25)TANIDIK MİSAFİRLER

Ertesi sabah erkenden kalkıp kahvaltı için yemekhaneye geçtiler. Onlar konuşa konuşa bir şeyler yerken Komutan Adam Froys başka bir konuyla ilgileniyordu.

Freya Klot ve annesi Candida Klot gelmişti. Jack ve Mila'yı özel hizmet için istiyorlardı. Komutan ikisinin asıl derdini anlamıştı. Bu tür durumlara alışıktı. O yüzden cevap verdi.

"Kraliyet ailesinin iki üyesini özel hizmete almaya kalkmak da nerden çıktı. Jack Rondak ve Mila Kortas buraya yönetim ve süvari eğitimi için geldiler. Uşak veya hizmetkâr muamelesi görmek için değil. İnat edecek olursanız bunu merkezi yönetime ve saraya bildirmek zorunda kalacağım," dedi.

Candida Klot "en azından şu Mila Kortas'ı verin. Bir alt sınıf sıradan olduğu belli oluyor. Birilerinin ona haddini bildirmesi gerekecek," dedi.

"Mila Kortas dediğiniz gibi bir alt sınıf sıradan değildir. Bilmediğiniz konuya bir açıklama getireyim. Ailesi uzun yıllar aktif görevdelerdi.

Kral John ve Kraliçe Rosalinda ile de aynı zamanda Yıldız Akademisi öğrencisi oldular. Bende o dönemde onlarla birlikte okudum. Oldukça yakın arkadaş olduklarını bilmelisiniz. Ailesi şu anda subay eğitim merkezinin başındadırlar. Yani kızınız gibi henüz eğitim bile almamış biri değildir. Bu görüşme sona erdi. Şimdi beni meşgul etmeyin. Sizin aksinize yönetilmesi gereken bir şehir olduğunun farkındayım. Bir ton işim var," dedi.

Anne kız aldıkları haberlerle ve komutanın tavırları yüzünden sinirle odayı terk ettiler.

Jack ve Mila kahvaltı yaparken bir kaç süvari yanlarından geçerken selam verdiler. Bunlar çatışma sırasında oradaydılar. İkisinin direkt olarak çatışmaya girmesi ve iyi bir dövüş çıkarması dikkatlerini çekmişti. Bu durum onların saygısını kazandırdı.

Saray ve kraliyet ailesi söz konusu olunca akıllarda farklı bir izlenim bırakmışlardı. Dün ise bunun tam tersi olduğunu fark etmelerini sağlamıştı.

Akbar Froys yanlarına yaklaşıp selam verdi. O da bir şeyler yedi ve birlikte çıktılar. Rakel Derus onları araç parkında bekliyordu. Freya Klot ise pes etmemişti. Bir de araç parkında karşılarına çıktı. Mila'ya tepeden bakışlar atıp Jack'e döndü:

"Majesteleri size eşlik etmeme izin verin. Şehrin en güzel yerlerini ziyaret ederiz. Bu görevler biraz can sıkıcı olabiliyor. Yardımcınız bize arkadan takip edebilir. Biraz da bize hizmet eder. Ne dersiniz," dedi.

Jack tek kaşını kaldırıp kendisine sırnaşan ve yanında Mila'yı küçümseyerek hizmetçi yapmaya çalışan şımarık kıza baktı.

"Buraya gezmek ve eğlenmek için gelmedik. Başka zaman gelecek olursak bana ve sözlüme eşlik edebilirsiniz. Benim yanımda sevdiğim ve sözlüm olan birine hakaret edemezsiniz. Daha fazla zorlarsanız bunu saraya ve kraliyet ailesine baş kaldırı sayarım. Bunu en son deneyenler ya mezarda, ya da hapiste bunu unutmayın," diye uyardı. Sonra yanından geçip gittiler.

Freya Klot arkalarından dolu dolu gözlerle bakıp yumruklarını sıktı. Bu şekilde muamele görmeyi beklemiyordu.

Akbar ona başını iki yana sallayarak karşılık verdi. Sonra o da diğerlerini takip etti.

Bir saat sonra şehrin en büyük meydanına ulaştılar. Bugün bir pazar ve bir panayır vardı. O yüzden oldukça kalabalık bir gün geçiriyorlardı.

Bir çok yerel ürünün sergilendiği tezgâhlar arasında dolaşıp insanları izleyerek ve el emeği ürünleri tanıtmalarını dinleyerek geçirdiler. Veliaht Prensin şehre görev için geleceği aylar öncesinden duyulmuştu.

Yine de denetime çıkacağı ve insanları gözlemleyip sorunlarını dinleyeceği hiç akıllarından geçmemişti. Bir süre sonra Jack ile konuşup yerel idare ve üst düzey aileler ile ilgili sorunlarını anlattılar.

Bazı aileler üretimi kolay olan bir çok ürünü fabrika tarzı yerlere toplamış. Normal fiyatının üç dört katına satmaya başlamışlardı. Üstelik fabrikalarda ki çalışma koşulları da oldukça kötüydü. Ücretler ise hiç iyi değildi.

Jack ve Mila bu şikayetleri tek tek not aldılar. Bir süvari hızla yanlarına yaklaşıp:

"Majesteleri bir kaç cücenin burada olduğu haberini aldık. Büyük bir sorun çıkmadan sizi buradan çıkartalım," dedi.

Jack Mila'ya bakıp:

"Kim olduklarına bir bakalım. Sorun çıkartırlarsa müdahale ederiz," dedi.

Süvarinin gösterdiği yere doğru gidince tanıdık bir kaç cüce ile karşılaştılar.

Dudreng, Loriyn ve Forin tezgâhlar arasında geziyorlardı. Jack ve Mila'yı ilk fark eden Forin oldu. Loriyn'e sessizce bir şeyler söyledi.

O da gelenleri görünce yanlarına yaklaşıp selam verdi. Dudreng ile de biraz sohbet ettiler. Bu bölgede yer alan bir klânı ziyarete gelmişlerdi.

İnsanlar Veliaht Prensin cüceler ile bu kadar rahat konuşmasına şahit olunca şaşırmışlardı.

Serelya ve İsabel biraz gezmek ve alışveriş yapmak için gelmişlerdi. Gruba bu kez onlar da katıldı.

Yanlarında İsabel'in ablası Amaris'de vardı. Kısa bir süre önce eşinden ayrılmış ve evine geri dönmüştü. Kızlar ona biraz moral olur diye buraya gelmeye ikna etmişlerdi.

Boşanma aşamasında olduğu Charles Vatrost peşini bırakmıyor ve sürekli olarak rahatsız ediyordu. O da şu an panayır yerindeydi. Amaris'i takip ediyordu. Niyeti ilk fırsatta onu alıp uzak bir yere gitmekti. Takıntılı bir şekilde onu terk edemeyeceğini zannettiği kadının ailesinden destek alarak buna kalkışmasına sinirliydi. Bir kez alıp gidersem bizi asla bulamazlar diye düşünüyordu.

O sırada Mila ve Amaris koyu bir sohbete dalmışlardı. Mila onu sevmiş gibi duruyordu. Hep birlikte gezmeye devam ettiler.

Dudreng bir tezgâhta durdu. Bir kumaş dikkatini çekmişti. Mila kumaşı incelerken Dudreng'e biraz bilgi verdi.

Satıcı kadın bu kadar bilgi sahibi olmasına şaşırmıştı. Sorunca:

"Bende bir ara bu kumaşı yarı otomatik el tezgahında dokurdum. Bir soylu veya üst sınıf biri gibi büyütülmedim. Bir çiftlikte büyüdüm. Bu tür kumaşlar bizim en büyük geçim kaynaklarımızdan biriydi. O yüzden biraz bilgim var," dedi.

Dudreng:

"Modreni bu tür insan yapımı kumaşları çok sever. İkı top farklı renklerde ki kumaşı satın almak istiyorum," dedi.

Kadın elindeki kumaşların üçte ikisini satabildiği için mutluydu. Hazırlanan kumaşları Dudreng'in yardımcısı yüklenip araçlarına götürdü.

Etrafta kraliyet ailesinden iki kişinin cüceler ile bu kadar iyi anlaşmasına çok şaşıran insanlar vardı. Dudreng insan hayatına değer veriyordu. O yüzden dikkatli ve tedbirli davrandı.

Charles Vatrost bir an yanlız kalan Amaris'in yanına yaklaşıp onu sürüklemeye çalıştı. Olay çıkınca Jack ve Akbar müdahale ettiler.

Serelya Charles Vatrost'un yüzüne yumruk attı. Yere düşen adam ayağa fırladı. Serelya'nın üzerine yürüdü. Ama bu kez de Mila müdahale etti. Amaris şikayet edince tutuklandı.

Bu sayede boşanma davası daha çabuk sonuçlanacaktı. Kont Edward Strala bu olayın ardından Vatrost ailesi ile tüm bağını kopardı.

Bu durum Strala ve Aurin ailelerini etlilemedi. Ama Vatrost ailesi için aynı şey geçerli değildi. Bir umut büyükbabası ile arası hiç iyi olmayan Kont Armando Strala'ya başvurdular. Ama ondan daha kötü tepki aldılar.

Jack ise kraliyet gücünü kullanıp onun uzun bir süre hapiste kalması için yetkilileri görevlendirdi. Mila Jack'i ilk kez gücünü kullanırken görüyordu.

Ertesi sabah komutan Adam Froys'u yine bir sürpriz bekliyordu. Eski Kral ve Kraliçe ani bir kararla ziyarete gelmişlerdi. Asıl merak ettikleri Jack ve Mila olduğu için buradaydılar.

Önce ki gün bir savaşa girdiklerini de öğrenmişlerdi. Komutan onlara ilk günden beri edindiği izlenimleri bir bir anlattı. Yaşlı Kral torunu ile gurur duydu.

Bu arada Jack ve Mila'ya komutanın odasına gitme emri verildi. İkisi de odada hazırlanıp çıktılar.

Koridorda bu kez de başka bir siville karşılaştılar. Akbar sinir bozucu bulduğu adama tek kelimelik cevaplar verip duruyordu.

Sonra da Jack ve Mila'yı görünce rahat bir nefes aldı. Diğer adamında gözleri onların üzerindeydi. Özellikle Mila'ya ilgiyle bakıp duruyordu.

Akbar ona:

"Şimdi gitmem gerekiyor. Senin aksine ben görevlerime önem veririm," dedi.

Daha sonra Jack ve Mila'ya yaklaştı. Ama diğerinin pes etmeye niyeti yoktu. O da yaklaşıp selam verdi ve:

"Ben şehir hanımı Candida Klot'un yiğeniyim majesteleri benden bugünden itibaren size eşlik etmemi istedi. Siz de kabul edersiniz ki basit bir süvari parçası yerine benimle olmanız daha iyidir. Freya'da bize eşlik ederse tek gezmek yerine çiftler halinde gezeriz. Yanınızda ki hizmetçiniz de kuyruk gibi peşinizde dolanırken sıkılmaz. İyi bir partner olurum. Merak etmeyin," dedi.

Jack ona ters ters baktı ve:

"Nedense Şehir hanımı ve kızı gibi sende beni gezmeye geldiğimi falan düşünmekten vazgeçmediniz. Buraya görev için geldik. Hizmetçi diye laf ettiğin kişi kıdemli bir öğrenci süvaridir. Aynı zamanda benimde sözlüm olur. Kraliyet ailesinin bir üyesini aşağılamaktan hapse bile girebilirsin. Şimdi bu söylediklerimi geri dönüp aynen anlatmanı emrediyorum," dedi.

Ukala adam yumruklarını sıkarak bakıp orayı terk etti. Akbar ile komutanın odasına gittiler. İçeride büyükbabası ve büyükannesini gören Jack ilk başta şaşırdı. Ama sonra kendini toparladı.

Komutan Adam Froys bir süre sonra onlara:

"Konuklarımız ile bir şehir turuna çıkmaya ne dersiniz. Eminim şehir beyi Patrick Klot misafirlerimizi bir kaç gün ağırlamak isteyecektir. Size bugünkü sınav olarak bu görevi veriyorum. Rakel Derus ve Akbar Froys sizlere fazla müdahale etmeden sadece eşlik edecekler.

İnsanlar hakkında ki ilk izlenimlerinizi misafirlere anlatmanızı istiyorum," dedi.

Jack ve Mila "emredersiniz komutanım," dediler. Sonra da birlikte çıktılar. Akbar onlar için yeni ve daha konforlu bir araç hazırlatmıştı. Kraliçe Miranda biraz sessiz ve çekingen olan Mila ile konuşup sohbet etmeye başladı.

Bu şekilde torununu etkileyip kendine aşık eden genç kızı da tanımaya çalıştı. Yaşlı Kral ise konuşmaya dahil olmak yerine dinlemeyi tercih etmişti.

Büyük meydanda inip yürüyerek devam ettiler. Sağlı sollu bir çok mağaza ve dükkân vardı. Kraliçe'nin dikkatini bir mağaza vitrini çekmişti. Pek yaygın olmayan yarı değerli taşlarla süslü cam ve ahşap eşyalar vardı.

Mila bunların ne olduğunu iyi biliyordu. O yüzden anlatmaya başladı.

"Camı eriyik haldeyken taş ile karıştırıp bu sonucu elde ederler. Ahşap ise çam reçinesi veya benzer doğal yapıştırıcı malzeme ile süslenir. Bir ara yaz tatilinde merak etmiştim. Bu yüzden bir kursa gittim. Bu kadar ustalıkla olmasa da biraz uğraşınca süs eşyası veya mücevher yapabilirim," dedi.

Jack ilgiyle kaşlarını kaldırıp:

"Eee seninle ilgili daha öğrenmem gereken ne var. Ben asıl onu merak ediyorum," dedi.

Kral Jack ise ilk kez konuştu:

"Bir uğraş edinmek stres atmaya ve boş vakitleri değerlendirmeye oldukça yarar. Bu güzel bir alışkanlık tebrik ederim," dedi

Mila "teşekkür ederim efendim bunu sizden duymak benim içinde büyük bir onurdur," dedi.

Sonra da içeriye girip biraz alış veriş yaptılar. Dükkân sahibi bir anne ve kızıydı. Önemli konuklar gelip iyi bir miktar alış veriş yapınca çok mutlu olmuşlardı.

Şehir beyi Patrick Klot konukların haberini alınca görmeye geldi. Bir süre konutunda misafir etmek istiyordu. Yaşlı çift iki gün kalmaya karar verdiler.

Ertesi akşam konutta bir davet verilecekti. Tabii Jack ve Mila'da davet edilmişlerdi.

Candida Klot ve kızı konukları görünce bunu fırsata çevirmek istediler. Patrick Klot eşini ve kızını defalarca uyarmıştı. Ama ikisinin de vazgeçmeye niyetleri yoktu. Freya'nın abisi Edward Klot bir görevden dönmüştü.

O da annesinin ve kardeşinin tavırları yüzünden kızgındı. Annesi ona çok düşkündü. Ama bu aralar kızını eğitim bile almadan evlendirme peşindeydi.

Freya Akademik zorunluluğu bile umursamadan Veliaht Prensin peşine düşmüştü. Daha reşit bile olmadan Kraliçe olmanın hayaline kapılmış gidiyordu.

Konuklar gelince etraflarında dolanıp kendini beğendirmek için her yolu denemeye başladı. Eski Kralın soy ayrımı konusunda oldukça katı olduğu biliniyordu. Bu durumu kullanmak için plânlar yapmaya başladı.

Ertesi gün Jack ve Mila komuta merkezine giderek izleme küreleri ile denetim yaptılar. Bu görev yaklaşık yedi saat sürmüştü. İkisi de daha gelişmiş bu yeni sistemden oldukça etkilenmişti.

Akbar onlara:

"Buraya ilk geldiğimizde oldukça eski ve sorunlu bir sistem vardı. Bu yeni sistemi babam bir arkadaşının yardımıyla kurdurdu. Oldukça iyi işleyen bir sisteme sahibiz. Ork saldırısı sırasında bize önceden bilgi verdi. Tam çıkış noktaları böyle belli oldu. Zaten gerisini siz de biliyorsunuz," dedi.

Jack "bu sistemi daha yaygın bir şekilde kullanmalıyız. Bir çok hayatı kurtarmak daha kolay olur," dedi.

"Ana merkeze bu konuda bir tavsiye mesajı gönderildi. Anlaşılan babam ve merkezin başında ki yeni komutanlar eski arkadaşlarmış. Mila bana hiç öyle bakma, bende yeni öğrendim."

"Yok o yüzden bakmadım. Tridat Balind'in süvari olduğunu duyduktan sonra bu bana garip gelmedi. Akademiye başladığımdan beri şaşırmayı bıraktım diyeceğim. Ama içimden bir ses daha çok şaşırmaya devam edeceğimi söylüyor."

Görev bitince serbest kaldılar. Dördü de verilen davet için hazırlanmaya başladılar. Mila ve Jack uyumlu bir şekilde giyinmişlerdi. Mila saraydan verilen setlerden birini kullanmaya karar verdi. Zümrüt taşı ile yapılmış kolye, bileklik, küpe ve bir yüzükten oluşuyordu. Saçlarını sıkı bir topuz yaptı. Kapıdan çıktığında Jack'in onu beklediğini gördü.

Jack Mila'ya beğeni dolu bakışlar atarak gülümsedi. Kolunu uzattı ve asansörü kullarak aşağıya indiler. Akbar ve Rakel Derus hazırlanmış bir şekilde onları bekliyorlardı.

İkisi de onlar gibi uyumlu bir şekilde giyinmişlerdi. Birlikte bir araca binerek yola çıktılar. Onlar yola çıkarken arkalarından bakan bir çok insan bakmıştı.

Yaşlı çift ise hazırlanırken sohbet ederek durum değerlendirmesi yaptılar. Şehir hanımı ve kızı etraflarında dolanıp durmuşlardı.

Kraliçe Miranda:

"İkisinin beklentisini tahmin etmek hiçde zor değil. Freya Klot Kraliçe olma hayaline kapılmış gidiyor. Biraz ağzını aradım. Henüz Akademik eğitim bile almamış. Almak gibi bir niyeti de yok. Tek derdi bir an önce saraya yerleşmek olduğunu fark ettim. Öyle bir şey söz konusu bile olamaz.

Torunumuzu gayet iyi tanıyoruz. Böyle bir emri vakiyi asla kabul etmez. Onlar da bir umut sana ve bana gelerek destek aradılar. John ile yıllardır aran oldukça kötü, bir de Jack ile aranı bozmaya değmez.

Ben biraz araştırma yaptım. Mila Kortas iyi bir eğitim almış. Akademide de göze batan bir yetenek haline gelmiş. Avcı sınıfı ile de iyi baş etmiş. Üçüne çok iyi dersler veren cezalar kesmiş. Jack gibi zor biri ile de baş edebilir," dedi.

"Bende bunun farkındayım. Bu kez geçmişte yaptığım hatayı tekrar etmeyeceğim. Jack ve Mila'ya bir şans vereceğim. Zamanla doğru bir tercih olup olmadığı belli olacaktır. Bu gece gerekirse anne kızın beklentilerine bir son vermenin yolunu da biliyorum. Merak etme."

Bir saat sonra tüm salon dolmuştu. Jack ve Mila konukları beklerken yanlarına gelen insanlarla sohbet ederek sorunlarını ve isteklerini dinlediler.

Freya Klot ikisinin etrafında ki ilgiyi bile kıskanmaya başladı. Üstelik Mila'nın taktığı seti görünce iyice sinirlenmişti. Onları taktığını hayal etmeye başladı.

Abisi ise az önce sohbet ettiği çifti oldukça yakıştırmıştı. O da Jack ve Mila'nın üzerinde iyi bir izlenim bırakmıştı.

Hafif bir müzik çalıyordu. Asıl konuklar merdivenlerde görününce müzik sesi kesildi. Yavaş yavaş inerek konukların arasına karıştılar. Sohbet devam ederken insanların en çok merak edilen konuklara sıra geldi.

Jack ve Mila ile yan yana gelip güzel bir sohbet eşliğinde misafirlere gereken mesajı vermişlerdi. Candida Klot ve kızı bu görüntü üzerine yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldılar.

Freya son bir karar aldı. İlk başta istemese de Akademi tercihi yapmayı aklına koydu. Belki iyi bir eş bulurum diye düşünüyordu.

Dans sırasında eski Kral ailesinin yeni üyesiyle bir süre dans etti. Mila onun desteğini hissederek rahat bir nefes aldı.