
"Öğrenci Süvari Mila Kortas'a dikkat etmeni istiyorum. Soylu gibi görünmese de onda bir soylunun kanı var. Çifte tılsımı en son kullanan sadece iki kişi vardı.
Biri önce ki Kraliyet ailesinin son üyesi Kral Aksar Zoran'ın ta kendisiydi. Diğeri de ilk Rondak kralı Edward Rondak'tı.
Her soylu gibi sende kehaneti biliyorsun. O kızın bir Zoran olma ihtimali var. Gözünün önünden ayırma fazla göze batacak biri gibi duruyor. Bu durumu kendileri için kullamak isteyen birileri çıkabilir. Gerçi çoktan göze batmaya başladı. Aranızda ki ilişki bana kadar geldi. Onun da bir şey bilmediği ortada," dedi.
Jack'in biraz aklı karışmıştı. Başını salladı ve çıktı. Mila ve Cecelia onu bekliyorlardı. Sevdiği kıza gülümseyerek baktı.
Bir sonra ki durak ise silah kamuflaĵı merkeziydi. Silahları normal bir şekilde taşımak yerine günlük kullanım eşyasına çevrilebilen bir sistem vardı.
Kılıç ve kalkan zırh broşu veya kemer tokası olabiliyordu. Kısa kılıçlar ise saç tokası veya yaka broşu olabiliyordu. Ok ve yay ise kaleme veya gözlüğe çevriliyordu. Bu şekilde rahat bir taşıma sağlanıyordu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 729 Okunma |
79 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |